TCMB, “Sıkı duracağım” dedi
ÖNCEKİ hafta gerçekleşen AB Liderler Zirvesi’nde Türkiye’ye yönelik geniş yaptırımlardan kaçınılırken, geçtiğimiz hafta ABD, Rusya’dan S-400 sistemlerinin alımı nedeniyle, Türkiye’ye bazı yaptırımlar uygulama kararı aldı. ABD Hazine Bakanlığı’nın açıkladığı yaptırımlara göre, Savunma Sanayi Başkanlığı (SSB) Başkanı ve beraberindeki üç kişi için çeşitli yaptırımlar söz konusu olurken, SSB için de ABD’den ihracat lisansı ve ABD’li ve uluslararası finans kuruluşlarından kredi alamaması gibi sınırlı olarak değerlendirilebilecek yaptırım kararları geldi. Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, ABD’nin Türkiye’ye karşı açıkladığı bazı CAATSA yaptırımlarıyla ilgili açıklamasında bu yaptırımların sadece Savunma Sanayii Başkanlığı’nı kapsadığını, diğer kurumlan etkilemeyeceğini söyledi.
Tüm bu açıklamaların piyasalarımız üzerindeki etkisi oldukça sınırlı kalırken, ocak ayında görevi devralacak olan seçilmiş Başkan Biden ve ekibinin Türkiye söylemleri daha kritik hale geldi. Başta yaptırımlar olmak üzere Türkiye ile ilişkilerde izlenecek yol Türkiye’nin risk primi ve TL varlıklar için en önemli gündem maddelerinden biri olarak duruyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Türkiye’nin geleceğini AB ile birlikte kurmayı tasavvur ettiğini belirterek, Türkiye-AB ilişkilerinde atılan her olumlu adımı yeni bir fırsat penceresi olarak değerlendirdiklerini ifade etti. Bu açıklama son dönemdeki Türkiye ile Batı toplumu arasında yaşanan geriliminin azaltılmasına yönelik bir iyi niyet göstergesi olarak değerlendirilebilir. Ancak şuna kadar başta Doğu Akdeniz olmak üzere kritik konularda çok fazla mesafe kat edilebilmiş değil.
ABD’DE HIZLI, AB GERİDEN GELİYOR
ABD Gıda ve Haç Dairesinin önceki cuma günkü açıklamasında kullanım onayı verdiği Pfizer ve BioNTech’in Covid-19 aşısına ilişkin ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’nden de son onay geldi. Onay süreçlerinin ardından aşının ABD’de dağıtım sürecinin başladığı açıklandı. Pfizer’ın Alman biyoteknoloji şirketi Biontech ile geliştirdiği koronavirüs aşısına acil kullanım onayı veren ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) ABD’li Moderna’nın geliştirdiği aşının da koronavirüse karşı etkili olduğunu açıkladı. New York Üniversitesi Langone Tıp Merkezi’nde, koronavirüse karşı geliştirilen aşı sağlık personeli üzerinde uygulanmaya başladı. Onay ve dağıtım haberleri ile birlikte detayları belli olan ABD teşvik paketi de küresel risk iştahını destekleyen gelişmeler oldu.
Avrupa genelinde ise salgına yönelik alınan tedbirler devam ederken, hafta içinde Hollanda’nın da tedbirleri sıklaştırdığına ilişkin haber akışı takip edildi. Bununla birlikte nihayet AB’den de aşılana ile ilgili takvim açıklandı. Avrupa Birliği ülkeleri, 27 Aralık’tan itibaren korona virüsü aşılama çalışmalarına başlanacağını açıkladı. Bu açıklamadan önce başta Almanya’dan olmak üzere çeşitli kesimlerden AB’de koronavirüs aşısının onaylanma sürecinin yavaş ilerlediğine ilişkin eleştiriler gündeme gelmişti. Aşılamanın ABD ve İngiltere dışına da taşınıyor olması piyasalarda iyimserliğin devamını sağlıyor. Buna karşın ABD’de ve AB’de hisse senedi piyasalarında ana endekslerin son aylarda görülen zirve seviyeleri geçmekte zorlanması dikkat çekiyor.
FED FAİZLERİ YILLARCA DÜŞÜK TUTACAK
Geçtiğimiz haftaki Fed toplantısında beklentilerle uyumlu olarak faiz oranlarında değişikliğe gidilmedi. Yapılan açıklamada, hedeflerde önemli ilerleme kaydedilene kadar tahvil alımlarına devam edileceği belirtilerek genel finansal şartların ekonomi için destekleyici olmaya devam ettiği vurgulandı. Dolar swap hattı Eylül 2021’e kadar uzatıldı. Fed, aylık olarak 120 milyar dolarlık varlık alimini sürdürecek. Fed Başkanı Povvell toplantı sonrasındaki konuşmasında, istihdam ve enflasyon hedefleri sağlanıncaya kadar para politikasının destekleyici duruşunun sürdüreceklerini vurgulayarak, iş gücü piyasası koşulları Federal Açık Piyasa Komitesi’nin maksimum istihdam değerlendirmesiyle tutarlı seviyelere ulaşana, enflasyon yüzde 2’ye yükselene ve bir süre yüzde 2’yi ılımlı derecede aşana kadar federal fon oranı için mevcut yüzde 0-0,25 hedef aralığını sürdürmenin uygun olacağını belirtti. Açıklamada, enflasyonun bu yıl yüzde 1.2, 2021’de yüzde 1.8, 2022’de yüzde 1.9 ve 2023’de yüzde 2 olmasının öngörüldüğü aktarıldı. Bu da düşük faiz oranlarının önümüzde uzun süre aynı şekilde kalacağını işaret etti. Bu durum bizim gibi dış finansman ihtiyacı yüksek olan ve aynı zamanda enflasyonla mücadele etme durumunda kalan ülkeler için fırsatın devam ettiğini işaret ediyor.
AĞBAL, PİYASALARA SESLENDİ
Geçtiğimiz hafta 2021 Para ve Kur Politikası metni tanıtım toplantısında konuşan Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal, gerekmesi durumunda para politikasının daha da sıklaştırılacağı mesajını verdi. Ağbal, “Temel politika aracı repo faizi olacak. Faiz koridoru ve geç likidite penceresi politika aracı olarak kullanılmayacak” ifadelerini kullandı. Toplantı boyunca iletişim ve şeffaflık konularına sık sık değinen Ağbal, fiyat istikrarının Merkez Bankası’nın öncelikli hedefi olduğunun hatırlattı. Enflasyonla mücadele için TCMB’nin elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacağı mesajlını yineledi. Gerekli olduğu durumlarda para politikasını daha da sıkılaştırabileceklerinin altını çizen Ağbal sunumunda “Enflasyona ilişkin yukarı yönlü riskler 2021 yılında para politikasının sıkı ve kararlı bir duruş sergilemesini zorunlu kılmaktadır” cümlesine yer verdi. Para politikası kararlarının fiyat istikrarı önceliği korunarak alınacağını aktaran Ağbal, TCMB’nin kurların düzeyini ya da yönünü belirleme amaçlı döviz alım ya da satım işlemi yapmayacağını da dile getirdi.
Bu açıklamaların yanında para politikasında bir dönemdir kullanılan geleneksel yöntemli repo ihalelerinin son itfası 17 Aralık itibariyle gerçekleşti. Böylelikle para politikasında geleneksel yöntemli repo ihaleleri dönemi kapandı. Türkiye, para politikasında sadeleşme sürecine geleneksel yöntemli repo ihalelerinde son itfanın gerçekleşmesiyle giriş yapmış oldu.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in Finansal Kurumlar Kıdemli Direktörü Lindsey Liddell, Türkiye’de 2021 yılında banka faaliyet ortamının muhtemelen zorlu kalacağını söylerken, Türkiye’de para politikasında kredibilitenin yeniden inşasının zaman alacağını ifade etti.
Bu hafta TCMB Para Politikası Kurulu toplantısı gerçekleşecek. Geçtiğimiz ay açıklanan enflasyon rakamının piyasa beklentisinin neredeyse iki katı çıkması ile TCMB’den yeni bir faiz artışı beklentisi oluşmaya başlamıştı. Geçtiğimiz hafta yapılan açıklamaları da göz önünde bulundurduğumuzda bu beklenti daha da kuvvetlendi ve piyasada ortalaması 100-125 baz civarında olmak üzere 200 puana varan faiz artışı beklentileri dillendirilmeye başlandı. Yapılacak bir faiz artışının mevcut atmosferde TCMB’nin yeni yönetiminin kredibilitesine katkı sağlayacağını ve TL üzerinde pozitif etkiler oluşturmaya devam edeceğini düşünüyoruz.
BIST-100 nazlanarak da olsa rekorlar kırıyor
BIST-100 önceki haftalardan devraldığı rekor yürüyüşüne geçtiğimiz hafta da devam etti. Buna karşın geçtiğimiz haftalarda da bahsettiğimiz gibi yükselişlerin, zirve yürüyüşünde alışık olduğumuz coşkuya kavuştuğunu ve genele yayıldığını, göstergelerin bu yükselişe eşlik ettiğini söylemek zor. Bu nedenle yükselişlere temkinli yaklaşmaya devam ediyoruz. Endekste geçtiğimiz hafta yaşanan yükselişle birlikte mart ayından beri devam eden yükselene kanalın üst bandı da test edilmiş oldu. Bu kanalın üst bandı bu hafta geçtiğimiz hafta test edilen 1.400’ün hemen üzerinde bulunuyor. Bu nedenle geçtiğimiz haftanın kapanışının da bulunduğu 1.410 civarı yeni haftada kritik olmaya devam edecek. Endekste aşağıda ise ilk güçlü destek bölgesi geçtiğimiz hafta başında oluşan boşluğun dolacağı 1.370 civarında bulunuyor. Endekste buranın altına sarkılması yükseliş hareketinin zayıflaması olarak değerlendirilebilir ve bundan sonraki süreçte görülen eski zirveler geçilmeden yükselişlere çok daha temkinli yaklaşmak gerekir. Yukarıda ise endeksin 1.400 üzerinde tutunup tutunamayacağını takip edeceğiz. Buranın üzerindeki kapanışlar devam edecek olur ise 1.450 ve hatta 1.500‘ü rakamlar telaffuz edilmeye başlanabilir.
ÜZEYIR DOĞAN