Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Tasarruf dönemi başladı

2019 yatırım programına yeni proje alınmayacak. 60 milyar TL’lik tasarruf tedbiri uygulanacak. Makam aracı, lojman ve sosyal tesislere yönelik harcamalar sınırlandırılacak…

ÖNÜMÜZDEKİ üç yıla tasarruf tedbirleri damgasını vuracak. Yeni Ekonomi Programı’na (YEP) göre 60 milyar TL’lik tasarrufun öngörüldüğü 2019 yılında yatırım programına yeni proje alınmayacak. Kamu hizmeti sunumuyla doğrudan ilişkisi olmayan makam aracı, lojman ve sosyal tesislere yönelik harcamalar sınırlandırılacak. Lüks veya ithal yoğunluğu yüksek ürünler tespit edilerek, bunlara ilişkin vergisel düzenlemeler yapılacak. Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modeliyle yürütülenler dahil eğitim, sağlık, içme suyu ve kanalizasyon, bilim-teknoloji, ulaştırma, enerji ve sulama sektörlerine öncelik verilecek.

Geçen hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2019-2021 dönemi yatırım programı hazırlıklarına ilişkin genelgesi ile Cumhurbaşkanlığının “2019-2021 Dönemi Bütçe Çağrısı’na ilişkin tebliği ve gelecek üç yılı kapsayan Orta Vadeli Mali Plan (OVMP) Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Hükümetin odaklanacağı politikalara “tasarruf tedbirleri” damgasını vurdu. Üç yıllık plan döneminde kamu harcamalarında tasarruf yapmak, enflasyonu düşürerek fiyat istikrarını korumak, yurtiçi tasarrufları artırmak, cari işlemler açığını azaltmak, kamu mali dengelerini ve mali disiplini daha da güçlendirmek ve böylece makroekonomik ve finansal istikrarı korumak temel öncelik olarak belirlendi.

OVMP’ye göre merkezi bütçeli kuruluşlar için yatırım büyüklüğünün 2019’da yaklaşık olarak 54.4 milyar TL (sermaye gideri) olması planlandı. 2020 yılı için sermaye giderleri 57.6 milyar TL, 2021 yılı için 59.3 milyar TL olarak öngörüldü. Hatırlanacağı üzere YEP’de 2019 yılı için 75.9 milyar TL tasarruf ve tedbir öngörülmüştü. Bunun 59.9 milyar TL’sinin harcama tasarruflarından, 16 milyar TL’sinin gelir artırıcı tedbirlerden sağlanması hedeflenmişti.

KALKINMA PROJELERİNE ÖNCELİK

Cumhurbaşkanlığı genelgesinde kamu yatırım harcamalarında azami düzeyde tasarruf edilirken, kalkınma potansiyelini destekleyici yatırımlara öncelik verilmeye devam edileceği vurgulandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan genelgede, kamu kesimi yatırımlarının özel kesim yatırımlarını tamamlayacak şekilde tasarlanacağını ve hayata geçirileceğini vurgulayarak, kamu yatırım önceliklerinin özel sektörün yenilikçi ve üretken yatırımlarını ve ticareti destekleyecek mahiyette belirleneceğini; iş, üretim, yatırım ve yaşam ortamim iyileştiren nitelikli altyapı yatırımlarına öncelik verileceğini kaydetti.

Genelgeye göre 2019 Yılı Yatırım Programı’nda proje bazında ödenek teklif tahsislerinde devam eden öncelikli projelerden en kısa sürede tamamlanabileceklere öncelik verilecek. Zorunlu haller dışında 2019 Yılı Yatırım Programı’na yeni proje alınmayacak. İhalesi yapılmamış, ihalesi yapılan ancak başlanmamış projeler askıya alınacak. Devam eden projelerden finansman koşulları uygun olanlar

için yeni ve daha uzun zamana yayılmış iş planları oluşturulacak. ‘Mega altyapı projeleri doğrudan yabancı yatırım yolu ve uluslararası finansmanla hayata geçirilecek. 2019-2021 dönemi yatırım teklifleri 2019 yılı fiyatlarıyla ve bin TL bazında hazırlanacak. 2019 yılı kur değeri, gösterge niteliğinde olmak üzere, yıllık ortalama 1 dolar 5.60 TL olarak kullanılacak.

LÜKS TÜKETİME VERGİ AYARI

Kamu kurumlarında taşıt kullanımında maliyet etkinlik analizleri yapılarak tasarruf tedbirler alınacak. Kamu hizmeti sunumuyla doğrudan ilişkisi olmayan makam aracı, lojman ve sosyal tesis harcamaları sınırlandırılacak. Kamu taşınmazları, başta tarım, hayvancılık, ağaçlandırma, enerji, turizm, kentsel dönüşüm ve konut stokunun yenilenmesi olmak üzere yatırımları teşvik amacıyla kullandırılacak.

Lüks veya ithal yoğunluğu yüksek ürünler tespit edilerek, bunlara ilişkin vergisel düzenlemeler yapılacak. Yüksek katma değere sahip yatırımlarla nitelikli istihdam artışı vergisel politikalarla desteklenerek sürdürülebilir potansiyel üretim seviyesi artırılacak. Finansman sağlanırken, döviz kuru riskinin azaltılması amacıyla borçlanmalar TL cinsinden yapılacak.

BÜTÇE AÇIĞI ÖNGÖRÜSÜ 80.6 MİLYAR TL

Yeni yönetim sistemine göre hazırlanan ilk bütçenin en son 17 Ekim’de Meclis’e gönderilmesi gerekiyor. OVMP’yc göre 2019 bütçesinin 960 milyar 976 milyon TL, bütçe gelirlerinin 880 milyar 359 milyon TL olması, 2019 bütçesinin 80 milyar 616 milyon TL açık vermesi öngörülüyor. Merkezi yönetim bütçe açığının GSYH’ye oranı, 2019’da yüzde 1.8, 2020’de yüzde 1.9 ve 2021’de yüzde 1.7 olarak tahmin ediliyor. Faiz dışı fazlanın GSYFFye oranı da gelecek yıl yüzde 0.8,2020’de yüzde 1 ve 2021 ’de yüzde 1.3 olarak öngörülüyor. 2019 yılı bütçesinde faiz dışı giderlerin en büyük kalemini 391.3 milyar TL ile cari transferler, 247.3 milyar TL ile personel giderleri oluşturuyor. Faiz giderleri için ayrılan ödenekse 117.3 milyar TL’yi aşıyor.

İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mcv-lüt Tatlıyer, bir ülkede enflasyon oranının çok yüksek düzeylere çıkmasına ve o düzeylerde kalmasına yol açan en temel faktörün bütçe disiplinsizliği olduğuna dikkat çekerek, “OVMP’de bütçe disiplinine ciddi bir vurgunun bulunması ve ilerleyen yıllarda bütçe açıklarının yüzde 2’nin kalmasına özen gösterilecek olması, enflasyonun orta vadede arzu edilen düzeylere düşürülebilmesine ciddi ölçüde katkı sağlayacaktır” dedi.

KGF KREDİLERİNDE KOBİ LİMİTİ ARTTI

Geçen hafta Resmi Gazete’de yayımlanan, kredi garanti kuramlarına sağlanan Hazine desteğine ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı ile reel sektörün elini rahatlatacak adımlar atıldı. Karar ile kredi garanti kuramlarınca sağlanan döviz kredileri ve dövize endeksli kredilerin TL cinsinden yapılandırılmasına imkan getirilirken bu imkanın kullanılması halinde yapılandırma tarihindeki Merkez Bankası döviz kuru esas alınmasının yolu açıldı. Bu kapsamda sağlanacak kefalette, işletme kredilerinin vadesi asgari altı ay, anapara ödemesiz dönemi en fazla bir yıl olmak üzere azami beş yıl olacak. Her bir yararlanıcı için kefalet limiti, KOBÎ tanımını haiz yararlanıcılarda azami 25 milyon TL, KOBÎ tanımı dışında kalan yararlanıcılar için 200 milyon TL olmak üzere bakanlıkça belirlenecek. Kefalet verilen kredilerin yeniden yapılandırılması durumunda belirlenen bu sürelerin aşılması halinde süreye en fazla 36 ay ilave edilebilecek. Kredi veren, kredinin açılış tarihinden başlamak üzere işletme kredilerinde 96 ay, yatırım kredilerinde ise 156 ayı aşmamak kaydıyla birden fazla yapılandırma yapabilecek, kredi vadesini değiştirebilecek. Yapılandırma durumunda ödemesiz dönem en fazla 12 ay olarak uygulanacak.

ÜÇ YIL SONRA CARİ FAZLA VERDİK

Geçen hafta açıklanan önemli verilerden biri ise ödemeler dengesi istatistikleriydi. Cari işlemler hesabı üç yıl sonra fazla verdi. TCMB verilerine göre, geçen yıl Ağustos’ta 923 milyon dolar açık veren cari işlemler hesabında, 2018 Ağustos’ta 2 milyar 592 milyon dolar fazla gerçekleşti. Cari fazla verilmesinde, ödemeler dengesi tablosundaki dış ticaret açığının geçen yılın aynı ayına göre 3 milyar 65 milyon dolar azalarak 1 milyar 284 milyon dolara gerilemesi ve hizmetler dengesinden kaynaklanan net girişlerin 741 milyon dolar artarak 4.63 milyar dolara yükselmesi etkili oldu. Bu arada ödemeler dengesi istatistikleri veri setine, Ağustos 2018’den itibaren yeni “Parasal Olmayan Altın ve Enerji Dış Ticareti” eklendi. Geçen yıl Ağustos’ta 2 milyar 438 milyon dolar fazla gerçekleşen altın ve eneıji hariç cari işlemler hesabı bu ayda 5.1 milyar dolar fazla verdi.

Ocak-Ağustos dönemi cari işlemler açığı geçen yılın aynı dönemine göre 3.65 milyar dolar artışla 30 milyar 579 milyon dolara yükselirken, on iki aylık cari işlemler açığı Temmuz’daki 54.64 milyar dolarlık düzeyinden 51.1 milyar dolara geriledi. Ağustos’ta hizmetler dengesi altında seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler, geçen yılm aynı ayma göre 461 milyon dolar tutarında artarak 3 milyar 693 milyon dolara yükseldi. Birincil gelir dengesi kalemi altında yatırım geliri kaleminden kaynaklanan net çıkışlar, geçen yılın aynı ayına göre 67 milyon dolar artarak 675 milyon dolar oldu. Doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişler, Ağustos’ta geçen yılın aynı ayına göre 60 milyon dolar azalarak 737 milyon dolar olarak gerçekleşti. Portföy yatırımları 1 milyar 786 milyon dolar tutarında net çıkış kaydetti. Ağustos’ta resmi rezervlerde 8 milyar 75 milyon dolar rezen’ azalışı gözlenirken, net hata ve noksan kaleminde gizemli para girişi Ağustos’ta 3.7 milyar dolar oldu.

DIŞ TİCARET ENDEKSLERİ

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) geçen hafta dış ticaret endekslerini açıkladı. Buna göre, ihracat birim değer endeksi Ağustos’ta geçen yılın aynı ayma göre yüzde 0.6 azalışla 94, ithalat birim değer endeksi yüzde 4.3 artışla 92.4 değerini aldı. Ağustos’ta ihracat miktar endeksi yüzde 6 azalışla 138.8, ithalat miktar endeksi yüzde 25.9 azalışla 103.6 değerini aldı. İhracat birim değer endeksinin ithalat birim değer endeksine bölünmesiyle hesaplanan ve Ağustos 2017’de 106.8 olarak elde edilen dış ticaret haddi, 5 puan azalarak bu yılın Ağustos ayında 101.8’e düştü.

Geçen hafta ayrıca Ticaret Bakanlığı’nca Dış Ticaret Beklenti Anketi’nin 2018 dördüncü çeyrek sonuçları açıklandı. Buna göre İhracat Beklenti Endeksi, 2018’in dördüncü çeyreğinde üçüncü çeyreğe göre 6.4 puan azalarak 111.6 oldu. Endeks, Türkiye’nin önde gelen ihracatçı firmalarının dördüncü çeyrekte ihracatın artacağı yönünde beklentilere sahip olduğuna işaret etti. İthalat Beklenti Endeksi, 2018’in dördüncü çeyreğinde 13 puan azalarak 100.1 seviyesinde gerçekleşti. 100’ün çok az üzerinde gerçekleşen İthalat Beklenti Endeksi, Türkiye’nin önde gelen ithalatçı firmalarının dördüncü çeyrekte ithalatın artacağı yönündeki beklentilerinin oldukça zayıf olduğuna işaret etti.

EYLÜL’DE EN YÜKSEK GETİRİ EURO’DA

TÜİK geçen hafta finansal yatırım araçlarının reel getiri oranlarını açıkladı. Buna göre Eylül’de en yüksek aylık reel geliri, yurtiçi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde yüzde 0.60 gerileme, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde ise yüzde 3.68 artış oranlarıyla euro’da gerçekleşti. Eylül’de mevduat faizi (brüt) Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 8.42, TÜFE ile indirgendiğinde yüzde 4.48 oranıyla yatırımcısına en çok kaybettiren finansal yatırım aracı oldu. Dolar, üç aylık, altı aylık ve yıllık değerlendirmelerde yatırımcısına en yüksek reel getiriyi sağladı.

Dr. Cahit SÖNMEZ / TOBB ETÜ Öğretim Üyesi
“Cari işlemler açığı yılsonunda 40 milyar dolara iner”

Cari açık Ağustos’ta aşağı geldi. Bence sürpriz değil. İki temef faktör cari açığı aşağı doğru çekmiş. Birincisi, dış ticaret açığının geçen yılın aynı ayına göre gerilemiş olması. İhracat sadece 500 milyon doiar civarında artıp, ithalatta eşanlı olarak gerileyince dış ticaret açığı 1.28 milyar dolara düşmüş. İkincisi, hizmet kaleminden dış ticaret açığına daha fazla katkı gelmiş. Cari açık yıllık bazda geçen seneye göre halen yüksek seviyelerini koruyor. Ocak-Ağustos döneminde 30.5 milyar dolar olduğuna göre yıl sonu itibarıyla 40 milyar doları geçecek gibi görünüyor. Cari açığın finansmanında sıkıntı görünüyor. Doğrudan yabancı sermaye girişi sadece 737 milyon dolar seviyesinde. Portföy yabancı sermayesi ise bırakın girişi 1.78 milyar dolar çıkış yapmış. Enflasyonla mücadele çerçevesinde başlatılan kampanyaya gönüllü olarak katılacak firmaların belli ürünlerde yapacakları yüzde 10 indirim dikkat çekiyor. Bunun enflasyona etkisi hızlı olabilir. Yıllık enflasyon yüzde 20’Iere gelebilir. Cari açıktaki gerileme ile enflasyonun bu olası seyrini değerlendirdiğimizde büyük olasılıkla Merkez Bankası 25 Ekim toplantısını pas geçecektir.

Beste Naz SÜLLÜ / Gedik Yatırım Yatırım Danışmanlığı Müdür Yardımcısı
“Faizlerde değişiklik beklemiyoruz”

Kurdaki yükseliş eğilimin ithalat talebini kısıtlayıcı etkisi ve ekonomideki durağanlık Türkiye’nin cari açık problemini bir süreliğine rafa kaldırdı. Resmi rezervler Ağustos’ta 8.1 milyar dolar azalarak yılın ilk sekiz ayında toplam 13.4 miiyar dolarlık düşüş gösterdi. Hatırlanacak olursa, ağustosta TL varlıklardaki yüksek oynaklık ön plandaydı.

TL varlıklardaki yüksek oynaklığın olumsuz yansımaları finans hesabı altındaki sermaye çıkışlarına yansıdı. Portföy yatırımlarında aylık bazda 1.8 milyar dolarlık çıkış gözlendi. Böylelikle, yılın ilk sekiz aylık döneminde diğer yatırımlar tarafında gözlenen net giriş 2 milyar dolar oldu. Cari fazlanın oluşumu Türkiye’nin üretim katma değer rotasından kaynaklandığı söylenemez. Aksine ekonomideki durağanlık ve kur etkilerinin gözlemlenen talep kısıtlayıcı eğilimlerinden kaynaklandığını aynı zamanda bu yıl olumlu katkı yapan turizm gelirlerinin yansımalarını gördüğümüzü söyleyebiliriz. TCMB’nin 25 Ekim tarihli toplantısında faizlerde değişikliğe gitmesini beklemiyoruz.

HÜLYA GENÇ SERTKAYA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu