Video, pazarlamanın yeni kralı
Sadece 1 dakikalık bir videonun 1 milyon anlam çağrışımı yaptığı iddia ediliyor. Hal böyle olunca, pazarlama ve iletişim dünyasının odağına video içerikler yerleşmiş durumda…
İLK olarak geçen yıl Vodafone’un yeni akıllı telefonunun lansman daveti için CEO Gökhan Öğüt’ün videosunu posta kutularımızda görünce bir hayli şaşırmıştık. Hemen ardından Allianz’ın müziğe yatırım yaptığını açıklayacağı toplantıya, CEO Solmaz Altın bir baterinin başında basın mensuplarını eğlenceli videoyla davet etmişti.
Geçen yıl başlayan bu furya bu sene de devam ediyor. Önümüzdeki dönem de “Değerli Basın Mensubu” ibaresiyle başlayan klasik e-posta davetlerin yerine, e-posta ve hatta direkt ekranla elimize ulaşan, yaratıcı ve keyifli video davetlerin sayısının artacağına şüphe yok. Üstelik bu durum sadece basın davetleri için geçerli değil; videolar lansmanların da değişmez bir aktörü. Ambargolu ürün lansman tarihleri veya tek bir özel medya haberinin tarihe karıştığı günlere şahit oluyoruz. Video ve görsel içerikler, firmaların lansman sürecini tamamıyla değiştirmiş durumda. Lansman öncesi ve sırasındaki videolar internetten yayınlanıyor ve gizlemek yerine aksine beklenen büyük etkinin yaratılması amaçlanıyor.
PAZARLAMA DÜNYASI VİDEOYA KAYIYOR
Paydaşları ve hedef kitlesini etkilemek isteyen firmaların büyük çoğunluğu, satış, pazarlama, reklam ve iletişim stratejilerinin başına “video içerik”leri çoktan koydu bile. 2016’da pazarlama trendlerinin başında videonun yer alacağı konusunda neredeyse herkes hemfikir. Rakamlar da bunu kanıtlıyor. Son yapılan çalışmalara göre, klasik bir internet kullanıcısı ayda ortalama 200’ü aşkın video izliyor. Sadece bundan yola çıkan global pazarlama dünyasının yüzde 70’i videoyu kampanyalarına taşımış veya taşımak üzere çalışmalarını tamamlıyor. Internet hızlarında artış, mobil ve sosyal medyaya olan ilgideki yükseliş, trendin en büyük tetikçisi. Facebook, Tvvitter ve Instagram başta olmak üzere neredeyse tüm sosyal medya ağlarında internet reklam mecralarının görselden videoya kayması, markaları ve ajansları da video içeriği üretmeye yöneltiyor.
Diğer yandan yapılan araştırmalar şirketlerin basınla ilişkiler ve pazarlama stratejilerinde de video içeriklerin yükselişe geçeceğini açıkça gösteriyor. Özellikle sektör, 2017 yılında tüm internet trafiğinin dörtte üçünün videolardan ibaret olacağı konusunda hemfikir. Pazarlama profesyonelleri video içeriklerinin yakın zamanda yatırımın geri dönüşü anlammda en iyi içerik türü olacağını belirtirken, yüzde 90’ından fazlası online pazarlama, marka imajı, satış veya iletişim için de bu yolu kullanma taraftarı. Tüm dünyada sadece bu yıl video reklam yatırımlarının yüzde 84 oranında artış göstermesi ise tüm bu görüşleri doğrular nitelikte.
Dünyanın önde gelen sosyal ve mobil pazarlama çözüm sağlayıcılarından Emarsys Türkiye Ülke Müdürü Murat Erdör’ün açıklamaları da aynı yönde. Bugün videoların içerik pazarlamanın yükselen yıldızı olduğunu hatırlatan Erdör, ABD’de e-posta pazarlamacıların yüzde 44’ünün video içeren mesajlar kullandığını belirtiyor. Her saniye YouTube’a 100 dakikalık video içerik yükleniyor. 2017’ye kadar video içeriğin, tüketicilerin gerçekleştirdiği tüm internet trafiğinin yüzde 69’unu oluşturacağı tahmin ediliyor.
10 TÜKETİCİDEN YEDİSİ…
Erdör’e göre, video içeriğin yükselişte olmasının nedeni, kolayca kullanılabilmesi ve yarattığı etki olarak özetlenebilir. “Örneğin, YouTube’un her ay çektiği tekil ziyaretçi sayısı 1 milyar. Facebo-ok haricinde buna ulaşan başka bir mecra yok. Öte yandan video içerikler, tüketicilere ciddi oranda sevimli ve çekici geliyor. Markalara yönelik algıya da ciddi etkisi oluyor” diyen Erdör, Axonn Research’ün araştırmasına göre, her 10 tüketiciden yedisinin, bir markanın ilginç bir videosunu seyrettikten sonra
o markaya daha olumlu gözle bakmaya başladığını da sözlerine ekliyor. Nielsen ise, dünyada pazarlama uzmanlarının yüzde 64’ünün,video içeriğin çok yakın bir gelecekte stratejilerinin önemli bir bölümünü oluşturacağını tahmin ettiğini açıklamış durumda. Olayın bir başka yönü ise, video içeriğin güven yaratması… Gönderilen video içerikler, özellikle gerçek insanlardan oluşan içeriğe sahipse, güven yaratarak markaların “insani dokunuşu’na dönüşebiliyor. Özellikle, işletmelerin yakalamak istediği hedef kitleye ulaşması için içeriği küçük parçalara ayırıp kısa videolar halinde dağıtması gerektiğini tavsiye eden uzman sayısı çok fazla. Bu nedenle Erdör, video içeriği pazarlama stratejisine dahil etmeyen işletmelerin, yakın gelecekte pazarlama başarısı açısından ciddi risk altında olacağı konusunda uyarıda bulunuyor.
ERİŞİLEBİLİRLİK ETKİLİ
İçerik pazarlamasında videoyu etkin bir şekilde kullanan şirketlerden biri de Kliksa. Firmanın Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan, video içeriğin kullanıcı deneyimini ve süreçleri daha keyifli hale getirdiği ve etkileşimi artırdığı konusunda Erdör’e katılıyor. “Video içeriğinin yükselişindeki en önemli faktör, erişilebilirliğin artması oldu. Kısa süre öncesine kadar yalnızca size sunulan içeriği izlemek zorunda olduğunuz bir ortam varken, şu anda milyonlarca insanın ve birçok markanın üretmiş olduğu, alışkanlıklarınız, işiniz ya da hobilerinizle ilgili hemen hemen her türlü içeriğe hızlıca ulaşabiliyorsunuz” diyen Safkan, özelikle yeni nesil cihazların bu işin profesyoneli olmayı gerektirmeyecek kadar basit kullanımlar sunmasının da bu trendi hızlandırdığı kanısında.
Safkan ayrıca, Forresters Research adlı araştırma kuruluşunun, bir fotoğrafın bin kelimelik bir anlam içerdiğine, bir dakikalık bir videonun ise 1 milyon anlamın üzerinde çağrışım yaptığı yönündeki araştırma sonuçlarından da bahsediyor. Bu verilerin bile video içeriğin gücünü ortaya koyduğunu vurgulayan Safkan, “Bu öngörü ekseninde video içeriğin gelecekte hayatımızdaki yerini sağlamlaştıracağı, davetlerden online satışlara kadar birçok süreci etkileyeceği, dönüştüreceği aşikar” diye ekliyor.