Türk kozmetiği yurtdışında nasıl tanıtılacak?
2013 yılında kurulan Kozmetik Tanıtım Grubu, iki yıldır sektör ihracatına ivme kazandıracak stratejiler oluşturmak için çalışıyor. Son olarak bir tanıtım filmi çeken grup ‘Türkiye Kokusu’ da yaptırdı. Her yıl mayıs ayında yapılan Dubai’deki kozmetik fuarında hem koku hem de film ilk defa görücüye çıkacak.
Türk kozmetik sektörü ihracatını her yıl yüzde 10’un üzerinde artınyor. 2013 yılında 1 milyar 171 milyon dolar olan ihracatı geçen yıl 1 milyar 273 milyon dolara ulaştıran sektör, bu yıl 15 Mart tarihine kadar 445 milyon dolarlık ihracata imza attı. İhracattaki artış hızını daha da yükseltmek ve kozmetik ürünlerini Türkiye dışında daha çok tanıtmak için Kozmetik Tanıtım Grubu son iki yıldır etkin olarak çalışıyor. Bu yönde bir tanıtım filmi üzerinde çalışmalar yapılıyor. Kozmetik denince akla birinci sırada görsellik, ikinci sırada ise kokunun geldiğinden yola çıkılarak aynca bir de ‘Türkiye Kokusu’ yapıldı.
Gülçiçek Esans tarafından hazırlanan bu koku ve tanıtım filmi mayıs ayında Dubai’de yapılacak kozmetik fuannda görücüye çıkacak.
İtalya ve Fransa gibi ülkelerde bazı ürünlerin sadece o ülkede üretilmesinden dolayı yüzde 10-20 gibi katma değer yarattığını söyleyen İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, Kozmetik Tanıtım Grubu’nun buna benzer şekilde Türk kozmetiğinin imajını daha da yükseltmek amacıyla çalıştığının altını çiziyor. Görsellik çalışmalarını ön planda tuttuklarını söyleyen Akyüz, ürün yerleştirme konusunda da çalışmalar yürütüldüğü belirtiyor. Hem ürün yerleştirme hem de yurtdışında da popüler olan dizilerde oynayan sanatçılann kozmetik sektörünün tanıtımına katkı sağlamalan yönünde görüşmeler yapıldığını vurgulayan Akyüz, hedef pazarlar konusunda da araştırmalarının devam ettiğini ifade ediyor. Murat Akyüz, şunlan söylüyor: “Pazar olarak Ortadoğu ağırlık kazanıyor. Avrupa ülkeleri ve Afrika’da da belirli pazarlar öncelikli olmaya başladı. Vietnam’ı ön plana çıkarmaya çalıştık. Vietnam’da oldukça büyük bir potansiyel vardı. Gelecek dönemde bu pazarın daha da ön plana çıkacağını düşünüyorum. Beyazlatıcı ürünler ön planda. Kadınlara yönelik kozmetiklerin yanı sıra erkeklere yönelik bakım ürünlerinin de oldukça fazla şansı var. Vietnam’da zincir mağazalann Türkiye kadar gelişmiş olduğunu ve bu mağazalara satış yapılabileceğini gördük.”
Türkiye’deki kozmetik şirketlerinin fason olarak dünyanın pek çok ülkesine ihracat yaptığına değinen Murat Akyüz, “Gönlümüzden geçen fasondan daha öte artık kendi isimlerini ön plana çıkaracak ürünler yapmaya başlamalan” diye konuşuyor. Markalaşmanın hatta yurtdışı satın almalann hızlanacağı bir ortama girildiğinin altını çizen Akyüz, katma değeri yüksek olan kozmetik sektöründe bu yönde hızlı bir değişim görüleceğine vurgu yapıyor.
TAKLİTLE UĞRAŞIYORLAR
Türk kozmetik sektörü her ne kadar markalaşmanın başında olsa da bu konuda yol kat etmiş şirketler bugünlerde taklit konusunda büyük sıkıntı yaşıyor. Örneğin Hunca’nın She markası yurtdışında taklit ediliyor. Sahte ürünlerin Dubai’de üretilip değişik ülkelerde satışının yapıldığını söyleyen Hunca Pazarlama Müdürü Emre Aydoğmuş, devam eden pek çok dava olduğunu anlatıyor. Bu yönde dertli şirketlerden biri de Atomizer Kozmetik. Atomizer Kozmetik Koordinatörü Alptuğ Varış, şirketlerine ait Kajal markasını kullanan ve bu markayla reklam yapan bir şirkete dava açıldığını ve sonuç almayı beklediklerini söylüyor.