Sinema ve Film Üzerine Girişimcilik
Profesyonel Dorukhan Acar, kurduğu Insignia Yapım ile sinema sektörüne adım atarak, girişimci oldu. Gelecek yıl vizyona girecek olan Panzehirin ardından festival odaklı bir film çekmek için düğmeye basmaya hazırlanan Acar, Türk sinema sektörüne de uluslararası fonları getirmeye hazırlanıyor.
Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Açlan Acar’ın oğlu Dorukhan Acar, girişimci oldu. Kurduğu Insignia Yapım ile sinema sektörüne adım atan Acar, uluslararası yabancı fonları ise Türkiye’ye getirmeye hazırlanıyor.
Halen Roland Berger Strategy Consultants firmasında Ortadoğu finansal hizmetler sektör eş-lideri ve Türkiye Ülke Direktörü olarak yönetim danışmanlığı yapan Dorukhan Acar, 1979 Ankara doğumlu. ABD’de Clark Üniversitesi’nde işletme ve ekonomi çift anadal lisansına ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Ekonomi Hukuku yüksek lisansına sahip. Dünyanın önde gelen danışmanlık şirketinde çalışan Acar, ‘girişimci’ olmayı tercih etti. Alper Çağlar ile çektiği Dağ filminde edindiği tecrübeyle sinemanın potansiyeline inanan Acar, sektörün potansiyelinin çok yüksek olduğunu düşünerek 2013 başında Insignia Film Yapım’ın kurucuları arasında yer aldı.
Insignia Yapım bünyesinde çekilen ilk sinema filmi Panzehir’de de Alper Çağlar ile çalıştıklarını belirten Acar, Panzehirin ardından festival odaklı bir film çekmek için düğmeye basacaklarını belirtiyor. Acar, 2014 sonuna kadar 4-5 film daha çekeceklerini ifade ediyor.
Türkiye’de her yıl ortalama 300 yeni filmin gösterime girdiğini belirten Acar, vizyona giren Türk filmi sayısının 60 civarında olduğuna ve 40’a yakın filmde festivallere hazırlandığına dikkat çekiyor.
1 milyar liraya yaklaştı
Kültür ve Turizm Bakanlığfnın da bu konudaki desteği her geçen yıl artıyor. Acar, “Bir filmde en az 60 kişi kamera arkasında çalışıyor. Sektörün toplam büyüklüğü 1 milyar liraya yaklaşıyor. Böylesine önemli bir pazarın yeni yatırımcılara ihtiyacı var” diyor.
Insignia, kuruluş yılında girişim sermayesi fonu Prime Yatırım Holding’ten yatırım çekmeyi başardı. Sektöre adım attıkları ilk günlerde bir fon tarafından desteklenmenin kendilerine güven verdiğini söyleyen Acar’ın önümüzdeki dönemdeki hedefi ise Türkiye’de henüz olmayan eğlence sektörü odaklı bir yatırım fonu oluştur-mak.Acar, “Daha sonra uluslararası eğlence sektörüne yatırım yapan fon şirketlerini Türkiye’de buluşturup dev bütçeli yapımlar yapacağız. Hedefimiz dizilerin yurtdışındaki başarısını Yeşilçam’a taşımak” diyor.
Yetenekleri keşfedecek
Dorukhan Acar, uzun vadede Insignia Yapım olarak bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirerek, Türk sinemasının dünya sinemaları arasındaki yerini daha da yükseklere taşımayı ve sektörün gelişimine katkıda bulunmayı hedefliyor. Acar, “Hedeflerimize adım atarken de henüz keşfedilmemiş, yetenekli yönetmen ve senaristleri tüm altyapımızla destekleyerek projelerini hayata geçirmelerini sağlıyoruz. Önceliğimiz öykü ve yönetmene yatırım yapmak” diyor.
Acar, sektörde başarı için öncelikle alışılmışın dışına çıkmak gerektiğini vurguluyor ve şöyle devam ediyor: “Daha önce başarı yakalamış projeleri taklit etmek yerine, yeniliklere imza atmak gerekiyor. Her ne kadar eğlence sektörü de olsa, diğer sektörlerdeki kurumsallığı ve analitik bakış açısını bu sektöre de getirmemiz gerekli. Teori ile pratiği birleştiren profesyonel, eğitimli ve tutkulu bir ekip ile çalışmak başarının en temel öğesi bence. Bu bağlamda çalıştığımız ekip bizim için ana başarı faktörü.”
Yatırımcı sayısı yetersiz
Türk film endüstrisi hızlı bir büyüme içerisine girdiğini söyleyen Dorukhan Acar’a göre gişe hasılatları da bunu kanıtlıyor. Acar, “2005 yılında gişe geliri 185 milyon liraydı. 2012 yılında bu rakam 425 milyon lirayı geçti. Pazar iki katından fazla büyüdü. Yerli film yapımı hızlandı. Ancak burada dengesiz bir büyüme var. Yatırımcı sayısı yok denecek kadar az” şeklinde konuşuyor.
Sinema filminin altı farklı gelir kalemi olduğuna dikkat çeken Acar, Yeşilçam yapımlarının bunlardan sadece yerel gişe ve televizyon kanalı satışından para kazandığını bunun da filmlerin bütçelerinin artmasını ve daha kaliteli yapımların ortaya çıkmasını engellediğini vurguluyor. Amerika ve Avrupa’da ise birçok fon şirketinin sinemaya yatırım yaptığını ifade eden Acar, “Türkiye’de Amerika ve Avrupa’dakine benzer bir sistem kuracağız. Bir kaç yıl içinde bu fon şirketlerini Türkiye’ye çekip yüksek bütçeli filmler için çalışma yapmayı planlıyoruz. Böylece uluslararası gişe geliri, sponsorluk, dijital ve lisanslı ürün satışı gibi çeşitli gelir kalemlerinden de yararlanmış olacağız” diyor.
Sinemada başarı İçin önceliMe alışılmışm dışma çıkmak gerektiğini vurgulayan Doruk Acar, daha önce başarı yakalamış projeleri taklit etmek yerine, yeniliklere imza atmak gerektiğini belirtiyor. Acar, “Her ne kadar eğlence sektörü de olsa, diğer sektörlerdeki kurumsalhğı ve analitik bakış açısını bu sektöre de getirmemiz gerekli. Teori ile pratiği birleştiren profesyonel, eğitimli ve tutkulu bir ekip ile çalışmak başarırım en temel öğesi bence. Bu bağlamda çalıştığımız ekip bizim için ana başarı faktörü” diyor.
Sinemanın yarıdan fazlası Türk filmi
Yapımcı Dorukhan Acar, Türkiye’de sinema sektörünün gelişimiyle ilgili şunları söylüyor:
■ Bugün Türkiye sinemalarının top 10 Üstesinin yarıdan fazlasını Türk filmleri dolduruyor.
■ 2005 yılında vizyona giren 223 filmden sadece 29’u yerliyken, 2012’de, 290 filmin 60’ı yeril yapım oldu.
■ Türk sinema seyircisinin yüzde 88’ini gençler oluşturuyor. Yüzde 71’den fazlası üniversite mezunu.
■ Türkiye bin 951 salonla Avrupa’nın en çok sinema salonuna sahip yedinci ülkesi olmayı başardı.
■ 2005 yılmda toplam 27 milyon sinema bileti satılmışken, 2012’de 44 milyon koltuk seyirciyle doldu.
■ Gişe hasılatı 184 milyon TL’den, 430 milyon TL’ye çıktı.”