Toparlanmanın daha hızlı sürdürülebilirliğini salgının seyri belirleyecek
SALGINLA mücadele kapsamında alınan tedbirlerle Nisan’da dip yapan ekonomik aktivite, önlemlerin gevşetilmesi ve normalleşme adımlarıyla toparlanmaya devam ediyor. Salgının etkisiyle Nisan’da yüzde 61.6 ile dibi gören, Mayıs’ta yüzde 62.6 ile dipten toparlanmanın işaretlerini veren imalat sanayi kapasite kullanım oranı, Haziran ve Temmuz’un ardından Ağustos’ta da toparlanmayı sürdürdü. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, imalat sanayi genelinde kapasite kullanım oranı Ağustos’ta bir önceki aya kıyasla 2.6 puan artarak yüzde 73.3 seviyesinde gerçekleşti. Bu dönemde kapasite kullanımı oranı ara mallarında 1.8 puan artışla yüzde 75.1, yatırım mallarında 0.9 puan artışla yüzde 70.7 oldu. Ağustos’ta bir önceki aya göre kapasite kullanım oranı dayanıklı tüketim mallarında 3.5 puan artışla yüzde 75.2, dayanıksız tüketim mallarında 2 puan artışla yüzde 68.9, tüketim mallarında 2.2 puan artışla yüzde 69.9 olurken, gıda ve içecekler sektöründe kapasite kullanım oranı 1.2 puan azalışla yüzde 69.2’ye geriledi. TCMB verilerine göre mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı bir önceki aya göre 2.3 puan artarak yüzde 73 seviyesinde gerçekleşti.
REEL KESİMİN GÜVENİ ARTTI
Reel kesim güven endeksi Ağustos’ta bir önceki aya göre 5.5 puan artarak 106.2 düzeyinde gerçekleşti. Reel kesim güven endeksinde 100’ün üzerindeki değer, reel kesim temsilcilerinin ekonomik faaliyetlere ilişkin güveninin arttığı iyimserliğe işaret ediyor. TCMB verilerine göre; Ağustos’ta son üç aydaki toplam sipariş miktarı, mevcut toplam sipariş miktarı, yatırım harcaması, mevcut mamul mal stoku ve gelecek üç aydaki toplam istihdam miktarına ilişkin değerlendirmeler endeksi artış yönünde etkilerken, genel gidişat, gelecek üç aydaki üretim hacmi ve gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarı endekse azalış yönünde yansıdı. Mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi ise Ağustos’ta bir önceki aya göre 5.8 puan artarak 105.2 seviyesinde gerçekleşti.
VİRÜSÜN DURUMU ETKİLİ OLACAK
Reel kesimin gelecek üç aydaki üretim hacmi, iç piyasa sipariş miktarı ve ihracat sipariş miktarında bir önceki ayda artış bekleyenler lehine olan seyrin zayıfladığına işaret eden ekonomistler, sonbahar aylarında virüs gelişmelerine bağlı olarak toparlanmada ivme kaybı olabileceğini vurguluyor.
Güven endeksi Ağustos’ta hizmet ve perakende ticaret sektörlerinde yükselirken, inşaat sektöründe geriledi. Sektörel güven endekslerinin 100’den küçük olması sektörün mevcut ve gelecek döneme ilişkin kötümserliğini gösteriyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜ1K) verilerine göre mevsimsel etkilerinden arındırılmış güven endeksi Ağustos’ta bir önceki aya göre hizmet sektöründe yüzde 5.7 oranında artarak 70.5 değerini aldı. Bu dönemde perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 0.2 artarak 94.9 oldu. İnşaat sektörü güven endeksi ise Ağustos’ta bir önceki aya göre yüzde 2.3 azalarak 85 değerini aldı, öncü veriler toparlanmaya işaret ederken, gözler 31 Ağustos’ta açıklanacak 2020 yılı ikinci çeyrek büyüme verilerine çevrildi.
TURİZMDE İVME
Normalleşme adımlarıyla turizm sektöründe hareketlenme yavaş yavaş başlasa da, salgının etkileri gözlenmeye devam ediyor. 2020 Temmuz’da Türkiye’yi ziyaret eden yabancı sayısı geçen yılın aynı ayma göre yüzde 85.9 azalışla 932 bin 927 kişi oldu. 2019 Temmuz’da Türkiye’yi 6 milyon 617 bin 380 yabancı ziyaret etmişti. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sınır istatistiklerine göre, Temmuz’da Türkiye’ye en çok ziyaretçi gönderen ülkeler sıralamasında Almanya yüzde 21.36 payla birinci, Ukrayna yüzde 16.37 payla ikinci, İngiltere yüzde 8 payla üçüncü sırada yer aldı. 2020 yılı Ocak-Temmuz döneminde Türkiye’yi ziyaret eden yabancı sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 77.97 azalarak 5 milyon 440 bin 406 bin kişiye geriledi. Yılın ilk yedi ayında Almanya yüzde 11.39 pay ile birinci, Bulgaristan yüzde 8.33 pay ile ikinci, Gürcistan yüzde 6.39 pay ile üçüncü oldu. Salgın öncesinde hazırlanan 2020 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda bu yıl için yabancı ziyaretçi sayısı 51.1 milyon kişi, turizm geliri ise 40.8 milyar dolar olarak hedeflenmişti.
1 Haziran itibarıyla turizmin tekrar ivme kazandığını vurgulayan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, yaptığı bir açıklamada “Eğer hava trafiğinde olumsuz bir hareketlenme olmazsa 15 milyon turist sayısını, 11 milyar dolarlık bir geliri de geçeriz diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Temmuz sonu itibarıyla 6.5 milyon turist sayısının yakalandığını vurgulayan Ersoy, yaklaşık 1.2 milyon yurt dışındaki yerleşik Türk vatandaşının da buna dahil olduğunu kaydetti. Ersoy, “Sezon geç başladı ama daha da geç bitecek gibi gözüküyor” dedi.
TOPARLANMA SÜRÜYOR
Politika faizini yüzde 8.25’te sabit bırakan TCMB, likidite yönetimi kapsamında attığı sıkılaştırma adımlarına devam ediyor. 10 milyar TL tutarında geleneksel yöntemle repo ihaleleri düzenleyen TCMB, yaptığı duyuruda önümüzdeki dönemde ihtiyaç duyulan günlerde geleneksel repo ihalelerine devam edilebileceğinin altını çizdi. Ayrıca, geleneksel repo ihalelerinin payının artmasıyla birlikte gerekli görülen günlerde Borsa İstanbul bünyesindeki repo pazarlarında TCMB tarafından yapılan fonlama tutarının azaltılabileceğini kaydetti. Bu arada TCMB, geç likidite penceresi (GLP) repo imkanı ile geçen hafta başında piyasaya 1 milyar TL verdi.
TOBB ETÜ öğretim Üyesi Dr. Cahit Sönmez, TCMB’nin kur baskısını azaltmak için faiz hariç tüm politika setini uyguladığını, likidite yönetimi ile sıkılaştırma yapmaya devam ettiğini vurguladı. TCMB’nin son dönemde attığı adımlarla politika faiz oranını kullanmayarak ağırlıklı ortalama fonlama oranını faiz koridorunun üst bandına doğru çıkardığını kaydeden Sönmez, “likidite yönetiminin devamı olarak diğer bir aracı olan zorunlu karşılıkları da etkin şekilde kullandı. Son olarak BIST Repo piyasasındaki işlemlere getirdiği sınırlama ile bankaları biraz daha GLP’ye doğru zorluyor. GLP faiz oranı politika faiz oranının 300 baz puan üzerinde olduğundan ağırlıklı ortalama fonlama oranını daha da yukarı çekmeye gayret ediyor. Kısa vadede bu adımlar ile kur baskısını azalması bence zor görünüyor” dedi.
Prof. Dr. Erhan ASLANOĞLU / Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı
“TCMB, reaktif bir politika uyguluyor”
Reel kesim güven endeksi, son üç aydaki sipariş miktarı, mevcut toplam sipariş miktarı, mevcut toplam sipariş miktarı, gelecek üç aydaki toplam istihdam miktarına ilişkin değerlendirmelerle güçlü toparlandı. Dünya ekonomilerindeki toparlanma beklentilerine benzer bir görüntü oluştu. İmalat sanayi kapasite kullanım oranı, ortalamaların altında kalsa da toparlanmaya devam etti. Ağustos’ta tüketici güveni geriledi. Özellikle ‘iç talebe yönelik siparişler devam eder mi?’ diye daha temkinli izlemek gerekiyor. Öncü veriler, üçüncü çeyrek için pozitif büyüme beklentilerini güçlendiriyor. İkinci çeyrekte Türkiye ekonomisinde yüzde 15-yüzde 20 bandında bir daralma olabilir. Ağustos ayı PPK toplantısında politika faizini sabit bırakan TCMB, likidite yönetimi kapsamında attığı sıkılaştırma adımlarına devam ediyor. Piyasadan gelen tepkiye göre TCMB reaktif bir politika uyguluyor. TCMB, önümüzdeki günlerde politika faizinin 3 puan üzeri olan (yüzde 11.25] geç likidite penceresinden (GLP) fonlamayı daha sık kullanacak gibi. TCMB, önümüzdeki dönemde likiditeyi tamamen kısıp, fonlamayı tamamen GLP’den yapabilir.
Dr. Cahit SÖNMEZ / TOBB ETÜ Öğretim Üyesi
“Büyüme verileri beklentilerin üzerinde gelebilir”
TCMB’nin kur baskısını azaltması, yabancı sermaye girişlerinin başlaması ve sağlık tarafından gelecek aşı gibi olumlu gelişmeler hayatın biraz daha normalleşmesini sağlayacak ve özellikle hizmet sektörü biraz daha rahat nefes alabilecek. Öncü göstergeler ikinci çeyrek büyüme verilerinin beklentilerin üzerinde geleceğinin sinyalini veriyor. Büyük olasılıkla İMF, Dünya Bankası ve OECD gibi uluslararası kuruluşlarının iki haneli küçülme rakamlarının altında olacak gibi.
Yüzde 10’un biraz altında tek haneli negatif büyüme rakamı tahmin ediyorum. Büyümenin öncü göstergelerinden kapasite kullanımı oranı Ağustos’ta yüzde 73.3’e yükselirken, reel kesimde inşaat hariç diğer sektörlerde canlanma görünüyor. Ancak canlanma ve toparlanmanın devamının gelmesi biraz zor görünüyor. Çalışmanın alt kırılımlarına baktığımızda gelecek üç aylık dönemde talep ve satış beklentilerinde azalma görülüyor. Zaten TCMB’nin parasal genişlemeye yönelik adımları ve hükümetin kamu bankalarını devreye sokarak kredi maliyetlerini tarihi düşük seviyelere indirmesinin bir etkisiydi bu pozitif yönlü gelişmeler. Şimdi TCMB sıkılaştırmaya gidiyor.
HÜLYA GENÇ SERTKAYA