Türk FinTech’çiler bölgesel liderliğe oynuyor
Türkiye FinTech sektörü yabancı oyuncuların merceğine girmiş vaziyette. Uluslararası ligde yakaladığımız bu başarıyı artırarak devam ettirebilmek için artık inisiyatif almaktan korkmamak gerekiyor…
FINTECH sektörü aldı başını gidiyor ve Türkiye hem Güneydoğu Avrupa’da, hem Ortadoğu’da hem de Akdeniz çanağında bölgesel liderliğe oynuyor. Bunun farkına varan uluslararası isimler teker teker Türkiye’yi ziyaret etmeye başladılar bile.
Bu isimlerden biri de IBM Watson Financial Services’ın dünyaca ünlü düşünce lideri Paolo Sironi. FinTech üzerine yazdığı kitapları bestseller olan Sironi, 12 Şubat Pazar günü Svvissotel İstanbul’da Dünya Melek Yatırım Forumu kapsamında sektörün ileri gelenleri için çok özel bir master-class düzenliyor. Hem bu sektörün 2050 trendlerini ilk ağızdan aktaracak hem de FinTech sektörüne yatırım yapacak olanlara önemli ipuçları verecek. Sironi, Türkiye’yi son zamanlarda ziyaret eden FinTech gurularından sadece biri.
SEKTÖRÜN BAŞARI SIRRI
Peki, Türkiye’nin FinTech sektöründe bu kadar hızlı yol almasının ve bölgesel liderliğe oynamasının sırrı ne?
Öncelikle şunun altım çizmek gerekiyor. Evet, Türkiye ilginç ve hiç te istenmeyen bir terör ortamı içinde ekonomik hayatına devam ediyor, ancak şunu da unutmamak gerekiyor ki onlarca yıldır terörün dünya başkenti İsrail hala inovasyonda dünya lideri ve gayrimenkul fiyatları bir kuruş düşmediği gibi son on yıl içinde neredeyse iki misli artmış durumda.
İşte, Türkiye’deki FinTech sektörünün tüm bu mevcut ortama rağmen yabancılar tarafından mercek altına alınmasına şaşırmak yerine, uluslararası ligde yakaladığımız bu başarıyı artırarak devam ettirmeye odaklanmamız gerekiyor. Aksi takdirde global ligdeki kazanımlarımızdan geri vermek zorunda kalabiliriz.
Bugüne kadar bu sektöre en fazla katkı koyan kurumların başında Bankalararası Kart Merkezi (BKM) geliyor. BKM, Fintech İstanbul merkezinin kuruluşunu destekleyerek bu sektöre büyük ivme kazandırdı.
Öte yandan, tüm dünyada tartışılan önemli bir soruya cevap ta yine Türkiye’den geliyor: FinTech, bankalar için risk içeren bir gelişme mi? Türk Ekonomi Bankası’nın (TEB) , FinTech’lerin yatırımcıyla buluşmasını hızlandırmak ve daha fazla FinTech projesinin Türkiye’den çıkmasını sağlamak için FinTech Future Four projesini geliştirmişti. Bankanın FinTech sektöründe girişimciye ve startup’a verdiği destekle, FinTech’lerin bankalara rakip mi geliyor sorusu da yine bir banka tarafından yanıtlanmış oluyor.
Peki, tüm bu çalışmaların reel sektöre yansıması nasıl oluyor? işte, size bir örnek… ITO Arıteknokent’te yer alan Fineksus, bankacılık işlemlerinde tüm dünyada milyarlarca insan tarafından kullanılan swift işleminin markasını, marka sahiplerinden alarak tüm dünyaya yayma misyonunu üstlenmiş, ilk yurtdışı ofisini de Dubai’ye açmış. Bunun gibi daha pek çok örnek sıralanabilir. Peki bu liderliğimizi perçinlemek adına bundan sonra atılması gereken en önemli adım ne?
ARTIK İNİSİYATİF ALMA ZAMANI
Hatırlarsanız, henüz melek yatırımcılık ülkemizde emekleme aşamasındayken önemle vurguladığım husus bu işin resmi mevzuatının oluşması gereğiydi. Nitekim, geçen zaman içinde Hazine Müsteşarlığınca hem melek yatırımcılığın kanunu hem de teşvik sistemi ortaya çıkarıldı ve pazar 500 milyon euro’ya dayandı.
FinTech sektörünün de yine kanun yapıcılarla masaya oturup bu işin hem BDDK, hem Hazine hem de SPK kanadıyla koordinasyon içinde ve bu sektöre girmek isteyen girişimcileri özendiren, yatırımcıları da heveslendiren bir FinTech kanunun çıkması yönünde birilerinin inisiyatif alıp Ankara ziyaretlerine başlaması gerekiyor.
BKM’nin bu konudaki yayınları ile yurtdışındaki yayınları takip edenler şunun çok iyi farkında; artık ödeme sistemleri cep telefonlarına girmiş durumda ve gerek mevzuat altyapısıyla gerekse güvenilir ekosistemiyle erken kalkan ülke oldukça fazla yolu çok kısa sürede alacak.
Haftaya görüşmek üzere…