Portföylerde TL öneriler ağırlıkta
Piyasalar açısından 2015 yılında FED’in faiz artırım süreci, petrol fiyatları ve güçlü dolar, belirleyici konumda olacak. Bu süreçte özellikle yılın ilk yarısı için daha pozitif bir hava beklentisiyle TL ağırlıklı portföyler öne çıkıyor. Ancak yılın ortasına doğru genel seçim ve FED’in faiz artırımına yönelik olası hamlesi gibi faktörler belirsizlikleri artırabilir.
Para piyasaları açısından 2014 yılı hayli zorlu geçti. Yüksek volatilitenin yaşandığı bu dönemde, dolar/TL’de 2,05-2,41 bandında, gösterge faizde yüzde 7,5-11,6 aralığında, altında ise 1.145-1.360 dolar/ons bandında hareketler gözledik. Borsada da yüksek volatili-teye şahit olduk.
Borsa ile ilgili gelişme ve beklentileri, borsa sayfalannda okuyabilirsiniz. Peki döviz, faiz ve altında 2015 beklentileri nasıl? Uzmanlar nasıl bir yatırım stratejisi tavsiye ediyor?
Öncelikle 2015 yılı için FED politikalarının, güçlü doların ve petrolün etkisini güçlü bir şekilde vurgulamak gerekiyor. Bu beklentiler dahilinde 12 aracı kurum ve porftöy yönetim şirketinin genel müdüründen model porftöy önerilerini aldık. Haberimizin tablosunda özellikle yılın ilk dönemini kapsayan önerileri detaylıca görebilirsiniz.
Ancak genel olarak bakıldığında önerilerde hisse senedinin ve mevduatın yüzde 23,8 pay ile öne çıktığı görülüyor. Yine tahvil-bono yüzde 20,8 seviyesinde ve döviz ürünler yüzde 20 düzeyinde portföylerde yer buluyor. Altın ve diğer ürünlerin payları ise yüzde 6’lar seviyesinde. Yani bu sonuçtan yılın ilk dönemi için TL ağırlıklı portföyler oluşturulması yönünde görüş öne çıkıyor. Bunun yanında güçlü dolar beklentileri de portföylerde doların olması gerektiğini ortaya koyuyor.
İçeriğe Ait Başlıklar
TL’DE BEKLENTİLER
Piyasalara bakıldığında özellikle yılın ilk yarısında enflasyonda yaşanması beklenen gerilemeyle birlikte Merkez Bankası’nın (MB) global piyasa koşullannın da izin vermesi durumunda faiz indirimine gidebileceği yönünde görüşler ağırlık kazanıyor. Yıl içinde yüzde 8 ile 12 arasında dalgalanma bekentileri öne çıkıyor. Hatta bu seviyeler dönem dönem kınlabilir de.
Geçen hafta yapılan PPK toplantısında faiz oranlarında değişikliğe gidilmediğini hatırlatan Şeker Yatırım Genel Müdürü Osman Göktan, “Buna rağmen yapılan açıklamada ‘gıda fıyat-lanndaki görünümün enflasyondaki iyileşmeye sekte vurduğu’ ifadesinin çıkarılmasının ve enflasyondaki düşüşü destekleyecek pozitif faktörler üzerinde durulmuş olmasının bu beklentimizi kuvvetlendiğini düşünüyoruz” diyor.
2015’in ilk yansında dış koşullar uygun olursa enflasyonda beklenen düşüşle birlikte MB’den ölçülü faiz indirimi bekleyen Gedik Yatırım Genel Müdürü Metin Ayışık, sermaye akımları ve kurlardaki gelişmelerin faiz kararlarında belirleyici olacağını kaydediyor. Mevduat oranlarının tahvil oranlarının üstünde seyredeceği görüşünde olan Ayışık, bu nedenle sabit getiri-li ürünlerde mevduat önerisini öne çıkarıyor. Ayışık, “Tahvil oranlarında önemli bir düşüş zaten gerçekleşti. Daha belirgin düşüş olasılığını en azından ilk çeyrekte beklemiyorum” diyor.
Rusya’nın geçen ay rubledeki düşüşü durdurma adına politika faizini 600 baz puan artırarak yüzde 17 seviyesine çıkardığını gördük. Yaşanan bu durumu gelişmekte olan ülkeler açısından, 2015’in ilk yarısında FED’den gelecek olası bir faiz artırımının ardından yaşanabileceklerin provası olarak göre IKON Menkul Genel Müdürü Engin Kum ise “Bu bağlamda baz etkisiyle ve petrol fiyatlarındaki geri çekilmeyle enflasyonda yaşanacak düşüşe rağmen 2015 ilk çeyrekte TCMB’den faiz indirimi gelmeyebilir” diyor. Ancak Kuru’ya göre siyasetten gelebilecek faiz indirim isteği, MB üzerinde etkili olursa faizlerde bir indirim söz konusu olabilir.
DÖVİZDEKİ BEKLENTİLER
Dolar/TL’de 2014 yıl sonu beklentisi olan 2,30 seviyesinin büyük ölçüde gerçekleştiğini söyleyen Saxo Capital Genel Müdürü Egemen Kaya, ancak özellikle son dönemde dolarda kuvvetlenme temasının piyasalarda ağır basmaya başladığını kaydediyor. Amerika’da veriler olumlu gelmeye devam ederse, doların kuvvetlenmesinin hem gelişen hem de gelişmekte olan piyasalara karşı süreceğini kaydeden Kaya, “Portföylerde döviz ağırlığı önerisini 2014 yıl başından bu yana yüzde 30-40 seviyelerinde tutuyoruz. 2015’in ilk çeyreğinde de bu oranın korunmasını öneriyoruz” diyor. Egemen Kaya, altını çok fazla önermiyor ve oluşabilecek yüzde 10 mevduat faizinden de faydalanılabileceği görüşünde.
DOLARDA YENİ BANT
ING Yatırım Genel Müdürü Bülent Altınel, kurda yeni bir band hareketine dikkat çekiyor. Bundan önce 2,17-2,26 arasında bir bant oluşmuştu. Altı-nel, bundan sonra 2,26-2,40 arasında dalgalanma olabileceği görüşünde.
2015 yılında FED’den beklenen faiz hamlesinin dolar/TL’de dalgalanmalar yaratması bekleniyor. Öte yandan haziran ayında yapılacak genel seçim ve bu seçimin yaratacağı atmosferin de kur tarafında hareketliliği artıracağı yönünde değerlendirmeler var. 2015’te ABD tarafından yapılacak olası bir faiz hamlesinin dolarda değer artışını sürdüreceğini söyleyen Destek Menkul Değerler Araştırma Müdürü Engin Kılıç, “Dolar kuru beklentim 2015 yılında 2,20 ile 2,50 TL arasında hareket olacağı yönünde” diyor.
PORTÖYLERDE ALTIN YOK!
Altın yatırımcısı açısından sıkıntılı bir yıl daha bitiyor. 2013 yılında yüzde 29 değer yitiren altının ons/dolar fiyatında bu yıl da yüzde 5 civarında bir kayıp söz konusu. 2015 yılı için de altın ile ilgili beklentiler çok parlak değil. Bu nedenle de portföylerde çok fazla tavsiye edilmediğini görüyoruz. Yapılan değerlendirmelerde altının dolar/ons fiyatı için dolardaki yükseliş eğilimi dikkate alındığında 1.100 dolar seviyeleri hatta daha aşağı seviyeler öngörülüyor.
Burgan Yatırım Finansal Danışmanlık Müdür Yardımcısı Murat Akyol, “ABD ekonomisinin çizdiği iyimser tablo ve FED faiz artırımlarından dolayı dolar 2015 yılında da küresel olarak güçlü bir görünüm sergilemeye devam edecektir. Bu kapsamda altında aşağı yönlü riskler yüksek kalmaya devam ediyor” diyor.
Erdal Aral iş Yatırım Genel Müdürü
“ilk yarıyı ikinci yarıya göre daha pozitif görüyoruz. Hem FED politikası hem de enflasyon düşüşü pozitif bir hava yaratacaktır.
Bu olumlu faktörlerin bir kısmı halen fiyatlanmadı, gidecek bir alan var ancak çok fazla değil. Ortalama yatırımcının bizdeki karşılığı çok fazla riski sevmeyen ve anaparasını kaybetmek istemeyendir. Hal böyle olunca paritenin dolar lehine gitmesi nedeniyle bir miktar portföye döviz koyduk. Yatırımcının anaparasını koruması için tahvil-bono ve mevduat önerdik. Fiyatlanmamış hareketler için de bir miktar hisse uygun olur diye düşündük. Kur beklentisinde düşüş, TCMB’nin olması gereken kur seviyesine göre repo ve TL ile piyasayı sıkışık tutmasmdandır. Zira denge faiz seviyesi yüzde 8-8,5 bandında olmalıdır.”