Rusya Gerginliği ve Piyasalar
Rusya ile gerginleşen ilişkiler, Suriye sınırımızda yaşanan olaylara uluslararası toplumun yaklaşımı ve haftanın son günü Moody’s’in yapacağı kredi derecelendirmesi bu haftanın önemli gündem maddeleri olacak…
Bu hafta hareketlilik daha da artacak
ÜLKE gündemiyle birlikte piyasaların gündemi de baş döndüren hızda değişmeye devam ediyor. Seçimlerin ardından hükümetin ve ekonomi yönetiminin belli olmasıyla siyasi riskin düşmesi ve bunun da piyasalarımıza olumlu katkısı beklenirken, salı günü sınırımızı ihlal eden Rus uçağının Türk jetleri tarafından düşürülmesiyle jeopolitik riskler arttı. Bu artış BIST’te ve TL’de sert satışlara neden oldu. Haftaya 80.600 civarında başlayan BIST-100 endeksi haftanın son günü 74.800’e kadar geriledi.
Dolar/TL kuru ise 2.82 civarından başlattığı yükselişte 2.93’ün üzerini test etti. Bu hafta Rusya ile gerginleşen ilişkiler ve Suriye sınırımızda yaşanan olaylara uluslararası toplumun yaklaşımı ve haftanın son günü Moody’s’in yapacağı kredi derecelendirmesi görünür takvimde öne çıkan başlıklar.
RUSYA TANSİYONU ARTIRIYOR
Uçağın düşürülmesinin ardından ilk anda tüm taraflardan çelişkili açıklamalar geldi. Sonrasında ise uluslararası toplumdan Türkiye’nin tezlerini destekleyen açıklamalar gelirken, Rusya’dan gelen açıklamaların dozu gittikçe sertleşti. Rusya’ya giden Türk iş adamlarının gözaltına alınması, Suriye’deki yardım TIR’larının vurulması gibi hadiseler ve Rus hükümet yetkililerinden üst üste gelen Türkiye’yi suçlayıcı açıklamalar gerginliğin düşmesini engelledi.
Cuma gününe geldiğimizde tansiyonu düşürecek önemli bir etken görünmüyordu. Bu nedenle bu hafta da bu konu gündemimizde olmaya devam edecek gibi duruyor. Elimizde bu tür bir olayın çok fazla örneği olmadığı için gelişmelerin seyri konusunda tahmin yapmak zor. Buna karşın olayın detaylarının daha da netleşmesi ile birlikte önümüzdeki günlerde tansiyonu düşürecek açıklamalar gelebilir, iki devlet arasında gerçekleşecek ilk üst düzey görüşmenin ardından fiyatlarda da normalleşme sağlanabilir.
ENFLASYON VE MOODY’S
İçeriye döndüğümüzde bu hafta perşembe günü açıklanacak olan enflasyon rakamı ve cuma günü açıklanacak olan Moody’s’in kredi notu değerlendirmesi izlenecek. Enflasyonda kasım ayında aylık bazda yüzde 0.30 ile 0.45 aralığında artış yaşanması, böylece yıllık enflasyonun da 7.80 ile 7.85 aralığına çıkması bekleniyor.
Bu rakamlar gelirse yılsonu enflasyonunun da yüzde 8’in üzerinde gerçekleşme ihtimali artmış olacak. Enflasyon rakamı beklentileri aşarsa, FED faiz artış süreci ile birlikte aralık ayında TCMB’nin faiz artışı beklentisi de artacak; ancak öncesinde yüksek enflasyon ile TL’de yeni değer kayıpları görebiliriz.
Haftanın son günü ise Moody’s’in değerlendirmesi görülecek. Açıklamanın piyasa kapandıktan sonra gelmesi bekleniyor. 2015 yılı içerisindeki ilk iki toplantısını pas geçen Moody’s’in 4 Aralık’ta değerlendirmede bulunup bulunmayacağı belli değil. 1 Kasım seçimleri sonrası Moody’s, “AK Parti’nin seçimleri kazanmasının siyasi belirsizliği azaltmasına karşın, Türkiye, bankaların gelişen piyasalara yönelik riskten kaçınma eğilimi ve artan jeopolitik risklerle karşı karşıya” açıklamasında bulunmuştu. 4 Kasım’da İstanbul’da yaptığı sunumda ise Moody’s Türkiye’nin yüksek döviz borcu nedeniyle küresel dış risklere en kırılgan ülkelerden biri olduğunu ifade etmişti. Buna karşın Moody’s tarafından 4 Aralık’ta yapılması planlanan kredi değerlemesinde kredi notunda herhangi bir değişiklik beklemiyoruz. Ancak, son günlerde artan jeopolitik risklere ve bankacılık sektörüne yönelik eleştirilerde doz artabilir. Notun korunmasına gerekçe olarak düşen petrol fiyatlarının etkisiyle dış ticaret haddi ve mali disiplinin devam edileceğine dair vurgular sebebiyle kamu bütçesi için olumlu görüşler belirtilebilir.
Özetle bu toplantıda bir değerlendirme yapılacak olursa, mevcut görünüm ve riskler haricinde Moody’s’ten herhangi bir not adımı beklemiyoruz. Moody’s’in değerlendirmesi, kredi derecelendirme kuruluşları tarafından 2015 yılında yapılması planlanan son değerlendirme olacak. Ancak derecelendirme kuruluşlarından, son günlerde yaşanan jeopolitik gelişmelere yönelik açıklamalar görülebilir.
KABİNE VE PROGRAM
Suriye’deki gelişmelerin gölgesinde kalan bir diğer gündemimiz de dün açıklanan hükümetti. Kabinedeki en önemli değişimlerden biri ekonomi kurmaylarında oldu. İsmi gerek seçim öncesi gerekse sonrasında çok fazla dillendirilen Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi yeni kabinede yer almadı. Ali Babacan’ın yerine görüldüğü kadarıyla yine piyasanın yakından tanıdığı Maliye Eski Bakanı Mehmet Şimşek’in kaydırılmış olması, olumlu olarak algılanabilir ancak kısa vadede bu isimler ön plana çıksa da orta vadede isimlerden ziyade ortaya konulacak ekonomi politikasının daha önemli olacağı unutulmamalı.
Bu nedenle piyasaların da bu isimlere verdiği reaksiyon geçici oldu. Hükümet programında TCMB için “bağımsızlık” vurgusunun yapılmaması tartışma konusu olsa da sonrasında gelen açıklamalar ve gündemin ekonomi dışına kaymış olması, tartışmayı ilerleyen günlere bıraktı. Aralık ayında FED faiz artışı yaparsa, TCMB en önemli bağımsızlık sınavını aralık ayındaki Para Politikası Kurulu toplantısında verecek. Bu nedenle yılın son bölümünde TL için en büyük risklerden birinin bu toplantı olacağını düşünüyoruz.
FED, ECB VE İSTİHDAM VERİLERİ
Hafta içinde FED Başkanı Janet Yellen başta olmak üzere FED üyelerinden gelecek açıklamalar ve perşembe günü Avrupa Merkez Bankası’nm toplantısı izlenecek. Merkez bankalarındaki bu yoğun hareketlilik bu hafta euro/dolar paritesi başta olmak üzere piyasalarda sert hareketlere neden olabilir.
Bunun yanında son veriye göre FED’in karar değiştirmeyeceğini düşünüyor olsak da cuma günü açıklanacak ABD istihdam verileri de haftanın son günü sert hareketlere neden olabilir. Özellikle güçlü gelecek istihdam verileri dolarda hızlı bir değerlenmeye, dolarla değerlenen varlıklarda da değer kaybının hızlanmasına neden olacak. FED’in faiz artış mesajının güçlenmesi ECB’nin varlık alım programını tartışacak olması euro/dolar paritesinde yeni dipler getirebilir.
BISTte volatilite yükselecek
Son zamanların en yoğun gündemiyle karşı karşıyayız. Ekonomi takvimindeki kritik veri ve açıklamalarla birlikte Rusya ve Suriye ile ilgili gelişmeler BIST ve TL için tahmin yapmayı zorlaştıracak.
Görünüm gündem güne hatta saatten saate değişiklik gösterebilir. Bu nedenle BIST ve TL’nin taraf olduğu ürünlerde kaldıraç kullanmak ve sık sık pozisyon değiştirmek hüsranla sonuçlanabilir.
Piyasadaki bu volatilitenin yanında pazartesi günü BISTECH’e geçişle birlikte BIST’te işleyişte de önemli değişiklikler olacak. Önemli olan birkaç maddeyi sıralayacak olursak; tek seans uygulamasına geçilecek ancak 12:30 ile 13:30 arası bu seansa ara verilecek, daha önce iki seansta ayrı ayrı yüzde 10 olan fiyat marjı, yeni sistemde tek günde yüzde 20 olarak uygulanacak, ağırlıklı ortalama fiyatın baz fiyat olması uygulaması sonlanacak, kapanış fiyatı baz olarak alınacak. Pazar sınıflaması değişecek, farklı fiyat seviyeleri için fiyat adımları ayarlanacak. Teknik altyapı ve işleyişte önemli değişlikleri getiren düzenleme ile ilgili daha detaylı bilgi, Borsa İstanbul’un www.borsaistanbul.com adresinde yer alan “BISTECH Sistemiyle Birlikte Pay Piyasası İşleyişine İlişkin Devreye Alınacak Uygulama Değişiklikleri ve Yeni Uygulamalar” başlıklı dokümanda bulunmakta. Yeni sisteme adapte olabilmek için bu dokümanı detaylı bir şekilde incelemek faydalı olur.