Türkiye İle Rusya Arasındaki Ticaret Hacmi
Geçen hafta Türkiye -Rusya ilişkileri tam anlamıyla gerildi. İş dünyası siyasi gerilimin diplomatik yollarla çözümlenmesini umuyor. Gerilim, 31 milyar dolarlık ticaret hacmine darbe olabilir.
Gerilimin kazananı olmaz
GEÇEN hafta Türkiye’nin gündemine Rusya ile yaşanan savaş uçağı krizi oturdu. Hafta başında Türk hava sahasını ihlal eden Rus savaş uçağı düşürüldü. Ortaya çıkan gerilimden en büyük zararı da ticari ilişkiler görecek ve bu kayıp tek taraflı olmayacak. İki tarafın da kaybedeceği bir tablo söz konusu.
Rusya, Türkiye’nin bölgedeki en önemli ticari partnerlerinden biri. Türkiye ile Rusya arasında 31 milyar doları bulan bir ticaret hacmi var. Biz daha çok doğalgaz ve petrol alımı yapıyoruz. Rusya ise meyve ve sebze başta olmak üzere gıda ve hazır giyim ürünleri alıyor. Rusya ile ayrıca 30 milyar doları bulan ortak büyük projeler söz konusu. Nükleer santral ve Türk Akımı gibi önemli projeler yürütülüyor. Türk müteahhitler Rusya’da 5 milyar doları bulan projeler üstlenmiş durumda. Rusya’dan Türkiye’ye her yıl ortalama 3.3 milyon turist geliyor.
Rusya Türkiye’nin ihracatında yüzde 2.5’lik pay sahibi. Türkiye ise Rusya’nın en çok ihracat yaptığı beşinci ülke ve payı yüzde 5 seviyesinde. Dış ticaret hacmi 2014’te 31 milyar dolardı, 2015’in ilk dokuz ayında Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, Türkiye’nin Rusya’ya ihracatı yüzde 40 geriledi ve 2.7 milyar dolara indi. Rusya’nın Türkiye’ye ihracatı da 15.8 milyar dolara düştü. Bu geçen yılın dokuz ayına göre yüzde 18.3’lük gerilemeye işaret ediyor. Ticaret rakamlarındaki düşüş Rusya’nın parasını devalüe etmesinden kaynaklanıyor. Türkiye’nin toplam ithalatında Rusya’nın payı ise yüzde 10’u buluyor ama bunun çoğunluğu yani 9 milyar dolarlık kısmı doğalgaz ve ham petrol olduğu için gelecek üç ay da trendin sürmesi olası.
Rusya ile en önemli ticari ilişkilerimiz biri ise turizm. Türkiye’ye gelen turist sayısında Rusya ikinci sırada. Her yıl ortalama 3.3 milyon Rus turist geliyor. Turizm gelirleri ise 3 milyar dolara yakm. Bu rakam bu yılın özel koşullarından dolayı 1.9 milyar dolara geriledi. Bu rakam geçen yılın ilk dokuz ayında 2.7 milyar dolardı.
Türkiye-Rusya arasındaki ticaretin temellerini oluşturan bavul ticareti ise eski seviyesinden oldukça uzak. Geçmişte 10 milyar dolar gibi rakamlar bile telaffuz edilmişti. Ancak bu rakam ilk dokuz ayda yüzde 34 gerileyerek 2.2 milyar dolara indi.
2.3 MİLYAR DOLARLIK PROJE YÜRÜYOR
Rusya’da geçmişten günümüze en çok iş yapan sektörlerin başında müteahhitlik geliyor. Rusya’nın yeniden inşasında önemli projelere imza atan müteahhitler bu gerilimden oldukça endişeli. Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Mithat Yenigün, 1988 yılından bu yana Rusya’da 1920 proje yapıldığını, bunun ekonomik karşılığının 62 milyar doları bulduğunu söylüyor. Yenigün’ün verdiği bilgiye göre, Rusya bu rakamlarla yurt dışı müteahhitlerin en büyük pazarı konumunda. 2014’te 3.9 milyar doları bulan 47 proje üstlendiklerini belirten Yenigün, “ 2015 yılı ilk dokuz ay itibariyle proje adedi sekize geriledi, buna karşın toplam tutar 2.3 milyar ABD Dolan’nı aştı. Ortalama proje bedeli 80 milyondan 300 milyon ABD Doları seviyesine çıktı. Rusya ile sıcak gündemde kırılganlığını koruyan ülkelerarası ilişkileri yakından izliyoruz. En kısa sürede sorunun barışçıl bir şekilde aşılmasını ve daha güçlü bir işbirliği ortamının oluşmasını umuyoruz” diyor.
“KRİZE DÖNMEDEN ÇÖZÜLMELİ”
Rusya’daki ikinci büyük sektör ise tekstil ve hazır giyim sektörü. Ülkeye 1.1 milyar dolarlık ihracat söz konusu. Bavul ticaretiyle birlikte 3.5 milyar dolarlık bir ticaretten bahsediliyor. Rusya’da yaklaşık 700 Türk şirketine ait mağazalar faaliyet gösteriyor. 1HK1B (İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği) Başkanı Hikmet Tanrıver-di, Rusya’nın Türkiye için önemli bir pazar olduğunu belirterek, “1.1 milyar dolarlık tekstil ve hazır giyim ihracatımız var. Bu rakamların üzerine bavul ticaretini ve turizmi de eklediğimizde ortaya ciddi bir ekonomik değer çıkıyor. Rusya ile ilişkilerimizin zarar vermeden diplomatik yollardan çözülmesini arzu ediyoruz” diyor.
TGSD (Türkiye Giyim Sanayicileri Demeği) Başkanı Şeref Fayat da yaptığı değerlendirmede, “Türkiye ile Rusya arasında gerginlik olmasını elbette arzu etmeyiz. Benzer tatsız olayların yaşanmaması için umarım, bölgede uçuş yapan taraflar bundan sonra daha dikkatli davranırlar” diyor.
TASD (Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği) Başkanı Hüseyin Çetin de yaptığı açıklamada, “ Rusya çok önemli bir komşumuz ve ticari partnerimiz. Suriye sınırında böyle bir olayın yaşanması üzücü. Sorunun iki ülke ilişkilerinde siyasi bir krize dönüşmeden çözüleceğine inanıyorum” diyor.
“EN BÜYÜK PAZARIMIZ”
Türkiye’nin Rusya’ya en fazla ihraç ettiği ürünlerin başında hazır giyimin geldiğini söyledik. Bu sektörde akla ilk gelen şirketlerden biri de Dosso Dossi Fashion Show (DDFS). İş ve tatili bir araya getiren konseptiyle Türkiye’deki üreticileri yurtdışındaki butik sahipleriyle buluşturan DDFS’un en önemli ziyaretçi grubunu Ruslar oluşturuyor. Yaklaşık 50 milyon dolarlık ihracatın gerçekleştiği bu organizasyona Ukrayna’dan ez Kazakistan’a, Almanya’dan İran’a 32 ülkeden 10 bin katılımcı geliyor. Yılda iki kez Antalya Expo Center’da gerçekleştirilen bu dev organizasyonun 20’ncisi 16-21 Aralık tarihleri arasında yapılacak. DDFS Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Eraslan, iki ülke arasında yaşanan siyasi gerilimin bu fuarı da etkileyebileceğini belirtiyor.
Eraslan, “Rusya’da yıllardır birlikte çalıştığımız butik sahipleri var. Aramızdaki dostane ilişkileri kullanarak bu kişileri fuara katılım konu sunda ikna ediyoruz. Fa kat yine de tüm çabalarımızın boşa gitmesi riskiyle karşı karşıyayız. Bu gerilimin Türkiye’nin ihracatı na ve turizmine olumsuz etkilerinin olacağım düşünüyorum” diyor.
BEYAZ ET İHRACATI ÇOK AZ
Rusya’ya beyaz et ihracatı kapılan yeni aralanmıştı. Henüz yolun başındayız. Rusya’nm 1 milyar dolarlık tavuk eti ithalatı içinde 16 milyon dolarlık bir payımız var. Bu yılın ilk 10 ayında ise 8 mil-yon dolarlık bir ihracat yapıldı. Dolayısıyla Türkiye için henüz önemli bir pazar değil ama potansiyel çok yüksek.
Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Başkanı Dr. Sait Koca, “Yaşanan son olaylar nedeniyle Rusya’nın Türkiye’ye getireceği konuşulan ihracat yasağı, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerde son sıradadır. Türk beyaz et sektörü böyle bir durumdan olumsuz etkilenmeyecektir.
Yılın ilk 10 ayında Rusya’ya gerçekleştirilen 8 milyon dolar ihracat, sektörün Irak’a tek bir sevkiyatta gerçekleştirdiği ihracat miktarıyla aynıdır. Rusya’nın tavuk eti alimim durdurduğuna ilişkin resmi bir bilgi bize ulaşmış değil. Herhangi bir sorun olması durumunda beyaz et sektörü bundan etkilenmeyecektir” diyor.
Keskinoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Keskin Keskinoğlu ise, Rusya pazarının, sektör için rakamsal olarak küçük olmasına karşın önemli olduğuna işaret ediyor. Keskinoğlu, “Bu yılın ilk 10 ayında Rusya’ya yaptığımız ihracat sektör olarak 8 milyon dolar tutarında. Bu rakamın 4 milyon dolarım Keskinoğlu olarak biz gerçekleştirdik” diyor.
TIRLAR BEKLETİLİYOR
Rusya gümrüklerinde de sorun çıkarmaya başladı. İşadamlarının ülkeye giriş çıkışında da sorunlar var. Bazı işadamlarının ülkeye alınmayıp geri gönderildiği belirtiliyor. Ayrıca Ro-Ro gemilerinin de zorunlu beklemeye alındığı gelen bilgiler arasında.
UND İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener, Rus gümrüklerinin Türk tırları için tam tespit / uygulamasına geçtiğini belirterek, “Önceden giriş yapan 100 tırın ikisi aranıyordu, şimdi 100 tırın 100’ü de aranıyor” diyor.
Uygulamalardan en çok tekstil, makine ve gıda sektörü etkileniyor. Rusya’nın “sayım var” gerekçesini sunduğunu belirten Makine ve Akşamları İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran “Rusya’ya olan makine ihracatında zaten yüzde 50’den fazla düşüş var. Hal böyle iken bir de gümrük sorunları ticareti daha da zora sokacaktır” diyor. Rusya’ya 800 milyon dolar olan makine ihracatının ülkenin şjm ekonomik sorunları nedeniyle 300 milyon dolara gerilediğini belirten Dalgakıran, “Rusya’nın misilleme olarak ticareti kullanmasını beklemiyoruz. Bunun çok kalıcı olacağını düşünmüyoruz.
Mutlaka çözüm bulunacaktır. Çünkü birbiriyle ilişkisi olan, ticaret hacmi 30 milyar dolara ulaşmış iki ülkeden bahsediyoruz. Umuyoruz ki sorun kısa sürede giderilecektir” diyor.
TURİZM ÇOK ÖNEMLİ
Yaşanan gerilimden en fazla etkilenecek sektörlerden biri de turizm. Türkiye’ye yılda 3.3 milyon Rus turist geliyor. AKTOB (Akdeniz Turistik Otelciler ve işletmeler Birliği) Başkanı Yusuf Hacısüleyman, yaşanan sorunun diplomatik yollardan çözülmesini istiyor. Hacısüleyman, “Siyasilerin kullanacağı dil ve izleyecekleri yol haritası çok önemli. Geri alınamayacak sözlerin sarf edilmemesi gerektiğine inanıyorum. Önce dışişleri bakanları sonra hükümetlerin konuya gerçekçi bir yaklaşım getireceklerine inanıyoruz. Öncelikle insanların seyahat özgürlükleri üzerindeki kısıtlamaların yaptırımların kaldırılmasını talep ediyoruz; bunun siyasetle ilgili olmadığına inanıyoruz. Yaşanan olayların şirketler veya insanlar üzerinde ele alınmaması lazım.” diyor.
Concorde de Luxe Resort Yönetim Kurulu Üyesi Erkan Yağcı da yaptığı değerlendirmede, turizmin siyasetin içine çekilmemesi gerektiğini belirterek, “Ağırladığımız turistler içinde Ruslar ikinci sırada bulunuyor. Turizme siyaseti bulaştırmadan, konunun soğukkanlılıkla çözülmesi gerekiyor. Konunun büyütülmesi halinde bundan sadece otelciler değil.
TUR OPERATÖRLERİ DİKKAT!
Türk tur operatörleri de olumsuz yönde etkilenecektir. Bilindiği gibi, Rusya pazarını ağırlıklı olarak Türk kökenli tur operatörleri domine ediyor. Mısır’da düşürülen Rus uçağından dolayı zaten ciddi bir sıkıntıya girdiler. ” diyor.
ASKA Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Aslan ise rublenin değer kaybı nedeniyle Rus turist sayısında düşüşler yaşandığını hatırlatarak, “Bu yeni durumdan biz turizmciler şüphesiz yara aldık. Bu tür sorunların biran önce masa başında çözülmesini 1 talep ediyoruz. Karşılıklı çıkarlar S var. 2016 sezonu için çok iyimser veya çok kötümser tablo çizme-nin kimseye yararı olmaz. 2016’da bir daralma olacağı kesin; herkesin plan ve hesaplarını buna göre yapmasında yarar var. Erken rezervasyondan dolayı kayıplarımız olabilir.” diyor.
Prof. Dr. Erdal Tanas KARAGÖL/ Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı Ekonomi Uzmanı
Enerjide, Rusya da Türkiye’ye bağımlı
Siyasi anlaşmazlıklar merkeze alındığında, bunun Rusya ile ekonomik ilişkilerle enerji işbirliğine yansımadığını görüyoruz. Türkiye Rusya’nın Almanya’dan sonraki en büyük ikinci pazarı durumunda. Yani Rusya’nın da Türkiye pazarına bağımlılığı söz konusu.
Rusya Türkiye üzerinden diğer ülkelere başlatılacak Türk Akımı gibi projelerle gaz ticaretinde Avrupa’ya açılacak en önemli kapılarından biri olarak Türkiye ön plana çıkıyor. Rusya ile sorunun derinleşmesi durumunda, Türkiye’ye akan doğalgazın Ruslar tarafından kesileceğine ihtimal vermiyorum. Aynı şekilde Akkuyu Nükleer Santrali ve Türk Akımı gibi uzun vadeli projeleri askıya alması da ihtimal dahilinde bulunmuyor. Eğer Rusya aksi tutum takınır ve eneıjide uluslararası anlaşmaları hiçe sayarsa ‘harakiri’ yapmış olur. Rusya anlaşmalarla ortaya koyduğu taahhütlerini Türkiye’ye karşı yerine getirmekten kaçınırsa, bundan kendi ekonomisi çok daha fazla etkilenir. Rusya zaten Ukrayna ile bir problem yaşıyor. NATO üyesi Türkiye’ye yapılacak herhangi bir müdahalenin, NATO’ya yapılmış gibi algılanacağını çok iyi bilen Rusya’nın harakiri yapıp, radikal karar alıp enerji politikasında büyük bir değişiklik yapmasını beklemiyorum. Türkiye böyle bir durumda zorlanabilir, ancak doğalgaz ihtiyacını sıkıştırılmış doğalgaz (LNG) olarak Katar ve Cezayir gibi ülkelerden karşılayabilir.
Meyve sebze Türkiye’den gidiyor
Rusya yaş meyve sebze sektörü için hayati önem taşıyor. Hazır giyim ve tekstil sektörü için Avrupa Birliği ne ise yaş meyve sebze için de Rusya ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri aynı öneme sahip. Bölgeye yıllık ortalama 1 milyar dolar civarında ihracat yapıyoruz. Narenciye ihracatının önemli kısmını Rusya’ya gerçekleştiriyoruz. Toplam yaş meyve sebze ihracatının yüzde 49’un Rusya ve BDT ülkelerine gidiyor. Rusya Türkiye’den narenciye başta olmak üzere domates, salatalık, biber, kiraz, şeftali, nektarin gibi Türkiye’de yetişen hemen
hemen tüm meyve ve sebzelerden alım yapıyor. Sektör için kritik öneme sahip olan Rusya ile gerilimin artması üzerine kriz masaları oluşturulmuş durumda. Gümrükte bekletilen tırların büyük kısmı yaş meyve ve sebze taşıyor. Akdeniz Yaş Meyve ve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Kavak, durumun sıkıntılı olduğunu belirtiyor. Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçı Birlikleri eski Başkanı ve Türkmenoğlu Narenciye’nin sahibi Mustafa Türkmenoğlu ise, “Rusya gümrüklerde iş yavaşlattı. Piyasada endişe hakim” diyor.