Samanyolu Gökadasında Solucan Deliği Olasılığı
Son yıllarda yapılan araştırmalardan elde edilen kanıtlar ve oluşturulan kuramlar gökadamızda büyük bir solucan deliği olabileceğini öngörüyor. Belki de ileride solucan deliğinden geçilerek gökadalar arası yolculuk bile yapılabilecek.
Solucan delikleri fikri Yıldızlararası adlı filmle tekrar popüler oldu. Filmin danışmanı, solucan delikleri üzerine bilimsel çalışmaları olan fizikçi Kip Thorne. Filmde solucan deliği ve solucan deliğinden geçiş Einsteinın genel görelilik kuramına uygun şekilde gösterilmiş. Uzak gökadalara bir insan ömrü içindeki kısa sürelerde ulaşmak için Evrende solucan deliklerine ihtiyacımız var. Solucan deliklerinin kararlı bir yapıda olması çok önemli. Zira kararsız yapıdaki solucan deliklerinin ömrü çok kısa olacağından geçişe izin vermeden hemen yok olacaklardır. Bu delikler sayesinde milyarlarca ışık yılı uzaklığa saniyeler içinde ulaşabiliriz. Bu hep insanlığın hayali olmuştur.
Solucan deliklerinin uzay-zamanın kestirme yolları olduğu söylenir. Bu solucan deliklerinin iki ağzı vardır ve kuramsal olarak geçilebilirlik şartlarını sağlıyorsa giriş çıkışa olanak verir. Örneğin Samanyolunda bir kapı olduğunu ve bu kapıdan başka bir gökadaya çıktığımızı ve bunu yaparken bir damla yakıt kullanmadığımızı düşünün.
Solucan delikleri de karadelikler gibi Einsteinın genel görelilik kuramının sonucudur. Bu sonuç 1916 yılında matematikçi L. Flamm tarafından genel görelilik kuramının matematiksel analizi neticesinde ortaya çıktı. Einstein ile Rosen’in birlikte 1935’te yaptığı katkılardan dolayı solucan deliğine Einstein-Rosen köprüsü adı verildi. 1960’lı yıllarda Einstein-Rosen köprüsü kavramını fizikçi J. Wheeler tekrar inceledi ve bu yapıya solucan deliği ismini verip solucan deliklerinin kararlı olamayacağını gösterdi. Daha sonra Thorne ve Morris 1988’de zamanda yolculuk yapılmasını sağlayabilecek solucan deliklerinin negatif enerji kullanılarak kararlı olacağını gösterdi.
Evrenin %23-25’ini oluşturduğu bilinen karanlık maddeyi veren bir yoğunluk modeli kullanılarak, gökadamızda var olabilecek bir solucan deliğinin belirli koşullarda kararlı ve çift yönlü geçişe uygun olabileceği öngörülmüştür. Doğu Akdeniz Üniversitesi fizikçilerinin kullandığı karanlık madde modelinde de bu sonuçların doğruluğu ve karanlık maddenin solucan deliği oluşturabileceği bir kez daha matematiksel olarak kanıtlandı. Sonuçlara ulaşabilmek için astrofizikçilerin daha önce deneysel olarak elde ettiği detaylı karanlık madde dağılımı haritası ve genel görelilik alan kuramı denklemleri kullanıldı. Geçtiğimiz yıl İtalyan, Hintli ve Kuzey Amerikalı fizikçilerden oluşan bir grup tarafından benzer bir çalışma, farklı karanlık madde modelleriyle yapılmıştı.
Samanyolu gökadası ve benzeri gökadalarda bir veya birden fazla solucan deliğinin bulunması kuramsal olarak mümkün, hatta bu solucan delikleri gökada büyüklüğünde bile olabilir. Solucan deliklerinin var olup olmadığı yakın gelecekte Samanyolu Gökadası ve Andromeda Gökadası gibi iki gökadayı karşılaştırarak deneysel olarak bulunabilir. Tıpkı düz ve tümsek aynadaki görüntü farkı gibi, solucan deliğinin iki tarafında herhangi bir yıldız sisteminin farklı görünmesi beklenir. Solucan delikleri boyunca gökadalar arası yolculuk etmek de mümkün, fakat bu durum şimdilik sadece kuramsal olarak öngörülmektedir.