Teknolojinin Hızlı Büyüyenleri
Son dönemin en dinamik ve büyüme açısından en çok hikaye sunan sektörü kuşkusuz teknoloji oldu. Teknoloji kullanımı üst seviyede olan yeni tüketici kategorisinin toplam tüketici grubu içerisinde ağırlığını artırması, ekonomide dinamizmin teknoloji alanına kaymasına olanak sağladı. Bununla birlikte dijital mecraların gelişmesi ve iş hayatına uyum-lanması da kurumsal taraftaki teknolojik etkinliği artırdı. Kısacası hem kurumsal hem de perakende bazında teknoloji iş hayatının yeni dinamik alanı oldu.
Deloitte Türkiye, 2006 yılından bu yana işte bu dinamik alanda çarpıcı büyüme hikayelerine imza atan şirketleri ortaya koyan “Fast 50” programını uyguluyor. Fast 50 programı, büyüme yakalayan şirketleri sahneye çıkartırken, teknoloji sektöründeki gelişme ve trendleri de ortaya koyuyor. Bu açıdan programın sunduğu veri seti, sektördeki oyuncularla birlikte sektöre finansman sağlamak isteyen yatırımcıların da ilgisini çekiyor.
EMEA Fast 500’de Türk şirketi sayısı artıyor
Türkiye’deki teknoloji şirketlerinin detaylarına geçmeden önce sektörün bölgesindeki pozisyonunu ortaya koyan genel fotoğrafa bakacak olursak… Deloitte’un Fast 50 programı, dünyada 37 ülkede uygulanan bir çalışma olma özelliği taşıyor. Bununla birlikte programda Amerika, Avrupa ve Ortadoğu-Afrika ve Asya Pasifik olmak üzere üç ayn bölgede de en hızlı büyüyen 500 teknoloji şirketi belirleniyor. Her ülkede ilk 50’ye giren şirketler, doğrudan kendi bölgeleri içinde sıralanıyor. Bu kapsamda Türkiye EMEA bölgesindeki sıralamalarda yer alıyor. Son üç yıldaki EMEA Fast 500 verilerine bakıldığında, Türk şirketlerinin Alman şirketlerini geride bırakarak en kalabalık altıncı grubu oluşturdukları görülüyor. 2013 yılında bu liste içerisinde 30 Türk şirketi yer aldı. EMEA Fast 500’e giren bazı Türk şirketleri, çarpıcı büyüme rakamları ile listenin üst sıralarında da yer aldı. Son sekiz yılda dört Türk şirketi EMEA Fast 500 listesinde ilk 10’a girdi.
Yüzde 4.192 büyüme başarısı
Fast500 Programı’nın 2013 yılında Globalde açıklanan sonuçla-nna göre, Kuzey Amerika listesinde ilk sırada artırılmış gerçeklik alanında faaliyet gösteren Ro-cketFuel şirketi yüzde 208 binlik büyüme rakamı ile yer aldı. EMEA bölgesinde Magis yüzde 59 binlik büyümesi ile ilk sırada yer alırken, Asya-Pasifik bölgesinde ise China Communication Media Group yüzde 26 binlik büyüme performansı ile lider oldu. Fast 50 Türkiye programının 2014 yılı versiyonunda ise liderlik yüzde 4.192’lik büyümesi ile Karbil Yazılım’a ait. Türkiye Fast 50 programında 2014 yılı yüzde binin üzerinde büyüyen şirketlerin sayısı bakımından dikkat çekici bir yıl oldu. 2014 yılında yüzde binin üzerinde büyüyen şirket sayısı 14 oldu. En son 2009 yılında yüzde binin üzerinde büyüyen şirketlerin sayısında bu seviye yakalanmıştı. Fast 50 programının 2014 versiyonunda yer alan şirketlerin son beş yıllık büyümelerine bakıldığında bu rakamın ortalamada yüzde 843 seviyesinde olduğu görülüyor.
Listenin ilk beşinde yer alan şirketlerin son beş yıldaki büyüme oranı ise ortalamada yüzde 2.849 olarak gerçekleşti.
Veriler sektördeki dinamizme işaret ediyor
Fast 50 Türkiye programının verileri incelendiğinde listenin dinamik bir nitelik sunduğunu söylemek mümkün. 2006 yılından bu yana programın liderliği her yıl başka bir şirkete geçmiş. Başka bir ifadeyle her yıl yeni bir şirket yarattığı yeni büyüme hikayesiyle liderliği almış. Bu sektördeki dinamizmi ve rekabetçilik seviyesini ortaya koyan verilerden sadece bir tanesi. Bu dinamizmi ortaya koyan bir başka veri ise Fast 50 programında yer alan şirketlerin ortalama yaşı. Verilere göre, Fast 50 şirketlerinin ortalama yaşı 17. Bu yıl listede yer alan şirketlerin 18’i yani yüzde 36’sı 2000-2005 yıllan arasında kurulan şirketlerden oluşuyor. Bununla birlikte 2005 yılından sonra kurulan şirketlerin sayısı ise 15.
Bu anlamda bir başka ilginç veri de Fast 50 Türkiye programının başladığı 2006 yılında henüz kurulmamış olan ama programın 2014 versiyonunda yer alan şirket sayısının 12 olması.
Bu yıl 17 şirketin ilk kez listede yer alması da bu kapsamda altının çizilmesi gereken verilerden bir tanesini oluşturuyor.
Avantajlar ve güçlükler
Fast 50 programında yer alan şirketlerin üst yönetimlerine sektör ile ilgili farklı sorular yöneltiliyor. Dolayısıyla program, sektörün eğilimlerini ortaya koyan bir analize de imkan sağlıyor. Fast 50 büyüme odaklı bir program olduğu için bu kapsamda ilk değinilmesi gereken konu bu şirketlerin üst yönetimlerinin büyüme yönündeki analizleri. Bu kapsamda programa katılan şirketlerin üst yöneticilerine “Önümüzdeki 12 ayda büyümeyi sürdürmek için öncelikli olarak ne tavsiye ederdiniz?” sorusu yöneltildi. Yöneticilerin yüzde 37’si, Ar-Ge ve inovasyona yatırımın büyümeyi sürdürülebilir kılmak için önemli olduğu görüşünde. Yüzde 22’si ise birleşme-satm alma ve stratejik ortaklık opsiyonlannın büyüme konusunda önemli olduğu görüşünde. Teknoloji şirketlerinin finansal yatırımcılardan yoğun ilgi görmesi, bu alandaki büyüme stratejilerinin de finansman odaklı olmasına yol açıyor. Büyüme konusundaki analizlerde sektörün önüne çıkabilecek kimi unsurlann da altı çiziliyor. Sektör profesyonelleri arasında özellikle yetenek eksikliğinin büyümeyi zorlayıcı unsurlar arasında öne çıktığını belirtmek gerekiyor. Buna paralel üst düzey yöneticilerin “lider yetiştirme ve sorumlulukları delege edebilme” konusunda sıkıntıları olduğu da görülüyor. Fast 50 CEO’lannın yüzde 45’ibu konuda güçlük yaşadığını belirtiyor. Bunun arkasından CEO’lann en büyük güçlükleri kârlılığı sağlamak ve bunu sürdürülebilir kılmak. Bununla birlikte bölgesel istikrarsızlık ve politik riskler de sektördeki üst düzey yöneticileri tedirgin ediyor.
Sektörün gözü mobilde
Fast 50 programı, sektörün yakın geleceğine ilişkin analizlere de imkan kılan veriler sunuyor. Sektör yöneticilerine iletilen “Önümüzdeki üç yıl içerisinde teknoloji yatıranlarını artıracak etkenler” ile ilgili soruya verilen cevaplar bu kapsamda ilgi çekici. Buna göre bu soruya verilen cevaplar arasında dijitalleşme ve mobil ile birlikte analitik bakış açısıyla veri kullanımının yükselmesi öne çıkıyor. Aynı zamanda siber güvenlik alanındaki endişelerin de teknoloji yatırımlarını artıracağı öngörülüyor. E-ticare-tin yükselmesi ve tüketicilerin bu alandaki tüketim davranışlarının da gelişmesiyle, sektördeki teknoloji yatırımı motivasyonunun artmasını bekleyen bir kitle olduğunu da belirtmek gerekiyor. Bunun dışında yazının başında belirttiğimiz gibi son kullanıcının her geçen gün dijital mecralara kanalize olmasının da önemli etkileri söz konusu. Sektörün hali hazırdaki teknoloji geliştirme ve Ar-Ge motivasyonunun bu yakın geleceğe uygun bir altyapı kuracak düzeyde olduğunu da belirtmek gerekir. 2013 yılında Fast 50 şirkederinin yaptığı Ar-Ge harcamasının toplam büyüklüğünün 268 milyon TL olduğu görülüyor. Bu şirketlerinin birçoğunun genç startuplar olduğu düşünülürse bu Ar-Ge harcaması büyüklüğünün dikkat çekici seviyede olduğunu da söylemek gerekiyor.