‘Print’ ile ‘digital’ birleşebilir mi?
Dijital teknolojinin basılı ürünler ile birleştirilmesi pazarlamadan satışa, ambalajdan medyaya pek çok sektörde yepyeni uygulamaların ortaya çıkmasına neden olacak…
GEÇEN haftaki yazımızda uygulamalar çağından bahsetmiş ve bir örnek olarak ‘artırılmış gerçeklik – augmented reality’ uygulamalarından söz etmiştik. Hep tartışıyoruz, kağıt ortadan kalkıyor mu, gelecek sadece dijitalin mi olacak, diye. İşin aslı, Layar ve Blippar gibi uygulamalar sayesinde basılı işler için de yeni bir devir başlıyor. Bizler kağıt üzerine baskıya alışmış, onun içinde doğmuş, dijitale entegre olmaya çalışan nesiller için sevindirici bir haber; öte yandan, dijital çağın çocukları için de kağıdı kabul etmeleri konusunda önemli bir fırsat olabilir. Bu tür uygulamalar, baskıyı farklı biçimlerde kullanma olanakları getiriyor. Tabii bu olanaklar elinizde tuttuğumuz gibi bir dergiden broşürlere, ürünün ambalajından bir etikette kullanmaya kadar pek çok farklı şekilde uygulanabilir. Böylece ambalajlar ve dergiler gibi basılı materyaller dijital ile üçüncü boyutta birleşerek önemli bir alan açabilir. Bu alan reklamdan pazarlamaya çok geniş bir alanda interaktif etkileşim dünyası yaratıyor.
Gelin daha profesyonel bir gözden, üstelik Londra’daki bir ajansın yöneticisinden bu uygulamaların kullanımı, baskı ile dijitalin yeni birleşimine bir göz atalım…
Yeni bir döneme giriyoruz
Basılı ortamlarla dijital teknolojilerin birleşmeleri konusunu merkezi Londra’da bulunan, artırılmış gerçeklik uygulamaları alanında uzmanlaşmış, geçen haftaki yazımızda değindiğimiz Layar firmasının dünyadaki yetkili 23 ajansından biri olan Magnetic London’un , i kurucusu ve kreatif direktörü, Kaan Aydoğmuş’a sordum. Pazar açısından bu Jğ uygulama nasıl gelişiyor? işte sorularım ve aldığım yanıtlar:
Bu uygulamalar piyasada nasıl yer alıyor?
‘QR cod’ istenen başarıyı yakalayamadı. 1 Örneğin, tasarımcılar, onu kullanmayı hiç * istemediler. Onun bir yerlerde durması tasarımlar için handikap görüldü. Kullanılmaya başlandığında 3G yoktu, farklı bir çağ vardı. Londra’da metrodaki billboard’lara koydular fakat oralarda da internet yoktu. Akıllı telefonlarla birlikte yeni bir çağ başladı.
En önemli fonksiyonları ne?
Augmented reality, ‘print’ ile ’digital’i müthiş şekilde birleştirdi. Yazılı dokümanların akıllı telefonlardaki uygulamalarla taranması bambaşka bir dünyanın kapısını araladı.
Bugün İngiltere’de 4G kullanıyoruz. ADSL’den daha hızlı bir internetten bahsediyoruz. Bu teknolojiyle, ‘satışa bir klik’ uzaklıkta olabiliyorsunuz. Örneğin billboard’u telefon ve uygulama ile tarayıp anında bilgi alabiliyor veya direkt satın alabiliyorsunuz. Bunları artık Google Kaan gözlük ve tüm akıllı telefonlarda görmek Aydoğmuş mümkün. Hatta otomatik olarak yapmak bile mümkün. Aramak yerine, anında otomatik indirmek veya bir şeyi satın almak mümkün.
Bunları hangi markalar ve kimler kullanıyor?
Şimdilik büyük bir eğitim sürecindeyiz. Şirketlerin bu uygulamayı pazarlama ve satış yöntemi olarak benimsemeleri için öncelikte onları eğitmek gerekiyor. App’ler yeni neslin yaşam biçimi içinde yer alıyor ve onların yaşam biçimlerinin bir parçası. Uygulama aynı olsa da ona yaratıcı bir yan ilave etmek gerekiyor. Farkı oralarda yaratmak gerekiyor. Londra’da da bu işi yapan iki ajanstan biriyiz. Ajans olarak İstanbul’da da bir yapılanmaya gittik. Türkiye pazarına da bu uygulamayı tanıtmak istiyoruz.
Hangi sektörler öne çıkıyor?
Dünyada en çok emlak, etkinlik ve moda sektörlerinde kullanılıyor. Ama her alanda kullanabilirsiniz. Dergilere ve yazılı basına da yeni bir kapı açıyor. Örneğin, bir dergi sayfasına yerleştirilen ilandan o ürün satın alınabilir. Reklamların yanı sıra içine bir form koyup, etiketleyip anket yapabiliyor, bir oyun yerleştirebiliyorsunuz. Örneğin hediye çeki koyabiliyorsunuz. Türkiye’de pazarın gelişmesini bekliyoruz.