Yabanıl Ot ve Bitkilerin Yer Aldığı Pazar Yeri Fikri
İçeriğe Ait Başlıklar
Anadolu’nun yabanıl bitkileri sağlıklı yaşam hâzinesi!
GEÇEN haftaki yazımda ‘Zerdeçal’dan bahsetmiş, onun gerçek bir iksir olduğunu vurgulamıştım. Bu kez konuyu biraz daha açmak arzusundayım. Amacım, Anadolu’nun onlarca değil; yüzlerce yabanıl bitkiye ev sahipliği yaptığını vurgulamak ve bunları en kısa yoldan halkın ağız tadı ile toplum sağlığına sunmak. Dahası, bunları sadece tanıtmak için değil, biraz da özel amaçla kurulmuş özel pazar yerlerinde değerlendirmeyi de amaçlamak. Evet, şu an için sadece yabanıl ot ve bitkilerin yer aldığı özel karakterde bir pazar yeri (bildiğim kadarıyla) ülkemizde yok. İşin püf noktası, bunları devamlı olarak ya da haftanın belli günleri sergileyerek ülkemizin turizm faaliyetine de küçük ama çok renkli bir katkı sağlamak da benim beklenti hayallerimden biri.
Öyle ya; bir düşününüz, onlarca, yüzlerce otsu bitki özel düzenlenmiş bir pazarda tüketim ve kullanıma sunuluyor. Klasik pazar yerlerinden farklı bir uygulama. Yalnız yakın çevreden değil, ülkenin her yerinden gelmiş üretici ve uzman çiftçiler burada size satış yapmakla kalmıyor; ürünler hakkında etraflıca bilgi de veriyor. Satılan her şeyin sağlık sertifikaları da alınmış. Bu uygulamayı kimi girişimciler detaylarıyla anlatıyor, yerel mutfak ve sağlık uygulamalarını açıklıyor. Bu türden bir girişimi haftanın belli bir günü kurulan semt pazarlarına monte etmek de mümkün. Tümüyle ayrılmış bir alanda hem yazılı hem de sözel bilgileri meraklılarına sunarak sahneye çıkmak ise bir başka seçenek.
Otlardan Fayda Var
Peki, bu cennet vatanın hangi ot, otsu çeşitleri bu işe uyarlanabilir? Her biri üzerinde açıklama yapmak buradaki yerimizin hacmi bakımından mümkün değil, ama adlarını ve yararlarını kısaca hatırlatmak yararlı olabilir. Bunların bazılarını sayarken coğrafi kaynaklarına da değinmeye gayret ettim. Teknik olarak en önemli zorluk bunların adlarının yöreden yöreye epey değişiyor olması. Meraklılar bunları internet kaynaklarından öğrenebilirler. Biz en tanınmışları başa aldık. Pek bilinmeyenleri ise elemeye gayret ettik. Çünkü çeşitlerin hepsini açıklamak için birkaç cilt kitap yazmak gerek.
Tipik örneklerin en başında Egelilerin de çok iyi bildiği tipik bir ot var: Çeşitli yörelerde değişik isimle anılıyor; ‘Aladiken’ ve ‘Yabani Marul’ olarak da biliniyor. Görünüşte hafif dikensi görünen otun yaprakları yeşilin açık ve koyu tonlarına sahip. Gri tonda görünenleri de var. Halk arasındaki adı ise ‘Eşek Marulu’. Taşla ezildiğinde hafif renkli koyu bir süt çıkardığını görüyorsunuz. Ama dikkat isteyen ve zararlı benzerleriyle karıştırılabilen bir ot. Görüntü olarak bazı zehirli türlerle de karıştırılabiliyor. En iyisi bu işin uzmanı olanlardan referans alarak yetiştirmek; dahası sertifikaya bağlamak. Çoğu zaman boyu bir metreyi geçiyor. Çiğ olarak salata şeklinde yenebildiği gibi, tıpkı bir ıspanak gibi pişirilebiliyor da. Ama her şeye rağmen bir uzmandan alman sertifikayla yetiştirip pazara sunmak en güvenli yöntem.
Modern Dünya Peşinde
İkinci örnek halk arasında epey bilinen Fesleğen Otu. Fesleğenin orijinal adı ise çoğu yazara göre ‘Feslikan’. Bu otun Antalya’nın hemen yanı başındaki ‘Feslikan Yaylası’ndan menşe aldığına inanılıyor. Ballıbabagiller ailesinin en tanınmış üyelerinden biri. Tadı unutulmayacak aromatik karışımlara sahip; rengi ise yeşilin en çekici koyu tonlarından birini yansıtıyor. İtalyanların o ünlü ‘Pesto Sosu’ da bu bitkinin dünya mutfağına bir armağanı gibi. Son yıllarda özellikle Fransızların parfümeri dünyasında çok aranan bitkilerden birini de temsil ediyor aynı zamanda. Fesleğen yağı ise özellikle Amerika’da yeni nesil kozmetiklerin ana kaynaklarından biri. Pürüzsüz ciltler için çeşitli formüllerin içine giriyor.
Ve geldik üçüncü tipik örneğimize: Hardal Otu! Bu ot belki de en tanınmış otlardan biri. Tarihsel kayıtlar bu otun kullanımını binlerce yıl geriye götürüyor. Özellikle esmer olanları daha çekici bir aromaya sahip. Tohumları modern gıda endüstrisiyle ünlü şeflerin itibar listesinde baş sıralarda. Anadolu’nun hemen her tarafında yetişmesi, onun özel niteliklerini tüm canlılığıyla bugünlere taşımış. ‘Turpgiller Ailesi’nin en tanınmışlarından olan Hardal Otu, tümör gelişimine yol açan kimi östrojenik elemanları dağıtıp yok ediyor. Tıp literatüründe çok özel bir yeri var. Havuç bitkisiyle ünlenen ‘beta karoten’in daha da rafine şeklini, kendi bünyesinde barındırıyor. Tam anlamıyla bir vitamin deposu aynı zamanda, özellikle kansızlığı önlüyor, kemik gelişimine katkıda bulunuyor.
Çeşit Sayısı Çok Yüksek
Biz bu yazımızda üç tipik örneğe şöyle kısaca bir değinmiş olduk. Eğer sayıya vuracak olursanız bu türden yabanıl bitkilerin adedi onlarca değil, yüzlerce çeşide ulaşıyor. Bunların bir bölümünü Anadolu halkı az çok tanıyor. Lâkin bir bölümü ise kulaktan dolma bilgilerle kabul edilmiş; çeşitli tanımlarla gizlenmiş ya da hiç bilinmiyor. îyi bir inceleme ve bilimsel bir tasnif, konuyu ihracat noktasına kadar taşıyabilecek zenginliğe sahip. Tek koşulla ki, tüm sınıflandırma ve kullanım alanlarının başta bu işin uzmanlarınca tasnif edilmesi gerekiyor.
Bu konuda hizmet verecek açık ya da kapalı pazaryerlerinde ise satışa sunulan her bitkinin ilgili makamlarca onanmış ve resmi sertifikalara bağlanmış olması, yaşamsal açıdan çok önemli. Kulaktan dolma malumat ve değerlendirmelerle yapılacak satışlar ise mutlaka yasaklanmalı ve tıpkı bir ilaç gibi ruhsata bağlanmalı. Böyle bir davranış, bu bitkileri ve onun özütlerini tipik birer ihraç ürünü haline getirmesi açısından da önemli; çünkü Anadolu’da yetişenler en orijinal türler arasında, önerimiz; bu konuda bizde ve dışarıdaki tüm yayınların tasnif edilerek girişimci ve ihracatçıların kullanımına açılması.
NUR DEMİROK