BU yıl sebze meyve fiyatları çok hareketliydi. Yılbaşından bu yana tabir yerinde ise ralli yapıyorlar. Domates, biber, salatalık, fasulye, patlıcan, patates, soğan, marul gibi birçok sebzenin fiyatı tarihinin en yüksek seviyelerini gördü. Yaz geldi de çarşı pazara ucuzluk geldi. Fiyatlar tekrar mevsim normallerine dönüş yaptı.
Sebze fiyatlarının tavan yaptığı dönemde ise bir ürünün fiyatı hep düşük seviyelerde idi. Tezgahlarda 5 TL’nin altında sebze meyve bulunamazken limonun fiyatı 2 TL’ye kadar düştü. Ancak durum şimdi tam tersine döndü. Meyve ve sebze fiyatları düşerken limonun kilo fiyatı 12 TL’ye yükseldi. Pazarda tanesi 2.5 TL’den satılmaya başladı. Kilo satışlardan adet satışlara dönüş yapıldı. Limon bu artış hızıyla haziran ayının zam şampiyonu oldu. TÜİK verilerine göre limondaki fiyat artışı yüzde 35.72 oldu. Biz de limon fiyatlarının neden bu kadar yükseldiğini, normalleşmenin ne zaman başlayacağını araştırdık.
ARJANTİN’DE ÜRETİM ZAYIFLAYINCA
Malum limon kış dönemi ürünü. Kışın hasadı yapılan ürünler depolarda saklanıyor. Yaz aylarında ise kış mevsiminin yaşandığı güney yarımküreden özellikle de Arjantin’den ithalat yapılıyor. Arjantin’de bu yıl üretim zayıfmış. Dolayısıyla ithalat çok az yapılabiliyormuş. Bu nedenle fiyatlar fırlamış. Limonda artık erkenci meyve veren ağaçlar da var. Ağustos sonu gibi yeni mahsul pazara inmeye başlayınca fiyatlar yine makul seviyelere gelecek.
Peki, dünyada ve Türkiye’de limon üretimi ne durumda? Dünya Tarım Örgütü FAO verilerine göre, dünyada 1 milyon 187 bin 810 hektar alanda 19 milyon 571 bin 407 ton limon ve lime üretimi yapılıyor. Dünyanın en büyük üreticileri Hindistan, Çin, Arjantin, Brezilya, İspanya ve Türkiye olarak sıralanıyor. Önemli bir ihracat kalemi olan limonun üretimi Türkiye’de her geçen yıl artıyor. Dünyada da benzer bir trend var. 55 yılda limon üretimi yedi kat artış göstermiş.
Türkiye’de limon İzmir’den başlayıp Hatay’a kadar devam eden Ege ve Akdeniz sahillerinde yetiştiriliyor. Hem iç piyasa hem de ihracat için özel bir yeri olan limonda yeni çeşit çalışmaları oldukça yaygın. Bu çalışmalardan birini de Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü gerçekleştiriyor. 1944’ten bu yana birçok başarılı çalışmaya imza atan Enstitü şimdiye kadar üç adet çekirdeksiz limon çeşidi geliştirmiş. Davut Keleş’in müdürlük yaptığı Alata’daki uzman ekibi sürekli yeni çeşitler üzerinde çalışıyor.
ÇEKİRDEKSİZ LİMON YOLDA
Dünya-turunçgil pazarında değişen tüketici eğilimleri, çekirdeksiz turunçgil tür ve çeşitlerinin geliştirilmesi ve yetiştirilmesini zorunlu kılıyor. Bu anlamda özellikle mandarin ve portakallarda pek çok çekirdeksiz çeşit, geniş üretim alanlarına ulaştı ve uluslararası piyasalarda ticareti belirleyici hale geldi. Dünya ölçeğinde portakal ve mandarinlerde çekirdeksiz çeşitler geliştirilerek yoğun olarak yetiştirilirken, limonlarda tüketicileri tatmin edecek herhangi bir çeşit ortaya konulamadı. İşte bu boşluğu Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü doldurmuş. Enstitüde çekirdeksiz limon çeşitleri çalışmasına 2002’de başlanmış. Kütdiken limon çeşidi çalışması yapılmış. Proje sonucunda ‘Alata’, ‘Gülşen’ ve ‘Uzun’ adlı üç farklı çekirdeksiz limon çeşidi geliştirilerek tescil ettirilmiş. Her üç limon çeşidi de verim ve meyve özellikleri bakımından genel olarak Kütdiken çeşidiyle benzer özelliklere sahip olup, sadece çekirdeksizlik özelliği bakımından farklılık arz ediyor.
Çekirdeksiz limon çeşitleri ülkemizde mutasyon ıslahı ile geliştirilen ilk turunçgil çeşitleri olması bakımından da önem arz ediyor. Bu çeşit ile ilgili çalışmalar halen devam ediyor. Bu fidanların ticari hale getirilmesi için ihale düzenlenmiş ve fidanlar özel sektör marifetiyle bahçe kurmak isteyen üreticilere ulaştırılacakmış. Birkaç yıl içinde çekirdeksiz limon üretimi başlayacakmış. Alata’nın geliştirdiği bu fidanlar yurtdışında da yoğun ilgi çekiyormuş. ABD, Güney Afrika, İngiltere ve Ispanyol şirketlerden talep alınıyormuş. Yani bütün dünyanın gözü yerli fidanlarımızın üzerinde. Alata’nm bu başarısını buradan tebrik etmek gerekiyor. Hem nitelikli, hem de çekirdeksiz bir limonu piyasaya sunmaya hazırlanıyorlar.
İHRACAT ŞANSI ÇOK YÜKSEK
Yaş meyve sebze ihracatında limon hep ilk sıralarda yer alıyor. 2018-2019 sezonunda toplam 860 bin tona yakın limon üretimi gerçekleştirildi. Bu üretimin yarıdan fazlası ise ihracata gitti. 563 bin ton ihracata karşılık 267 milyon dolarlık gelir elde edildi. Akdeniz Yaş Meyve ve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Nejdat Sin, limonun üreticisini hiç üzmeyen bir meyve olduğunu söylüyor. İhracat pazarlarında güçlü olan limonda yeni çeşitlerle birlikte daha güçlü olacaklarını belirten Sin, başarılı bir ihracat sezonu geçirdiklerini söylüyor.
Ulusal Turunçgil Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Kaçmaz ise, sektörün bu yıl yaşanan ağır kış şartları nedeniyle zorluk çektiğini belirtiyor ve “Aşırı yağış ve selden dolayı uzun süre bahçelere girilemedi ve zamanında hasat yapılamadı. Buna rağmen limonda yüzde 15’lik artışla 563 bin 703 ton ihracat gerçekleştirildi” dedi. Kaçmaz’ın verdiği bilgiye göre, limon ihracatında ilk sırayı 142’şer bin
tonla Rusya ve Irak alıyor. Bu ülkeleri 53 bin tonla Ukrayna, 38 bin tonla Suudi Arabistan ve 27 bin tonla Romanya izliyor, ihracatçıların yeni pazarlar listesinde ise Çin ilk sırada öne çıkıyor.
Türkiye’deki limon çeşitleri
• LAMAS: Bu çeşit ekolojik olarak çok seçici olduğundan Türkiye’de Akdeniz Bölgesi’nde Mersin ilinin batısında Erdemli-Silifke gibi özel bir alanda üretiliyor. Meyvesi orta büyüklükte, silindirik yapıda, boyun halkalı ve belirgin memelidir. Ülkemizde üreticiliği yapılan en kaliteli çeşit olarak kabul edilir.
• İTALYAN MEMELİ LİMON: Kara limon olarak bilinir. Adından anlaşılacağı üzere İtalyan kökenli olduğu düşünülen, ülkemizde giriş tarihi net olmayan ilk yerli çeşitlerimizden biridir. Bölgelere göre farklı isimlerle anılır. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde “İtalyan Memeli”, Batı Akdeniz Bölgesi’nde “Demre Dikensiz” ve “Kara Limon” olarak isimlendirilir. Ülkemizde en çok üreticiliği yapılan çeşitlerden biridir.
• MOLLA MEHMET LİMONU: Daha çok Mersin’de yetiştirilir. Önemli bir yerli çeşididir. Yüksek verimli ve düzenli meyve verir.
• KIBRIS LİMONU: Genel olarak Alanya, Anamur bölgelerinde yetiştirilir. Yüksek kaliteye sahip yerli bir çeşit olarak kabul edilir.
• KÜTDİKEN (YATAK LİMONU): Ülkemizde yetiştiriciliği yapılan en eski çeşittir. Üretimi ve depolaması en fazla yapılandır. Meyve kalitesi olarak çok üstündür. Su ve asit miktarı fazladır. Yüksek verimlidir. Düzenli meyve verir. Genel olarak İçel ve Hatay illerinde üretilir. Depolanmasında Ürgüp ve Göreme bölgelerindeki doğal kaya mağaraları tercih edildiği için yatak limonu olarak da isimlendirilir.
• ENTERDONAT: Yetiştiricilikte en erkenci olarak bilinen bu çeşit, dünyada v en çok ülkemizde Doğu Akdeniz Bölgesi’nde üretilir. Türkiye 450 bin ton ile dünyanın en çok Enterdonat üreten ülkesi konumundadır.
• MAYER: Maksimum 2.5-3 metre boyunda olması ile diğer çeşitlerden ayrılır. Tadı portakal ile limon arasındadır. Meyve vermeye dikildikten bir yıl sonra başlar.
• LİSBON: Boyutları Mayer’in iki katıdır. Kalın kabuğu ile dikkat çeker.
• LİME: Ülkemizde yeşil limon veya misket olarak bilinen çeşittir. Kokteyl tarzı içeceklerin yapımında kullanılır. Yemek ve tatlılarda tatlandırıcı olarak da kullanılır.
Alata’nın çekirdeksiz limon çeşitleri
• ERDEMLİ 33: Kütdiken çeşidinden seleksiyon yolu ile elde edildi. Uzun yıllar süren çalışmalar neticesinde meyvecilik bakımından önem arz eden özellikler çerçevesinde en üstün klon olarak kaydedildi. Standart Kütdiken çeşidine kıyasla yüzde 25-30 düzeyinde daha verimli.
• ENTER: Interdonato çeşidinden seleksiyon yolu ile elde edildi. Bu çeşit de meyvecilik bakımından önem arz eden özellikler çerçevesinde en üstün klon olarak belirlendi. Standart Interdonato çeşidine kıyasla yüzde 20 düzeyinde daha verimli.
• LAMAS: Lamas çeşidinden seleksiyon yolu ile elde edildi. Kendi alanında en üstün klon olarak kaydedildi. Standart Lamas çeşidine kıyasla yüzde 30 düzeyinde daha verimli. En önemli sorunu ekoloji seçici olması. Bu sebeple limon için ideal olan yörelerde tavsiye ediliyor.
• YEDİVEREN: Yediveren çeşidinden seleksiyon yolu ile elde edildi. Standart Yediveren çeşidine kıyasla yüzde 20 düzeyinde daha verimli bir çeşit. Bakım ve iklim koşullarına göre yılda üç farklı dönemde hasat edilebilmesi ile dikkat çekiyor.
Erdinç İnan YILMAZ / Kral Tarım Genel Müdürü
“Erkenci ürünler fiyatı düşürür”
Dünyada limonu depoda bekleten ülke yok gibi. Biz belki de tekiz. Diğer ülkeler tüketim alışkanlıklarına göre ya limon kullanmıyor ya da ithal ediyor. Kuzey yarım küredeki ülkeler genelde Arjantin ve Güney Afrika’dan ithal ediyor. Arjantin dört yıl önce sert bir kış geçirdi ve ağaçlar kurudu. Ağaçlan yeni toparlanıyor. Birkaç yıldır limondaki aşırı değerlemenin sebeplerinden biri bu. Avrupa limonunu Arjantin’den temin edemeyince Türkiye’den almaya başladı. Dolayısıyla iç piyasa yükseldi. Fiyatların yükselmesi tek buna bağlı değil. Normal bir süreç yaşıyoruz. Bu yıl rekolte biraz düşüktü. Yağışlar nedeniyle ürünlerde çürümeler görüldü. Depoya giden ürün miktarı azaldı. Limon fiyatları yaz döneminde hep yükselirdi. Yükselme bu yıl biraz daha erken yaşandı. Nisan ayında fiyatlar perakendede 2 TL seviyelerinde idi. Haziranda 10 TL’nin üzerine çıktı. 5-6 yıl önce de böyle bir durum yaşanmış ve 10 TL’yi görmüştü. Limon ithalatı yapılabilir.
Fiyatın yükselmesi normal. Çünkü olmayan bir ürünü talep ediyoruz. İthal de edilse de yakın zamanda 5 TL’nin altı zor. Bu mevsimde 6-7 TL ideal bir fiyat. Ağustos sonu erkenci çeşitler hasat edilir. Yeni ürünlerle birlikte fiyatlar da geriler. İhracatta en şanslı çeşit enterdonat.
Lamas cinsi ise depolaması kolay olduğu için tercih edilen bir çeşit. Alata’nın çekirdeksiz limon çeşidi çalışmalarının bitmesini bekliyoruz.
İDRİZ ÇOKAL