Sanayide toparlanma devam ediyor
KÜRESEL piyasaların ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz kararına kilitlendiği geçen hafta yurtiçinde önemli veriler açıklandı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜIK) verilerine göre, büyümenin öncü göstergelerinden sanayi üretimi Ekim’de geçen yılın aynı ayma kıyasla takvim etkisinden arındırılmış verilerle yüzde 5.7 gerilerken, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış verilerle bir önceki aya göre yüzde 1.9 daraldı. Üretimdeki düşüşün büyük ölçüde dövizdeki yükselişle artan maliyetlerden kaynaklandığına dikkat çeken ekonomistler, sanayi üretimi görünümünün zayıf büyüme periyodu ile ilintili bir görüntü sergilemeye devam edeceğini ifade ediyor. Kasım’da İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat PMI (Satınalma Yöneticileri Endeksleri) ve güven endekslerinde yükseliş olduğuna dikkat çeken ekonomistler, sanayi üretiminin son iki aydır daralmakta olan aylık bazdaki mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış verilerde Ekim ayına göre bir miktar artış getirebileceği görüşünde.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, yaptığı bir açıklamada üçüncü çeyrekte yüzde 1.6 büyüyen ekonomide öngörüldüğü şekilde bir dengelenme süreci yaşandığını vurgulayarak, “Kısa vadede büyümemizin yavaşlaması ancak akabinde gitgide daha da güçlenen bir ekonomik toparlanmanın sağlanması sürdürülebilir, dengeli ve sağlıklı büyüme hedeflerimizle uyumluluk arz ediyor” dedi.
İLERİ TEKNOLOJİ ÜRETİMİNDE ARTIŞ
TÜIK verilerine göre, sanayi üretimi Ekim’de arındırılmamış verilerle bir önceki aya kıyasla yüzde 4.2 artarken, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4.1 azaldı. Sanayi üretimi verilerinin detaylarına baktığımızda takvim etkisinden arındırılmış verilerle Ekim’de madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi geçen yılın aynı ayma göre yüzde 6.1 artışla 126.6, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 6.5 azalışla 116.5 ve elektrik, gaz, buhar ve ik-limlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 1.2 azalışla 108.1 oldu. Yıllık bazda yüzde 5.7 gerileyen sanayi üretiminde madencilik ve taşocakçılığının etkisi 0.3 puan artış şeklinde olurken, bu etki imalat sanayinde yüzde 5.8, elektrik gaz ve buhar sektöründe yüzde 1.2 daralma şeklinde görüldü.
Ana sanayi gruplarına göre değişim oranları incelendiğinde üretim yıllık bazda ara malında yüzde 9.5, dayanıksız tüketim malında yüzde 3, enerjide yüzde 0.1, sermaye malında yüzde 6.7 daralırken, dayanıklı tüketim malında vergi indirimlerinin de etkisiyle yüzde 3 artış yaşandı. Teknoloji yoğunluğuna göre yapılan değerlendirmede ise Ekim’de toplam üretim içindeki payı düşük olan ileri teknoloji üretiminde yüzde 13.7 artış gözlendi.
İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 11.4
İşsiz sayısı ve işsizlik oranındaki artış Ağustos, Eylül ve Ekim aylarını kapsayan Eylül döneminde de devam etti. Eylül itibarıyla işsiz sayısı Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde son bir yıllık dönemde 330 bin kişi artarak 3 milyon 749 bin kişiye, işsizlik oranı ise 0.8 puan artışla yüzde 11.4’e yükseldi. TÜİK verilerine göre, Eylül’dc tarım dışı işsizlik oranı geçen yılın aynı dönemine kıyasla 0.7 puanlık artışla yüzde 13.5 olarak tahmin edildi. Verilere göre Eylül’de genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı 1.6 puanlık artış ile yüzde 21.6 oldu. Ne eğitimde ne de istihdamda olanların oranı ise 1.3 puan artışla yüzde 27.4 düzeyinde gerçekleşti.
Eylül itibarıyla son bir yıllık dönemde işgücü piyasalarına giren kişi sayısı 598 bin kişi artışla 32 milyon 813 bin kişiye ulaşırken, bu dönemde istihdam 266 bin kişi artışla 29 milyon 63 bin kişi oldu. Ey-Jük2018 döneminde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı geçen yılın ayın dönemine göre 1 puan azalarak yüzde 33.8 olarak gerçekleşti. Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam bir önceki döneme göre 81 bin kişi azalarak 28 milyon 797 bin kişi, işsiz sayısı 45 bin kişi artarak 3 milyon 676 bin kişi olarak gerçekleşti. Bu dönemde işsizlik oranı 0.1 puan artarak yüzde 11.3 oldu. Ekonomistler, ekonomide yaşanan yavaşlamaya da paralel olarak yılın son aylarında işsizlik oranlarında yukarı trend olduğuna dikkat çekiyor.
Alkin, “Türkiye’deki özel sektörün yüzde 70’i şu anda yetiştirdiğimiz gençlerin çalışabileceği ortamlara sahip değil. Çok yakın gelecekte fabrikalarda robotlar çalışacak. ” dedi.
BÜTÇEDE 7.6 MİLYAR TL FAZLA
Merkezi yönetim bütçesi üç ayın ardından Kasım’da 7.6 milyar TL fazla verdi. Yılın 11 ayında ise bütçe geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 106 oranında artışla 54.5 milyar TL açık verdi. Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre, bütçede Kasım’da 14.8 milyar TL, Ocak-Kasım döneminde 17.3 milyar TL faiz dışı fazla gerçekleşti. Kasım’da bütçe gelirleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 25.6 artışla 81.9 milyar TL’ye, bütçe giderleri ise yüzde 31.1 artışla 74.3 milyar TL’ye ulaştı. Vergi gelirleri Kasım’da yüzde 16.4 artışla 67.9 milyar TL, yılın 11 ayında yüzde 17.7 artışla 575.8 milyar TL oldu. Faiz giderleri ise Kasım’da 7.2 milyar TL, Ocak-Kasım döneminde 71.88 milyar TL düzeyinde gerçekleşti.
Yılın 11 ayında bütçe açığı artışında görülen hareketlilikte yükselen enflasyon ve döviz kurlarında yaşanan dalgalanmanın etkisinin açık olduğunu vurgulayan Pamukkale Üniversitesi İİBF Maliye Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ersan Öz, yükselen faiz oranlarının da bütçede faiz ödemelerini arttırıcı etki yaptığım söyledi. Gayri Safi Yurtiçi Ilasıla’nın (GSYH), üçüncü çeyrekte, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1.6 arttığına dikkat çeken Öz, “Ulusal ve uluslararası ekonomik ve siyasi konjonktürdeki zaman zaman yoğunlaşan olumsuz dalgalanmalara rağmen büyümenin yavaşlayarak da pozitif de kalması önemli olup, dördüncü çeyrekte de aynı yönde beklenti hakim. Bu noktada, döviz kurlarındaki dalgalanmaların durulmuş olması ekonomideki iyiye gidişin bir başlangıcı olarak değerlendirilmeli” dedi.
KONUT SATIŞLARI
TÜİK, geçen hafta Kasım 2018 konut satış istatistiklerini de açıkladı. Buna göre Türkiye genelinde konut satışları Kasım’da geçen yılın aynı ayma göre yüzde 27 azalarak, 89 bin 626 oldu. Bu dönemde ipotekli konut satışları yüzde 85.7 azalışla 5 bin 324 ile sınırlı kalırken, toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 5.9 olarak belirlendi. Kasım’da diğer konut satışları yüzde 1.4 oranında azalarak 84 bin 302 oldu. Türkiye genelinde ilk defa satılan konut sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 31.2 azalarak 40 bin 821 düzeyinde gerçekleşirken, toplam konut satışları içinde ilk satışın payı yüzde 45.5 olarak belirlendi. Bu dönemde ikinci el konut satışları yüzde 23 azalışla 48 bin 805 oldu. 2018 yılı Ocak-Kasım döneminde ise toplam konut satışları yüzde 3 düşüşle 1.24 milyon adet; ipotekli satışlar yüzde 38.6 düşüşle 269 bin 672 adet olarak belirlendi. Kasım’da yabancılara yapılan konut satışları yüzde 117.1 artarak 4 bin 672’ye ulaşırken, ülke uyruklarına göre en çok konut satışı Irak vatandaşlarına yapıldı. Kasım ajanda Irak vatandaşları Türkiye’den bin 3 konut satın aldı.
KONUT KREDİ FAİZLERİNDE İNDİRİM
Konut sektöründe tablo böyleyken, sektörü canlandırma noktasında kamu bankaları ile konut sektörü arasında başlayan işbirliği büyüyor. 14 Aralık itibarıyla Ziraat Bankası’nın başlattığı, Vakıf Bank ve Halkbank’m da katıldığı yüzde 0.98 faiz oranlı konut kampanyasına îş Bankası da katıldı. Başlatılan kampanya çerçevesinde bankaların konut kredisi faiz oranı aylık yüzde 1.78 olarak belirleniyor. Bankayla çalışmakta olan konut üreticisi firmaları da elini taşın altına koyarak, faiz maliyetinin bir kısmını üstlenmeleri neticesinde müşterilere faiz oranı aylık yüzde 0.98 olarak yansıtılıyor. Ziraat Bankası ve Halkbank, Vakıfbank yüzde 0.98 faiz oranı ve 120 aya varan vade seçenekleriyle 500 bin TL’ye kadar konut kredisi kullanma imkanı sunuyor. İş Bankası ise 120 aya kadar vade ve aylık yüzde 0.98 faiz oranıyla 600 bin TL’ye kadar konut kredisi kullandırıyor.
TOPLAM CİRO YÜZDE 26 ARTTI
Geçen hafta açıklanan verilerden biri Türkiye’de ekonomik du rumun değerlendirilmesinde kullanılan önemli bir kısa dönemli gösterge olan ciro endeksleri oldu. TÜİK verilerine göre, sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında takvim etkilerinden arındırılmış verilerle toplam ciro yüzde 26 artışla 192.4 düzeyinde gerçekleşti. Ekim’de mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış toplam ciro endeksi bir önceki aya göre yüzde 2.4 azalışla 186.9 oldu. Bu arada yurtiçi ve yurtdışı sanayi cirolarda büyük fark gözlendi. Yurtdışı sanayi ciro endeksi Ekim’de geçen yılın aynı ayına göre yüzde 80.9, yurt içi sanayi ciro endeksi yüzde 23.4 artış gösterdi.
KISA VADELİ DIŞ BORÇ STOKU
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre Ekim sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stoku, 2017 sonuna göre yüzde 1.7 azalışla 116.6 milyar dolar oldu. 2018 Ekim sonu itibarıyla, orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine bir yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku, 173.8 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.
Mustafa UYSAL / Vergi Konseyi Eski Başkanı
“Ölçümüz YEP hedefleri olmalı”
Önümüzde yerel seçimler olmasına rağmen şu anda ‘sıkı ekonomi’ politikalarının uygulandığı zorlu bir dönemden geçiyoruz. Bunun bedelini maalesef büyüme oranlarında gerileme, iç talepte daralma, işsizlik ve yüksek faiz olarak ödüyoruz. Ölçümüz 2019-2021 hedeflerinin yer aldığı YEP (Yeni Ekonomi Programı) olmalı. Ekonomiyi davranışlar, davranışları beklentiler, beklentileri ise güven ortamı şekillendirir. Şu anda ekonomideki zayıf noktamız güven ortamının henüz tam tesis edilememiş olmasıdır. Yüksek oranlı büyümek zorundayız. Ancak bu büyümenin iç talep ve tüketime dayalı olmasının sürdürülebilir olmadığı aşikârdır. Bu nedenle yüksek teknoloji ve katma değerli üretim ile mal ve hizmet ihracatına dayalı yeni bir büyüme stratejisi izlemek; ister kamu ister özel sektör olsun, kaynaklarımızı verimli kullanmak; ‘yapısal reform’ ve ‘yapısal değişim’ stratejilerini hızla hayata geçirmek zorundayız.
Tonguç ERBAŞ / Ahlatcı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı
“Daralma işsizliğe yansıdı”
Ekonomideki daralma görüntüsünün işsizlik rakamlarında etkisini gösterdiğini gözlüyoruz. Sanayi üretiminde ise Ekim’de yıllık bazda yüzde 5.7 düşüş yaşandı. Detaylara baktığımızda ara malı, dayanıklı tüketim malları ve imalat sektöründeki sert düşüşlerin bahsettiğimiz iç talepteki ve buna bağlı olarak ithalattaki azalış ile birlikte sanayi üretimine olumsuz etki ettiğini söyleyebiliriz Fed beklendiği gibi yılın son toplantısında faizleri 25 baz puan daha artırdı. Fed’in, 2018 ve 2019’a dair büyüme ve PCE enflasyon göstergelerini aşağı yönlü revize ettiğini görüyoruz. Nokta çizelgesine göre komite üyeleri 2019 yılı için Fed’in faiz artırımına gitme medyan beklentisinin önceki üçten ikiye gerilediği gözleniyor.