Rahat Durmayan Girişimci Cavit Habib
CAVIT HABIB O, ilginç bir girişimci. Kendi kurduğu iki şirketi DanimarkalI tesis yönetim hizmetleri
devi ISS’e sattı. Sonra bu şirketin CEO’luğuııa getirildi. Girişimcilik yönünü kaybetmeyen Cavit Habıb, CEO luk görevinin yaııı sıra kof e zincirini büyütürken son olarak da yelken kıyafetleri satmaya başladı…
TÜRKİYE’DE profesyonel yöneticilikten patronluğa geçen birçok işadamı var. Ancak patronluktan yöneticiliğe geçen, hatta hem yönetici hem patron sayısı ise çok az. Cavit Habib, bu son grup içinde yer alıyor. 1992’de kurduğu Proser Servis ve Yönetim Hizmetleri şirketini DanimarkalI entegre tesis yönetimi şirketi ISS World’e (Integrated Service Solution) sattı. Bu satışın ardından ceketini ve paraları alıp gitmedi; ISS Türkiye Gru-bu’nun CEO’su oldu. Cavit Habib “in kaptanlığında ISS Türkiye, bugün 5 şirketinde 30 bin çalışanı olan dev bir grup haline geldi. Geçen yıl 860 milyon TL ciro yapan grup, bu yıl 1 milyar TL ciro hedefliyor. Temizlik, güvenlik, catering, çağrı merkezi, haşere kontrol ve bahçe bakım gibi hizmetlere odaklanan ISS Türkiye’nin Cavit Habib’in öncülüğünde 10’a yakın şirket satın aldığını da belirtelim. ISS Türkiye CEO’su Cavit Habib ile grubun yeni rotasını ve kendi girişimlerini konuştuk…
Kendi kurduğunuz şirkette CEO olmanın size ve ISS’e ne gibi katkıları oldu?
Öncelikle bir girişimci ruhunu devam ettiriyorsunuz. Profesyonel bakış açısından farklı olarak şirketteki atılım hırsını sürdürüyorsunuz. Onlar da aslında bunun peşinde. Bizim de önümüze ciddi bir pasta koyarak, şirketin büyümesiyle birlikte bize de avantaj sağlıyor. Tabii biz de onlara… İki taraf için de kazan-kazan durumu ortaya çıkıyor.
Halen ISS Türkiye’de hisseniz var mı?
Benimle birlikte kurucu ekip Cem Uygun, Alihan Haydaroğlu ve Engin Üstel’in yüzde 10 hissesi var.
ISS bunu neden almadı?
Aslında 2008’te komple satın alma gündeme gelmişti ama bunu önce 201 l’e, sonra da 2016 yılının Temmuz ayına uzattılar. Onlar için önemli olan bizim yönetim olarak içeride kalmamız.
Şirketlerinizi ISS’e sattıktan sonra birçok şirket satın aldınız. Bunların devamı gelecek mi?
Toplam 10 şirket satın aldık. Service Group, Etkin Güvenlik, CMC Çağrı Merkezi, Sardunya Catering, Medtek Güvenlik, Medtek Temizlik gibi şirketleri aldık. 2009’un başında en son alımı yaptık. 2008’de para piyasalarındaki çalkantıyla krediler kapandı. Kimse artık ucuz para bulamıyor. ISS’in de sahibi iki fon. Şirket zaten bir borç yükü taşıyordu. Daha fazla borçlanmamak için şirket alimim durdurdular.
ISS, Türkiye’de hangi noktaya geldi?
Türkiye’de 12 misli büyüdük. Bu yılı 1 milyar TL ciro ile bitiririz. Geçen yıl 860 milyon TL ciro yapmıştık. ISS, Türkiye’ye girdiğinde 70 milyon TL ciromuz, 6 bin çalışanımız vardı; şimdi çalışan sayımız 30 bin.
Çalışan sayınızı artıracak mısınız?
Belki bin ya da bin 500 civarında yeni çalışan alırız.
Vasıfsız işçi bulmakta hala zorlanıyor musunuz?
Durum daha da kötü oldu. Adeta ‘insan’ diye bağırıyoruz, ilk başlayana asgari ücret veriyoruz. Sekiz saat çalışıyor. Yol, yemek gibi hakları var. Ama çalışacak insan bulamıyoruz. Demek ki, asgari ücret insanları işe çekecek kadar cazip değil.
Cironuz daha çok hangi hizmetlerden?
Bizim en büyük grubumuz, içinde tesis yönetimini de barındıran temizlik. 16 bin çalışanımız var. Ciromuzun yüzde 40-50’si oradan geliyor. Onu yemek, güvenlik, çağrı merkezi operasyonları takip ediyoruz. Her yıl ortalama organik olarak yüzde 17-20 büyüme oranı yakalıyoruz.
Bu ISS netvvoork’ü içinde önemli mi?
ISS, dünyada yüzde 5.5-6 büyüme ile gidiyor. Batı Avrupa’daki yavaşlamadan dolayı küçülen ülkeler oldu. Türkiye, ISS içinde şu anda ciroda 12’nci, personel sayısında ise altıncı sırada.
Çağrı merkezi işiniz nasıl gidiyor?
Biz CMC Çağrı Merkezi ni 2007 yılında satın aldık. 2009’da Malatya’daki çağrı merkezimizi açtık. Malatya’daki en büyük işveren biziz. Şu anda 2 bin çalışanımız var.
Geçen yılın ocak ayında yeni teşvik paketinin açıklanmasıyla birlikte Şanlıurfa’ya yatırım yaptık. Orada da bine yakın çalışanımız var. İstanbul’daki operasyonlarımız devam ediyor. Toplamda çağrı merkezlerimizde 4 bin 500 çalışanımız var.
Dünyada da sorumluluk üstleniyor musunuz?
Bu aralar, tüm dünyadaki ISS’in formalarının değişmesi ve bir formata sokulması çalışmasıyla ilgileniyorum. 53 ülke arasında Türkiye ve İsviçre bu projeyi üstlendi. Dizaynırlarla görüşüyoruz. Önce onlara tasarım yaptıracağız. Beğenilen modellerin nereden ve nasıl tedarik edileceğine bakacağız. ISS’in 550 bin çalışanı var. Bir personel için yılda iki ya da üç defa alım yapılabiliyor. Aşağı yukarı 300 milyon eu-ro’luk bir iş. Sanırım eylüle kadar iş sonuçlanmış olur.
Türkiye bu işi alabilir mi?
Aslında Londra’da Alexandra diye bir firma var. Dünyadaki bütün ISS şirketleri, bu şirketin internet sitesine girip belirlenen ISS üniformalarını seçip, ihtiyaçlarını onlara sipariş veriyorlar. Bu çok basit bir sistem. Alexandra’daki gibi bir altyapı ile Türkiye’de bu sistemi kurdurabilir miyiz diye bakacağız.
Rahat duramayan girîşimci
Cavit Habib, girişimci yönünü her zaman diri tutan bir profesyonel.
Babası Aron Habib Türkiye’nin önde gelen sanayicilerinden. Ürosan Kimya şirketinde sünger üretirken, kardeşi İzzet Habib ise Ürosan Mobilya’da ofis mobilyaları üretmeye başlıyor. 22 yıl önce kendi şirketi Proser Temizlik’i kuran Cavit Habib’in halen birkaç girişimi daha var. Açı Okulları’nın ortaklarından olan Habib, bir grup arkadaşıyla birlikte kurduğu Tribeca Cafe zincirlerini de büyütüyor. Habib, “İstanbul Akatlar, Nişantaşı, Yeniköy, Akbatı AVM, Aqua Florya AVM’de ve bir de Ankara’da şubelerimiz var.
Diğer işlerimizden dolayı bu alana çok yoğunlaşamamıştık.
Şevket Ertok arkadaşımızı yönetici ortak olarak aldık.
Onunla birlikte kafe zincirimizi büyüteceğiz” diyor. Habib, YKM’nin eski ortaklarından olan arkadaşı Emir Kunt ile kurdukları son işin hikayesini ise şöyle anlatıyor: “Kasım ayında Stockholm’e gitmiştik. Gezerken Sail Racing’in mağazasını gördük ve iki hafta sonra gidip Türkiye distribütörlüğünü aldık. Sail Racing, teknik yelken kıyafetleri satıyor. Aynı zamanda geniş bir gündelik kıyafet line’ı var. Şimdilik toptan veriyoruz.
Vakkorama’ları da ve güney sahillerindeki bazı mağazalarda başladık.
Girişimci olarak rahat duramıyoruz.”
Çalıştıracak çalışan bulamıyoruz diyorsunuz ama kültürü sıfır insanların tepenizden bakıp size çalışan degilde özel hizmetçisi gibi hizmetlenmek hakaret etmek tuzaklar kurmak sizi işinizden etmek aşırı lağbalilik farklı beklentiler içine girmek hepsi varken nasıl tutunalım o işyerinde
Keşke herşey sizinle çalışmak kadar güzel olsa. ancak şirket içinde insanlara tuzak kurarak yollarını ayırmaya çalışanlar var. kariyerimin en iyi döneminde bende tuzak mağduru oldum. O vatandaş hala ddevam ediyor. Üzücü