Tükenmişlik sendromu’na yönelik danışmanlık hizmetleri

“İyi uyu, stresten uzak dur”

Online medya patronu Arianna Huffington, şimdi de “tükenmişlik sendromu”na yönelik danışmanlık hizmetleri alanında iddialı. Başarılı iş kadını, Thrive Global adlı firmasıyla üst düzey yöneticilere deneyimlerini aktarıyor…

HABER portal ve bloglarının çıkış yaptığı 2000’li yılların başında Huffington Post’u kuran ABD’li kadm girişimci Arianna Huffington, mayıs ayındaki görüşmemizde biz gazetecilerin de bulunduğu masanın üzerine minyatür bir yatak koydu. Küçük bir yastığı ve yorganı bulunan bu yatağın neye yaradığını önce anlamadık. Herkes birbirine bakıp ne olduğunu anlamaya çalışırken, Huffington masanın üzerindeki birkaç cep telefonunu toplayıp yatağın üzerine bıraktı. Üzerlerini de bir güzel örttü. Ve şöyle dedi: “işte, yapmamız gereken bu. Cep telefonlarımızı biz yatmadan önce uykuya yatırmak… Uyku öncesi cep telefonuyla ilgimiz olmamalı.”

Huffington’m kendine özgü esprili ve yaratıcı tarzıyla anlatmaya çalıştığı şey, teknoloji hayatımızın hızla akıp gitmesine neden olurken, insanın “devrelerinin yanmasına engel olacak” önlemler almaktı. Huf-fington’a göre, insanın teknolojiye uyum sağlamaya çalıştığı bu tarihi dönemde, asıl ihtiyacımız olan şey modern yaşam tarafmdan rafa kaldırılıyordu: “İhtiyacımız olan teknolojiyle aramıza mesafe koymak ve en azından geceleri cep telefonunu unutmak. Eğer kaliteli uyku uyumazsan güne zinde başlayamazsın, bu bile başlı başına bir stres nedeni.

Ve stres insanın sadece özel hayatını değil, iş hayatını da olumsuz etkileyen en büyük etken. Uykusuz ve stres dolu yaşam iş yaşamında verimsizlik demek.”

YERE DÜŞÜNCE GELEN İLHAM

Arianna Huffington, 2005 yılında kurduğu 2012 Pulitzer ödüllü haber portalı sayesinde çok hareketli, yorucu bir iş temposuna girdikten yıllar sonra, “kurumsal kimliğini doğru yönetebilmek için” wellness (fiziksel ve psikolojik esenlik) ve uykunun birlikteliğiyle başarıyı yakalamış. Ancak bu başarıyı yakalayıp Thrive Global’ı kurmasına, acı bir deneyim ilham vermiş. Huffington, 2007 yılında bir gün çok çalışmaktan fenalaşarak yere düşmüş ve elmacık kemiğini kırmış. Bu tükenme hali, onda “wake up cali” (uyanma etkisi) yaratmış. Merkeze sağlığını alarak özel yaşamını ve iş hayatı arasındaki dengeyi yeniden kurgulamış.

Son birkaç yıldır yakın çevresine, aslında herkesin bilip uygulamadığı “özel ve iş yaşantısındaki başarının sırrını” anlatan 66 yaşındaki Huffington, iki yıldır deneyimlerini çeşitli şirketlerin çalışanlarıyla paylaşıyor. Kasım ayındaysa resmen, iş yaşamında “başarıyı, gelişmeyi ve zenginleşmeyi” hedefleyen Thrive Global’ı kurarak bu tavsiyeleri işe dönüştürmüş. Şimdi kurumsal şirketlere uzmanlar eşliğinde uzaktan wellness, stres yönetimi, bedensel ve zihinsel sağlık eğitimleri veriyor.

YÖNETİCİLERDE “TÜKENMİŞLİK”

Thrive Global yetkilileri, stresi çalışan sağlığını tehlikeye atan en büyük risk olarak belirtirken, bu riskin obeziteden daha tehlikeli olduğunun altım çiziyor. Gallup’ın araştırmasına göre, çalışanların yüzde 87’si stres nedeniyle kendilerini işlerine tam olarak veremiyor. Harvard Tıp Akademisi’nin araştırmasıysa, üst düzey yöneticilerin yüzde 96’sı kendilerini “tükenmiş” hissettiğini söylüyor.

Thrive Global, görüştükleri şirket yöneticilerinin, bu gerçeklerin farkında olduğunu aktarıyor. Bu nedenle firmanın amacı “nöroloji, psikoloji, üretkenlik, spor ve uyku” konularında uzmanlardan oluşan ekibiyle birlikte çalışanların temeldeki stres ve tükenmişlik sorunlarına çare bularak kurum-lann üretkenliğini artırmak. Süreç ise şu üç ana yolda ilerliyor: İnançları değiştirmek, alışkanlıkları değiştirmek ve kurumsal kültürü değiştirmek. Thrive Global, şirketlerin kurumsal ve çalışan yapısını inceledikten sonra hepsine ayrı çözümler sunuyor. Firmanın uzmanları her hafta farklı temalarda online-interaktif ve yüz yüze works-hop’lar, koçluk eğitimleri düzenliyor. Ortaya kuramların amaçlarına uygun ve çalışanların daha verimli olmalarını sağlayan “ortak bir kültür” çıkıyor.

Thrive Globalin ABD’de ilk çalıştığı şirketler arasında Accenture, Airbnb, Glass-door, JPMorgan Chase, SAP ve Uber yer alıyor. Uluslararası ilk partnerleriyse Yunanistan, İtalya, Hindistan ve Güney Afrika’daki bazı medya şirketleri olmuş.

TAVSİYELERİNE UYAN ÜNLÜLER

ABD’de en sevilen kadın şarkıcılardan Selena Gomez Ağustos 2016’da anksiyete ve depresyon nedeniyle Revival Tumesi’ni iptal ettikten sonra Thrive Global’a başvurmuş. Üç ay boyunca firmanın uzmanlarından eğitim alan ünlü şarkıcı, bu süre boyunca zihinsel, bedensel ve duygusal olarak “fit” olmanın ne kadar önemli olduğunu fark ettikten sonra, hayranlarını merak içinde bıraktığı üç ay inzivaya çekilerek “nadiren” cep telefonuna bakmış.

“Sadece en yakınımdaki birkaç kişi bana ulaşabiliyordu” diyen Gomez, teknolojiyle arasına mesafe koymasının onu daha sağlıklı bir birey yaptığım söylüyor. ABD’de yapılan sağlık araştırmaları da sürekli cep telefonu kullanımının stres seviyesini artırdığını, bağışıklık sistemini olumsuz yönde etkilediğini ve bireyin ilişkilerine zarar verdiğini söylüyor. Thrive Global’ın tavsiyelerine uyan diğer ünlüler arasında Amazon’un CEO’su Jeff Bezos, Linkedln CEO’su Jeff Weiner, Starbucks’m CEO’su Howard Shultz, oyuncular Ashton Kutcher ve Priyan-ka Chopra yer alıyor.

Türkiye’de de kurumsal eğitim verecek

ABD’den sonra dünyaya açılan Thrive Global, dünyanın en çok okunan online gazetelerinden biri olan The Times of India ve yine iletişim sektöründen İtalya’daki Gruppo Espresso ile işbirliğine gitmiş. Firma, Avrupa, Kuzey Amerika, Avustralya’da faal olan Yunanistan merkezli uluslararası medya kuruluşu Antenna Group aracılığıyla Türkiye’nin de yer aldığı Yunanistan, Kıbrıs, Romanya, Bosna Hersek, Sırbistan, Slovakya, Macaristan, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti ve Rusya pazarına girmek istiyor.

”İş yaşantımı çok olumlu etkiledi”

Uluslararası profesyonel danışmanlık şirketi Accenture’un Türkiye Ofisi’nde görevli Ebru Tuygun, Huffington’ın pilot eğitimlerini iki yıl önce online alan ilk beyaz yakalı ekip arasında yer alıyor. Accenture Türkiye’nin Digital ve Teknoloji Türkiye Pazarlama Bölge Direktörü olan Tuygun, eğitimin iş yaşantısı üzerinde nasıl bir etki yarattığını şöyle anlatıyor:

“Accenture çalışanlarına özel altı haftalık bir eğitime katıldım. Eğitime kurumsal iletişim ve pazarlama ekiplerinin de yer aldığı çeşitli birimlerden 8 binden fazla kişi katıldı. Her hafta farklı bir temanın işlendiği yaklaşık 40 civarı video içeriği yer alıyordu. Bu videolarda Huffington ve yakın arkadaşları, konunun uzmanları, kızı, kendi ilham aldığı kişilerle samimi bir şekilde o konuyla ilgili deneyimlerini paylaşıyordu. Eğitimin amacı aslında hayatınızdaki küçük değişikliklerle nasıl kendimizi dönüştürebileceğinizi ve hayatınızda fark yaratabileceğinizi anlatmaktı. Huffington, meditasyon ve nefes egzersizlerinin uykuyu artıracağı, uyumadan 1 saat önce telefondan veya tüm teknolojik aletlerden uzak durulması gibi tavsiyelerde bulunuyordu. Beni en çok etkileyen, Huffington’ın kızıyla yaptığı özel bir görüşmeyi yayınlaması ve kızının hayatta olduğuna şükretmesiyle başlayan yaşama sevinci oldu. Bu görüşme sonrasında şükretme üzerine 21 günlük bir ödev vermiş, en yakın arkadaşınız veya arkadaşlarınızla her akşam o gün neye şükrettiyseniz bunu yazılı paylaşmamızı istemişti. Ben de üniversiteden en yakın arkadaş grubumla bunu 21 gün deneyimledim ve hayata bakış açımı değiştirdi. Bu çalışma enerjimizi, pozitifliğimizi o kadar çok etkiledi ki bu uygulamaya 21 gün sonunda devam etme kararı aldık.

Yine aklımda kalan önerilerinden biri, yapacak listenizden sizi strese sokan ve aslında asla yapmayacağınız işleri çıkarmanın önemiydi. Örneğin kendisi için Almanca öğrenmenin üzerini sildi ve rahatladı. Diğer güzel bir önerisi de her sabah birine teşekkür ederek güne başlamak. Bunu yaptıkça gününüze nasıl pozitif enerjiyle başladığınızı ve günün akışını da nasıl etkilediğini gözlemliyorsunuz. Eğitimde konuşulanlara baktığınızda aslında bilmediğiniz duymadığınız şeyler değil, ancak altı hafta boyunca planlı ve programlı bir şekilde konuları paylaşıp sizdeki değişimi takip edebiliyorlar.”

Şule Güner