Teknoparkların en iddialı 4.0 şirketleri
İçeriğe Ait Başlıklar
DELPHISONIC
Dünyayı demir ağlarla örecek
TÜBİTAK MAM Teknokent bünyesinde bulunan Delphisonic, trenlerin mekanik sistemlerindeki arızalan, frekanslar ve geliştirdiği makina öğrenmesi algoritmaları ile önceden tespit edebiliyor, böylece devrilme, raydan çıkma, çarpışma ve her türlü kazanın önüne geçiyor. Bir süredir TCDD ile çalışan Delphisonic, İngiltere, Almanya ve ABD’de de faaliyet gösteriyor. Geçtiğimiz günlerde İsviçre Devlet Demiryolları ile de anlaştı.
“İsviçre gibi zor bir pazara girmek bizi çok heyecanlandırdı çünkü teknolojimiz uluslararası alanda kanıtlanmış oldu. Bizden ürün bekleyen Alman ve Amerikalı firmalar var” diyen kurucu ortak Ali Acur, StartupBootcamp Berlin programına dünyadan seçilen 10 firmadan biri olduklarını da ekliyor. General Electric tarafından “Küresel Startup Partneri” de ilan edilen Delphisonic, StartUS Magazine tarafından bir önceki sayıda demiryolu alanında yıkıcı inovasyon yapan dokuz firmadan biri olarak gösterildi. “Bu başarıları daha ileri taşımak ve Cumhuriyet tarihinin en önemli teknoloji çıkışlarından birini yapmak istiyoruz” diyen Acur, sadece demiryollarında değil, gemiler, üretim hatları ve rüzgar tribünlerinde de aktif olarak yer aldıklarım, sahip oldukları teknolojiyi uçaklar ve off-shore platformları gibi alanlarda da kullanmayı hedeflediklerini aktarıyor.
Şirketin kurucu ortaklarından Gökhan Çelebi ise, kendilerini bir anlamda “teknolojik arıza falcısı” olarak gördüklerini belirterek şunları aktarıyor: “Demiryolu operatörleri mekanik sistemlerine düzenli bakım yapıyorlar ve bunlar bu firmalar için inanılmaz maliyet. Bizim teknolojiyi kullanarak bu bakım, onarım ve değiştirme işlemlerini sadece ihtiyaç duyduklarında ve sadece ilgili parça için yapıyorlar. Böylece çok ciddi anlamda tasarruf sağlamış oluyorlar. Düşünün ki siz binek aracınızı hep 10 bin bakımına götürüyorsunuz ve ağır bakımda birçok parçayı değiştiriyorsunuz. Aslında bunların hepsinin her 10 bin kilometrede bir değişmesi gerekmiyor. Boşuna para harcıyorsunuz. Biz diyoruz ki ‘bak sadece şu parçayı değiştir yeter. Demiryolu operatörü farkında olmadan bir parça kırılırsa anında bilgi veriyoruz. Çünkü sistemi anlık izliyoruz. Frekans teknolojilerini kullanıyoruz.”
MHAS
Türkiye’nin ilk medikal hologram laboratuvarı
Entertech İstanbul Üniversitesi Teknokent bünyesinde Ekim 2017’de kurulmuş olan simülasyon şirketi MHAS, artırılmış gerçeklik ile tıp öğrencisi ve asistanlara holografik eğitim veren bir gözlük geliştirdi. Bu anlamda Türkiye’de bir ilk olmakla birlikte dünyada da ilkler arasında yer alıyor. Dr. Mürsel Haspulat tarafından kurulan şirket, TÜBİTAK BİGG’den 150 bin liralık hibe de kazandı. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi binasında prototip eğitimlere başlayan MHAS, Türkiye’nin ilk artırılmış gerçeklik ve medikal hologram labo-ratuvarmı da Aralık ayında üniversite bünyesinde açtı.
Asistan doktorlar için en önemli sorunlardan biri olan tecrübe eksikliğini doldurabilmek için böyle bir gözlük geliştirdiğini aktaran Dr. Haspulat hologram gözlüğü şu sözlerle anlatıyor:
“Bir doktorun karşılaşabileceği önemli hasta profillerini hologram şeklinde oluşturuyoruz, böylece öğrenci ya da asistan doktor gözlüğü takıp masasına oturduktan sonra holografik hasta da karşısına gelip koltuğuna oturuyor ve derdini anlatıyor, sorulara cevap veriyor. Malzeme kutusundaki araçlardan istediğini seçerek hastayı muayene ediyor. Ardından akciğer filmi, EKG, kan tetkikleri gibi testler de isteyebiliyor. En sonunda reçeteyi düzenleyip hastaya önerilerde bulunarak işlemi tamamlıyor. Asistan işlemin sonunda eksik yönlerini görüyor ve tecrübe kazanıyor. Resmi olmayan kayıtlara göre Türkiye’de 2016 yılında 14 milyon irili ufaklı tıbbi hata yapılmış. Bu durum daha etkili eğitim sistemlerine olan ihtiyacı gösteriyor.”
Şu an Einthoven Üniversitesi robotik bölümü ve ETH Zürich’ten medikal görüntüleme bölümü ile beraber bir AB Horizon projesi yazmakta olan Dr. Haspulat, Microsoft ile de partnerlik anlaşması imzalama aşamasında. En yakın rakipleri ise, Microsoft Hololens ile anatomik modeller üzerinden eğitim yapacağını duyuran Casevves-tern ve Cleveland üniversiteleri.
“ABD’de 2019 yılında eğitime başlayacaklarını belirttiler. Dijital market öngörüleri ise 2020’de artırılmış gerçeklik pazarının 20 kat büyüyeceği şeklinde. Geçtiğimiz ay Microsoft Türkiye temsilciliği bizi sunuma davet etti, sunum sonrasında bize partnerlik önerisinde bulundular. Türkiye’de böyle bir demo geliştirilmiş olmasına şaşırdılar ve sunumumuzu ABD’de-ki merkezlerine yönlendirdiler. Yakın zamanda da resmi sözleşme imzalayacağız” diyen Dr. Haspulat, ABD’de her yıl 250 bin hastanın tıbbi hatalar nedeniyle yaşamını yitirdiğini belirterek, amaçlarının hem Türkiye’de hem de dünyada tıp eğitimine farklı bir boyut kazandırmak olduğunu belirtiyor.
TOGI TEKNOLOJİ
Enerjiyi verimli hale getiriyor
Tolga Baykal, Togi Teknoloji isimli firmasını 2015 yılında Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nm Teknogirişim Sermaye Desteği Programı’ndan aldığı destekle Entertech İstanbul Teknokent bünyesinde kurdu. Togi, enerji verimliliği konusunda eksikleri gidermek için dijital bağlantılı cihazlar geliştiriyor. En önemli ürün-lerini lityum bataryalar ve elektrikli araçlar için geliştiriyor. Şu anda yoğun olarak ljtyum bataryalar için batarya yönetim sistemleri üzerine çalışıyor.
Askeri ve endüstriyel alanda çalışmaları bulunduğunu belirten Baykal, “Özellikle elektrikli araçlarda kullanılan yüksek eneıji kapasitedeki bataryalar için hücre gerilimlerini ayrı ayrı izleyebilen, hata du-r u munda kullanıcı müdahalesine izin verecek giriş çıkışları barındıran, Bluetooth/WiFİ/3G gibi arabirimler üzerinden tamamen yönetilebilen ve buluta veri atarak kullanıcının izlemesine olanak veren sistemler kurmaktayız” diyor. Togi’nin bir diğer ürünü ise, enerji depolama birimleri. Ne kadar enerji harcanmış, ne kadar enerji kalmış, sistem sağlıklı çalışıyor mu gibi verilere ulaşarak enerji kullanımını optimize ediyor.
“Bu gençlikte iş var”
TÜSİAD tarafından düzenlenen “Bu Gençlikte İŞ Var!” yarışmasına katılan 1426 proje arasından dikkat çeken girişimler…
■ ROSERA: Rosera seraların operasyonel maliyetlerini düşüren, yüksek risklerini azaltan ve ürün verimini artıran nesnelerin interneti tabanlı bir servis. Burak Yılmaz ve Orhun Canca tarafından kurulan Rosera, kendi geliştirip seralara kurduğu sensörlerden gelen verileri yorumluyor, çıkarılan anlam doğrultusunda ilgilileri (çiftçi, sera sahibi, işletmeci) çağrı merkezi, SMS, mobil uygulama gibi kitleye uygun arayüzler üzerinden anlık verilere göre bilgilendiriyor.
■ BUZ DÖKÜCÜLER: Serdar Atmaca ve Lütfullah Kıcık tarafından geliştirilen Buz Dökücüler, enerji iletim hatlarında oluşan buz yükü sorununa uzun ömürlü, akılcı ve düşük maliyetli bir çözüm oluşturuyor.
■ GİMTO: Emrullah Yener, Ömer Faruk Özcan, Cumali Bolat ve Emre Arslanoğlu tarafından geliştirilen Gimto, inek sağlığını sağımdan önce kontrol ederek hijyenik ve doğru bir sağım gerçekleştiriyor, elde edilen verilerin analizini yaparak raporunu çiftlik sahibi ve veterineri ile paylaşıyor.
■ SAGO: Mehmet Can Katmer, Furkan Kabasoğan ve İsmail Mallı tarafından geliştirilen SaGo, iş kazalarına son vermeyi hedefliyor. Proje halihazırda kullanılan KKD’lere (kişisel koruyucu donanım) entegre edilebilen bir güvenlik modülü ile KKD kullanımını uzaktan ve anlık denetleyebilen bir mobil/WEB uygulamasını kapsıyor. Bu modül ve mobil/WEB uygulaması ilk olarak koruyucu gözlüklere entegre edilecek.
Bu sayede kâğıt üzerinde yürütülen zorunlu İSG kurallarının daha etkin, şeffaf ve denetlenebilir hale getirilerek iş kazası risklerinin önemli derecede azaltılması amaçlanıyor.
■ VEKAGO: Veli Şahin, Kadir Şişik ve Gökhan Kenesarı tarafından geliştirilen Vekago, kargo ve taşımacılık hizmetlerinin bireylerce karşılanabilmesine olanak sağlayan bir teklif platformu. Kargoculuğun Uber’i olmayı hedeflemesiyle beraber, Türkiye’nin 10 milyon araca sahip tek taşımacılık hizmeti olmayı planlıyor. Vekago’nun sistemi, şehirler arası ya da şehir içi yolculuk yapan kişilerin yol güzergahlarını ve taşıyabilecekleri yük kapasitesini paylaşmaları ve teklif ilanına çıkması üzerine kurulu. Kargo hizmeti almak isteyenler bu teklif çağrısına cevap verebiliyor.
Endüstri 4.0’a Hazırlık Endeksi geliştiriyor
Endüstri 4.0 teknolojilerini geliştirme ve topluma kazandırma hedefiyle kurulan Boğaziçi Üniversitesi Endüstri 4.0 Platformu, akademik bilgiyi reel sektörün deneyimiyle zenginleştirecek önemli bir adım atarak, iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarından temsilcilerin yer aldığı Danışma Kurulu’nu hayata geçirdi. Platform Başkanı Prof. Dr. Lale Akarun, “Endüstri 4.0 konusunun ve kapsamının tam olarak anlaşılamamasının yarattığı sorunlar söz konusu. Endüstri 4.0’ın sadece fabrika otomasyonu ve dijitalleşme yoluyla verimlilik artışı olarak algılanması, büyük bir işsizlik sorunlarına yol açabilir. Türkiye’nin Endüstri 4.0 atılımlarını yaparak, üretici konuma geçmesi, yeni iş sahaları yaratması ve bunun için gerekli stratejileri belirlemesi gerekiyor” diyor.
Sanayi 4.0 kavramı içinde yer alan veri analitiği, nesnelerin interneti, büyük veri, robotlar ve akıllı imalat sistemleri temalarına odaklanacaklarını ifade eden Prof. Akarun, bu teknolojilerin önümüzdeki 10 yılda 19 trilyon dolarlık bir pazar yaratmasının beklendiğini vurguluyor. Çeşitli sektörlere yönelik “Endüstri 4.0’a Hazırlık Endeksi” geliştirme çalışmalarının halen devam etmekte olduğunu da belirten Prof. Akarun, “Amacımız sektörlerin hem dönüşüm ihtiyaçlarını hem de dönüşüme ne kadar hazırlanmaları gerektiğini ölçmek, yıllar itibarı ile de gelişimlerini hızlandırmak. Çalışanı ve organizasyonu dönüşüme hazırlayan bir yol haritası çıkarmak” diyor.
3 D yüz modelleme sistemi yapıyor
90’lı yıllarda ABD’de RCA Ar-Ge Laboratuvarı’nda dünyanın ilk dijital televizyon uydu sistemlerinde görev alan ve ABD’de çok sayıda patent sahibi olan Momentum Genel Müdürü Mehmet Kemal Özkan, Türkiye’ye döndükten sonra tüm enerjisini arge çalışmalarına vermiş. Bugün Momentum bünyesinde 3D [üç boyutlu) yüz modelleme üzerine çalışıyor. 3D yüz modelleme, birden çok fotoğraf kullanarak gerçek yüzlerin dijital benzerini yapmaya deniyor. Boğaziçi Üniversitesi Teknopark’ında kurulan Momentum bu teknolojiyi ciddi oyun sektöründe mesleki eğitim veren sistemler geliştirmek için kullanıyor. Özkan şunları aktarıyor:
“Bu platform sayesinde zaman ve mekan kısıtlaması olmadan eğitim verilebiliyor. Sanal gerçeklik teknolojileri ve yapay zeka uygulamaları yakın gelecekte çok daha önemli olacak. Biz de hem sanal gerçeklik teknolojilerini mesleki eğitimde kullanmak, hem de bu ortamlarda yapılan eğitimleri bulut üzerinden takip ederek, eğitimin kalite ve verimliliğine katkıda bulunacak yazılımlar geliştirmeye çalışıyoruz. Yakın gelecekte bulut tabanlı yapay zeka ile insan arasındaki iletişim, klavye ve fare ile olan iletişimimizden çok daha farklı olacak.”
Amerikan Deniz Kuvvetlerine de satıyor
NASA’nın uzay mekiğinde kullandığı sistemden hareketle, elektrik motorlarının arızalarını çok öncesinden tespit ederek tedbir alınmasını sağlayan teknolojiyi geliştiren Artesis, ABD, Avrupa ve Japonya’daki dev endüstriyel şirketlere teknoloji ihraç ediyor. GOSB Teknopark bünyesinde Prof. Dr. Ahmet Duyar tarafından kurulan Artesis’in geliştirdiği teknoloji, milyonlarca dolarlık zarar ve üretim kaybının önüne geçmek için kullanılıyor. Şu anda dünyada altı petrol platformunda, Shell, Chevron, Saudi Aramco’nun rafinerilerinde, İngiltere’deki iki nükleer santralde, bütün İngiltere’deki su tesviye ve dağıtım şebekelerindeki elektrik motorlarında kullanılıyor.
Amerikan Deniz Kuvvetleri’ndeki savaş gemilerinde de Artesis kullanılıyor. 2010 yılında GE Energy (General Electric), Artesis’in yüzde 20’lik hissesini satın alarak, Artesis ürünlerini Bentley Nevada markası altında tüm dünyaya satmaya başladı.
“Artesis, Endüstri 4.0, endüstriyel internet ve büyük veri kavramları ile hedeflenen kesintisiz üretimin sağlanması için ürün ve teknoloji geliştiriyor. Elektrik motorları, pompa, kompresör, fan ve jeneratör gibi makinalarda oluşmaya başlayan elektriksel ve mekanik arızalan aylar öncesinden tespit edip kullanıcıya iş emri gönderen patentlenmiş bu ürünün dünyada rakibi yoktur ve bu alanda yıkıcı bir inovasyondur” diyen Prof. Dr. Ahmet Duyar, cirolarının yüzde 80’ini ihracattan elde ettiklerini aktarıyor.
Çocuklar için matematik oyunları
Geleceğe güvenli adımlar atmak için 4.0 konseptinin ve matematik düşünme tarzının çocuk yaştan itibaren aşılanması gerektiğini düşünen Matletik firması ise Entertech İstanbul Üniversitesi Teknokent bünyesinde, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Sayısal Yöntemler Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Enis Sınıksaran tarafından üç yıl önce kuruldu. Kullanıcı dostu, dijital çağa uygun bireysel ve kurumsal matematik yazılımları üretme hedefinde olan Matletik, çocuklar için de dokunmatik, oyunlaştırılmış matematik uygulamaları geliştiriyor.
“Endüstri 4.0’ın dinamikleri meslekten ziyade becerilerin ön planda olacağına işaret ediyor. Bir alanda becerileri üst düzeyde olan ancak yanı sıra pek çok alanda bilgi ve beceri sahibi bireylerin başarılı olabileceği bir dönemden, yani yaşam boyu öğrenmenin gerekliliğinden söz ediyoruz” diyen Sınıksaran, çocukları bu çağa hazırlamanın temel prensibinin ise, bireysel öğrenme becerilerini geliştirmesini sağlamak olduğunu vurguluyor. Prof.
Sınıksaran şunları aktarıyor: “Öğrencileri tanımlı, bilinen problemlerin çözümleriyle, sembolik düşüncenin bariyerleriyle çok fazla oyalamak yerine, yaratıcı ve yenilikçi çözümler üretme yönünde teşvik etmek çok daha gerçekçi görünüyor. Çünkü gerçek yaşam genellikle tanımı net olmayan, çoğu zaman tek ve analitik çözümü olmayan problemlerle doludur.”
Ürün Dirier