Haberler

Türkiye Ekonomisinin Yeşil Büyüme Yolunda Kalkınması

Sürdürülebilir Biyokütle Kullanımı

TÜRKİYE ekonomisinin “yeşil büyüme” yolunda kalkınmasını desteklemek amacıyla yeni çağrılara çıkıldı. Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) “Sürdürülebilir Biyokütle Kullanımı” projesi kapsamında toplam 2.4 milyon dolar bütçeli iki çağrı açtı. Küresel Çevre Fonu (GEF) tarafından desteklenen TAGEM ve Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Teşkilatı’nın (UNIDO) yürütücüsü olduğu “Türkiye Ekonomisinin Yeşil Büyüme Yolunda Kalkınmasını Desteklemek Amacıyla Sürdürülebilir Biyokütle Kullanımı” projesiyle, tarımsal sanayide modem biyo-enerji teknolojilerinin ve enerji verimliliği önlemlerinin gösterilmesi, alt sektörler arasında dönüşümün sağlanmasına yönelik politika ve çerçeve programları düzenlenmesi ve kapasite geliştirilmesi, bilinç artışının sağlanmasına yönelik iş paketleri ile kullanılmayan tarımsal atıklar ve artıkların biyoenerji dönüşümünün sağlanarak ekonomiye kazandırılması amaçlanıyor.

Proje kapsamında beş adet sürdürülebilir biyoenerji tedarik zinciri ve beş adet yenilikçi ve yüksek düzeyde tekrarlanabilir teknoloji uygulaması tesis edilmesi hedefleniyor.

Bu arada Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK), IPARD Tl Programı kapsamında destek sağlanacak yeni tedbirlerden birisi olan “LEA-DER Yaklaşımı” çerçevesinde dört ay süreli çağrı ön duyurusu yayımladı. 12 ili kapsayacak çağrıya. Ağustos’ta çıkılacak.

İKİ ÇAĞRI AÇILDI

TAGEM, “Sürdürülebilir Biyokütle” projesi kapsamında “Tedarik Zinciri Destek Programı” ile “Biyokütle Enerjisi Tesisi Destek Programı” başlıklı iki çağrı açtı. Çağrılar kapsamında 8 Nisan’da başlayan başvuru süreci 15 Haziran’da sona erecek. Değerlendirme süreci ise 20 Haziran-20 Temmuz 2019 tarihlerinde tamamlanacak. Önerilen projelerde yüzde 50-75 arasında özkaynak kullanılması esas olacak. Destek eş finansman miktarı iş planı sonucunda ortaya koyulacak fizibilite çalışmaları ve karlılık analizi sonrasında kesinleşecek. Programın ^sözleşme makamları UNIDO ve TAGEM olacak. Çağrı için tarımsal üretici \ birlikleri, kooperatifleri, enerji kooperatifleri, belediyeler, çiftçiler, özel sektör firmaları ve organize sanayi bölgeleri başvuru yapabilecek. Başvuru ortaklarını da bu gruplar oluşturacak.

“Biyokütle Enerji Tesisi Destek Programı” çağrısıyla Türkiye’de gıda, yem olmayan ve değerlendirilmeyen atıklardan . enerji (ısı, elektrik, soğuk) üretilerek tarımsal sanayide kullanılması amaçlanıyor. Bu kapsamda fındık zurufu, ayçiçeği sapı, pamuk sapı, çeltik kavuzu, bağ ve budama atıkları, sera atıklarının sanayi tesislerinin faydalanacağı ısı, ısı ve elektrik, ısı-elektrik ve soğuk üretecek beş tesis kurulumunun desteklenmesi hedefleniyor. Projelerde verimlilik, sürdürülebilirlik, yenilikçilik ve mümkün olduğunca yerli makina/ekipman kullanımı kriterleri ön planda tutulacak. Tesislerde teknoloji seçimine göre oluşan atıkların kullanımını planlayan, yerli ve verimli makine ekipman kullanımını gerçekleştiren, bankalar tarafından kre-dilcndirilebilir projeler öncelikli olarak değerlendirilecek.

“Tedarik Zinciri Destek Programı” çağrısıyla, Türkiye’de gıda ve yem olmayan ve herhangi bir iş dalında değerlendirilmeyen atıklardan enerji üretilerek sanayide veya bölgesel ısıtma tesislerinde kullanımının sürekliliğinin sağlanması için sürdürülebilir bir tedarik zincirinin oluşturulması amaçlanıyor. Projelerde verimlilik, sürdürülebilirlik, yenilikçilik ve yerli ürün ve üretim kriterleri ön planda tutulacak. Proje ruhuna uygun makine ekipman tasarımı ve imalatı olan projeler öncelikli olarak değerlendirilecek. Enerji kooperatifleri, tarım kooperatifleri/birlikleri ve organize sanayi bölgeleri (gıda ile ilgili) başvurularına öncelik verilecek.

OTOMOBİLDEN JET YAKITINA

Gelişmekte olan pek çok ülkede geleneksel yöntemlerle üretilen biyokütle enerjisi gelişmiş ülkelerde modern teknolojiler kullanılarak elde ediliyor, çevre ve kırsal kalkınma programlarıyla entegre edilerek enerji politikalarında geniş yer alıyor. Biyokütle enerjisi yenilenebilir enerji kaynakları arasında sosyal ve ekonomik etkiyi birlikte yaratan tek kaynak olarak biliniyor. Biyokütleden jet yakıtından otomobil yakıtına kadar elde edilebilen ulaştırma yakıtlarının yanı sıra petrol ve petrol türevlerinden elde edilen yüzlerce kimyasal maddeye de ulaşmak mümkün.

Yeşil büyüme konusunda çalışmaları bulunan Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Veysel Yılmaz, yeşil büyümenin 2008 küresel mali krizinden sonra ekonomik büyüme ile çevresel sürdürülebilirliğin uyumunu sağlanarak krizden çıkmanın bir yolu olarak büyük bir ilgi gördüğünü vurguladı. Bu krizden sonra yeşil büyümenin, sürdürülebilir kalkınmanın bir modeli olarak ileri sürüldüğünü belirten Yılmaz, “Yeşil büyümeyi birçok ülke uygulamakta. OECD tarafından üyelerine ve paydaş ülkelere uygulanması ve strateji belgelerini oluşturması açısından teşvik ediliyor” dedi.

DESTEKLER YILLIK BELİRLENECEK

Bu arada TKDK, kırsal kalkınmayı toplulukları harekete geçirerek gerçekleştirmeyi hedefleyen “Yerel Kalkınma Stratejilerinin Uygulanması-Leader yaklaşımı” tedbiri kapsamında 2019 Ağustos’ta çağrıya çıkacak. 2019’da IPARD II programı kapsamında destek sağlanacak yeni tedbirlerden biri olan Leader yaklaşımı, kırsal alanlar için sürdürülebilir kalkınma stratejilerinin hazırlanması ve uygulanmasında yerel katılım ve ortaklığı teşvik etmek sureti ile kırsal politikaları geliştirmek için çok değerli bir kaynak olan bir yaklaşım.

Çağrı öncesi yayınlanan ön duyuruyla, potansiyel yerel girişimlere dernek kurmaları ve strateji hazırlamaları konusunda yaklaşık dört aylık zaman tanındı.

Toplam bütçesi 26 milyon euro olarak belirlenen üç yıllık proje çerçevesinde açılan çağrı ön duyurusuna göre, tedbirin ilk etap uygulama illeri Amasya, Ankara, Çanakkale, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Erzurum, Kastamonu, Manisa, Ordu, Samsun ve Şanlıurfa olacak.

Leader tedbiri kapsamında, yerel eylem gruplarının stratejilerinin uygulanmasına yönelik olarak gerçekleştirecekleri faaliyet ve projelere ilişkin harcamalar desteklenecek. Faydalanıcılara sağlanacak mali desteğin kaynağı AB ve Türkiye Cumhuriyeti eş finansmanından oluşan IPARD Programı fonu olacak. Destek oranı (kamu katkısı) toplam uygun harcamaların yüzde 1 OO’ünü karşılayacak ve bunun yüzde 90’ı AB, yüzde 10’u Türkiye Cumhuriyeti katkısı olacak. Destek miktarı programda belirlenen uygun harcamalar kapsamında bütçe sınırları dikkate alınarak her bir yerel eylem grubu için yıllık olarak belirlenecek. Tüm yerel eylem gruplarına ilk yıl için 120 bin euro tahsisi yapılacak. Sonraki yıllar için tahsis edilecek yıllık tutar ölçeğe göre şöyle değişecek: “Küçük yerel eylem gruplarına yıllık 100 bin euro, orta büyüklükteki yerel eylem gruplarına 120 bin euro, büyük yerci eylem gruplan için 140 bin euro.”

Dr. Veysel YILMAZ / Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Öğretim Üyesi
“Strateji belgesi hazırlamalıyız”

‘Sürdürülebilir Biyokütle Kullanımı’ projesi kapsamında çağrıların açılması, Türkiye’nin yeşil büyüme uygulamalarına geçmesi, yeşil büyüme stratejisini oluşturma ve geliştirme konusunda istekli olduğunun bir işareti olarak görülebilir. Türkiye daha önce yayınladığı ‘Türkiye Sürdürülebilir Kalkınma Raporu Geleceği Sahiplenmek 2012’ raporunda ve ’10.Kalkınma Planı’nda yeşil büyüme yaklaşımını uygulama konusunu gündemine getirmişti. Buna karşın şu ana kadar resmi bir strateji belgesi ortaya koymuş değil.

Türkiye’nin kendi özgün şartlarına uygun yeşil büyüme strateji belgesini hazırlamasına yardımcı olacaktır diye düşünüyorum.

Devletin alım garantisi 13.3 dolarcent/kwh

Tarımsal biyokütle hasat sonrası arta kalan atıklar-artıklar, budama atıkları-artıkları ve hayvansal atıklardan oluşuyor. Çağrıda verilen detaylara göre tarımsal biyokütle Türkiye’nin sahip olduğu linyitlerden daha fazla ısıl değere sahip.

Linyitlerin ısıl değerinin ortalama 2000-2500 kcal/kg olduğu Türkiye’de fındık zurufu 4226 kcal/kg, ayçiçeği sapı 4040 kcal/kg, çeltik kavuzu 3725 kcal/kg ısıl değere sahip.

Biyokütle iklim değişikliğinin en önemli nedeni olan karbondioksit satımlarının kontrol altında tutulması için önemli bir enerji kaynağı. Türkiye’nin enerji mevzuatı gereği biyokütle kullanan enerji santrallarından elde edilen elektrik kWh başına 13.3 dolarcent ile devletin alım garantisi içinde.

IEA [Uluslararası Enerji Ajansı) tarafından çizilen yol haritasında, biyokütlenin 2050’de dünya enerji ihtiyacını karşılama oranının yüzde 7.5 (3000 TWh) olacağı öngörülüyor.

Projenin toplam bütçesi 34 milyon dolar

Türkiye’nin ekonomisinin yeşil büyümeye doğru gelişmesine yardımcı olmak için “Biyolojik Kütlenin Sürdürülebilir Kullanımı” projesinin bütçesi 2018’de başlamak üzere GEF-6 tarafından onaylandı. Proje toplam bütçesi yaklaşık 34 milyon 15 bin dolar olup bunun 29 milyon 598 bin 880 doları Türkiye tarafından gösterilen eş fınans, 4 milyon 416 bin 210 doları ise GEF tarafından karşılanacak nakdi tutar. Projenin GEF işbirliğini UNIDO ajansı, Türkiye işbirliğini ise TAGEM üstlendi. Proje süresi beş yıl olarak belirlendi.

 

Hülya Genç Sertkaya

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu