Seçimler ve yeni yönetim modeli
Türkiye, 24 Haziran seçimleriyle yeni yönetim modeline geçmeye hazırlanıyor. Bakanlık sayısı indirilecek, ekonomi yönetimi tek çatı altında toplanacak. Yeni dönemde “ofis sistemi” hayata geçirilecek…
TÜRKİYE, 24 Haziran seçimleriyle yeni yönetim modeline geçmeye hazırlanıyor. Yeni cumhurbaşkanının göreve başlayacağı güne kadar kanun hükmünde kararname (KHK) yayımlama yetkisi alan Hükümet, Türkiye’nin 25 Haziran sabahına sorunsuz geçişini sağlayacak sisteme yönelik çalışmalarına son şeklini veriyor. Seçimlerden sonra kamuda büyük dönüşüm başlayacak. Bürokratik oligarşiye neşter vurulacak. Özel sektör ve yatırımcı dostu bürokrasi hayata geçinlecek. AK Parti ve Hükümetin yürüttüğü çalışma taslağına göre Bakanlık sayısı 14 olacak, bakan yardımcılıkları bulunacak. Yeni dönemde ofis sistemi gelecek. Her türlü bilgi, analiz ve raporlar bu ofisler aracılığıyla hazırlanacak. Üst düzey bürokratlar, Cumhurbaşkanı ile göreve gelip, Cumhurbaşkanı ile gidecek. Kamu dışından da atama yapılacak. Ekonomi yönetiminde karar alma ve bürokratik etkinliğin artırılması kapsamında yönetim tek çatı altında toplanacak. Böylece ekonomide kararlar hızla alınacak, dağınık yapı ve koordinasyonda yaşanan sorunlar giderilecek.
14 BAKANLIK OLACAK
Yeni sistemde daha küçük ve üretken bir devlet yapısı oluşturulacak. Sistemin başı Cumhurbaşkanı olacak. AK Parti ve hükümetin yaptığı çalışmalarda dört başkan yardımcılığı üzerinde durulduğu ifade edilse de, Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk etapta bir veya iki başkan yardımcısı olabileceğini açıkladı. 4 başbakan yardımcılığıyla 25 olan Bakanlık sayısı 20’nin altına indirilecek. Kamuoyuna sızan taslakta 14 bakanlı kabineye ilişkin detaylar yer alsa da Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanlık sayısının 13 ile 17 arasında olabileceğini açıkladı. Erdoğan, geçen hafta yaptığı açıklamada Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının birleştirileceğini söylemişti.
Taslağa göre bakanlık sayısı 14’e inecek. Bazı bakanlıklar birleştirilecek, bazı kamu kurumlan bakanlıklara bağlanarak yapıları değiştirilecek. Yeni yapıda, Adalet, İçişleri, Milli Savunma, Sağlık ve Ulaştırma Bakanlıkları eski yapısını koruyacak. Bazı bakanlıklar şu şekilde birleşecek: “AB ve Dışişleri Bakanlığı, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı, Şehircilik Bakanlığı (Çevre ve Suişleri dahil), Sanayi ve Bilim Bakanlığı, Enerji ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı, Orman, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı.”
Para Dergisi’ne açıklamalarda bulunan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, kabinede bakanlık sayısının azaltılmasına yönelik çalışmaların sürdüğünü vurguladı. “Bilim, sanayi vc teknolojinin” aynı bakanlık bünyesinde olması gerektiğini belirten Özlü, “Teknolojinin ete, kemiğe büründüğü, ürüne dönüştürdüğü yer sanayi. Ürüne dönüşmeyen bilim ve teknoloji afaki kalır” dedi.
EKONOMİ BAKANLIKLARINA TEK ÇATI
Yeni dönemde ekonomi bakanlıkları tek çatı altında toplanacak. Maliye, Ekonomi ve Kalkınma Bakanlığı birleştirilecek. Gümrük vc Ticaret Bakanlığı’nın gümrük bölümü Maliye birimlerine ilhak edilecek. Ticaret kısmının ise bütünleşik olarak tek çatıya ilhakı sağlanacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın turizm bölümü bu bakanlığın birimleri haline getirilecek. Bu bakanlığın altında üç müsteşarlık ya da bakan yardımcılığı olacak.
Seçim sonrasında, daha etkin, bürokrasinin en aza indiği bir ekonomi yönetimi olacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem de ekonomi bakanlıklarının büyük ölçüde tek çatı altında toplanmasının hedeflendiğini vurguladı. Nihai kararı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vereceğini ifade eden Ertem, “Şu anda Cumhurbaşkanlığı’nda kurumsal yapı genel sekreterlik, genel sekreter yardımcılıkları, onlara bağlı ekonomi ve dış ilişkiler gibi birim başkanlıkları var. Bunlar yeni dönemde kalkacak” dedi.
Yeni anayasaya göre seçim sonrası oluşturulacak kabinede bakanlar, TBMM dışından atanacak. Milletvekilleri, cumhurbaşkanı yardımcısı ve bakan olarak atanırsa TBMM üyelikleri sona erecek. 24 Haziran seçimlerinde kabineden 22 isim AK Parti milletvekili aday listesinde yer aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, parlamentodan bakan çıkıp çıkmayacağına ilişkin bir soru üzerine, kabinenin ağırlıklı olarak parlamento dışından oluşturulacağını vurgulayarak, parlamento aritmatiğine göre eski bakan veya milletvekillerinin yeni dönemde de kabinede olabileceğine işaret etmişti.
“POZİTİF KATKI SAĞLAYACAK”
25 Haziran itibarıyla uygulamaya geçecek olan Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin en önemli argümanlarından birisinin ekonomi ve maliye politikasında yapılacak değişiklikler olacağını söyleyen İstanbul Ticaret Üniversitesi’nden Dr. Uğur Yasin Asal, “Söz konusu değişikliklerin temelinde finansal istikrarın sağlanması ile enflasyon ve cari açığın yapısal tarafı ile mücadele edilmesi oldukça kritik bir öneme sahip. Büyüme Dostu Vergi Sistemi’nin inşasıyla da birlikte, Türkiye ekonomisinin önemli bir çoğunluğunu oluşturan KOBÎ’lerin, 500 bin çalışan ve üstü bulunan şirketlerin, sürdürülebilir ekonomik büyümelerine, ölçülebilir düzeyde pozitif katkılar sağlanabilecek” diye konuştu.
Yeni sistemde kamu idarelerinin görev dağılımları yeniden yapılandırılacak. Hizmet sunumunda mükerrerlikler önlenecek. Kamu yönetiminde sade bir yapı tesis edilecek. İşlevsel, görev çatışma ve çakışmalarından arınmış güçlü ve hızlı karar alınmasını sağlayacak bir kamu yönetimi çatısı kurulacak. Bürokraside yönetim kademeleri azaltılırken yardımcı kadrolar kaldırılacak. Bürokrat havuzu olarak ifade edilen ve görevden alman bürokratların yasal zorunluluklar nedeniyle, hiçbir iş yapmadan müşavir adı altında istihdam edildiği kadrolar, yeniden tanımlanacak.
Cumhuriyetin kurulmasından bu yana belli zamanlarda oluşturulmuş ancak şu anda hiçbir fonksiyonu kalmayan kurumlar kapatılacak. TIKA, Yurt Dışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı, Yunus Emre Enstitüsü gibi kurumlar Dışişleri bakanlığı bünyesine alınacak.
MEVZUAT TEMİZLİĞİ YAPILACAK
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop’un açıklamalarına göre, çıkarılan yetki yasası ile Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle yapılacak düzenlemeler için mevzuat temizliği yapılacak. Bakanlıkların ve bürokrasinin yapısını, bürokratların atama koşullarını, kriterlerini belirleyen düzenlemeler kaldırılacak. Bunun için 24 Haziran beklenmeyecek, önümüzdeki günlerde KHK’lar yayınlanacak. Cumhurbaşkam’nm yemin etmesinin ardından Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle bakanlıkların, bürokrasinin merkez ve teşkilat yapıları düzenlenecek, atamaların nasıl yapılacağı, hangi kriterlerin esas alınacağına ilişkin düzenlemeler yapılacak.
Dr. Uğur Yasin ASAL / İstanbul Ticaret Üniversitesi
“Özel sektör ve yatırımcı dostu bürokrasi hedefleniyor”
Reel sektör, finansal/ekonomik kuruluşlar ve kamu kurumlan ilişkisinin yeniden kurgulanacağı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin temelinde, ekonomik, siyasal ‘karar alma ve uygulama süreçlerinin’ küresel rekabet düzeyinde güçlendirilmesi hedefi yer alıyor. Yeni sistemde yürütme erkinin rol ve fonksiyonunun arttırılması, yasama organı olan parlamentonun yürütme erkinin bu fonksiyonunu destekleyecek sayısal çoğunlukta inşa edilebilmesi, arzu edilen temel amaçlar arasında. ‘Güçlü Hükümet, Güçlü Meclis’ parolası ile ifade edilebilecek yeni sistemin bu ekonomi politik kodları, stratejik seviyelerdeki karar alma ve uygulama süreçlerinde bürokrasinin etkisini azaltmayı amaçlıyor. Bakanlık sayısında yapılacak bir azaltma ile ekonomi yönetiminin sadeleştirilmesi, altyapı, ulaştırma, sağlık, bilim, teknoloji ve savunma sanayi yatırımları başta olmak üzere birçok alanda özel sektör ve yatırımcı dostu bir bürokrasi hedefleniyor.
Prof. Dr. Ömer Faruk GENÇKAYA / Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi
“Doğu Asya modelleri örnek alınabilir”
Bakanlıkların sayısının azaltılması, birçok kurumun doğrudan Cumhurbaşkanına bağlanması, işlevsiz kurum ve kuruluşların kapatılması, kamu yönetiminde sayısal olarak etkinliği sağlamaya yönelik. Bürokraside verim ve etkinlik amacı ile iki önemli konu bulunmaktadır: Öncelikle mevzuatın basitleştirilmesi ve ikinci olarak liyakat ve yeterlilik ilkeleri çerçevesinde performansa dayalı bir insan kaynakları politikası.
Bu arada, ABD örneğine benzer bir biçimde, Kongre’nin ya da Senato’nun onayı ile oluşturulan bağımsız, düzenleyici ve işletmeci kurum ve kuruluşların yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Adil bir gelir dağılımı sağlamak üzere başarılı ve uygun doğu Asya modellerinden örnek alınabilir: Bankalara güveni artırarak tasarrufların artırılması ve kapital birikimi; evrensel değerlere uygun kaliteli ilk ve orta eğitim; özellikle tarımda verimliliği artırıcı vergilerin düşürülmesi; iş dünyasında güven yaratıcı yasal düzenleme ve inovasyon kullanım teşviki; hükümet ve iş dünyasının işbirliği sağlanabilir.
Prof. Dr. Tanju TOSUN / Ege Üniversitesi İİBF Öğretim Üyesi
“Denetlenebilirlik ve hesap verebilirlik”
Yeni sistemde iki başlı bürokrasi doğal olarak sorumlu olacağı tek kurum olan Cumhurbaşkanlığına bağlanacağı için, bürokratik hantallıkta azalma olabilir, daha etkin ve işlevsel bürokrasi oluşabilir. Fakat burada sorun sadece etkinlik ve işlevsellik değil, aynı zamanda denetlenebilirlik ve hesap verebilirlik önemli.
Bu sağlanabildiği takdirde, kamu yönetimi sistemindeki bürokratik hantallık azalabilir. Türkiye’de ekonomi yönetiminde bürokratik hantallığı kaldırabilecek yegane yapı, bakanlık, müsteşarlık düzeyindeki ekonomi bürokrasisinin azaltılıp, tekli, fakat etkin işleyen bir yapının kurulmasıdır. Diğer yandan, Anayasal olarak özerkliği olan ekonomi kuruluşlarının da özerkliğinin güçlendirilmesi önemlidir.
İster teorik, isterse uygulama bağlamında bakılsın, başkanlık sistemiyle yönetilen ülkelerde fren ve denge mekanizmaları kalkmaktadır şeklinde meseleye önyargıyla bakılamaz.
Fakat burada önemli olan; başkanlık sisteminde yasama, yürütme ve yargı organlarının gerek yapı, gerekse görev, yetki ve işleyişleri bakımından sert bir kuvvetler ayrılığının tesis edilmesidir. Bu ayrılık tesis edilemezse, fren ve denge mekanizmaları da oluşamaz.
Sistemin işleyişinde sıkıntılarla karşılaşılır.
HÜLYA GENÇ SERTKAYA