Siz hiç tekerlekli sandalyede oturup koşmayı denediniz mi?
Yaklaşık 300 bin vatandaşın tekerlekli sandalyeye ihtiyacı var. Sadece engelliler değil, yaşlılar ve hastalar da kullanıyor. Piyasadaki ürünlerin neredeyse tamamı ithal. Kaliteli, yerli üretime yönelik ihtiyaç büyük. Bunu yapabilirsek herkese bir sandalye hedefine ulaşabiliriz…
“MAVİ kapak getir tekerlekli sandalyeyi götür!” Geçmişte bu tür kampanyaları sıkça duyuyorduk. Bu yolla hem geri dönüşüm gibi önemli bir konuya dikkat çekiliyor hem de alım gücü dar olan engelliler sandalye sahibi oluyordu. Kampanyalarda toplanan mavi kapaklar plastik geri dönüşüm fabrikalarına satılıyor ve oradan elde edilen parayla da sandalye satın almıyordu. Bu uygulama halen sürüyor. Bizler mavi plastik kapakları sokaklarda asılı olan pet şişelerin içine atarak içimizi bir ölçüde rahatlatsak da tekerlekli sandalye konusu satın almayla bitmiyor. Konunun uzmanları sandalyelerde kalite konusunun önemine işaret ediyor. Böyle kampanyalarda çok sandalye alındığı ancak hastalıkların özelliklerine göre sandalye alımına dikkat etmek gerektiği vurgulanıyor.
YURTDIŞINDAN İTHAL EDİLİYOR
Piyasada üretici ve satıcılarla konuştuğumuzda hem manuel hem de akülü sandalyenin üretiminin yüzde 100 Türkiye’de yapılamadığını öğreniyoruz. EDOSAN Akülü Tekerlekli Sandalye adlı firmanın sahibi Ekrem Doğan akülü sandalyenin şase kısmını ve montajını kendilerinin yaptıklarını ancak diğer birçok parçayı ithal ettiklerini söylüyor. Maliyetler düşürülemediği için genellikle elektrik aksamlı parçaların üretimi Türkiye’de yapılamıyor. Doğan, “Joystick gibi parçaları biz dahil birçok ülke İngiltere’den alıyor. Sadece bu parçanın alış fiyatı 130 pound, fabrikaya girmesi 600 TL’yi buluyor. Son beş yıldır Tayvan’dan getirilen parçalar da piyasada bulunuyor. Bu parçalar 70 pounda alınabiliyor. Ancak bunların ömrü altı ay ile bir sene. Türkiye’deki sandalye pazarına baktığımızda sektör biraz dar. Oysa toplam nüfusun yüzde 4 ile yüzde 6’sının yürüme engelli olduğu hesaplanır. Bu sadece Türkiye’de değil bütün ülkelerde bu şekilde” diyor.
HER BÜTÇEYE UYGUN SANDALYE
Sağlık Bakanlığı yaklaşık iki yıldır medikal ürünlerin internetten satışım yasakladı. Bu sebeple internet sitelerinde ürünlerin fiyat bilgilerine yer verilmiyor. Bağış yapmak isteyen vatandaşlar ve satın almak isteyen kişiler telefon veya mail yoluyla medikalcilerden ürün fiyatı sorabiliyor. Ancak internette küçük bir araştırma yapıldığında bazı e ticaret sitelerinde sandalye fiyatlarının verildiği görülüyor. Bu konuda bakanlığın verdiği cezalar da yetersiz kajıyor.
Sektör temsilcilerinin aktardığı bilgilere göre, bir diğer sorun da piyasada çokça görülen ucuz taklit ürünler. Uzmanlar bu ürünlerin kullanım ömrünün kısa olduğunu ve kalite olarak iyi olmadıklarını söylüyor.
Fiyatlar sandalyenin özelliklerine ve hastanın ihtiyaç duyduğu anatomik yapıya göre değişiyor. Ma-nuel sandalyelerde fiyatlar 250 TL’den başlıyor ve 2 bin TL’ye kadar çıkıyor. Türkiye’de 55’ten fazla markayı tek bir çatı altında buluşturan bir firma olduklarını belirten Tekerlekli Sandalye Dünyası markasının sahibi Gülsün Yeşiltaş, engelli vatandaşların marka yönelimlerini şöyle anlatıyor: “Bizim sattığımız ürünler arasında en çok yerli Poylin markası satılıyor. Poylin, Tayvan’da kendi markası altında üretim yaptırıyor. Hem kaliteli hem de uygun fiyatlı bir marka. Meyra de yine çok tercih edilen Alman menşeili eski ve kaliteli bir marka. Bishop, Sunrise ise Avrupa menşeili fiyatları yüksek markalar.”
“YERLİ ÜRETİM OLMALI”
Beş yıllık bir firma olan Tekerlekli Sandalye Dünyası geçen seneyi 6 milyon TL ciro ile kapattı. Bu seneki hedefleri ise 8-10 milyon TL arası. Firmanın Türkiye çapında 32 şubesi var. Yeşiltaş, bu işe internetten ürün satışı ile başladıklarım ve zaman içinde kendi markalarını oluşturduklarını söylüyor.
Sektöre girdikten sonra bu alanda yapılan bağışların önemini idrak ettiğini söyleyen Yeşiltaş, özellikle Ramazan aylarında bağışların arttığım belirtiyor. Sektöre girince tekerlekli sandalye ihtiyacının ne kadar büyük olduğunu gördüklerini söyleyen Yeşiltaş, kaza geçiren, bacağı kırılan ya da yürüme zorluğu çeken yaşlıların da sandalye aldığını belirtiyor. “Belediyeler engellilerin hayatını kolaylaştıracak düzenlemeleri yeni yeni yapmaya başladı. Bunlar artarsa engelli vatandaşları daha fazla hayatın içine katmış olacağız. En basit sandalyeyi bile alamayan engelli var. Onlara ulaşmak gerekiyor” diyen Yeşiltaş, çok sayıda engellisi olan bir ülkenin üretiminin de olması gerektiğini söylüyor. Türkiye’de bir tekerlekli sandalye fabrikası olması gerektiğini vurguluyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Her şekilde yurtdışına bağımlıyız. Yedek parçaları da yurtdı-şmdan getirmek zorundayız, çünkü ülkemizde imalat yok. Bu hem maddi hem manevi zamanı kaybı yaratıyor. O yüzden ilerde fabrika açanlar olacaktır. En azından bunlardan bir tanesi biz olacağız. Bu konularda çalışmalarımız devam ediyor. Medikal sektörü oturmuş bir sektör değil. Kanunları sürekli değişiyor. Devlet yakm zamanda bu konuyla ilgili yasayı değiştirdi. Önceden sandalye alımı için devlet katkısını vatandaş doğrudan kendisi alıyordu. Yeni sistemle medikaller devlet katkısı olan ücreti 120 gün sonra alacak. Bu süre bir medikalci için çok uzun.”
“250 İle 5 BİN EURO ARASI”
Wheel Rehabilitasyon Ürünleri Biz İç ve Dış Ticaret 2008 yılında İngiltere merkezli sandalye imalatçısı RGK firmasının Türkiye temsilcisi olarak tekerlekli sandalye satışına başladı. Firma şu anda 12 farklı firmanın Türkiye temsilciliğini yapıyor ve bu çerçevede Almanya, İspanya, Polonya, İtalya, İngiltere ve Hollanda’da üretilen manuel ve akülü tekerlekli sandalyeleri ithal ediyor, Wheel Rehabilitasyon Yönetim Kumlu Başkanı Demirhan Şerefhan, ithal edilen sandalyelerin Avrupa standartlarında kalite sistemlerine akredite, çarpışma testleri yapılmış ürünler olduğunu belirtiyor. Firmaların sattığı ürünlerin fiyatları kullanacak kişinin ihtiyaç ve isteklerine göre 250 ile 5 bin euro arasında değişiyor. Şerefhan sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Tek tip tekerlekli sandalye yok, çeşitli sınıflarda kategorileri var. Yaşlıların kullandığı sandalyeler, ortopedik veya farklı operasyonlardan sonra kullanılan sandalyeler, aktif günlük sandalyeler, akülü tekerlekli sandalyeler, çocuklar için olan tekerlekli sandalyeler ve spor amaçlı tekerlekli sandalyeler gibi kategoriler var.”
“YANLIŞ SANDALYE OMURGAYI BOZAR”
Şerefhan, tekerlekli sandalye alımında ve bağışlarda yapılan en büyük hatanın kişinin hastalığına uygun olmayan bilinçsiz sandalye alımlarmın olduğunu söylüyor. “Piyasada kullanıcının ölçüsüne uygun olmayan Uzakdoğu yapımı çok basit tekerlekli sandalyeler satılıyor. Sağlam bir insan bile 18 ay kendisine uygun olmayan bir tekerlekli sandalyede oturursa, omurgasında eğrilik yani skolyoz başlar. Ülkemizde bilinçsizce o kadar çok tekerlekli sandalye dağıtılıyor ki, Avrupa’da çocuklarda skolyoz görülme konusunda lider ülke konumundayız. Tekerlekli sandalye kullanıcılarına kendi ölçülerine göre olmayan sandalyeleri vermek, bağışlamak çok büyük bir hata” diyen Şerefhan, sağlıklı bir sürecin başlangıcında aktif tekerlekli sandalye kullanıcılarının ihtiyaçlarının belirlendiğini ve kendilerine en uygun ürünün tavsiye edildiğini belirtiyor. Ardından kullanıcının ölçüleri almıyor ve oturma pozisyonları belirleniyor.
Bu işlem yaklaşık üç saat sürüyor. Tavsiye edilen ürünle kullanıcı özgürlüğünü elde ediyor ve ürün adeta vücudunun bir parçası oluyor. Tekerlekli sandalye alımmda devlet desteğinin artırılması gerektiğini söyleyen Şerefhan, bunun sektörü canlandıracağım ve hastalıklara göre doğru ürün kullanımını artıracağını vurguluyor ve sözlerini şöyle devam ettiriyor:
“Piyasada kullanacak kişinin sağlığını olumsuz etkileyecek çok fazla ürün pazarlanıyor. Burada devletin devreye girip doğru ürünün alınabilmesi için gerekli desteği sağlanması kullanıcının sağlığı ve ülke ekonomisi için olumlu olur. Avrupa’da tekerlekli sandalyenin fiyatı ne olursa olsun, ürünün fiyatının tamamı devlet tarafından ödeniyor. Hal böyle olunca, kullanıcı ölçüsüne göre yapılan tekerlekli sandalyeyi tercih ediyor. Ama ülkemizde ürünün fiyatıyla destek meblağı arasında çok büyük farklar var. Bu ürünlere devlet desteği artırılırsa, çocuklarda özellikle skolyoz oluşumu engellenip, pahalı skolyoz ameliyatlarından kaçı-nılabilecek.”
YERLİ ÜRETİCİ
Konya’da faaliyet gösteren Sağlık Gereçleri Makine Sanayi (SGMS) kendi fabrikasında 2003 yılından beri başta akülü tekerlekli sandalye olmak üzere çeşitli özelliklere sahip tekerlekli sandalyeler üretiyor. Sandalyeler için yedek parça üretimi de yapan firmanın yöneticisi Bülent Durak, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü, 10-16 Mayıs Dünya Engelliler Haftası ve bayramlarda bağışların arttığını, belediye- guter* lerin toplu akülü araç alımı yaptığını belirtiyor.
Firma özelleştirdiği akülü arabalarıyla öne çıkıyor. Fabrikanın 10 gün içerisinde 50 akülü araç üretim kapasitesi var. Fiyatlar ise 4.600 ile 9.200 TL arasında değişiyor. Tekerlekli sandalye kullananların en büyük sıkıntısı, araçların uygun olmayan yol ve hava koşullarında kendilerini yarı yolda bırakması. Durak, yerli üretimle her türlü ihtiyaca yönelik sandalye üretebildiklerini söylüyor. Akülü tekerlekli sandalye üretimi için gerekli bütün ana malzemelerin yurtdışmdan ithal edildiği bilgisini veren Durak, “Kışın sandalye satışları düşüyor. Motor kış şartlarında arızalanabileceği için engelliler pek dışarı çıkmak istemiyor. Arazi şartlarım da göz önüne alarak üretim yapıyoruz. Mesela, akülü tekerlekli sandalyeyi Karadeniz bölgesinde kullanacaklara 20 amperlik akülü araç satılmaz” diyor.
EDA GEZMEK