Yusuf KAVAK / Işık FX Araştırma Uzmanı
“Kartonsan kur atakları karşısında korunaklı”
KARTONSAN: 2018 dördüncü çeyreği itibariyle açıklanan son finansal tablolarını incelediğimizde, satışlarını önceki yılın eş dönemine göre yüzde 33’e yakın artıran şirket, net dönem kârını ise yüzde 200’e yakın oranda yükseltmiş durumda. 4.00’lık cari oran, 2.46’lık asit test oranı, 0.20’lik borç/öz sermaye oranı ve yine 0.16’lık kaldıraç oranı gibi oldukça iyi rasyolara sahip. Ayrıca, döviz yükümlülüklerinin yaklaşık olarak 3.33 katına denk gelen döviz varlığı ve buna paralel olarak da öz sermayesinin yüzde16.sına denk gelen net döviz pozisyonuna sahip olması da 25’den fazla ülkeye ihracat yapan şirketi olası kur atakları karşısında korunaklı kılıyor. Tüm bu veriler ise ilave kâr yazabilecek pozitif bir gelişme olarak karşımıza çıkıyor. Teknik anlamda Şubat sonundan bu yana düzeltme yaşayan şirket hisselerinde 310 TL seviyesi altında stop loss kullanmak kaydı ile uzun vadede yüzde 25’lik yükseliş potansiyeli ile 410 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
EGE ENDÜSTRİ: 2018 yılında daralma yaşayan otomotiv sektörüne çalışan şirket, buna rağmen, geçtiğimiz yılın son çeyreği itibariyle satışlarını önceki yıla göre yüzde 70’e yakın, net kârını da 2.63 kat artırmış durumda. Bağlı ortaklıklarından Ege Fren’de yapılan ek satın alma ile hisse çoğunluğunun da sağlanması sonrası satış ve kârlılık potansiyelini artırabilecek durumda. Şirket etkin kur ve kredi politikası sayesinde yükümlülüklerinin 2.6 katından fazla döviz varlığına sahip olduğu gibi toplam borçlarının öz sermayesi üzerindeki payı da yüzde 22 düzeyinde. Zirve seviyelerine yakın seyretmesi nedeniyle şirket hisselerinde yeni alımların muhakkak stop loss kullanarak yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu kapsamda 435 TL seviyesi altında stop loss’lu çalışmak kaydı ile şirket hisselerinde uzun vadeli olarak 515 TL hedef fiyatla, yüzde 10 yükseliş potansiyel öngörüyoruz. 435 TL altında kapanışlarda ise alım için aceleci davranmadan en azından 370-350 bandına kadar beklenilmesinin faydalı olacağı görüşündeyiz.
BİM: Yüksek indirim (hard-discount) modelinin Türkiye’deki ilk temsilcisi olan şirket, 2018 yılında mağaza sayısını yaklaşık olarak yüzde 10 oranında artırmış durumda.
Döviz yükümlülüğü olmamasına karşın son finansalları itibariyle 12 milyon TL’nin üzerinde döviz varlığı bulunduran şirket, bu kapsamda olası WriULikİ kur artışlarında kambiyo kârı yazabilecek toptan fİyatina potansiyele sahip. Yüzde 45’lik artış ile perakende şATiş 2018 yılında elde ettiği 1 milyar 250 milyon TL’lik net dönem karının 303 milyon 600 bin TL’si ile sermayesini iki misline artırarak, sermaye güçlendirme yolunu seçen şirket, güçlü yedek ve geçmiş yıl kârlarıyla da dikkat çekiyor. 2019 yılında da minimum yüzde 25’lik satış ve yüzde 5’lik FAVÖK marjı artış hedefi ile yola çıkan şirketin hisselerinde son iki ayda zirve seviyesinde yaşanan düzeltmeler alım fırsatı sunmakta. Bu kapsamda şirket hisselerinde 76 TL altında stop loss kullanmak kaydı ile uzun vadeli süreçte yüzde 27’lik yükseliş potansiyeli ile 100 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
Uğur AYDIN / Noor CM Araştırma Uzmanı
“Garanti Bankası amiral olabilir”
GARANTİ BANKASI: Bankacılık sektörünün önemli katalizörleri var. İlk bilinen katalizör ucuzluk hikayesi. Garanti’nin F/K çarpanı 5.71 seviyesinde ve son beş yıllık ortalamasının yüzde -24 altında. Sektör ortalaması 4.87 ancak Garanti’nin sektör ortalamasına göre daha yüksek çarpanla değerlenmesini, sektör ortalamalarına göre daha iyi finansal göstergeleri olmasına bağlıyoruz. Örneğin Garanti’nin özkaynak karlılığı yüzde 15.56 (sektör ortalaması yüzde 14.02]. Net faiz marjı yüzde 6.32 (sektör ortalaması yüzde 5.2). Diğer yandan PD/DD çarpanı 0.88 ile hala 1 seviyesi altında. MSCI EM bankacılık endeksine göre daha büyük bir iskonto söz konusu (MSCI EM Bankacılık F/K 9,36). Bize göre bir diğer katalizör nisan-mayıs-haziran döneminde enflasyonda baz etkisi ile görülebilecek düşüş sonrası piyasa faizlerimizdeki gerileme olacaktır. Bankacılık hisseleri ile tahvil faizlerimiz arasında kayda değer ölçüde negatif korelasyon mevcut. Küresel tarafta da para politikasında gevşeme adımlarının atılması ile içeride risk artışı olmayacağı varsayımı altında tahvil faizlerimizde gerileme ve bankacılık endeksinde yükseliş bekleriz. Ayrıca bankacılık sisteminin sermaye yeterliliği ve aktif kalitesinin artırılmasına yönelik atılacak yapısal reform adımlarının da Garanti’de yükseliş için güzel bir hikaye olacağı kanaatindeyiz. Son olarak bankacılık/sınai endeksi rasyosunun ağustos 2018 de gördüğü 0.78’lik dip seviyeden yükselmeye devam etmesi ve cari değerinin 1.15 ile tarihi ortalaması 2.09’un hala oldukça altında olması önemli. Bankacılık endeksinin sanayi endeksine göre daha iyi performans gösterme potansiyelinin devam ettiğini ve endeks açısından da Garanti Bankası’nın da amiral olabileceğini düşünüyoruz. Banka hisselerinde yüzde 27.3 yükseliş potansiyeli ile 11.2 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
EREGLİ: Temel açıdan esas faaliyetlerden istikrarlı kar elde etmeye devam etmesi şirketin en önemli katalizörlerinden biri olarak görünüyor. Dünyada demir çelik fiyatlarında artışın gelecekteki birim satış gelirlerine ve brüt kara yapacağı pozitif katkı da bu dönemde hisse için önemli bir hikaye olabilir. Cari oran gibi rasyolarınm birin üzerinde olması yani yeterli likiditesi olması, döviz bazlı gelirlerinin olması, borç/özkaynak rasyosunun yüzde 21 ile düşük bir seviyede bulunması, finansal riskinin düşük olması önemli. Ayrıca sektör ortalamasının üzerinde özkaynak getirisi ve son beş yıllık ortalamasının yüzde -35 altında F/K çarpanı ile fıyatlanması gibi katalizörler de hisse senedinde aşağı yönlü alanın kısıtlı olacağını ve yıl içinde yükseliş trendi izleyebileceğini gösteriyor. Bu kapsamda şirket hisselerinde yüzde 30.5 yükseliş potansiyeli ile 12.4 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
TÜPRAŞ: Hisse senedinin son temettü ödemesinden sonra değerleme çarpanları açısından cazip seviyelere geldiğini düşünüyoruz. Yurtdışı emsallerine göre FD/FAVÖK çarpanına göre yüzde 30 iskontosu bulunuyor. Yükselen petrol fiyatları da olumlu. Şirketin petrol fiyatı tahmini 65-70 dolar aralığında iken Brent petrolün arz talep dinamiklerine göre 70 dolar üzerindeki seyrine devam ,= edebilecek olması önemli bir katalizör. Net rafineri marjının 8 dolar/varil seviyesine yükselmesini bekliyoruz. Talep koşullarında görülebilecek olası iyileşme.de satış ve karlılık büyümesine olumlu katkıda bulunacaktır. Finansal olarak da istikrarlı temettü ödeme kültürü, pozitif FAVÖK ve karlılık performansı, dengeli sermaye yapısı ile yükselen eğilim izlemeye devam eden satış/varlık rasyosu da önemli. Faaliyet verimliliğinin artmaya devam etmesinin de hissede uzun dönemli yukarı yönlü potansiyelin korunmasını sağlayacağını düşünüyoruz. Şirket hisselerinde yüzde 23 yükseliş potansiyeli ile 161TL hedef fiyat öngörüyoruz.
Uzun vadeli portföy oluşturacaklar nelere dikkat etmeli?
- Uzun vadede hisse taşımak isteyen yatırımcılar öncelikle borsadaki sert geri çekilmeleri kollamalı.
- Oynaklığın yüksek olduğu dönemlerde, yatırımcıların özellikle hisse seçiminde daha seçici olması gerekir.
- Yatırımcılar portföy yatırımlarında sürelerine karar vererek, kısa, orta ve uzun vadeli portföy seçim stratejilere göre, yer vermek istedikleri enstrümanların getiri, risk ve maliyet analizlerinin iyi yapmalı.
- Alınabilecek pozisyonlarda zarar kes uygulamasının kullanılması alışkanlık haline getirilmeli.
- Hikayesi olan ve yatırımlarına devam eden şirket pay senetlerine öncelik verilmeli.
- Hisselerin derinliği ve defansif özelliğinin yüksek olmasına dikkat edilmeli.
- Likiditesi yüksek hisselere ağırlık verilmeli.
- Mali tablolarında ciro, esas faaliyet karı ve net kar rakamlarında istikrarlı bir görünüm sergileyen hisselere öncelik verilmeli.
- Hisselerin uygun rasyolarla işlem gördüğünden emin olunmalı.
- Rekabet gücü yüksek hisselere öncelik verilmeli.
- Aracı kurumlardan pay senedi ile ilgili profesyonel destek alınmalı.
- Alacağı senedin temettü verimliliği öncelikli tercihler arasında yer almalı.
- Asla duyumlara göre hareket edilmemeli ve kulaktan dolma bilgiler ile yatırımlar yönlendirilmemeli.
Fatih Doğan ATEŞ / İntegral Yatırım Araştırma SYurtiçi Piyasalar Genel Müdür Yardımcısı
“Uzun vadeli yatırım yapanlar sabırlı olmalı”
Özellikle faizlerdeki yükselişler sermaye maliyetleri açısından olumsuz etkiler yaratıyor. Bu da şirket değerlemelerini aşağı çekiyor. Ayrıca yüksek faiz ekonomik aktivitelerin yavaşlamasına neden olacağından bilançoları olumsuz etkilemekte.
Döviz kurlarında ise seviyeden çok oynaklığın yüksek olması negatif etkiler yaratmakta. Aynı şekilde oynak döviz kurlarında şirketlerin faaliyetleri yavaşlar ve bilanço beklentilerini negatif etkiler. Ancak faiz ve döviz kurlarına bağlı borsada yaşanan sert düşüşler, uzun vadeli yatırımcılar için fırsatlar sunabilir.
Biz endeks için önümüzdeki bir yıllık dönemde maksimum 115 bin ve minimum 90 bin seviyelerini öngörüyoruz. Yatırımcıların bu sürede araştırma raporlarını okuyarak, uzun vadeli yatırım fırsatı verebilecek hisseleri tespit etmelerini tavsiye ederim. Ama uzun vadeli yatırım yapanlar mutlaka sabırlı olmalı. Alımlar tek bir seferde değil, birkaç parçaya ayırarak zamana yayılarak gerçekleştirilmeli Kısa vadede hızlı hareket beklentisi içerisinde olmak ise yanlıştır. İlk alım yapılacak zaman da iyi belirlenmeli.
Bu kapsamda piyasanın ilk düşüşü fırsat olarak görülmeli. Bu anlamda gündem çok iyi takip edilmeli. Tek bir hisseden çok birkaç hisse alarak riskleri yaymak akılcı olacaktır. Yatırımcılar hangi amaçla pozisyon aldıklarını da unutmamalı. Ve en önemlisi piyasada oluşacak dalgalanmalardan etkilenmemeliler.
Ayrıca portföylerindeki hisseleri daha iyi ve daha ucuz diğer hisselerle değiştirebilirler. Bu da uzun vadede fayda sağlayacaktır. Bu kapsamda uzun vadeli düşünen yatırımcılar Tofaş Otomotiv, Arçelik, Türk Traktör, Aselsan, Ereğli Demir Çelik, Kardemir, Trakya Cam, Şişe Cam, Türk Telekom, Soda Sanayi, İskenderun Demir Çelik, Ford Otosan, Türk Hava Yolları, Ege Endüstri, Ulusoy Elektrik, Petkim, Sasa Polyester, Hektaş ve Çelebi Hava Servisi hisseleri içinden seçim yaparak portföy oluşturabilir.
Enver ERKAN / 6CM Yatırım Ekonomisti
“FAVÖK, net faiz maqı, PD/DD…”
Bilanço ve gelir tablosu kalemleri arasında yapılan oranlamalarla her türlü kriter ve rasyonun ortaya çıkarılması mümkündür. Önemli olan ise şirketin genel durumunu en iyi ortaya koyacak rasyo ve kalemlerin incelenmesidir. Bu oranlarla şirketin likidite durumu, karlılığı, borç ödeme gücü, finansman kaynakları, varlıkların yükümlülükleri finanse edebilme yetisi, faaliyetlerin verimliliği gibi sonuçlara ulaşılabilir. Şirket hisselerine yatırım yapacak yatırımcılar şirketin genel durumunu veya hisse fiyatının genel durumunu gösteren oranları, önceki dönemlerle mukayese etmeli, işletmenin bulunduğu sektörde faaliyet gösteren emsal şirketlerle ve sektör ortalamalarıyla karşılaştırmalı, özellikle likidite oranları ve borçluluk oranları söz konusu olduğunda genel kabul görmüş değerlerle de karşılaştırması yapılmalıdır. Bu kapsamda yatırımcılar sadece şirketin net dönem karına bakmamalı. Kar veya zarar bir defaya mahsus olabilir. Şirketlerin çeyreklik bazda satışları da değişkenlik göstermektedir. Mesela bir şirketin kışın satışları düşükken yaz döneminde artış gösterebilir, yani mevsimsellik etkisi görülebilir. Önemli olan şirketin karının esas faaliyetine bağlı artış göstermesidir.
Bu kapsamda FAVÖK burada incelenmesi gereken en önemli kalem olarak ön plana çıkabilir. Şirketin borçlarını ödeyebilme yetisi de aynı değerdedir. Borçların öz sermayeye oranı ve borçların toplam aktiflere oranı da bu kapsamda incelenmelidir.
Ayrıca bankalarda, performans değerlendirmesi yaparken net faiz gelirini ifade eden, net faiz marjı da önemli bir kriterdir. Net faiz marjının önceki dönemlere ve sektör ortalamasına göre yukarı yönlü bir eğilim göstermesi, bankanın aktif ve pasif yönetimindeki başarısını ortaya koymakla beraber, bankanın net karı açısından da pozitif bir göstergedir.
Hisse fiyatı açısından baktığımızda ise özellikle bankalarda Piyasa Değeri / Defter Değeri oldukça önemlidir. Genel olarak PD/DD oranı 1.00 ve 1.00’in altında olan şirketler genelde ucuz olarak kabul edilmekle beraber, bu oran yükseldikçe hissenin pahalı duruma geçtiği varsayılır. Ancak tabii burada sektör ortalaması asıl önemli göstergedir.
Ahmet ULUHAN / Noor CM Pazarlama Müdürü
“Uzun vadede sert geri dönüşler alım fırsatıdır”
Piyasalar açısından ne zaman belirsizlikler ön plana çıksa borsalarda sert satışlarla karşılaşmamız kaçınılmaz olmuştur. Bu tür durumların geçmişte çok defa yaşandığına şahit olduk. En önemli nokta belirsizliğin ortadan kalkması ve ileriye yönelik hikayenin yatırımcı tarafından hızlıca satın alınmasıdır. Piyasaların kendi iç dinamiklerine dönmesi ve ileriye yönelik ekonomimize dair olumlu beklentilerin ön plana çıkması borsada 100 bin üzeri tırmanışı otomatik olarak destekleyecektir. Bunu özellikle dış politikadaki olumlu gelişmelerle desteklenmesi durumunda daha kalıcı ve sert ralliye dönüşen bir seyre çevirebiliriz. Tabii gelişmelere ve borsanın gidişatına kademeli olarak kısa vadede bakmak gerekir. Aynı zamanda da mevcut koşullardaki kırılganlıkların tekrar sert dönüşlere neden olabileceği ihtimali de göz önünde bulundurulmalı.
Uzun vadede ise özellikle sert geri dönüşleri halen borsada alım fırsatı olarak gördüğümü belirtmek isterim. Bu arada bir yıllık periyotta endekste maksimum 115-120 bin aralığını, minimumda ise 90-87 bin seviyelerini önemli kademeler olarak görüyorum. Ancak aşağıda bu seviyelerin kırılmasını mevcut koşullarda beklemem. Zaten kırılması durumunda son derece kritik bir hikaye ile karşı karşıyayız demektir. Böyle bir dönemde yatırımcının kısa vadede daha korumacı yaklaşım ile düşük risk algısında hareket etmesini tavsiye ederim. Olası düşüşlerde özellikle bilançoda iyi performans gösteren ve temettü verimliliği iyi olan şirketlerde orta ve uzun vade hisse senetleri tercih edilebilir. Likit ve hikayesi olan hisse senetleri de yine yakından izlenmeli ve tercih edilmelidir. Bu yönlü yatırımlarda portföyün maksimum yüzde 40Jı ile hisse pozisyonu alınmasını öneriyorum. Gelişmelerin desteklemesi ile bu oran zamanla artırılabilir. Öte yandan uzun vade hisse taşımak isteyen yatırımcı öncelikle borsadaki sert geri çekilmeleri kollamalı. Alacağı senedin temettü verimliliği ve likit olması her zaman öncelikli tercihi olmalı. Ayrıca tercih edilecek şirketin orta ve uzun vadeli hikayesinin olmasını çok önemli bir kriter olarak görüyorum. Hepsinden önemlisi ister uzun, ister kısa vadeli düşünsünler, yatırımcılar asla duyumlara göre hareket etmemeli ve kulaktan dolma bilgilerle yatırımlarını yönlendirmemen.
İdil Taraklı