Türkiye’de Melek Yatırımcılık
Melek yatırım, girişimler için yatırım sürecinin ilk halkasını oluşturuyor.Bir girişimin aynı zamanda ilk sorumluluğunu da alıyor. VC yatırımları ve ardından gelecek aşamalar için önemli bir güvenoyu yaratıyor. Baktığınız zaman bu büyük bir risk ve sorumluluk. Bundan dolayı melek yatırımcılık para koymaktan çok fazlası.
Melek yatırımcı, yatırım yaptığı girişimin fark yaratabilmesi için yatırdığı parayı akıllıya çeviren deneyimini ve çevresini girişimcilere destek amaçlı sunuyor: Bu ikisi paradan daha değerli. Türkiye’deki meleklerin bir kısmı bu akıllı parayı dünya standartlarında sunuyor:
Yaygın kanının aksine melek yatırımcılık ciddi efor isteyen bir alan. Girişimciyi analiz edebilmek, heyecanını ve yetkinliklerini doğru okuyabilmek, işten anlamak veya anlayabilmek, vakit ayırarak sorunları derinden tespit edebilmek, gündemi ve trendleri takip etmek gerekiyor Bunu parayla yapamazsınız.
Melek yatırımcılık Türkiye’de emekleme aşamasında ama ilgi ve rekabet arttıkça melek yatırımcılarımız kendilerini yenilemeye ve daha fazla geliştirmeye başlayacak diye düşünüyorum. GBA ölçeğinde konuşursak üyelerin çoğu girişimcilikten gelen kişiler ve bir girişimin baştan sona nerelerde tökezleyip nerelerde yükselebileceğini öngörebiliyorlar RBA üyeleri dijital ve ölçeklenebilir işleri analiz edebiliyor ve yatırımcılığı da biliyor. Yeni katılanlar da GBA’da bu kültürün detaylarını ve matematiğini öğreniyor.
Türkiye’de henüz olmayan ama sizin mutlaka olması gerektiğini düşündüğünüz konular nedir?
Türkiye girişimcilik ekosisteminde kitlesel fonlama (crovvdfunding) ve arkadaş/aile desteği (3Fs) tam oturmadı. Bu da henüz gelir kazanamayan girişimlerin ilk aşamalarında, “Para kazanmak için paraya ihtiyacım var” veya “Yatırım almak için ciro yapmış olmam gerekli ancak ciro yapabilmek için yatırıma ihtiyacım var” çıkmazına girmesine yol açıyor. Kısacası bu tavuk yumurta problemini henüz kolaylayamadık.
Her şeyin zamanı var ve biz ilerleyeceğiz. Örneğin kitlesel fonlama üzerinde zaten önemli çalışmalar var. Diğer taraftan yeni exit haberleriyle daha çok arkadaş, aile ve çevre girişimcileri tohum aşamasında desteklemek isteyecek.
Bu iki alan erken aşama girişimcilere derin nefes aldıracak.
Bir diğeri de girişimcilerin yurt dışındaki pazarlan hedefleyerek yola çıkmaları. Yaygın davranış Türkiye pazarıyla yetinme yönünde. Bunda kısmen haklılar, çünkü en büyük exit’leri Türkiye’yi hedefleyen girişimler yaptı.
Ancak dışarıda daha fazla fırsat var. Doğru pazarları hedefleme davranışı girişimcilere ve ekosistemimize çok şey kazandırır.