Yabancı alımları endeksi yukarı taşıdı
Geçen hafta Portekiz’in ikinci büyük bankası olan Banco Espirtito Santo’nun ortağının tahvil ödemelerini karşılayamaması piyasalarda dalgalanmalar yarattı. Bu nedenle gözler yabancılara çevrildi. Borsa İstanbul yüzde 15,8 getiri sağladığı ilk altı aylık dönemde yabancı yatırımcılar 1 milyar 181 milyon TL’lik net alıcı konumunda oldu. Yabancı yatırımcıların, ikinci yarıda da portföylerinde bankaları tutması bekleniyor.
Piyasalarda geçen hafta Portekiz dalgası yaşandı. Portekiz’in ikinci bankasının tahvil ödemelerini karşılayamaması üzerine ‘Borç krizi Portekiz ile geri mi geliyor?’ sorusu piyasa üzerinde etkili oldu. Bu endişeden kaynaklı olarak banka hisselerinde genel olarak satış eğilimi gözlendi. Portekiz hükümetinin yapacağı kurtarma işleminin yüksek borçlu Avrupa ülkelerinin kredi riskinin bozulabileceği endişesiyle piyasalardaki satışları tekrar gündeme getirebileceği ifade ediliyor.
PORTEKİZ ENDİŞESİ
Borsa İstanbul da yurtdışı gelişmeleri izleyen bir trenddeydi. İç gündemde ise açıklanan ilk yarı yabancı işlemleri verileri izlendi. Buna göre yabancı yatırımcılar, haziran ayında Türk hisse senetlerinde net 341,4 milyon dolar satım gerçekleştirdi. Böylece yılbaşından bu yana yabancıların net alımları 1,181 milyon dolar oldu. Hatırlanacağı üzere geçen yılın ilk yarısında yabancılar, net 563 milyon dolar net satış yapmışlardı.
2014 yılının Şubat ayı ortalarında yabancı saklama payının son dokuz yılın dibi olan yüzde 6l,l4’lere gerilemişti. Şubat sonrası toparlanmaya başlayan BÎST-100 Endeksi’yle beraber mart ayı itibariyle yabancı payları da yükselmeye başladı. Yabancılar haziran sonunda takas paylarını yüzde 63,73 oranına çıkardı. Yabancı payının artması paralelinde ise BÎST-100 Endeksi de 31 Aralık 2013 kapanışından 30 Haziran kapanışına kadar geçen süreçte yüzde 15,8 oranında getiri sağladı.
Bununla beraber temmuz ayı itibariyle dar bir bantta seyreden BlST’te beklentiler ise yaz mevsiminin geçmiş yıllardaki gibi durgun geçmeyeceği yönünde. Özellikle Merkez Bankası cephesinden beklenen faiz indirimi ve cumhurbaşkanlığı seçimi, yabancı yatırımcının gündeminde olacak. Yılın ilk yarısında bankaları tercih eden yabancı yatırımcıların, ikinci yarıda da portföylerinde bankaları tutması bekleniyor.
YABANCILAR NET ALICIYDI
2013 yılının ilk yarısının aksine, yabancıların net alıcı pozisyonunda olduğu bir ilk yarı izledik. Bilhassa mart ayının ikinci yansında başlayan ralli sonrasında yabancı saklama payının yeniden yüzde 64’lerin üzerine çıktığı görüldü. Özellikle geçen yılın son döneminde 17 Aralık süreci nedeniyle oldukça gevşeyen hisseler ve yerel seçimlerde beklentileri satın alan yabancılar, MB’nin faiz indirimleriyle de banka kâğıtlarına yöneldi. Bu dönemde 223,8 milyon dolarlık alımla Iş Bankası (C) en çok tercih edilen şirket olurken, Emlak GYO’nun ardından da yabancı tercihi bankalar oldu.
îlk yarıda toplamda 786,2 milyon dolarlık banka hissesi satın alan yabancıların en çok tercih ettikleri ilk altı hisse içinde beş banka bulunuyor. Yılın başlangıcında FD/DD olarak 0,8 ila 1 arasında seyreden bankaların iskontolu olması nedeniyle tercih edildiğini söyleyen Şeker Yatırım Bankacılık Analisti Övünç Gürsoy, şunları aktarıyor:
“Yabancıların beklentileri satın aldığı bir ilk yarı izledik. Yılbaşında oldukça cazip olan bankacılık hisselerini tercih eden yabancı yatırımcı, MB’nin art arda faiz iridirimleri paralelinde bankaların kârlılıklarını artıracağı beklentisiyle yine banka hisselerine yöneldi”.
Şu anda bankalarda 2015 yılı beklentileri satın alındığını belirten Gürsoy, “Önümüzde cumhurbaşkanlığı seçimi var. Yabancılar buradaki olası politik riskleri izleyecektir. Ayrıca ABD’de faiz artışının 2015 yılma ertelemesi, MB cephesinden beklenen faiz indirimi haberi ve yakın dönemde açıklanacak olan banka bilançoları da yabancının banka tercihini etkileyecek en önemli beklentiler olacak” diyor.
OLUMLU HAVA SÜRER
îlk yarıda bahar havasının, yılın ikinci yarısında endeks tarafında olumlu havanın devam etmesini bekleyen uzmanlar; bunun nedenlerini FED ve ECB’nin küresel ölçekte bol likidite dönemini devam ettirmesine bağlıyor. Ayrıca Irak’ta yaşanan gerginliklere bağlı olarak yükselen petrol fiyatlarının jeopolitik gerilim öncesi seviyesine dönmesi, TCMB’nin sınırlı da olsa faiz indirimine devam etmesi diğer önemli nedenler. Bu noktada özellikle yurtiçi politika faizinde indirime devam edilmesi ile bankacılık sektörünün güçlü duruşuna devam etmesini beklediğini dile getiren Destek Menkul Değerler Analisti Eren Can Ümüt, ayrıca Irak’ta yaşanan gerilimin son bulması ve ülkenin yeniden inşası konumunda gayrimenkul şirketlerinin dinamik Irak pazarında etkin rol oynayacağı kanaatinde. Ümüt, “Politika faizlerin yapılan indirimlerin kredi maliyetlerin azalmaya sebep olması ile de yurtiçi konut talebinde artış da beklenebilir. Yabancıların ilgi duymasını beklediğimiz bir diğer sektör ise otomotiv” diyor.
Yılın ikinci yarısında bankacılık sektöründeki yabancı alışlarının devamını beklediklerini dile getiren Gedik Yatırım uzmanları, bankacılık dışında holding, cam, çimento ve de-mir-çelik sektörlerinin de ön plana çıkmasını bekliyor. “Cam tarafında T. Şişecam ve Trakya Cam’da, demir-çelik sektöründe ise Kardemir ve Ereğli’de yakın zamanda güçlü yabancı alışları görüldü” diyen Gedik Yatırım uzmanları, bu şirketlerin kârlılıklarının, BÎST-100 ortalamalarına göre çok daha yüksek oranda arttığı için yabancı girişinin yılın ikinci yarısında da devam etmesini beklediklerini sözlerine ekliyor.
MURAT AKYOL Burgan Yatırım Finansal Danışmanlık Müdür Yardımcısı
“Kriz döneminde de yaşadığımız gibi borçlanma piyasalarında ortaya çıkan en büyük sorun bulaşma riski. Bir ülkenin veya şirketin borçlarını ödeyemeyecek durumda olması ister istemez yatırımcıların diğer ülke ve şirketlerin borçlanma araçlarına da bakış açısını değiştiriyor. Banco Espirito Santo’nun (BES) içine düştüğü durumun ardından Yunanistan’ın tahvil ihracına gelen talebin de keskin şekilde gerilemesi bu görüşü doğrular nitelikte. Her ne kadar geleneksel olarak tahvil yatırımcılarının taşıdığı risk hisse senedi yatırımcılarına kıyasla çok daha düşük olsa da bu tip dönemlerde aynı kuralların çok da geçerli olduğunu söyleyemeyiz. Bu da hisse senetleri başta olmak üzere tüm varlık türlerinde risk primlerinin sert şekilde artış göstermesi olarak piyasalara yansıyor. Endişelerin yayılıp yayılmayacağı kısa vadeli seyirde belirleyici olacak. Ancak borçlanma piyasasına yönelik algının bozulduğu bir ortama karşı yurtiçi piyasaların direnci de düşük. Endişelerin yeni haftaya yayılması durumunda BİST’te daha belirgin olmak üzere TL varlıkların topyekün zayıfladığını görebiliriz.”