Vergi affı ve varlık barışı
İş dünyası vergi affı ve varlık barışının bu sıkıntılı dönemde mükellefi rahatlatacağını ve ekonomideki hareketlenmeye katkı sağlayacağını düşünüyor. Ancak iş insanları vergisini zamanında ödeyenler için ödüllendirilme mekanizmasının kurulmasını talep ediyor.
VERGİ affı, varlık barışı, mükellefle uzlaşı… Kamuoyunda farklı isimlerle adlandırılan “Kamu Alacaklarının Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun Tasarısı”, geçen hafta Meclisten geçti. Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın ifadeleriyle, vergi affı ile 72 milyar TL’si sosyal güvenlik primleri olmak üzere toplam 162 milyar TL’lik borç, vatandaşın lehine yeniden yapılandırılacak. Vergi dairelerinde kayıtlı olan 90 milyar TL tutarında vergi borcu yeniden düzenleme kapsamına girecek. Yeni düzenlemeden yaklaşık 4.5-5 milyon kişi yararlanacak. Yapılacak düzenleme 30 Haziran 2016 tarihine kadar olan borçları kapsıyor. Oldukça kapsamlı olan yeniden yapılandırma ile vergi ve prim borçlarına indirim yapılmazken, borçlara uygulanan gecikme zammı silinecek ve yurtiçi fiyat endeksi artışı kadar fark eklenecek. İndirimle belirlenen yeni borca 18 ay taksit imkanı verilecek. Borcunu peşin ödeyene ‘faiz ve gecikme zammı’nın yüzde 50’si oranında ilave bir indirim daha yapılacak.
VARLIK BARIŞI DA TAMAM
Stok affının da getirilmesinin planlandığı Kanun Tasarısı’nm en çok tartışılan konularından biri de Varlık Barışı… Tasarı Meclis’te tartışılırken muhalefetin “kara paraya geçit verileceği” iddiasıyla eleştirdiği Varlık Barışı Meclis’ten geçerken rötuş yapıldı. Genel Kurul’da kabul edilen önerge ile yasadan “sermaye piyasası araçları ile bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla sahip olunan her türlü gemi, yat ve diğer su araçlarını” ibaresi çıkarıldı.
Yasaya göre, yurtdışmda bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını bu maddedeki hükümler çerçevesinde 31 Aralık 2016 tarihine kadar Türkiye’ye getiren gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebilecek.
“KOBİ’LERE NEFES ALDIRIR”
Tasarının yasalaşma sürecini iş dünyası da geçen hafta yakından takip etti. Özellikle KOBl’lerin yaşadığı finansman sıkıntılarını çözmede bir nebze de olsun bu affın katkı sağlayacağını düşünen iş insanları, Türk ekonomisindeki yapısal dönüşümün istenildiği gibi gitmemesinden rahatsızlar. İş alemi, KOBl’lerin gereksiz bürokratik maliyetlerden kurtarılmasından yatırım ortamının iyileştirilmesine kadar bir dizi reformun ekonomiyi canlandıracağına inanıyorlar.
İş dünyasının vergi affı konusuna bir çekincesi de var. Vergisini ya da kamuya olan borçlarını zamanında ödeyen mükelleflere haksızlık olmaması ve adalet duygusunun zedelenmemesi için “ödüllendirme sistemi” bekliyorlar.
KAZAN/KAZAN DURUMU
İstanbul Sanayi Odası Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı, vergi affı kanununun ekonomide çarkların hızlanmasına faydası olacağmı düşünüyor. Yaşanan darbe girişimine rağmen eko nomide işlerin yolunda gittiğini belirten Özhamaratlı, vatandaşın bile dövizden TL’ye dönerek bu dönemde tek yumruk olduğunu ve “ekonomiyi koruma kollama konusunda birlik” olduğunu söylüyor. Özhamaratlı, “Vergi affı ile mükellef yeni bir başlangıç yapma şansı yakalayacak. Devlet de gecikmiş alacaklarını tahsil edebilecek. Böylece win-win durumu ortaya çıkacak” diyor. Özhamaratlı varlık barışı konusunda ise şu değerlendirmeleri yapıyor: “Yurtdışmda parası olanlar bu barıştan yararlanarak varlıklarını Türkiye’ye getirebilecek Burada mutlaka bir eleme yapılacaktır; kara pa raya izin verileceğini düşünmüyorum. Ayrıca SGK ödemelerinde olduğu gibi vergi ödemelerini de zamanında ve düzenli yapanlar için ödüllendirme sistemi getirilmeli. Bu son çıkan yasa çok faydalı ama bizim beklentimiz üretime de destek olunması… İstanbullu sanayiciler olarak yüksek teknolojili üretimin yanı sıra hazır giyim gibi çevreyi kirletmeyen ve sosyal yönü yüksek olan orta teknolojili sektörlere de destek verilmesi anlamlı olur.”
“RAHATLAMA GETİRİR”
Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GISB1R) Başkanı Murat Kıran, kamu alacaklarının yapılandırılması yasasının matrah artırımından Varlık Barışı’na kadar mükelleflere birçok imkan sağlayan kapsamlı bir yasa olduğunu düşünüyor. “Türklerin sahip olduğu yabancı bayraklı gemi ve yatların hiçbir vergi getirilmeden Türk bayrağına geçirilmesi imkanının” tasarının ilk halinde olmasına rağmen Meclis’ten geçmemesini üzüntüyle karşıladıklarını belirten Kıran, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Şirketlerin takip riskinden kurtularak, mevcut kamu borçlarında indirim ve taksit imkanı getirilmesi mutlaka finansman açısından önemli bir rahatlama getirecektir. Kanun teklifi Meclis’ten geçti ama uygulama esaslarını düzenleyecek tebliğleri de beklemek lazım. Yine de hükümetimizin bu yaklaşımı kesinlikle olumlu. Benzeri bir çalışmanın teşvik siste minde de yapılmasını faydalı görüyorum.’
“YENİ BİR FIRSAT’
Invest İnşaat Yönetim Kurulu Başkam Bahattin Uçar’da, vergi affının taraflara fayda sağlayacağını düşünüyor. Uçar, “Bu af, kayıt dışı ekonomiyi sistemin içine dâhil edeceğinden, ekonomik buhranda olan yatırımcı ve işadamlarını rahatlatacaktır. Bununla birlikte vergi uyumunu artırıp, idare ve yargının iş yükünü azaltacaktır. Ayrıca devlet bütçe gelirlerinde çok önemli bir getirisi olup kesinlikle iş dünyasına olumlu çok katkısı olacaktır. Rutinleşip, sık sık tekrar etmeyen ve gerekliliklere uygun olarak düzenlenip yönetilen vergi affının; ülkemizin bu zor geçirilen günlerinde hem halk hem de devlet olarak faydası göreceğini temenni ediyorum” diyor.
“ÖDEYENLE ÖDEMEYEN BİR DEĞİL”
Uzay Kimya Genel Müdürü Sevda Arıkan ise vergisini düzenli ödeyenle ödemeyen mükellefin ayrıştırılması gerektiği görüşünde. Arıkan, “Türk sanayicisi 2000’li yılların başlarında başlayan ve her yıl artan uzun vadeli tahsilatlar ve karlardaki düşüş nedeniyle ciddi bir likit darlığı ve karlılık sorunu yaşamakta. Buna karşın şirketin mali durumu nasıl olursa olsun devlete peşin ödemekle yükümlü olduğu SGK primleri, muhtasar KDV ve gelir vergisi ödeme dönemlerinde şirketler bazı seçimler yapma durumunda kalıyor” diyerek ekonominin Arıkan değişen dinamikleri nedeniyle bazı şirketlerin devlete olan ödemelerini geciktirdiklerini belirtiyor. Arıkan, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Değerlendirme yapılırken vergi ödemeyi uzun yıllar alışkanlık haline getirmiş mükelleflerle, piyasa şartları nedeniyle ayakta kalma mücadelesi verirken vergisini aksatmış ama eli rahatlayınca borcunu hemen ödemeye çalışmış mükelleflere farklı yaklaşılmasının doğru olacağını düşünüyorum. Bu ayrıştırma yapıldıktan sonra en ideal çözümün SGK için yapılan vergi borcu olmayan firmalara benzer şekilde yüzde 5-10 arası indirimin sağlanması hem özendirici olması hem de devletin herkese eşit ve adil davranmasının gereğidir.”
“ÖDÜLLENDİRİLME ŞART”
Bıçakçılar Tıbbi Cihazlar Sanayi CEO’su Sadret-tin Dai de vergi affını bu dönemde önemli bir adım olarak görüyor ama vergisini zâüîanmda ödeyenin de ödüllendirilmesi gerektiğini düşünüyor: “Bilinçli bir şekilde vergi ödememeye olumlu bakmıyorum. Ancak yaşanan ekonomik zorluklar ve bu tür zorunlu ertelemeler ticari hayatın doğasmda var. Bu nedenle vergi affını, işletmeler için olumlu yönde atılmış bir adım olarak görüyorum. Ancak yine de vergisini zamanında ve tam ödeyenlere yönelik de bir ödüllendirme olmalı.”
Sadrettin Dai, kamu alacaklarının yapılandırılmasının ekonomiye de dolaylı doping olacağını şu sözlerle ifade ediyor: “Vergi affı ile getirilecek düzenlemede, finansman konusunda sıkıntıya düşen KOBl’ler ve bununla bağlantılı olarak ekonomimiz için kurtarıcı olacak. Bunun da ekonomiyi bir parça hareketlendireceğini düşünüyorum.”
“UZLAŞMACI BİR AF”
Er Yatırım Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat ise vergi affının bu dönemde farklı bir anlamı olduğuna dikkat çekiyor. Bu affın toplumda başlayan uzlaşmacı tavrı da içinde barındırdığını düşünen Çelikkanat, şu değerlendirmelerde bulunuyor: “Çıkan vergi affm-daki temel yaklaşım aslmda bir şeyleri “affetmek” değil, ‘borç kolaylığı yaratmak’ ve ‘peşin ödemeye teşvik’ prensibinde düşünülmüş. Gözüken o ki, bugüne kadar ki en kapsamlı ve büyük ‘borç kolaylığı’ olarak hazırlanmış. İçerisinde 300 kaleme yakın vergi ve borçların yeniden yapılandırmasını içeriyor. Aslmda bu vergi affı başlatılan uzlaşmacı ve toplumsal sakinleşme havasını da kendi içinde barındırıyor. Çünkü aftan yararlanmak için borca ilişkin dava açmamaları, açılmış olan davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları gerekiyor. Borçlarını iki ay içerisinde ğ I başvurarak yapılandırmak isteyenlerin yanı sıra kesinleşmiş borçlar ve ihtilaflı borçlarında düzenleme I içerisinde düşünülmüş olması aslında bu işin tam bir mTy uzlaşma niyetiyle hareket ettiğini gösteriyor.”
“İŞ DÜNYASI FIRSATI DEĞERLENDİRMELİ”
“Çelikkanat, yeniden yapılandırmanın peşin ödemeyi özellikle teşvik eden bir yapısına dikkat ediyor ve ödeme güçlüğüne düşen ve vergi yükümlülüğünü yerine getiremeyen mükelleflerin finansman ihtiyaçlarının da planlanması gerektiğini belirtiyor. Çelikkanat, Varlık Barışı konusunu ise şöyle değerlendiriyor:
“Yurtdışında bulunan bazı varlıkların ekonomiye kazandırılması öngörülerek yılsonuna kadar varlıkların Türkiye’ye getirilip mükelleflerce hiçbir beyan zorunluluğu olmaması iş dünyası tarafından da iyi değerlendirilmesi gereken bir fırsat. Özellikle tasarruflarda hane halkı birikimleri konusunda yeterli olmayanlar bu varlıklarını Türkiye’de tutarak sistemin likit ihtiyacına bir nebze olsun pansuman olabilirler. Burada bence eksik kalan konu yatırım yapma şartının kısmen de olsa talep edilmemesi. Yatan paranın ülkeye girse bile kimseye faydası olmaz.”
Tarkan KADOOĞLU /TÜRKONFED Başkanı
“KOBİler için can simidi”
Piyasalarda işler durgunlaştığında, bundan en fazla finansal yapıları kırılgan, karlılık marjları düşük, riskleri yüksek olan KOBİ’ler olumsuz etkileniyor. Hiçbir şekilde kendisinden kaynaklanmayan nedenlerden dolayı finansman sıkıntısına düşmüş, son dönemde yaşanan ve bizim dışımızda gelişen olumsuz atmosfer nedeniyle siparişleri iptal edilmiş, TL’nin değerindeki aşırı oynaklık nedeniyle zarar yazmış KOBİ’lerimiz var. Bu nedenle vergi affı birçok KOBİ için bir can simidi olacağı açıktır.
Vergi affı genel olarak pozitif bir ortam yaratacaktır. Bundan kuşku duymuyoruz. Vergisini belki de kredi kullanarak ödeyen, bu konuda hassasiyet sergileyen işletmelere haksızlık yapılmaması adına önerimiz, SGK prim ödemelerinde uygulanan I yöntem olacaktır. Beş yıl düzenli vergi ödeyen kurumlara beşinci yıldan itibaren kurumlar vergisi yüzde 18 olarak uygulanabilir. Bu oran takip eden her iki yıl da yüzde 1 azaltılarak maksimum yüzde 15’e indirilebilir. Firmanın herhangi bir yılda ^ zarar beyan etmesi veya herhangi bir vergi kaybı cezası yemesi durumunda kazandığı indirim hakları kaldırılabilir.
Yavuz EROĞLU / PAGEV Başkanı, TOBB Plastik, Kauçuk Kompozit Sanayi Meclisi Başkanı
Yeni kaynak yaratacak
Vergi affı mükellefler için beyaz sayfa açma, kamu mâliyesi adına da yeni kaynak yaratma ve sisteme yeni mükellefler çekme diye düşünüldüğünde olumlu bir uygulama. Türk ekonomisi geçmiş yıllardaki büyüme hızını maalesef son birkaç yıldır kaybetmiş durumda. Bunun birçok nedeni var. Çevre ülkelerdeki ateş çemberi, dünya ekonomik krizi, ABD Merkez Bankası politikası, en önemlisi de Türk ekonomisinin yapısal dönüşümündeki sürecin istenildiği hızda gitmemesi başlıca sorunlar. Bu şartlar altında KOBİ’lerin özellikle ekstra tüm gereksiz bürokratik maliyetlerden kurtarılması, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve vergi affı gibi firmaları rahatlatacak uygulamaları ekonomiyi canlandırmak adına olumlu olarak görüyoruz. Firmaların bu imkanları değerlendirerek hemen ^ finansman anlamında rahatlayacağını ve çeşitli yaptırımlara maruz kalmaktan kurtulacaklarını düşünüyorum. Ancak burada ülke olarak en büyük ihtiyacımızın tüm sistemimizi kurumsallaştırma, istisnaların azaltılması olduğu düşünüldüğünde, bu tür uygulamaların sürekliliğinin bizi hedeften uzaklaştırma riskini de görmek lazım.
Ercan ATA / Ofis Mobilyaları Sanayi ve İşadamları Derneği [OMSİAD] Başkanı
Devlet uzlaşı elini uzattı
Mali anlamda sıkıntı yaşayan firmaların vergi ve sigorta başta olmak üzere borçları ödeyememeleri ve aylık olarak hesaplanan gecikme faizleri ile bu tutarların büyümesi birçok firma açısından çözümsüz olarak ortada durmaktaydı. Bir tarafta kamu alacağını tahsil edememekte diğer tarafta firmalar her geçen gün artan vergi ve sigorta borç kıskacında kalmakta. Bu düzenlemeler hem kamu açısından gelir getirici olması hem de firmaları vergi ve sigorta borç batağından çıkarması açısından önemli. Devlet mali anlamda uzlaşı elini mükelleflerine uzatıyor. Geçmişi temizleyerek işletmelerin geleceğe bakmasını istiyor. Ayrıca ekonominin lokomotifi olan KOBİ’lerin geçmişe değil de geleceğe yönelmeleri açısından katkı sağlayacağını düşünüyorum. Birçok alanda desteklenen KOBİ’lerin daha rahat mali ortamda çalışmaları, istihdam sağlamaları ve h döviz kazandırmaları ve dünya ölçeğinde rekabet edebilmeleri için bu tür kolaylık ve destekleri yerinde buluyoruz.