Takas avantajı ve uzun vade için cazip hisseler
YAKIN dönemde piyasalarda gözlenen sıkıntılı seyir herkesin malumu. Yeri geldikçe değindiğimiz gibi bu tarz dönemlerde herhangi bir yatırım aracında pozisyon alma kararı vermek veya mevcut pozisyonlar korumak ya da korumamak konusunda bir karar vermek hiç kolay olmuyor. Hele hele kısa vadeli alım satımlarla getiri arayışına girmek, yüksek oynaklık ortamında son dcrece riskli hâle geliyor. Piyasadaki stresin oluşturduğu psikolojik baskıların yanlış karar alma riskini artırdığı da bir gerçek. Tüm bu sıkıntılı tabloya karşın bu tarz türbiilans dönemlerinde mümkün olduğunca sakin kalıp panik alım-satım kararlarından kaçınmak ve mümkün olduğunca likit kalmak son derece önemli.
SABIRLI OLUNMALI
Geçen haftada değindiğimiz gibi olumsuzluğun ön plana çıktığı bu tarz dönemler bir taraftan özellikle hisse senedi piyasasında orta-uzun vadeli yatırımlar açısından önemli fırsatları da beraberinde getirmekte. Artan stresle birlikte temel açıdan güçlü konumda olan birçok hisse de değerlemeler açısından orta-uzun vadede son derece cazip seviyelere gerileyebilmekte. Bu nedenle orta-uzun vadede potansiyel taşıdığına inanılan hisselerde farklı fiyat seviyelerinden ve zamana yayarak “biriktirme” şeklinde alım yapmak orta-uzun vadede önemli getiriler elde edilmesini sağlayabilir.
Ancak, piyasadaki stres dozajının ciddi ölçüde artması nedeniyle, herhangi bir haber-veri akışıyla kısa vadede sert fiyat hareketlerinin görülmeye devam edilebileceği de göz ardı edilmemelidir. Bu nedenle dip-tepe arayışına girmeden, seçici bir yaklaşımla belirlenecek hisselerde biriktirme yönünde bir strateji izlemek düşülebilir. Bu tarz bir stratejinin en önemli ön şartının “sabır” olduğunu ve yapılacak olası yatırımlarda en azından 1-2 yıl pozisyonun korunmasına razı olunmalıdır. Çünkü, kısa vadede önemli zorluklar bulunsa da Türkiye ekonomisinin ve Türk finansal piyasalarının bu zorlukları da mümkün olan en kısa sürede aşacak; dolayısıyla, türbülans döneminde hak etmediği seviyelere gelen hisse fiyatları da zorluklar geride kaldığında çok daha yüksek seviyelere gelmiş olacaktır.
UZUN BAYRAM TATİLİ FIRSATI
Uzun vadeli yatırım için cazip olabilecek hisseler konusunda bu hafta belirlediğimiz kriter ve sonuçlarına geçmeden önce yaklaşan bayram tatili nedeniyle kısa vadeli olarak bir miktar sınırlı da olsa avantaj oluşturabilecek bir konuya değinelim. Yakın dönemde faizlerin yüzde 20 civarlarına gelmesi ve yaklaşan Kurban Bayramı tatili uzunca bir süredir etkisini yitiren “takas avantajı” konusunu yeniden akla getirdi. Sermaye piyasasındaki “T+2” sistemi, yani herhangi bir hisse senedi alış verişinde hisse senedi veya para iki gün sonunda işlemi gerçekleştirilen taraflara teslim edilmesi söz konusu takas avantajının oluşmasına neden oluyor.
Haftaya Cuma ve 20 Ağustos Pazartesi günkü yarım günlük işlemler sırasında yapılacak alımlarda takas işlemlerinin gerçekleşmesi bayram sonrasına kalacak. Bu sayede cuma veya pazartesi günü yapılacak hisse alımlarmda yatırımcılar işlemlerini gerçekleştirmiş olacak ancak bayram sonuna kadar paralarını ceplerinde tutabilecekler. Bu süreç içinde söz konusu meblağ örneğin repoda değerlendirilerek bir avantaj sağlanabileceği gibi, kredili pay alım-satım işlemlerindeki ödemeler de bayram tatili sonrasına sarkacağından bugünlerdeki kredi faiz maliyetlerine de katlanılmamış olacak.
GRAHAM SAYISI
Bu hafta paylaşacağımız hisseleri belirlerken; hisse senedi yatırımı konusundaki fikirleri büyük ölçüde zorlu piyasa koşullarına dair tecrübelere dayanan, Değer Yatırımı’mn kurucusu olarak kabul edilen ve dünyanın en ünlü yatırmalarından olan Warren Buffett’ın hocası olan Benjamin Graham’ın bir hisse için ödemeye razı olacağı en yüksek fiyatı belirlerken kullandığı yöntemden hareket ettik.
“Graham Sayısı” olarak da bilinen bu yöntemin formülasyonu-na geçmeden arka planında Graham’ın bir hissenin pahalı olmadığını kabul etmesi için 15 Fiyat /Kazanç (F/K) oranının ve 1.5 Piyasa Değeri / Defter Değeri (PD/DD) oranının altında olma şartının yattığını ifade edelim. Bu durum her hisse, piyasa şartı ya da yatırımcı profili için uygun olmayabilir. Ancak, genel anlamda muhafazakar bir bakış açısını yansıttığı için fikir vermesi açısından faydalı olabilir. Daha fazla uzatmadan Graham Sayısının formülüne geçelim:
Karekök içinde yazılan kesirlerdeki gerekli sadeleşmeler yapıldığında, kök içinin Piyasa Değerinin yani fiyatın karesi; bölü ödenmiş sermaye yani toplam hisse adedinin karesi şekline dönüşmekte. Bunun karekökü ise “Piyasa Değeri / Ödenmiş Sermaye”ye, yani bir adet hissenin fiyatının hesaplanışına dönüşmekte.
“ÇOK İSKONTOLU HİSSELER”
Graham, bir hisseye yatırım yapmak için, hissenin piyasa fiyatının bu formülden çıkacak sonucun altında olmasını tercih etmekte; diğer bir ifadeyle bu formülden çıkacak sonucu bir hisse için biçeceği en yüksek fiyat olarak görmekte idi. Bu nokta, söz konusu formülün yalnızca piyasa çarpanlarına dayanıyor ve diğer değişkenleri göz ardı ediyor olmasının bir handikap olduğunu; bu nedenle bu formül sonucu çıkacak fiyatın bir “hedef fiyat” gibi değerlendirilmemesi gerektiğinin altını önemle çizelim.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi, bu hafta orta-uzun vadeli yatırım yapılması için cazip olarak değerlendirilebilecek hisseleri belirlerken “Graham Sayısı”na göre en çok iskontolu olan hisseleri belirleyip bunların arasından temel analize dayalı bakış açısıyla bir eleminasyona giderek aşağıdaki 24 hisseden oluşan tabloyu hazırladık. Bu tablonun yukarıda bahsettiğimiz teorik yaklaşımın pratikteki yansıması olduğu ve genel bir fikir vermesi açısından sunulduğunu hatırlatalım. Uzun vadeli yatırım kararları için burada baz alman kriterlerin genel olarak faydalı ve gerekli olduğunu ancak gerekli tüm değişkenleri baz almadığını da ekleyelim.
EROL GÜRCAN