Spor sponsoru ol, daha az vergi öde
Sponsorluk harcamalarının amatör spor dalları için tamamı, profesyonel spor dalları için yüzde 50’si gelir ve kurumlar vergisi kanununda beyan edilen kurum kazançlarından indirilebiliyor…
TİCARİ hayatta şirketler, ürettikleri mal ve hizmetlerin satışının artırılabilmesi için çeşitli faaliyetlere ihtiyaç duyarlar. Pazarlama ve tanıtım bu faaliyetler içerisinde en fazla önem arz edenler. Üretilen mal ve hizmetlerin kaliteli olması kadar iyi pazarlanması da önemli. Örneğin, reklam, bir şirketin en etkili pazarlama ve tanıtım aracı. Reklam dışında bir diğer tanıtım yöntemi de sponsorluk. Şirketlerin reklam ve tanıtım amacıyla, daha geniş kitlelere ulaşmak için bir etkinlik, organizasyon ya da bir kişiye kaynak aktarma yoluyla destek verilmesi sponsorluk olarak tanımlanıyor.
Sponsorluk harcamaları, ticari kazancın elde edilmesi ile doğrudan ilişkili olmayan veya ilişkisi ölçülemeyen, sosyal amacı öne çıkan harcamalar olup ticari kazancın elde edilmesi ile doğrudan ilişkili olan reklam harcamalarından farklılık arz ediyor. Sponsor olan kurumun adının anılması koşuluyla,
■ Resmi spor organizasyonları için yapılan saha, salon veya tesis kira bedelleri,
■ Sporcuların iaşe, seyahat ve ikamet giderleri,
■ Spor malzemesi bedeli,
■ Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün uygun göreceği spor tesisleri için yapılan ayni ve nakdi harcamalar,
■ Sporcuların transfer edilmesini sağlayacak bonservis bedelleri,
■ Spor müsabakaları sonucuna göre sporculara veya spor adamlarına prim mahiyetinde ayni ve nakdi ödemeler gibi harcamalar sponsorluk harcaması olarak değerlendirilir.
Spor sahalarına, sporcuların veya diğer ilgililerin spor giysilerinin ya da spor araç ve gereçlerinin üzerine yazılı veya elektronik sinyaller yardımıyla sanal olarak kurumun tanıtımının yapılmasını sağlayacak amblem, marka, isim ve benzeri işaretler konulması gibi doğrudan ticari fayda sağlayan ve kurumun tanıtımını amaçlayan harcamalar ise reklam harcaması olarak değerlendirilir.
VERGİ BORCU OLMAYACAK
Yukarıda kapsamı belirtilen sponsorluk harcamalarının indirimi için söz konusu beyannamelerin ekinde herhangi bir belgenin ibraz zorunluluğu bulunmaz.
Gerçek ve tüzel kişiler, süresiz bir şekilde sponsor olamayacakları gibi; bunların herhangi bir şekilde vergi borçları da bulunmamalıdır.
Bu nedenle kuramların sponsor olabilmeleri için bağlı bulundukları vergi dairesine müracaat ederek, vergi borcu olmadığına dair bir yazı almaları ve yapılan sponsorluk sözleşmesinin bir örneğini ilgili vergi dairesine vermeleri gerekiyor. Sponsorların, sponsor olunan dönemlerde tahakkuk eden vergi borçlarını ödememeleri halinde, ilgili vergi dairesi durumu derhal bir yazı ile bulunulan mahaldeki Gençlik ve Spor 11 Müdürlüğüne bildirir.
REKLAM HARCAMALARI
Görüldüğü gibi reklam harcamaları kurum kazancının tespitinde doğrudan indirim konusu yapılabilirken; sponsorluk harcamaları ancak ilgili dönemde kazanç oluşması durumunda indirilebiliyor.
Ayrıca reklam harcamalarının tamamı indirim konusu yapılıyor ve indirilemeyen kısmı sonraki dönemlere devredilebilmekte iken sponsorluk harcamalarının indirilemeyen tutarı sonraki dönemlere devredilemiyor. Bu nedenlerden dolayı vergilendirme bakımından değerlendirildiğinde şirketler için reklam, sponsorluğa göre daha çok tercih edilebilir özellikte oluyor.
Gelir ve kurumlar vergisi kanununa eklenen hükümlerle sponsorluk harcamalarının amatör spor dallarında tamamının, profesyonel spor dallarında ise yüzde 50’sinin vergi matrahından indirilmesine olanak sağlanmış durumda. Örneğin, profesyonel spor kulübüne sponsorluk yapan bir kurumlar vergisi mükellefi yaptığı 100 bin TL’lik ödemenin ancak yarısını vergi matrahından düşebilir. Bunun anlamı, (50.000 x 0.20=) 10 bin TL daha az vergi ödeyecek olup, kasasından çıkan paranın yüzde 10’unu geri almış sayılır. Aynı mükellef amatör spor kulübüne aynı miktarda ödemede bulunması halinde (100.000 x 0.20=) 20 Bin TL daha az vergi ödeyecek olup, kasasından çıkan paranın yüzde 20’sini geri almış sayılır.
Yapılan düzenlemenin taraflar için olumlu bir düzenleme olmakla birlikte, konunun kamuoyuna yeterince tanıtılamaması, uygulamada yaşanan bazı bürokratik sorunlar nedeniyle amacına yeterince ulaşamadığı görülüyor.