TL varlıklardaki negatif ayrışma dikkat çekti
Son dönemde düşen kurlar, ÖTV/KDV indirimlerinin pozitif katkısı ve geçtiğimiz yılın baz etkisi ile Kasım ayında yıllık enflasyonda düşüş görülebileceğini düşünüyoruz…
İÇERİDE enflasyon dışarıda ise ABD seçimlerinin ön planda olduğu bir haftayı geride bıraktık. Yurtiçinde TL varlıklarda sert dalgalanmalar olsa da bu dalgalanmaları enflasyon ya da ABD seçimleri ile açıklamak çok mümkün değil. Borsa İstanbul’da üçüncü çeyrek mali sonuçların açıklandığı son haftada hisse bazlı hareketler ön plana çıktı. Son haftalardaki pozitif ayrışmaların ardından hafta içinde zaman zaman TL varlıkların emsallerinden negatif ayrışması dikkat çekti.
ABD İLE İLİŞKİLER POZİTİF YÖNDE
Önceki hafta sonu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı telefon görüşmesine dair detayları paylaşırken, yaptırımlar konusunun çözüldüğünü, bir diğer önemli konunun da malum finans meselesi ile alakalı Halkbank’a yönelik adımlar olduğunu, bu konuları da Trump ile görüştüğünü ifade etmişti. Açıklamada Trump’ın bu konularla ilgili bakanlara hemen talimatı vereceğini ifade ettiği bilgisi yer aldı. Bu açıklamaların hafta içinde özellikle bankacılık endeksi ve TL üzerinde pozitif etkilerini gördük. Bu konu başta olmak üzere kısa vadede, ABD tarafından Türkiye’ye yönelik demir çelik ürünlerine getirilen ek vergiler, temmuz ayında hazırlanan Türkiye’nin uluslararası mali kuruluşlardan borç almasını kısıtlayan yasa tasarısının iptali konusunda gelişmeler takip edilecek. Son günlerde İran yaptırımlarına muafiyet, bakanlara yaptırımların kaldırılması, Menbic’te ortak devriye görevi gibi pozitif açıklamalar ön plana çıktı.
Önceki hafta ABD tarafından yapılan açıklamalarda ABD kuvvetlerinin Türkiye tarafından terörist olarak tanımlanan ve son günlerde topçu atışları yapılan bölgelerde konumlanan SDG ile Suriye’nin kuzeydoğu sınırları boyunca güvence devriyelerine başladığı ifade edildi. Bu durum ABD ile ilişkilerin zaman zaman gelgitlere sahne olabileceğinin de bir işareti. ABD ile aşılan problemler ile yukarıda saydığımız bugünden yarına çözüm bulması beklenen sorunlar dışında başta S400 alınılan, ABD’nin Suriye’de terörist gruplarla olan işbirliği, FETÖ ile ilgili devam eden süreç, F35’lerin teslimatı gibi oldukça çetrefilli konular bulunuyor. Son günlerdeki gelişmeleri bu ana konular öncesinde diyalog kapılarının açılması açısından olumlu görmekle birlikte bu adımların Türkiye ile ABD arasındaki tüm sorunların bittiği şeklinde algılanmaması gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye’nin risk primi göstergesi 5 yıllık CDS primlerinin de oluşan bu iyimser havaya ve son dönemde görülen düşüşe rağmen hala 350 gibi yüksek bir seviyenin üzerinde seyrediyor olması da bu konudaki iyimserliğin dozunun iyi ayarlanması gerektiğini gösteriyor.
ENFLASYONDA YILIN ZİRVESİ GERİDE KALMIŞ OLABİLİR
Enflasyonla mücadele programı açıklandıktan sonraki ilk veri olan Ekim ayı enflasyon verileri açıklandı. Ekim ayında TÜFE aylık bazda yüzde 2.67 oranında bir artış kaydetti. Yıllık TÜFE yüzde 24.52 seviyesinden yüzde 25.24’e yükseldi. Piyasadaki beklentiler TÜFE’nin ekim ayında aylık yüzde 1.87; yıllık yüzde 24,27 olması yönündeydi.
Çekirdek TÜFE yıllık yüzde 24.34 oldu, önceki yüzde 24.05’ti. Gıda enflasyonu yüzde 27.70’ten yüzde 29.26’ya yükseldi. Ana harcama grupları itibarıyla ekimde, aylık bazda en yüksek artış yüzde 12.74 ile giyim ve ayakkabı grubunda görülürken, konutta yüzde 4.15, ev eşyasında yüzde 3.44, gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 3.22, eğlence ve kültürde yüzde 2.07 artış kaydedildi. ÜFE ise ekimde aylık bazda yüzde 0.91’lik artış kaydetti ve yıllık ÜFE yüzde 45.01 oldu. Veri sonrası Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’tan gelen açıklamalar enflasyonla mücadele programının katkılarının kasım ayında daha net bir şekilde görülmesini bekledikleri yönünde oldu. Programın katkıları, son dönemde düşen kurlar, ÖTV/KDV indirimlerinin pozitif katkısı ve geçtiğimiz yılın baz etkisi ile kasım ayında yıllık enflasyonda düşüş görülebileceğini düşünüyoruz. Bu yılın geri kalan iki ayı için yıllık enflasyonda zirvelerin görüldüğünü düşünmekle birlikte, Ocak ayında ücret artışları, kamu tarafından yönetilen yönlendirilen ürün gruplarındaki fiyat artışları ve gelecek yılın ilk dört ayındaki düşük baz etkisi ile bu dönemde yıllık enflasyonda yeni zirveler görülebileceği göz önünde bulundurulmalı. Bu durum kur ve faizler tarafında son dönemde ABD ile ilişkilerdeki iyileşmenin etkileri ile yaşanan düşüşü sınırlayan bir gelişme olacaktır.
ABD SEÇİMLERİ BEKLENDİĞİ GİBİ
ABD’de 435 sandalyeli Temsilciler Meclisi’nin tamamının, 100 sandalyeli Senato’nun ise 35’inin yeniden belirleneceği ara seçimler salı günü gerçekleşti. Piyasadaki beklentiler Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu Demokratlar’ın, Senato’da ise çoğunluğu Cumhuriyetçilerin kazanması yönündeydi. Sonuçlar beklentilerle uyumlu gerçekleşti. ABD Başkanı Donald Trump, Kongre seçimleri hakkında sosyal medyada Twitter hesabından paylaşımda bulundu. ABD Başkanı Trump paylaşımında, “Muazzam bir başarı. Hepinize teşekkür ederim” ifadelerine yer verdi. Buna karşın Washington Post gazetesinde yer alan haberde, Demokratların, özellikle Temsilciler Meclisi’nin iki önemli alt komitesi olan Dışişleri Komitesi ve Ulusal Güvenlik Komitesi’nde güç kazandığı ve bunun, Trump’ın politikalarını sorgulamada büyük rol oynayacağı kaydedildi. Seçimler geride kalmış olsa da ABD siyasetinde önemli bir değişiklik oluşturmamış olması seçimlerin piyasa üzerindeki etkisini oldukça sınırladı.
Borsa İstanbul yön bulmakta zorlanıyor
BIST-100 endeksi hafta içerisinde volatil ve aşağı yönlü bir seyir izledi. Negatif teknik görünüm ve volatilite üzerinde hafta içerisindeki veri akışının etkisini gördük. Aşağı yönlü hareketin ivme kazanması nedeniyle voiatiiitenin 3700 puana ulaştığı görülmektedir. Haftaya pozitif açılışla başlayan endekste en yüksek 96.282 seviyesi görüldü. İşlem hacminin düşük seyretmesi nedeniyle pozitif açılış ve yukarı yönlü atak tepki ile sınırlı kaldı. Bu yükselişin satış fırsatı olarak değerlendirilmesi ile oluşan satış baskısı endekste 92.500 destek bölgesine kadar düşüşe neden oldu. Saatlik grafikte daha kısa vade için bakıldığında 200 periyotiuk basit hareketli ortalama altına sarkılmış olması ve oluşan fiyat formasyonları destek seviyelerinin önemini artırmaktadır.
Esasen işlem hacminin uzun süredir düşük seyrediyor olması gerek düşüş ve gerek yükselişlerde hareketin işlem hacmi ile desteklenmemiş olması dar marjda kısa vadeli hareketlere neden olarak fiyat dalga boylarının kısa gerçekleşmesine neden olmaktadır. Önümüzdeki hafta içerisinde aşağı yönlü hareketlerin ivme kazanması ile düşüş güç kazandığı takdirde destek olarak 91.450-90.400 ve 89.600 seviyeleri destek olarak takip edilebilir. Tekrar yukarı yönde bir toparlanma gerçekleşmesi ve teknik görünümün pozitife dönmesi durumunda ise direnç olarak 93.900-95.600 ve 96.300 seviyeleri takip edilebilir.
Türk Lirası’nda düzeltme hareketlerinin etkili olduğu izlendi
Kur geçen haftaya 5.4296 TL seviyesinden başladı. Pazartesi günü yurt içinde açıklanan TÜFE verisinin beklentilerin üzerinde gelmesine bağlı olarak Türk Lirası’nda satış baskısı bir miktar artış kaydetti. Ancak ABD -Türkiye ilişkilerindeki normalleşme, ABD ile yaptırım krizinin sona ermesine ve ABD’nin İran yaptırımları konusunda muafiyet tanıyacağı ülkeler arasında Türkiye’nin de yer aldığına dair haberlere bağlı olarak Türk Lirası değer kazanımlarını genişletti. Dolar/TL kuru pazartesi günü en düşük 5,3038 seviyesini test etti. Salı günü ABD’de gerçekleşen ara seçimler yakından takip edildi. Seçim sonuçlarının beklentilerle uyumlu olmasına bağlı olarak küresel risk iştahı toparlanma kaydetti. Temsilciler Meclisi’ni Demokratlar’ın kazanmasının ardından ABD’de vergi indirimleri ve büyük ölçekli şirketlerin desteklenmesine yönelik politikaların sekteye uğrayabileceğine yönelik beklentiler doların küresel piyasalarda bir miktar değer kaybetmesine neden oldu. Son günlerde yaşanan gelişmelere bağlı olarak Türk Lirası’nda güçlü değer kazanımlarının etkili olduğu izlenmekteydi.
Bu taraftaki güçlü değer kazanımlarının ardından Türk Lirası’nda hafta içerisinde düzeltme hareketleri etkili oldu. Perşembe günü ise TL varlıkların genelinde satış baskısının artış kaydettiği ve uzun bir süre sonra TL varlıkların yurt dışı varlıklara kıyasla negatif ayrıştığı dikkat çeken bir gelişme oldu. Perşembe günü Dolar/TL kuru en yüksek 5,4761 seviyesini test etti. Perşembe günü TSİ ile 22:00’da Fed toplantısı sona erdi. Piyasadaki beklentilerle uyumlu olarak Fed faiz oranlarında değişikliğe gitmedi. Fed’in ABD’nin ekonomisinin ve işgücü piyasasının güçlü olduğuna dair yorumu aralık ayında faiz artırımına gidileceği yönündeki beklentileri güçlendirdi.
Dolar küresel piyasalarda değer kazandı. Gelişmekte olan üike para birimlerinin genel olarak değer kaybettiği haftanın son işlem gününde Dolar/TL 5,54’lü seviyeleri test etti. Bununla birlikte Hazine’nin kasım ayında yapmayı planladığı üç tahvil ihalesini iptal ettiği açıklamasıyla birlikte Dolar/TL 5,50 seviyesinin altında geriledi. Kurda yukarı yönlü hareketlerin devam etmesi durumunda 5,5420 ve 5,6510 TL seviyeleri direnç olarak izlenebilir. Kurda 5,50 TL altındaki seyrin sürmesi ve aşağı yönlü hareketlerin etkili olması durumunda 5,4150 ve 5,3050 TL seviyeleri destek konumunda bulunmaktadır. 5,30 TL seviyesi altındaki olası kapanışlarda kurdaki aşağı yönlü hareketlerin hız kazandığı görülebilir. İlerleyen günlerde doların küresel piyasalardaki seyri ve ABD-Türkiye ilişkilerine dair haber akışları kurun seyri üzerinde belirleyici olmaya devam edecektir.
ÜZEYİR DOĞAN