Sermaye piyasamız ne kadar derin?
İSTANBUL’UN finans merkezi olma yolunda adımlar birer ikişer atılırken acaba finansal piyasalarımız ne alemde? Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) finansal piyasalarla birebir ilgili, arkasından büyük bir olasılıkla kıdem tazminatı fonları gelecek. Peki bu tür fonların piyasaya girmesi piyasalar açısından ne kadar iyi? Bu fonlar piyasanın derinleşmesine katkıda bulunacak mı? Peki halihazırda piyasamız ne kadar derin?
İşe, Borsa İstanbul’da pay piyasası işlem hacminden başlayalım. Her gün milyarlarca işlem olan Borsa İstanbul’da hisse senetlerinin toplam piyasa değeri 520 milyar 368 milyon TL (4.4.2014 fiyatlarıyla). Son bir yılın ortalama işlem hacmi ise 3 milyar 157 milyon TL.
Hisse senedi hacminin, toplam piyasa değerine oram piyasanın likiditesini gösterir. Bu oranın yüksek olması likit bir piyasayı işaret ederken aynı zamanda yatırımcıların kısa vadeli portföy tuttuklarını gösterir. BİST İstanbul evet likit bir piyasa ama aynı zamanda kısa vadeli yatırımcılara sahip bir piyasa. Uzun vadeli yatırımcısı az olan piyasamızda, borsada işlem gören hisse senedi portföyünün yüzde 63’ü yabancı yatırımcıların elinde. Yabancı yatırımcının Borsa İstanbul’da bu kadar ağırlıklı olmasının hem iyi yönleri var hem de bizim finans piyasaları açısından anlattıkları var.
Yabancı yatırımcılar ağırlıklı
Borsa İstanbul’da yabancı yatırımcıların ağırlıklı olması ilk olarak şunu gösteriyor: Yabancı yatırımcılar bizim piyasamıza güven duymuş, gelmişler. Yabancıların piyasamıza güven duyması ve yatırıma değer bulması, uluslararası anlamda o ülkeye yabancı yatırımın gelmesi açısından neredeyse gereklilik. Biliyorsunuz, uluslararası derecelendirme şirketleri ülkelerin finansal ve siyasal risklerini ölçüp o ülkelerin yatırıma değer olup olmadığı konusunda raporlar yayınlıyor. Ülkelerin yurt dışından borç bulmaları, borçlarının faizi doğrudan yatırımcıların o ülkede yatırım yapması hep o ‘derecelendirme’ notlarına bağlı. Son olarak Fitch, Türkiye’nin kredi notunu BBB- olarak onayladı. Bu not ‘yatırım yapılabilir’ anlamına geliyor.
Borsa İstanbul’da yabancı yatırımcıların ağırlıklı olması ikinci olarak şunu gösteriyor: Yerli yatırımcılarımız, piyasanın gelişimine ayak uyduramamışlar. Piyasalar yerli yatırımcılarımızın finansal algı ve gelişiminin ötesine geçmiş. Dolayısıyla piyasaların gerisinde kalan yatırımcılarda zarar oluşmuş ve piyasalardan uzak durma eğilimi artmış. Bu durumda yatırımcıları piyasayla barıştırma onlara piyasayı tanıtma kampanyaları yapılmalı. Ama geçtiğimiz yıllarda yapılan ‘halka arz’ kampanyaları senetlerin geldiği yerler acısından çok da başarılı değil.
Finans piyasamız yurtdışına entegre. Her teknolojik gelişim her türlü yeni ürün piyasalarda ve tezgahta yerini alıyor. Peki bunların kullanımı açısından bakarsak gerçekten yatırımcımız bunları anlayıp benimseyip kullanabiliyor mu? Bunlardan gelir elde edebiliyor mu? Yoksa bunları deneyeceğim, öğreneceğim derken elindekinden de mi oluyor?
Uzun vadeli yatırım şart
Sermaye piyasalarının derinliğinden bahsedebilmek için bu piyasalarda uzun vadeli yatırım yapan fonlar, yatırımcılar olmalı ki, piyasalarda dalgalanmaların arttığı dönemlerde bu yatırımcılar piyasaya girip, işlem yapsın ve piyasaları sakinleştire-bilsin. Bizim piyasamızda bu işlevi yine yabancı yatırımcılar görüyor. 2014 Mart başından beri hisse senetleri piyasasına yatırım yapan yabancı yatırımcılar yüzde 61’e gerileyen yabancı yatırımcı oranını yüzde 63’e çektiler. Bu dönemde hisse senetleri piyasasının getirisi yüzde 18’ler düzeyinde. Demek ki bizim piyasamız yabancı desteği olmadan yön bulamıyor. Burada piyasaya yön verecek uzun vadeli yatırımcı ve o büyüklükte fon yok.
Peki bizim yatırımcılarımız da piyasalarda dengeleyici ve düzenleyici olarak rol oynayabilecek büyüklüğe erişebilir mi? Tabii ki olacak, o fonlar bu piyasalarda birikecek. Ama bu fonlara yatırım yapacak bireysel emeklilik katılımcısı olsun veya bireysel yatırımcı olsun, kurumsal yatırımcı olsun bu piyasalarda para kazanmalı. Bu piyasalarda para kazanamayan yatırımcılar, ‘az kazanayım ama kaybetmeyeyim’ diyerek hisse senedi piyasalarından uzak durur. Yerli hisse senedi yatırımcısı olmayan sermaye piyasaları ne kadar büyür ve kimin için büyür?