PARA Dergisi tarafından düzenlenen Yeni Nesil Girişimcilik Zirvesi’ne pek çok melek yatırım ağı ve girişim sermayesi fonunun yöneticisi de katıldı. Zirve kapsamında düzenlenen “Engelleri nasıl kaldırırız? Start-up’ları nasıl teşvik ederek büyütürüz?” başlıklı panelde konuşan yatırımcılar girişimcilere önemli tavsiyelerde bulundu. Sabah Gazetesi Teknoloji Yazarı Timurt Sırt’ın moderatörlüğünde gerçekleşen oturumda Borsa İstanbul İş Geliştirme Direktörü Dr. Güzhan Gülay, Revo Capital Kurucu Ortağı Berkin Toktaş, Kerietsu Forum Genel Müdürü Duygu Eren ve İTÜ Arı Teknokent Genel Müdürü Doç. Dr. Deniz Tunçalp panelist olarak yer aldılar.
“ÖZEL PAZAR İLE DESTEK OLUYORUZ”
Borsa İstanbul olarak 2014’ten beri start-up’lara yani yeni girişimcilere ve yükselen girişimlere özel bir platform açtıklarını ve halihazırda 274 girişim 110 bin yatırımcıyla devam ettiklerini söyleyen Borsa İstanbul İş Geliştirme Direktörü Dr. Güzhan Gülay, “Günümüzde teknoloji ve diğer fikri mülkiyet hakları ile buluşlar çok daha değerli hale geldi. Facebook, Microsoft ve Yahoo gibi şirketlerin bina ve taşıtlardan çok fikri mülkiyet gibi bir takım değerlerden oluştuğunu görüyoruz” dedi. Gülay, bu noktada teknolojiyi, yeni inovasyon ve girişimleri desteklemenin büyük önem taşıdığını da hatırlattı. Bugüne kadar 35 milyon TL üzerinde bir kaynak sağlayıp yaklaşık 11 girişime fon sağladıkları bilgisini veren Gülay, “Halihazırda 111 yatırımcımız 274 girişimimizi desteklemeye devam ediyor” dedi. 2014’ün Aralık ayında kurulan Özel Pazar ile girişimlere katkı sağlamaya çalıştıklarını sözlerine ekleyen Gülay, Özel Pazar’ın özelliklerini şu sözlerle anlattı: “Üye olabilecek iki şirket türü var. Bunlardan birisi start-up girişimler. Kuruluşundan altı ay geçmiş olması ve beş yıldan fazla bir geçmişinin olmaması lazım. Bunun yanı sıra yükselen girişimlerimiz var. Onlar içinse iki yıllık bir geçmiş arıyoruz. Bir taraftan da belli kar ve belli aktif büyüklük istiyoruz. Danışma kurulumuz var. Kurulda start-up’lar, değerlendirmeyi geçen şirketler Özel Pazar’a girmeye hak kazanıyor” dedi.
Gülay, “Her şeyi bir kenara bırakalım. Bizim yatırımcımız hisse senedi piyasasını, bir şirkete yatırım yapmayı, ortak olmayı ne kadar biliyor? Hangi şirkete nasıl yatırım yapacağını biliyor mu önceliğimiz bu olmalı” diyor, ilk olarak finansal okuryazarlık konusunda yatırımcıların eğitilmesi gerektiğini savunan Gülay, yatırım yapacak ailelere de şu sözlerle sesleniyor:
“Çocuğunuza yatırım yapacaksanız bu ülkenin çok değerli şirketleri var. Bunlardan bir hisse senedi alıp çocuğunuzun hesabına koyabilirsiniz. Borsada oynamak yerine borsada yatırım yapmayı öğrenmeliyiz” dedi.
“ÖLÇEKLENDİRİLEBİLİR GELİR ÖNEMLİ”
Bir girişim geldiğinde nasıl değerlendirdiklerini anlatan Revo Capital Kurucu Ortağı Berkin Toktaş, “A ve B serisi dediğimiz yatırımlarımız var. Büyümekte olan yatırımların yatırımcıları olarak kendimizi konumlandırıyoruz. Revo genel olarak geliri oluşmaya başlamış şirketleri tercih ediyor, özellikle ölçek-lendirilebilir gelirin oluşmaya başlamış olmasına dikkat ediyoruz” diyor. Bir numaralı önceliklerinin ekip olduğunu hatırlatan Toktaş, “İkinci dikkat ettiğimiz konu ise strateji. Fikrin ötesinde onu hayata nasıl geçirebilecekler, nasıl bir şey keşfetmişler onu nasıl korumayı amaçlıyorlar. Bu soruların cevabını verebilmeliler” değerlendirmesini yaptı.
VC olarak büyüme aşamasına gelen şirketlerin başarıyı yakalama aşamasında para kısmını çok fazla öne çıkarıp hata yaptıklarına dikkat çeken Toktaş, “Girişimcilik, yatırım fonları ve melek yatırımcılara paydaş olarak baktığımızda kesiştikleri yer yüksek büyüme. Yüksek büyüme potansiyeli olmayan bir girişimin fonla işi yok. Yüksek beklentili olan işlerde kesişmek gerekiyor” dedi.
“YILI REKOR YATIRIMLA KAPATACAĞIZ”
Panelde melek yatırım ağların tarafından bakıldığında durum nasıl, melek yatırımlar nelere bakıyor sorularına yönelik yanıtlar da verildi-. Kerietsu Forum Genel Müdürü Duygu Eren, “Forum olarak bir tane kriterimiz var. O da, ilk faturasını kesmiş girişimlere yatırım yapmak” diyor. Sürecin girişimcilerin Kerietsu’nun özel platformuna başvurmasıyla başladığını dile getiren Eren, “Ayrıca bizim gidip seçtiğimiz girişimcilerin de o platforma başvurmasını rica ediyoruz. Sonrasında onların içinden bizim daha çok ilgimizi çekenlerle yüz yüze görüşüyoruz” diyor. Bugüne kadar 38 girişime 58 milyon TL yatırım yaptıklarını hatırlatan Eren, Bu seneyi rekor bir yatırımla bitireceklerinin altını çiziyor.
Risk kavramına da değinen Eren, “Dünyada 54 şubemiz var ve dört kıtadayız. Aldığımız en büyük risk, melek yatırımcıların karşısına doğru girişimcilerin çıkarılması” diyor. Melek yatırımcıyla girişimciyi bir araya getirmeden önce kendilerinin görüştüğünün bilgisini veren Eren, “İlk etapta yapmamız gereken şey doğru filt-relemek. Ondan sonra şablonumuz var ona uymalarım rica ediyoruz. Bunu yapamayan girişimcilerle hiçbir şekilde melekleri bir araya getirmiyoruz. Çünkü bu bizim için büyük bir risk oluşturur” diyor.
“YATIRIM KÜLTÜRÜ YAYGINLAŞTIRILMALI”
Panelin ilk oturumunun son konuşmasını yapan ÎTLJ Arı Tek-nokent Genel Müdürü Doç. Dr. Deniz Tunçalp ise, İTÜ Arıkent Teknopark’ın daha geniş bir ölçekte girişim ekosistemini nasıl derinleştirebiliriz misyonuyla yola çıktığını söylüyor. ÎTÜ’nün dünyanın en iyi beş üniversite kuluçka merkezinden biri olarak gösterildiğini söyleyen Tunçalp, “Bugüne kadar 2 bin 424 girişimi destekledik. Bize her yıl 10-11 bin start-up takımı başvuruyor. Türkiye’nin 12 noktasında diğer üniversitelerde partnerlerimiz var. Erzurum’da, Malatya’da, Sivas’ta iyi bir start-up varsa onu da yakalıyoruz” diyor. İTÜ Arıkent Teknopark’m yatırımcı, melek yatırımcı vc girişimci açısından bir okul gibi çalıştığının bilgisini veren Tunçalp sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Melek yatırımcılığa yeni başlayanlara start-up görebilecekleri bir akış ve start-up’lara kendileriyle ilgilenebilecek melek yatırımcı bulma imkanı sunuyoruz. En temel yaptığımız şeylerden biri bu kültürün yaygınlaştırılması. Çünkü teknokentte yer kiralamak için gelip aslında start-up olduğunu, yatırım alabileceğini, kendi başına yapabilmesine gerek olmadığını destek olabilecek VC’lerin olduğunu bilmeyen çok firma var. Bu kültüm yaygınlaştırmamız lazım” diyor.
Tunçalp, ekosistemi sadece Türkiye’de hayal etmemek gerektiğini söyleyerek bu sene Big Bang’e 32 ülkeden 80 grubun başvurduğu bilgisini veriyor. Burada yatırım alırsa işini İstanbul’da kurmak isteyen gruplar arasında Hindistan, Polonya ve İngiltere’nin de olduğu bilgisini veren Tunçalp, “Girişimlerin uluslararasılaştırılması lazım. Bizim de Tekno Arıkent olarak önümüzde yılın birinci çeyreğinde Almanya’da bir yer açma hedefimiz var” diyor. Tunçalp, bu sayede start-up’ların Almanya’da Berlin’de çok kolay eko-sisteme girebileceğini, diğer açıdan Almanya’da ciddi anlamda sermaye birikimi olan Türklerin olduğunu bu sayede Berlin’le İstanbul’u bir araya getirmek gibi bir niyetlerinin olduğunu sözlerine ekliyor.
