Rusya ile buzların erimesi, iş dünyasını umutlandırdı
Rusya ile buzların erimesi, iş dünyasını umutlandırdı. Tekstilden hazır giyime, turizmden tarıma birçok sektör kayıpların gelecek yû giderileceğini düşünüyor. Eski parlak günlere dönmek için Rusya ekonomisinin de düzelmesi gerekiyor…
RUSYA ile yaşanan uçak krizinin üzerinden dokuz ay geçti. Bu sorunun çözümü için nihayet geçen hafta önemli bir adım atıldı.
Türkiye-Rusya ilişkilerinde “restorasyon” adına ilk adımı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 12 Haziran 2016 Rusya Günü vesilesiyle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e bir kutlama mesajı göndererek atmıştı. Putin uzatılan bu zeytin dalına kayıtsız kalmadı ve 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ilk arayan devlet başkanlarından biri olmuştu.
İki ülke ilişkilerinde yaraları saracak en önemli gelişme ise geçen hafta yaşandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 9 Ağustos 2016 Salı günü St. Peters-burg’ta düzenlenen Türkiye-Rusya Zirvesi’nde bir araya geldiler ve sorunların çözümü için el sıkıştılar. Zirve sonunda 12 maddelik bir mutabakat imzalandı. Bu mutabakatta charter uçak seferlerinin yeniden başlatılmasından tarım başta olmak üzere ikili ticaretteki kısıtlamaların tamamen kaldırılmasına kadar birçok önemli konu var. Türkiye mahreçli Rusya’daki teşebbüslere yaptırımların kaldırılması, iki ülke arasında vizesiz uygulamaya dönülmesi, Rus-Türk ortak yatırım konseyi kurulması mutabakat zaptında bulunan maddelerden bazıları…
HIZLI HAREKET EDİLMELİ
İş dünyasının da gözü aylardır bu görüşmedeydi. Rusya ile yaşanan krizin her iki tarafa büyük zarar verdiğini savunan iş alemi, şimdi gelecek adına daha umutlu. Hazır giyimden turizme, tarımdan enerjiye birçok sektör aylardır yaşanan kayıpların ancak birkaç yılda telafi edilebileceğini düşünüyor.
Yine de charter seferlerinin birkaç haftaya kadar başlaması durumunda turizmciler az da olsa nefes alabilecek. Yaş meyve sebze ihracatında konulan kotaların ve kısıtlamaların hızlıca kalkması durumunda kış sezonu yeniden kazanılabilecek durumda. Hazır giyim ve tekstilde ise hazirandan sonra başlayan kıpırdanmanın birkaç haftaya kadar daha da hareketleneceğini düşünen ihracatçılar, bunun siparişlere de olumlu yansımasını bekliyorlar. Ancak Rusya ile yaşanan en parlak günlere dönülebilmesi ise yalnızca uçak krizinin getirdiği kısıtlamaların kalkmasıyla mümkün değil daha global dinamiklere bağlı. Petrol ve doğalgaz fiyatlarındaki düşüşle güç kaybeden Rusya ekonomisinin eski günlere döndüğünde ancak Türkiye ile ticaret rakamları tam olarak normalleşebilir görünüyor.
YÜZDE 40 KAYIP
Rusya ekonomisinde yaşanan daralma nedeniyle Türkiye’nin Rusya’ya ihracatı 2015 yılında bir önceki yıla göre yüzde 39.6 daralarak 3 milyar 591 milyon dolara gerilemişti. Ancak uçak krizi ile birlikte komşu ülkeye olan ihracatımız adeta çakıldı. Geçen yılın Ocak-Temmuz döneminde Rusya Federasyonu’na 2 milyar 179 milyon 433 bin dolar ihracat yapan Türkiye bu yılın aynı döneminde 872 milyon 233 bin dolar ihracat gerçekleştirdi. Diğer bir ifadeyle en parlak günlerde Türkiye’nin ikinci büyük ihracat pazarı olan Rusya, şimdilerde 20’inci sıraya gerilemiş durumda.
Yaşanan krizden Türkiye kadar Rusya da kayba uğradı. En çok doğalgaz aldığımız ülke olan Rusya, ithalatımızda üçüncü sıradaki konumunu korusa da TÜİK verilerine göre, ‘ bu yılın ilk beş ayında, geçen yılın aynı dönemine göre ithalat yüzde 49 azalarak 6 milyar 285 milyon dolar oldu. 2015 yılının tamamında Rusya’dan 20 milyar 401 milyon dolarlık ithalat yaptığımızı da hatırlatalım.
5 MİLYAR DOLAR POZİTİF ETKİ
İki ülkenin dış ticaret rakamlarındaki erozyon bavul ticareti ve turizm gelirlerindeki kayıplar da eklenince daha da büyüyor. Ancak krizin çözümü için siyasi kararlılık olduğu için gelecek adına kaygılanmaya gerek yok. Zaten analistler ve uzmanlar da gelecek adına oldukça iyimser projeksiyonlar yapıyorlar. Ata Yatırım’ın geçen ay yayınladığı Jeopolitik Risk raporunda Türkiye-Rusya ilişkilerinin çözümünden sonra yaşanacak gelişmeler şöyle anlatılıyor:
“Almanya’dan sonra en büyük ticari ortağımız Rus-ya’nın olaydan sonraki tavrı ile iki ülkenin ekonomilerinin göreceği zarar, sorunun aşılması ile kısa sürede yerini karşılıklı kazanca bırakacak. Azalan ticaret, turizm gelirleri, bavul ticareti gelirleri göz önüne alındığında, 2015’te ilişkilerde azalan trend Türk-Rus ilişkilerinin hızla düzelmesi ile Türk ekonomisine yıllık 4.5-5 milyar dolarlık bir pozitif etki yapacak. Bu da hızla iyileşen ticari-ekonomik ve turizm faaliyetlerinin önümüzdeki iki yılda Türk ekonomisine yaklaşık 10 milyar dolar getirisi olacağı anlamına geliyor. Gelişen Türk-Rus ilişkileri cari açık finansmanı açısından da ekonomiye katkıda bulunacak.”
İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar, “Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkiler uçak kriziyle irtifa kaybetmeye başlamıştı. Bugün açılan yeni sayfa, iki ülke ekonomisine yeniden irtifa kazandıracak” diyor. Düzelen ilişkilerin iki ülke ticaretine olumlu yansıyacağını belirten Çağlar, şöyle konuşuyor:
“Yeni dönemin kısa vadede Rusya ile ticaretimize olumlu yansıyacak olmasından mutluyuz. İki güçlü liderin attığı mi normalleşme adımları, karşılıklı yatırım projelerini hareketlendirecek. 2020’ye kadar iki ülke ticaretini 100 milyar dolara çıkarma hedefine, uçak krizi öncesi bıraktığımız yerden daha güçlü şekilde start vereceğiz.”
“SAĞDUYU GALİP GELDİ”
Rusya ile yeniden esen dostluk rüzgarları makro ekonominin yanı sıra mikro bazda Türk ekonomisinin lokomotifi olan sektörlere de taze kan verecek. Rusya’ya yaptığımız tekstil ihracatı en parlak yıllarında 1.1 milyar dolara ulaşmışken şimdilerde yüzde 80 kan kaybetmiş durumda. Hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün komşuya olan ihracatı 2015’in yedi ayında 128 milyon dolarken bu yılın aynı döneminde yüzde 49 daralarak 65 milyon dolara kadar düştü.
İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, bundan sonra ihracatçıların yüzünün güleceğini söylüyor. Tanrıverdi, “Rublenin değer kaybı nedeniyle daralan Rusya pazarında uçak krizinin ardından ağır bir darbe aldık. Kriz çok daha dallanıp budaklanmadan iki tarafta sağduyunun galip gelmesini memnuniyetle karşılıyoruz. Zirvenin ardından Rusya’ya hazır giyim ihracatımızın yeniden ivme kazanacağına ve özellikle son çeyrekte yumuşama ikliminin meyvelerini toplayacağımıza inanıyorum. Eğer yeni bir sıkıntı olmazsa 2017’de Rusya ile tamamen eski günlerimize döneceğimizi düşünüyorum” diye konuşuyor.
“MAĞAZALAŞMA SÜRECEK”
Rusya, Türk moda markaları için de önemli bir pazar. Perakendecilerimizin dünyada markalarıyla varlık gösterdiği bir numaralı ülke de yine komşumuz… Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) verilerine göre, 40’a yakın marka 700 civarında mağazası ile Rusya’da faaliyet gösteriyor.
BMD Başkanı Sami Kariyo, “Bu ülkeye sadece ürün satan firmalarımızın aksine markalarımızın Rusya’da milyon dolarla ifade edilen doğrudan yatırımları var. Kasım ayında yaşanan üzücü olaydan sonra firmalarımız bu ülkede zor bir dönem geçirdi. Bazı markalarımız mağazalarını kapatmak zorunda kalırken, bazıları yatırımlarını erteledi” tespitiyle sözlerine başlayan Kariyo şu değerlendirmeleri yapıyor: “iki lider arasındaki zirvenin ardından ilişkilerde hızlı bir onarım ve normalleşme sürecinin başlayacağını öngörüyoruz. Yeni süreçle birlikte Rusya’daki mağazalaşma ve büyüme stratejimiz ivme kazanacak. Diğer taraftan Rusya’dan gelen turist sayısındaki artışın Türkiye’deki mağazaların cirolarına olumlu etkisi olacak.”
“LALELİ PİYASASI CANLANDI”
Rusya ile ticarette Laleli’nin özel bir yeri var. Hazır giyimden ev tekstiline deriden ayakkabıya birçok ürün Rusya’ya resmi ticaret ya da yolcu beraberi bavul ticaretiyle gidiyor, işlerin iyi olduğu dönemlerde Laleli’nin Rusya’ya ihracatı 7 milyar doları buluyor. Bavul ticareti ile birlikte bu rakam 10 milyar dolara çıkıyor. Ancak uçak krizi ile birlikte Lalelideki kayıp yüzde 60’ları buldu.
Laleli Sanayici ve işadamları Demeği Başkanı Gıyasettin Eyyüpkoca, liderler zirvesinden önce Laleli’nin Rusya’ya ticaretinde hafif bir hareketlenme başladığını ifade ediyor. Kış sezonu alışverişinde iki ülke arasındaki yumuşamanın olumlu etkilerinin net olarak görüleceğini söyleyen Eyyüpkoca ilk etapta yüzde 20’lik bir artış bekliyor. Eyyüpkoca beklentilerini şöyle açıklıyor:
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkam Vladimir Putin arasında gerçekleşen tarihi buluşmanın uçak krizi nedeniyle yüzde 60 daralan Rusya pazarına yeniden büyük bir ivme kazandıracağına inanıyorum. Bu yıl beşincisi düzenlenen ve yedi ülkeden 170 alıcının davet edildiği Laleli Fashion Shopping Festivali’nin yapıldığı günler içinde gerçekleşen bu buluşma bize moral oldu. Darbe girişimine inat üretime ve ihracata devam edecek, ülkemizi büyüteceğiz.”
“ALTIN ÇAĞIMIZA DÖNECEĞİZ”
Rusya ile yaşanan sıkıntılı günlerde en çok darbe alan sektörlerden biri de deri ve deri mamulleri. Ocak-Temmuz döneminde geçen yılın aynı dönemine göre ihracatı yüzde 61.8 azalan sektör 51 milyon 294 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi’ Özellikle ayakkabı için de Rusya önemli bir pazar.
Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Demeği (TASD) Başkanı Hüseyin Çetin, Rusya’da yeniden altın çağlarına döneceklerini şu sözlerle ifade ediyor: “Rusya, üç yıl öncesine kadar Türkiye ayakkabı sektörü için en büyük pazardı. Adeta altın çağımızı yaşadığımız 2013 yılında 129 milyon dolara kadar ulaşan ihracatımız, bu ülkedeki ekonomik daralma nedeniyle 2015’te 70 milyon dolara geriledi, ihracatımıza bir darbe de uçak krizi vurdu. Hasar çok daha büyümeden sorunun çözümüne yönelik girişimler sektör olarak bizi çok umutlandırdı. Eğer yeni bir olumsuzluk yaşanmaz ise talihsiz olayın izlerini en kısa sürede silip Rusya pazarında yeniden altın çağımıza döneceğiz.”
“KISITLAMALAR HEMEN KALKMALI”
Kriz öncesi Türkiye Rusya’ya 1.1 milyar dolar yaş meyve sebze satıyordu. Ancak kısıtlamalar ve kotalar nedeniyle ilk yedi ayda ihracatımız yüzde 80 oranında düştü, iki ülke liderleri arasında imzalanan mutabakatta tarımda kısıtlamaların kaldırılpıası konusu var ancak bunun yılbaşında kalkacağı belirtiliyor.
Akdeniz Yaş Meyve ve Sebze ihracatçıları Birliği Başkanı Ali Kavak, “Yılın ikinci yarısı yaş meyve sebzede çok önemlidir. Eğer yılbaşında kısıtlamalar kalkarsa hem yılı hem de sezonu kaybetmiş olacağız. Bu nedenle ağustos ayında kısıtlamaların kaldırılmasını bekliyor ve umut ediyoruz” diyor. Üzümde sezon başlamış durumda. Bunu eylülde mandalina, portakal gibi narenciye ürünleri takip edecek. Ali Kavak, Rusya ile sıkıntıların çözümü konusunda genel olarak güzel gelişmelerin yaşandığını belirterek sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Yaş meyve sebzeden 10 milyon kişi geçiniyor. Bu sektörün önemi ortada. Rusya bizim en önemli pazarlarımızdan, ilk izlenimlerimize göre Rusya ile yaş meyve sebzedeki sıkıntıların çözümü zaman alacak gibi görünüyor. Sıkıntıların bu ay içinde çözülmesi üreticileri çok rahatlatır.”
“CHARTER UÇUŞLARI ÖNEMLİ”
Terör saldırıları nedeniyle zor günler geçiren turizm sektörü, Rusya’nın turistlere koyduğu engeller nedeniyle yüzde 80’lere varan kayıplar yaşıyor. Türkiye geçen yıl 3.5 milyon Rus turisti ağırlamıştı. Antalya’yı tercih eden Rus turistlerin sayısı bu yılın ilk yedi ayında 300 binlere kadar düştü. Rusya ile imzalanan mutabakat metninde charter seferlerinin yeniden başlaması yönünde prensip kararı alındı ancak bunun hayata geçmesi iki haftayı bulabilir.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davut Çetin, “Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Pu-tin’in gösterdiği irade, iki ülke ve Antalya açısından son derece güzel bir gelişme oldu. Diyalogun başlaması geleceğe dair umut veriyor” sözleriyle değerlendirmelerini paylaşmaya başlıyor. Toplantıdan sonra yapılan açıklamalara bakıldığında Rusya ile ekonomik ilişkilerin eski düzeyine gelmesinin biraz daha zaman alacağının anlaşıldığını belirten Çetin, “Turizmde bu yılın kayıplarının telafi edilmesi mümkün görünmemekte. Yine de charter seferlerinin başlatılması sürecinin hızlandırılmasını arzu ediyoruz. Charter seferleri Eylül sonu veya Ekim ayında başlatılabilse bile Antalya turizmine katkı yapacak ve 2017 yılı için büyük bir moral olacaktır” diye konuşuyor.
400 MİLYON DOLARLIK YATIRIM
Öte yandan Türkiye’nin müteahhitlik ve gayrimenkul yatırım firmalarından Rönesans Holding ile Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF), ortak yatırım faaliyetlerinin geliştirilmesi kapsamında önemli bir anlaşmaya vardı. Taraflar bu anlaşma ile Rusya Federasyonu’nda önemli yatırım fırsatlarına odaklanacak. Anlaşma kapsamında, sağlık, inşaat, altyapı ve ticari gayrimenkul sektörleri öncelikli sektörler olarak belirlendi. Anlaşma, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya Federasyonu’na gerçekleştirdiği resmi ziyaretle eş zamanlı olarak imzalandı. Gerçekleştirilen işbirliği ile şirketler toplamda 400 milyon dolarlık yatırım yapabilecek.
Rönesans Holding Başkam Dr. Erman Ilıcak ise, “Bu ülkede doğmuş olan bir şirket olarak, Rusya’yı her zaman en sağlam ve en önemli ülkelerden biri olarak değerlendirdik. Kurulduğumuz günden bu yana, çok farklı projeleri başarı ile tamamladık ve bu pazarda güçlü ilişkiler geliştirdik. Bu ilişkileri bir adım daha ileri götürerek RDIF ile ortaklık kurmaktan ve Türkiye ile Rusya arasındaki yatırım ortaklığının güçlenmesine katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz” diye konuşuyor.
12 maddelik hareket planı
1. Rusya-Türkiye arasında Üst Düzey işbirliği Konseyi ÜDİK mekanizmasının tekrar çalıştırılması
2. Charter seferlerinin başlatılması
3. Tarım başta olmak üzere ikili ticarette kısıtlamaların tamamen kaldırılması
4. Türkiye mahreçli Rusya’daki teşebbüslere yaptırımların kaldırılması
5. İki ülke arasında vizesiz uygulamaya dönülmesi
6. Akkuyu Nükleer Santral inşaatına stratejik proje statüsü verilmesi
7. Türk Akımı doğalgaz boru hattı projesi görüşmelerinin hızlandırılması
8. Türk Akımı’nın 2019’da devreye girecek şekilde inşaatına başlanması
9. Rus-Türk Ortak Yatırım Konseyi kurulması
10. Askeri alanda savunma sanayi dalında işbirliğinin atırılması
11. Türkiye-Rusya-Azerbaycan arasında üçlü istişare mekanizması kurulması
12. Moskova ile Ankara arasında güven hattı oluşturulması