Woohoo, franchise ile büyüyecek

Yepyeni bir Tat Woohoo!
“Bildiğiniz lezzetler modern sunumlarla”

Oyuncu, müzisyen, girişimci Cem Kılıç’ın, İşletmeci Altuğ Bircan ve Enes Olgun ortaklığıyla açtığı Woohoo, franchise ile büyüyerek lezzetlerini tüm Türkiye’ye tattıracak. Sizler için Woohoo’yu Cem Kılıç’tan dinleyelim.

Woohoo nasıl doğdu?

İsminin hikayesini anlatabilir misiniz?

2013 yılında ortağım Altuğ Bircan’ın işlettiği cafede sattığı bir üründen esinlenerek başladık bu işe. Çıtır Mantı… Ürünü çok severek ve beğenerek yiyorduk. Sonrasında ürünü koca menüden çıkartıp nasıl patlatabiliriz, kitlelere nasıl ulaştırabiliriz diye düşündük. Çünkü öyle bir lezzet ki herkesin buna kolayca ulaşarak yemesini istedik. Bunun akabinde zaten Woohoo’yu oluşturma çalışmalarımız başladı. Çıtır Mantı’nın yanında yer alan diğer ürünlerimiz de yoğun bir arge süreci sonrasında oluştu. VVoohoo ismine gelirsek, ilk etapta bir çok isim alternatifimiz vardı, Woohoo Simpson’ lardan geliyor ve Tüm dünyada onların eğlence nidası olarak biliniyor. Bu nida oldukça bilinmesine rağmen gıda da kimse tarafından patentlen-mediğini öğrenince “budur” dedik ve bizim oldu. Eğlence temalı olan marka ismimizi çok seviyoruz.

Müzik ve oyunculuğun yanında böyle bir girişime nasıl karar verdiniz?

Her zaman bir şeyler üretmekten yana oldum. Mesela müzik yaparken sadece söylemek değil elime gitarı alıp şarkı yapmayı da çok seviyorum. Sürekli üretmeliyiz ki gelecek nesillere bir şeyler bırakabilelim. Woohoo çıtır mantıyı “Street Food” mantığında sokakta yürürken insanların rahatlıkla yiyebilmeleri için ürettik. Ürettikten sonra fikrin doğruluğuna da eminseniz zaten o aşamada başarı gelmiş oluyor. Üç işi nasıl yürüttüğüme gelince, çekimlerimin olduğu zamanlar ortaklarım işletmelerimizle ve markayla bire bir ilgileniyorlar.

Çekim programım hafiflediğinde ben de %100 performansla işin başında oluyorum. Atacağımız adımları, yapacağımız hamleleri haftada en az 2-3 kez bir araya gelerek tasarlıyoruz ve ona göre çalışmalarımızı yapıyoruz. Sevdiğiniz işi yapınca inanın her şeye yetişme enerjiniz de oluyor. Marka yaratma fikri beni her zaman heyecanlandıran bir fikir olmuştu, nitekim de gerçek oldu.

Woohoo’nun hedefleri neler?

Yurtiçi ve özellikle yurt dışında hedeflerimiz var. Çünkü ürünlerimizin tadına bakan müşterilerimiz ve bilir kişiler bu işin Avrupa’da inanılmaz beğenileceğini söylüyor. Arapların damak tadına çok uygunuz, bu iş ABD’de de olur, Rusya’da da olur, Çin’de de olur… Ürün gamımızın uygun olmayacağı bir ülke yok aslında. Ürünlerimizden parmesanlı çıtır mücver içeriği bize ait ve üzerimize patentli bir ürün. Neden tüm dünya bunu lezzeti tatmasın?

Gelenekselden günümüze herkesin damak tadına hitap eden ürünler bulmaya devam edeceğiz. “Bildiğiniz lezzetler modern sunumlarla” sloganımızla ilerliyoruz. Ürünler bildiğiniz yerel lezzetler evet; fakat ya tadında, ya sosunda, ya fiyatında mutlaka bir VVoohoo damgası olacak.

Ne tür girişimciler size başvurmalı?

Gıda geçmişi olması gerekmiyor, işini, ticareti severek yapacak herkes bizim girişimcimiz olabilir. Ürünlerimizi -18 derecede dondurup şoklayıp bayilerimize gönderiyoruz. Her şey merkezden hazır geliyor zaten. Ve bunlar kızartıldıktan sonra sunuma hazır ürünler… Gramajları belli, porsiyonları belli, yani profesyonel bir aşçı çalıştırmanızı da gerektirmiyor. Sadece mutfakta kızartma yapacak kişi, paket servis elemanı ve kasa elemanı ile gayet kolay yapılabilir bir model yarattık. Sonuçta benimde gıda geçmişim yok ama kısa süre önce 2. şubemi Beşiktaş’ta açtım.

Girişimcilik aşamasında başka hayalleriniz var mı?

Aslında bir süre tekstil ile de ilgilendim, t-shirtler tasarladım, yaptım, ama tekstil ile birlikte müzik ve oyunculuğu yürütemedim. Çünkü ürünler çok sık değişiyor, mevsim ve trendler değişiyor… Bu süreklilik beni çokyordu ve oyunculuk mu tekstil mi derken oyunculuk ile devam ettim. Ama beni heyecanlandıran,”nasıl benim aklıma gelemedi” dedirtecek fikirler oluyor. Başarıya doymayan bir adamım ben, başarmayı seviyorum. Oyunculuk ile başladım, başarmışım ki 20 senedir tercih edilen biroyuncuyum. “ Müziğe başladım ki bunda da ortağım Altuğ Bey’in payı büyüktür ve müzikte de asla pes etmedim ve 10 senedir devam ettiriyorum. Üretmenin hazzı hiçbir şey de yok ve bende o hazzın peşindeyim.

Franchise maliyetlerinden bahseder misiniz?

Yatırım maliyetlerimiz düşük, bir deepfreeze ve bir fritöz yetecek şekilde sistem kurduk. Yerine durumuna göre değişiklik gösterse de maliyet 100.000TL yi geçmiyor. Lokasyon olarak şu ana kadar sokaklarda festivallerde olduk ve AVM deneyimimiz olmadı. Ama faydalı olacağına inandığımız, girişimcilerden gelecek lokasyon seçeneklerine açığız. Hali hazırda franchise talepleri alıyor ve görüşmelerimizi yüz yüze yapıyoruz.

Girişimci neden sizi seçsin? Son olarak neler söylemek istersiniz?

Yeni, genç, dinamik bir markayız; alternatifimiz yok. Biz yeni bir fikiriz! Dolayısıyla bu menü, bu fikir, bu iş denemeye değer ki şöyle düşünmek lazım; bu ürünü herkes meraktan da olsa 1 kere yiyecek. Ve biz satışlardan görüyoruz ki meraktan bir kere yiyen sonrasında yemeye devam ediyor; müşteri kitlemiz oluştu bile… Biz yemeyeceğimiz şeyi satmıyoruz.