Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Sanayi üretim endeksi ekim’de beklentilerin üzerine çıktı

Sanayi üretimi

BÜYÜMENİN öncü göstergesi olan sanayi üretim endeksi Ekim’de beklentilerin üzerine çıkarak aylık yüzde 1.1, yıllık yüzde 10.2 arttı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜÎK) verilerine göre takvim etkisinden arındırılmış seride sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, yıllık bazda Ekim’de madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi yüzde 0.4, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 11 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 5.5 arttı. Bu dönemde ara malı üretiminde yüzde 12.1, sermaye malı üretiminde ise yüzde 10.4 artış yaşandı. Arındırılmamış verilerle sanayi üretimi Ekim’de aylık yüzde 1.2, yıllık yüzde 9.4 artışla 134.7 değerini aldı. Sanayi üretim endeksi bu düzeyi ile 2005’ten bu yana en yüksek seviyesine ulaşmış oldu. Sanayi üretiminde Ekim’de gerçekleşen beklentilerin üzerindeki artış, yılın son çeyreğine ve 2020’nin tümüne ilişkin pozitif büyüme beklentilerini güçlendirdi. Ekonomistlere göre aşı, ekonomik teşvikler, normalleşme ve bunun ekonomik hareketlenmeye etkisi önümüzdeki yıl için büyüme performansı açısından belirleyici olacak.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Va-rank, sanayi üretiminde Ekim verisi açıklanan ülkeler arasında en güçlü görünümün Türkiye’ye ait olduğunu kaydetti. Varank, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, önümüzdeki dönemde kredi artış hızındaki düşüş ve salgının ikinci dalgası nedeniyle sanayi üretiminde bir miktar yavaşlama beklediklerini vurguladı.

CİRO YILLIK YÜZDE 30.9 ARTTI

TÜİK geçen hafta Türkiye’de ekonomik durumun değerlendirilmesinde kullanılan önemli bir kısa dönemli gösterge olan ciro endekslerini açıkladı. Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi, 2020 Ekim’de yıllık yüzde 30.9 arttı. Takvim etkisinden arındırılmış verilerle 2020 Ekim’de yıllık sanayi sektörü ciro endeksi yüzde 38.5, inşaat ciro endeksi yüzde 21.5, ticaret ciro endeksi yüzde 34.6, hizmet ciro endeksi ise yüzde 8.8 arttı. Ciro endeksi Ekim’de yüzde 3.9 artış gösterdi.

TÜİK geçen hafta perakende ticaret sektöründe farklı tür ve büyüklükteki girişimlerin satışlarını aylık olarak ölçen perakende satış endeksi verilerini de açıkladı. Buna göre takvim etkisinden arındırılmış verilerle sabit fiyatlarla perakende satış hacmi Ekim’de yıllık yüzde 12 artış kaydetti. Bu dönemde gıda, içecek ve tütün satışları yüzde 14.8, otomotiv yakıtı hariç gıda dışı satışlar yüzde 12.8, otomotiv yakıtı satışları yüzde 6.5 arttı. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış verilerle sabit fiyatlarla perakende satış hacmi Ekim’de bir önceki aya göre yüzde 4.2 arttı. Cari fiyatlarla perakende ciro 2020 Ekim’de geçen yılın aynı ayma göre yüzde 24.3 artış kaydetti. Gıda, içecek ve tütün satışları yüzde 28.5, otomotiv yakıtı hariç gıda dışı satışlar yüzde 28.9, otomotiv yakıtı satışları yüzde 6 arttı. Perakende ciro Ekim’de bir önceki aya göre yüzde 4.4 artış yaşandı.

KASIM’DA 112 BİN 483 KONUT SATILDI

Kasım’da konut satışları gerilese de, 11 aylık dönemde 2019 toplam satış rakamını aştı. TÜİK verilerine göre Türkiye genelinde konut satışları 2020 Kasım’da geçen yılın aynı ayma göre yüzde 18.7 azalarak 112 bin 483 oldu. Konut satışları yılın 11 ayında yüzde 21.5 artışla 1 milyon 393 bin 335 oldu. Kampanyalar ve düşük faizli kredi imkanıyla yaz aylarında artan konut satışları, Eylül, Ekim ve Kasım’da yaşanan gerilemeye karşın, 11 aylık dönemde 2017’de 1 milyon 409 bin 314 konut satışıyla yakalanan tarihi rekora yaklaştı. Aralık’ta 15 bin 980 konut satılması halinde tarihi rekor kırılacak. TÜIK verilerine göre son beş yılın aralık ayı satışları ortalamasının 151 bin civarında. Türkiye genelinde 2018’de 1 milyon 375 bin 398, 2019’da 1 milyon 348 bin 729 adet konut satışı gerçekleşmişti.

İPOTEKLİ SATIŞLARDA AZALMA VAR

TtJÎK verilerine göre Kasım’da ipotekli konut satışları geçen yılın aynı ayına göre yüzde 44.3 azalarak 24 bin 450 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 21.7 olarak gerçekleşti. İlk defa satılan konut sayısı Kasım’da yıllık yüzde 25 azalarak 36 bin 658 düzeyinde gerçekleşti. Toplam konut satışları içinde ilk satışın payı yüzde 32.6 oldu. İkinci el konut satışları ise 2020 Kasım’da yıllık yüzde 15.2 azalışla 75 bin 825 oldu.

Kasım’da yabancılara yapılan konut satışları geçen yılın aynı ayma göre yüzde 24.4 artarak 4 bin 962 oldu. Ocak-Kasım döneminde yabancılara yapılan konut satışları ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9.5 azalarak 36 bin 385 düzeyinde gerçekleşti.

İstanbul Üniversitesi öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Şeker, Kasım’da konut satışlarında önceki yıla göre önemli düzeyde bir düşüş olduğuna dikkat çekerek, hem kredi faiz oranlarının yüksekliği hem de genel olarak ekonomik belirsizliklerin talep iştahını azaltan faktörler olduğunu kaydetti. Geçtiğimiz yaz aylarında kredi faiz oranlarının indirilmesiyle nispeten bir stok erimesi yaşandığını vurgulayan Şeker, “2021’de sektörün 2020’ye benzer bir seyir izleyeceğini düşünüyorum. Belirsizlikler devam ederken, kredi faizleri düşmedikçe ve konut fiyatları belli ölçüde gerilemediği sürece 2021’de sektörde ciddi bir toparlanma beklemiyorum” dedi.

KASIM’DA BÜTÇE FAZLA VERDİ

Kasım’da merkezi yönetim bütçesi 13.4 milyar TL fazla verirken, yılın 11 ayında bütçe açığı 132 milyar 53 milyon TL oldu. Kasım’da 34.4 milyar TL faiz dışı fazla verilirken, Ocak-Kasım döneminde 2 milyar 980 milyon TL faiz dışı açık oluştu. Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre Kasım’da bütçe giderleri yüzde 27.5 artışla 96.3 milyar TL, bütçe gelirleri yüzde 31.8 artışla 109.7 milyar TL, faiz giderleri yüzde 27.2 artışla 9.5 milyar TL oldu. Vergi gelirleri Kasım’da geçen yılın aynı ayına göre yüzde 35.3 artışla 99.2 milyar TL oldu. Yılın 11 ayında bütçe giderleri yüzde 18.8 artışla 1 trilyon 63 milyar 987 milyon TL, bütçe gelirleri yüzde 16.1 artışla 931 milyar 934 milyon TL düzeyinde gerçekleşti.

Prof. Şeker, pandemi döneminde vergiyle ilgili alınan erteleme kararları ve bazı indirimlerin bütçe gelirlerinin azalmasına neden olduğunu vurgulayarak Aralık’ta daha yüksek bir açık beklediğini dile getirdi. Şeker, “Bu durum elbette 2021 bütçe performansını da etkileyecek. Pandeminin devam etmesi, birçok ülkede olacağı gibi ülkemizde de bütçe açıklarının devam edeceğini işaret ediyor” dedi.

Prof. Dr. Ersan ÖZ / Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi
“Kapsamlı vergi reformu gerekli”

Salgın döneminin bütçe üzerinde genellikle olumsuz etkileri oluyor. Sağlık ve sosyal destekleme harcamaları artarken vergi mükelleflerinin gelirleri azalmakta dolayısıyla tahsil edilecek vergi miktarları düşüyor. 2021 bütçesinin önceki yıllardan farklı olarak bu genel kural dikkate alarak hazırlanmalıydı. Vergi alamazsan borç al veya para basmayı tercih et şeklinde bir yaklaşım genel olarak bu salgın dönemlerinde görülüyor. Ancak bu tercihlerin, daha sonra enflasyon gibi olumsuz sonuçlarının görülebileceği de unutulmamalı. Üçüncü çeyrekte büyüme genel olarak finans ve sigortacılık kaynaklı oldu [yüzde 41 artış]. Salgın döneminde ülkeler genellikle negatif büyürken ülkemizin pozitif büyümesi olumlu. Çin’den mal almak istemeyen ülkeler bu taleplerinin bir kısmını Türkiye’den karşılamak istiyor.

Bunun dış ticaret dengesi üzerinde olumlu etkileri olacak. Yapısal reformların gerçekleştirilmesi ile ülkemize yabancı yatırımcıların ilgisi de artacak. Sadelik, basitlik ve adalet temelinde kapsamlı bir vergi reformunun gerekli olduğunu söyleyebiliriz.

Prof. Dr. Murat ŞEKER / İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi
“Sanayi üretiminde artış eğilimi devam edecek”

Sanayi üretim endeksi, pandemi dönemine rağmen arttı. Burada kısıtlamaların üretim sürecini bağlamaması önemli bir nokta.

Ekim’de pandeminin etkisinin görülmeye başladığı Nisan’dan bu yana artışın devam etmesi müşteri talebinde iyileşmeye işaret ediyor. Bu sanayi üretiminde artış eğiliminin devam edeceği öngörüsünü getiriyor. Yine de kurdaki dalgalanmalar bir risk unsuru.

Sanayinin yarattığı katma değerin giderek düşmesi de bir başka risk. Kısıtlamaların turizm sektöründe halen derin bir şekilde hissedildiğini görüyoruz. Her ne kadar hükümetin açıkladığı son paket biraz nefes alınmasını sağlama potansiyeline sahip olsa da esnaf bu anlamda zor günler yaşamaya devam edecek.

Toplam ciroda genel olarak bir artış gözleniyor, ancak konaklama yiyecek sektöründe endeksin düştüğünü görüyoruz. Talep artışının bir nedenini ertelenen ihtiyaçların karşılanmaya başlanması olarak değerlendirebiliriz. Önümüzdeki aylarda talep artışı belli sektörlerde devam edecektir.

HÜLYA GENÇ SERTKAYA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu