TL cinsinden fonlar yatırımcıları üzdü
7 HAZİRAN genel seçimi öncesinde yatırımcılar genel olarak temkinli olmayı tercih etmişlerdi. Seçimlerin tek parti hükümetine imkân tanımaması nedeniyle hükümet oluşturulana kadar ya da erken genel seçimler yapılana kadar yatırımcıların temkinli olmaya devam edeceklerini söyleyebiliriz. Ancak seçim öncesine göre kamuoyu algısının ve piyasa tepkisinin farklılaştığının altını çizmekte fayda var. Seçim öncesinde koalisyon olasılığı olumsuz olarak algılanırken, seçim sonrasında bu algının radikal bir şekilde değişerek koalisyon hükümetinin şeffaflık ve hesap verilebilirlik açılarından olumlu olarak algılanmaya başlandığı gözleniyor. Olası koalisyon senaryolarında yatırımcıların yapılacak protokol ve ekonomi için ortaya konacak projelere odaklanacaklarını söyleyebiliriz. Ağustos ayı ortalarına kadar sürmesi muhtemel koalisyon pazarlıklarının yatırımcılar tarafından yakından izleneceğini düşünüyoruz. Özellikle Haziran ayında FOMC toplantısının ardından Fed Başkanı Janet Yellen’in faiz artışı konusunda daha fazla veriye ihtiyaç duyduklarını belirtmesi piyasaların odağının siyasete çevirmesine neden olacak.
Makro ekonomi
Cari açık rakamlarında enerji faturasındaki gerilemeye bağlı olarak iyileşme devam ediyor. 12 aylık kümülatif açık yıllık bazda yüzde 22 oranında gerileyerek 44.3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Buradaki iyileşmenin kademeli olarak devam etmesi ve cari açığın yıl-sonunda 35 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor. Eneıji fiyatlarının yanı sıra altın ihracatı da cari açıktaki iyileşmeye destek veriyor. Altın ve eneıji hariç baktığımızda ise cari açıkta bozulma olduğu görülüyor. İlk dört ayda altın ve enerji hariç cari açık 6.6 milyar dolara yükseldi. Bu rakam geçen yılın aynı döneminde 1.4 milyar dolar düzeyindeydi. Özellikle Rusya ve Mena Bölgesi’ne yönelik ihracattaki yavaşlama ve iç talepteki canlanmaya bağlı artan ithalat cari açıktaki bozulmanın nedenim oluşturuyor. Fitörün uzun vadeli borçlanması finansmana destek oluyor.
Portföy yatırımları ise zayıf seyrediyor. 12 aylık net doğrudan yatırım girişi 4 milyar dolar civarında seyrediyor. Son dönemde girişlerin arttığı net hata noksan kaleminde ise 12 aylık kümülatif rakam 4.4 milyar dolara ulaştı.
Enflasyon, Mayıs ayında tüketici fiyatları beklentilerine paralel yüzde 0.56 artarken, yıllık enflasyon ise yüzde 8.1 seviyesine yükseldi. Manşet enflasyon beklentilere yakın gerçekleşse de detaylar enflasyonun görünümüne ilişkin olumlu sinyaller vermedi. Gıda hariç bakıldığında fiyat artışlarının genele yayıldığı görülürken, kur ve petrol fiyatlarındaki artışın bu bozulmada etkili olduğu görülüyor. Yeni sezon etkisiyle giyim grubunda yüzde 10’luk artış, yükselişte etkili olurken, ulaştırma kalemi yüzde 1.7 arttı. Otomotiv sektöründe yüksek seyreden talep, durgun seyreden araç fiyatlarında etkisini göstermeye başlamıştır. Gıda fiyatlan beklentilerin ötesinde yüzde 2.7 azalırken, yıllık artış yüzde 12.8 seviyesine geriledi. Mayıs ayında gıdadan gelen olumlu katkıya karşın çekirdek enflasyonun yüzde 1.96 ile beklentilerin oldukça üzerinde artması, manşet enflasyon görünümünün düzelmesini engellemiştir. Böylece Nisan ayında yüzde 7 seviyesine kadar gerileyen çekirdek enflasyon, Mayıs ayında yüzde 7.5 seviyesine yükseldi.
Faiz artışı kademeli ve yavaş adımlarla olacak
Fed toplantısı büyük oranda beklentilere paralel şekilde gerçekleşti. Büyümeye ilişkin gelişmeler olumlu olarak değerlendirilse de ilk çeyrekteki daralmanın etkisiyle 2015 yılı büyüme beklentisi yüzde 2.3-2.7 aralığından, yüzde 1.8-2.0 aralığına düşürüldü. Fed, istihdam piyasasındaki iyileşmenin sürdüğünü, enflasyon konusunda yüzde 2’lik hedefe kademeli şekilde ulaşılacağı yönünde vurguyu sürdürdü. Enerji fiyatlarının istikrarlı hale gelmesinin enflasyon hedefine ulaşmada yardımcı olacağı belirtildi. 2015 yılma ilişkin faiz tahminleri değişmezken, Fed üyeleri bu yıl içerisinde iki kez faiz artırımı olacağına ilişkin beklentilerini korudular. Ancak 2016 yılı faiz beklentisi 25 baz puan düşerek yüzde 1.625 seviyesinde oluştu. Bu durum, faiz artışının kademeli ve yavaş adımlarla olacağı beklentisi ile uyumlu bir görüntü sergiliyor.
Yılbaşından bu tarafa artan faizler ve hisse senedi piyasasının sa-tıcılı seyri nedeniyle TL cinsi varlıklara yatırım yapan emeklilik fonlarının getirilerinin yatırımcılarını üzdüğünü söyleyebiliriz. Diğer taraftan yurtdışı piyasalara yatırım yapan emeklilik fonları dolardaki artışa ve yurtdışı piyasaların görece iyi performansına bağlı olarak yatırımcılarının yüzünü güldürdü.
TEVFİK ERASLAN / Şemsiye Dergisi