Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Sermaye piyasaları yeniden yapılanıyor

ÜLKEMİZ sermaye piyasalarında faaliyet gösteren tüm şirketlerin oluşturduğu Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) Genel Kurulu Temmuz ayında yapılarak, Birlik Yönetim Kurulu, Denetim Kurulu ve Disiplin Komitesi seçimleri tamamlandı.

tevfik eraslanAracı kurumlar, bankalar, portföy yönetim şirketleri, yatırım ortaklıkları ve değerleme uzmanlarından oluşan TSPB’ye bu dönemde çok önemli görev düşecek. Sektörün uygulamada karşılaştığı sorunların SPK’ya iletilmesi, etik kuralların tespiti ve uygulanmasının temini ile yatırımcıların güveninin kazanılması çok önemli misyonlar olacak.

2012 yılında yürürlüğe giren Sermaye Piyasası Kanunu yla getirilen birçok yenilikten biri olan geniş kapsamlı Birliğin oluşturulması ile kanunun öngördüğü değişikliklerin artık sermaye piyasaları alanında gözle görülmeye başladığını söyleyebiliriz. Birçok ikincil düzenlemenin hayata geçeceği 2014 yılı ikinci yarısının ardından finan-sal piyasalarımızın yapısının da hızla değişmesi bekleniyor. TSPB Genel Kurulu’nda, SPK Başkanı Dr. Vahdettin Ertaş’m belirttiği üzere tasarruf oranımızın artırılması ve “küçük olsun benim olsun” düşünce yapısından “büyük olsun bizim olsun” düşünce yapısına geçiş ancak güçlü sermaye piyasalarımızın varlığı ile mümkün olabilecek. Yeni mevzuatın bu kapsamda sermaye piyasalarımızın tüm paydaşlarının ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla dünyadaki en iyi yapılardan ve ülkemiz deneyimlerinden yararlanılarak hazırlandığını hatırlatmakta fayda görüyorum.

Fonksiyonel bir sermaye piyasası, sermayenin tabana yayılması ve tasarruf oranlarının bu yolla artırılmasını sağlayacak. Ülkemizde yaklaşık 4.7 milyon kişiye ulaşan Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) sermayenin tabana yayılması ve ülkemizin tasarruf oranının artırılmasında önemli bir fonksiyonu yerine getiriyor. Yeni sermaye piyasası mevzuatının tam manasıyla hayata geçmesi ile ürün çeşitliliği daha da artıracak, BES vasıtasıyla yatırım yapılabilecek ürünlere gayrimenkul yatırım fonları, girişim sermayesi fonları ve alt yapı fonları eklenecek. Bu da hem riskin azaltılması hem de farklı konjonktürlerde getiri sağlayabilecek ürün çeşitliliğini beraberinde getirecek. Son 10 yıllık deneyimimiz BES’in alt yapısının yukarıda bahsi geçen misyonu gerçekleştirmek için ideal olduğunu gösteriyor. Önümüzdeki dönemde bu yapıya tüm çalışan nüfusun katılımının sağlanması, gitmek istediğimiz hedefe çok daha hızlı ulaşmamızı sağlayacak.

Makro veriler ve BES fonları

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Haziran ayı verilerine göre tüketici fiyatları (TÜFE) aylık bazda yüzde 0.31 oranında yükseldi. TÜFE’de yıllık değişim Mayıs ayındaki yüzde 9.66 seviyesinden, Haziran ayında yüzde 9.16 seviyesine geriledi. Yıllık enflasyondaki gerileme beklentilerin altında kalırken, son yedi ayda altıncı kez beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Gıda fiyatlarında beklenilen aşağı yönlü düzeltmenin gerçekleşmemesi ve servis sektöründeki fiyat katılığının sürmesi beklentilerden sapmanın temel nedenlerini oluşturuyor. Çekirdek enflasyon göstergeleri de yüksek seviyelerde kalmaya devam ediyor. I tanımlı çekirdek enflasyon endeksinde aylık artış yüzde 0.31, yıllık artış ise yüzde 9.65 olarak gerçekleşti. Baz etkisi nedeniyle önümüzdeki aylarda enflasyon düşecek olsa bile Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) tarafından yayınlanan beklenti anketine göre yıl sonu beklentisi yüzde 8.3 olarak TCMB hedefi olan yüzde 7.6’nm üzerinde seyrediyor. TCMB tarafından açıklanan Ödemeler Dengesi verilerine göre Mayıs ayında cari açık 3.4 milyar ABD Doları olarak, piyasa beklentisinden daha olumlu gerçekleşti. Son 12 aylık cari açık 52.6 milyar ABD Doları ile son bir senenin en düşük seviyesine geriledi. Türkiye ekonomisindeki “yeniden dengelenme” süreci ile cari açıktaki azalmanın yılsonuna kadar devam etmesi bekleniyor. Mayıs ayı itibariyle yüzde 6.6 seviyesinde olan cari açık / gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) oranının yılsonunda yüzde 5.9 seviyesine gerilemesi bekleniyor.

Fed’in faiz artırımı ile ilgili takvimi öteleyeceğine dair imalarda bulunması, Avrupa Merkez Bankası’mn ise genişleyici para politikası uygulayacağı yönündeki taahhüdü gelişmekte olan ülkelere para girmesine neden oluyor. Türkiye global piyasalardaki finansal rahatlamadan en fazla etkilenen ülkelerden biri oldu. Bu ortamda en fazla getiri sağlayan BES fonları hisse senedi fonları oldu. Diğer taraftan faizlerdeki düşüş bono fonlarının ortalama getirilerinin yaklaşık yüzde 8 olmasını sağladı.

TEVFİK ERASLAN

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu