Satın alma ve birleşmede durgunluk devam ediyor
Satım alma & birleşme (S&B) işlemlerinde durgunluk sürüyü: İkinci çeyrekte 59 işlemde 5,5 milyar dolarlık hacim oluştu. Oysa geçen yılın ikinci çeyreğinde 50 işlemde 7,5 milyar dolarlık hacim oluşmuştu, işlem hacminde yabancı işlemlerin büyüdüğü dikkat çekiyor. Yılın ikinci yarısuıda başta enerji, gıda, imalat, teknoloji olmak üzere işlem hacminin ve adedinin artması bekleniyor.
2015 yılı Türkiye’de piyasalar açısından, yurtdışı ve yurtiçinde siyasi faktörlere bağlı olarak çok parlak geçmiyor. Bu durum satın alma & birleşme (S&B) işlemlerinde de etkisini gösterdi. Yılm ilk çeyreğinde 60 işlemde 2,5 milyar dolar civarında bir işlem büyüklüğü gerçekleşmişti. İkinci çeyrekte ilk çeyreğe göre artış oldu ama geçen yılm aynı dönemine göre yine düşüş yaşandı.
Yaptığımız çalışmaya göre, ikinci çeyrekte 31 yabancı yatırımcı işlemi gerçekleşti. Değeri açıklanan 14 işlemde yabancıların işlem hacmi 3 milyar 59 milyon dolar oldu. Yine ikinci çeyrekte 28 yerli işlemi gerçekleşti. Değeri açıklanan 19 işlemde 930 milyon dolar yerli yatırımcı hacmine ulaşıldı. Toplamda ise değeri açıklanan 33 işlemde 4 milyar dolar hacim oldu. Değeri açıklanmayan 26 işlemle birlikte hacmin 5,5 milyar dolar seviyelerine ulaştığı tahmin ediliyor. Yani ilk çeyreğe göre hacimsel olarak iki kattan fazla büyüklük oldu. Ancak geçen yılm ikinci çeyreğinde 50 işlemde ulaşılan 7,5 milyar dolarlık hacme göre yüzde 27’lik bir düşüş söz konusu.
Yılm ilk yarısına toplam olarak bakarsak da 119 işlemde 8 milyar dolar civarında bir işlem hacmi oluşmuş durumda. Bu rakam geçen yılın ilk yarsında 124 işlemde ulaşılan 12 milyar dolarlık hacmin yüzde 33 altında kalıyor.
KAMU ETKİSİ
2015’in ilk yarısında hacimsel olarak yaşanan düşüşte kamu ihalelerinin gerçekleşmemesinin etkili olduğu ifade ediliyor. EY Türkiye Kurumsal Finansman Bölüm Başkanı Müşfik Cantekinler, “Geçtiğimiz yıllarda Türk yatırımcıların özel sektör işlemlerinin yanı sıra birçok kamu kaynaklı işlemde de yer aldığını görüyorduk. Bu yıl kamu kaynaklı işlemlerin sayısında geçtiğimiz yılın ilk yarısına göre önemli oranda düşüş gerçekleşti” diyor.
Bu yılki işlem hacmi düşüşünde kamu ihalelerinin etkisine değinen bir diğer isim olan İş Yatırım Birleşme ve Devralmalar Müdürü Efsane Çam, bunun yanında FED’in faiz artırım sürecinin gelişen ülkelere etkisine, Euro Bölgesi’ndeki sorunlara, dolar kurundaki artışın ekonomiye etkisine ve genel seçim sürecine de dikkat çekiyor.
ÜNLÜ & Co Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Ünlü, yılm ilk yarısında yabancı şirketlerin yaptığı işlemlere dikkat çekiyor. Yabancı işleminin artmasının Türkiye ekonomisi için çok önemli olduğunu anlatan Ünlü, “Direkt yabancı yatırımın cari açığın finansmanında artan bir paya sahip olması, önümüzdeki dönemde beklediğimiz yerli tasarruf artış süreciyle beraber piyasalara nefes aldıracaktır” diyor.
İKİNCİ YARI NASIL OLUR?
Genel olarak ilk yarıya bakıldığında genel seçim, yaşanan politik gerginlikler ve jeopolitik gelişmeler iklimi altında yatırımcılar “bekle ve gör” politikası izledi denilebilir. Yılın ikinci yarısı için ise beklentiler S&B işlemlerinde hareketliliğin artacağı yönünde.
Mahmut Ünlü, “Özellikle son çeyreğe doğru ‘bekle-gör’ havasının değişeceğine inanıyoruz. Değişen iklim altında daha fazla işlem olacaktır. Söz konusu işlemlerin ağırlıklı olarak altyapı ve enerji sektörlerinde gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Perakende, gıda ve finans sektörlerinde de benzer gelişmeler yaşanabilir” diyor.
Deloitte Türkiye Ortağı ve Finansal Danışmanlık Hizmetleri Lideri Başak Vardar, yılın geneline yönelik işlem hacmi beklentisinin 18-19 milyar dolar seviyesinde olduğunu söylüyor. Finansal hizmetler, üretim ve enerji sektörlerinde büyük hacimli işlemler görülebileceğini anlatan Vardar, “Biz çok sayıda projede çalışıyoruz. Devam eden süreçler var ve birçoğu da tamamlanabilecek nitelikte. Hemen her gün bir yatırımcı talebi ile karşılıyoruz” diyor.
YABANCILAR İLGİLİ
Türkiye ile ilgilenen yatırımcı profili Avrupa ve ABD ağırlıklı. Ancak son dönemde Uzakdogulu yatırımcıların yatırım iştahının arttığı da gözleniyor. Özellikle de Japonya öne çıkıyor. Aynı şekilde Körfez yatırımcılarının da Türkiye’ye ilgisi artıyor. Yabancılar ağırlıklı olarak gıda, eğitim, sağlık ve gayrimenkul alanlarına ilgi duyuyor.
Türkiye’nin yatırım anlamında önemli fırsatlar sunan, potansiyeli oldukça yüksek bir ülke olduğunu söyleyen Mahmut Ünlü, Türkiye’nin tüketici profili ve ekonomik altyapısı göz önünde bulundurulduğunda daha çok perakende, gıda, tüketim sektörlerine odaklı şirketlerin büyüdüğünü ve alım için çekici göründüğünü söylüyor.
Grant Thomton Türkiye Başkanı Nazım Hikmet, “Türkiye, dünyanın birçok farklı noktasından karışıklığın göbeğindeki ülke olarak görünüyor. Bunun üzerine seçim ve hükümet kurma süreci eklenince, 2014’teki hacmin yakalanmasını beklemiyorum” diyor.
Nazım Hikmet, aktif büyüklüğü ile dünyanın en büyük bankası olan Çinli ICBC’nin Tekstik-bank’ı satın almasının önemine dikkat çekiyor. Türkiye’ye gelmek isteyen Çinli yatırımcılar için bu işlemin önemli bir psikolojik ivme olduğunu kaydeden Hikmet, bunun arkasının geleceğini ancak siyasi, ekonomik ve sosyal süreçlerin tahsis edilmesinin ardından 20l6’da bu bölgeden işlemlerin artabileceğini sözlerine ekliyor.
FONLA İRİN İLGİSİ SÜRÜYOR
Stratejik alıcıların yanında piyasada özel sermaye fonlarının (Private Equity) alıcı olarak ağırlığına da dikkat çekiliyor. Bu fonlar bölgeye ve ülkeye yönelik olarak yatınmcılarından taahhüt aldıkları için yatırımlarına devam ediyorlar. Efsane Çam, “Bu fonlar, ülke riskini yatırım yapılamaz seviyeye çekmediler ve halen aktif olarak yatırım fırsatlarını inceliyorlar” diyor. Çam, sorunun değerlemeler ve zamanlama nedeniyle arz tarafında olduğunu söylüyor.
Efsane Çam, yılın kalan kısmında ve özellikle seçimlerden sonra olmak üzere, özel sektör tarafında enerji sektöründe önemli bazı varlıkların satışını bekliyor. Çam, tüketim ürünleri sektöründe Türk alıcı-satıcılar arasında işlemlerin gerçekleşebileceğini ve bazı fon çıkışlarının olabileceğini sözlerine ekliyor.