Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Sermaye girişinde Avrupa’nın yerini Ortadoğu alıyor

Türkiye son dönemde terör ve Suriye krizi gibi ağır sorunlarla uğraşsa da, Ortadoğu’daki yatıruncılar içrn hala ‘güvenli liman’ olarak görülüyor. Körfez ve Ortadoğu sermayesi, başta gayrimenkul ve finans olmak üzere pek çok sektörde Türkiye’ye yöneliyor. İkamet ve yatırım mevzuatmm sadeleştirilmesiyle 10 milyarlarca dolarlık Ortadoğu sermayesinin Türkiye’ye akabileceği ileri sürülüyor.

Son dönemde Suriye iç savaşı, mülteci akını ve Rusya krizi gibi ağır sorunlarla uğraşan Türkiye, bölgesindeki tüm sıkıntılara rağmen Avrasya ve Körfez sermayesi açısından ‘güvenli liman’ olarak görülmeye devam ediyor. Özellikle Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt, Azerbaycan gibi ülkeler Ortadoğu’daki yangına karşı Türkiye’de ev almak, iş kurmak konusunda her geçen gün daha istekli bir profil çiziyor.

Sermaye girişi

Türkiye’nin Avrupa Birli-ği’ne üyelik yolunda yürüdüğü 2000’li yıllarda Avrupa’dan ge- | len yabancı sermayede yükseliş yaşanmıştı. Finansbank’ın Yunanlılara ve Garanti Banka-sı’nın îspanyollara satılması, bu dönemin akla ilk gelen işlemleri arasında. Son dönemde ise Avrupa sermayesinin Türkiye’ye ilgisi azalırken onların yerini Ortadoğu’nun aldığı görülüyor.

Son beş yılda Ortadoğu sermayesi Türkiye’de 100 milyon doların üzerinde yedi büyük satın almaya imza attı. Yalnızca 2015 yılı içerisinde Katarlı National Bank ve belN Media Grup, Finans-bank ve Digiturk u toplamda 4 milyar doları aşan bedelle satın aldı. Yabancılara yatırım danışmanlığı yapan uzmanlara göre, Türkiye’ye olan ilgi artarak devam edecek. Bölgeye huzurun gelmesiyle birlikte ise 10 milyarlarca dolarlık Körfez ve Avrasya sermayesinin Türkiye’ye akabileceği tahmin ediliyor.

ORTADOĞU’DA GÜVENLİ LİMAN

Türkiye, özellikle 1 Kasım seçimi sonrasında Körfez sennayesi açısından önümüzdeki dört yılın en gözde pazan olarak tanımlanıyor. Dubai Yatırım Kongresi Üst Yöneticisi (CEO) Davud Al Shezawi, 2015’in son günlerinde yaptığı açıklamada, “Türkiye pazarı Körfez sermayesi için cazibesini koruyor. Seçimden sonra daha fazla umut veren Türkiye, yatırım tercihlerinde bir adım öne çıktı. Türkiye Ortadoğu’daki karışıklıklardan dolayı bizim için hala yatırım gözdesi” sözleriyle Türkiye’ye olan ilgiyi özetlemişti.

Türkiye’de iş yapmak isteyen Ortadoğu sermayesinin temasa geçtiği kurumların başında gelen Müstakil Sanayici ve İşadamları Demeği’nin (MÜSİAD) Ortadoğu Sommlusu Gazi Mısırlı, Arap sermayesinin bölgedeki karışıklık nedeniyle Türkiye’ye yöneldiğini söylüyor. Ortadoğu sermayesi için Türkiye’nin hala ‘güvenli liman’ olarak görüldüğünü dile getiren Mısırlı, “Libya, Mısır, Yemen, Irak ve Suriye’de yaşananlardan sonra bölge sermayesi sadece iş yapmak için değil, ev satın alıp aileleri ile yaşamak için de Türkiye’yi tercih ediyor” diye konuşuyor. Gazi Mısırlı, bireysel yatırımcıların ilk etapta gayrimenkul alımı ile Türkiye piyasasına girmeyi tercih ettiklerini anlatıyor. Mısırlı, sanayi ve finans kurumlarının ise Türkiye’deki fırsatlan yakından takip etmek için sıklıkla İstanbul’a seyahat ettiklerini ve görüş alışverişinde bulunduklarını kaydediyor.

AZERBAYCAN’DAN İLGİ BÜYÜK

Türkiye yalnızca Arap ülkelerinden değil, diğer Yakın ve Ortadoğu ülkelerinden de yoğun ilgi görüyor. Bunların içinde özellikle Azerbaycan’dan Türkiye’ye büyük ilgi var. Merkez Bankası verilerine bakıldığında, Yakın ve Ortadoğu ülkelerinden Türkiye’ye gelen uluslararası yatırım 2015’te 1 milyar 262 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu rakamın 786 milyon dolar gibi çok önemli bir kısmını ise tek başına Azerbaycan oluşturuyor. Bunun en önemli nedeni ise Petkim’in sahibi olan Azeri petrol devi Socar’m Türkiye’deki yatırımları.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türk-Azeri İş Konseyi Başkanı Selçuk Akat, Azeri yatırımcıların Türkiye’de hemen hemen her sektördeki fırsatlarla yakından ilgilendiğini dile getiriyor.

Azerbaycan’da 3 bine yakın Türk şirketinin faaliyet göstermesinin Azeri sermayesinin Türkiye’ye yönelmesinde olumlu katkısı olduğunu vurgulayan Akat, “Son dönemde Avrasya bölgesindeki devalüasyonlar ve düşen petrol fiyatları nedeniyle, uluslararası yatınmlarda bir miktar gerileme görüyoruz. Bu durumun 20l6’da da bu şekilde süreceğini düşünüyoruz. Ama bu olumsuzluklara rağmen Türkiye’ye ilgi sürüyor” diyor. Rusya ile Türkiye arasındaki gerilimin Rusya ile yakın ekonomik ve siyasi işbirliği bulunan Azerbaycan ve Türki Cumhuri-yetler’e yansımayacağını ifade eden Akat, “Azeriler, Türkiye’yi vatanları gibi görüyor. Gayrimenkulden finansa pek çok alanda yatırım iştahı artıyor. 2016 sonrasında doğrudan yatırımların hızlanmasını bekliyoruz” diye konuşuyor.

TURİZMİN ETKİSİ

Bölgeden Türkiye’ye sermaye akışının önemli nedenlerinden biri de turizm. Gayrimenkul yatırım danışmanlığı şirketi Reidin’in CEO’su Ahmet Kayhan, Ortadoğu’dan Türkiye’ye gelen turist sayısının son beş yılda yaklaşık beş kat arttığına işaret ediyor. Kayhan, “Türkiye yakın coğrafyada Dubai dışında yatırım açısından en elverişli yer. Malezya da bir miktar Türkiye gibi. İnsanlar turist olarak gelip Türkiye’yi gördükçe, gayrimenkul yatırımlarında da artış oluyor” diyor.

Ancak Ahmet Kayhan, Türkiye’nin hala bu ülkelerden sermaye ve yatırım çekmek konusunda potansiyelinin altında olduğunu ifade ediyor. “Küçücük Dubai, 2015’te yalnızca Hindistan’dan 4,5 milyar dolarlık gayrimenkul yatırımı çekti. 80 milyonluk Türkiye’nin geneli için ise bu rakam 5 milyar dolar oldu” diyen Kayhan, Türkiye’deki hukuki mevzuatın geç işlemesi ve mütekabiliyet yasasının çok geç çıkmış olması nedeniyle sıkıntılar yaşandığına işaret ediyor. Kayhan, “Sıkıntılar aşılırsa, kısa sürede çekilen yatırımları 5 milyardan 15 milyar dolara çıkarmak mümkün” diye konuşuyor.

“Gıda, otomotiv ve sağlığa ilgi artıyor”

Türkiye’de yatırım yapmak isteyen uluslararası yatırımcılara danışmanlık hizmeti veren Global Bridging Turkey kurucusu ve yöneticisi Figen Tezcan, ülkemize olan ilginin nedenlerinden birinin de Türkiye’nin gelişmişlik düzeyi algısı ve Batılı demokratik ülkeler arasında görülmesi olduğunu ifade ediyor. Körfez sermayesinin Türkiye’ye olan ilgisinin devam edeceğini kaydeden Tezcan, Ortadoğu sermayesi açısından Türkiye’de fırsat görülen sektörlere ilişkin olarak ise şunları söylüyor:

“Sadece markalı zincir Türk gıda perakendesi (kafe, pastane ve restoran zinciri) şirketleri tarafında değil, aynı zamanda çeşitli gıda ürünleri üreticileri tarafında da hareketli bir yıl bizi bekliyor. Ayrıca otomotiv yan sanayi sektörü ve dayanıklı tüketim mallarının yapımında kullanılan parçaları üreten şirketler, aynı sektörde iştigal ve büyük ölçekte üretiminin satışını yapan stratejik yatırımcı kategorisindeki körfez sermayesinin odak noktası. Sağlık sektöründe de artık klasik hastane zincirleri yerine markalı tüp bebek merkezleri ve tahlil laboratuvarlarına olan ilgi artıyor.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu