Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Yatırım mantığı ile hareket edenlere özel 21 hisse

BORSADA bir süredir trendsiz ve yönsüz seyir nedeni ile dar alışıla-geldik bant dahilinde fiyatlama devam ediyor. Bu süre zarfında küresel piyasalarda Trump ile Çin arasındaki gerginliğin artması vc bu durumun yarattığı belirsizliklerin de risk iştahında bozulmalara neden olması ve gelişen ülke varlıklarım olumsuz etkilenmesi durumu söz konusu. Önümüzdeki dönemde ise makroekonomik takvimin etkili olması bekleniyor. Nitekim 2019 ikinci çeyrek GSYH büyümesi ve Ağustos ayı enflasyon verilerinin akabinde 12 Eylül’de Merkez Bankası ve Avrupa Merkez Bankası (ECB), 18 Eylül’de ise Fed toplantıları kritik önemde görülüyor.

Uzmanlar küresel büyüme endişelerinin devam ettiği bir ortamda, yatırımcıların alternatif varlıklara talep göstermeye devam etmesinden ve borsalarda kalıcı yükselişleri olumsuz etkilemesinden endişe ediyor. Öte yandan ticaret görüşmelerinin kısa vadede çözülecek gibi durmaması yüzünden yüksek belirsizliğin oluşturduğu volatilitenin bir süre daha devam etmesi bekleniyor. Ancak analistler uzun vade için borsada her zaman fırsatlar olduğuna da vurgu yapıyor. Önemli olanm tradc etmeden ve yatırım mantığı ile hareket edilmesi olduğunu belirten uzmanlar; özellikle endeksinin olması gereken değerinin altında bulunduğu dönemlerde doğru hisseleri seçmenin, uzun vadede yatırımcıların tatmin edici kar rakamlarına ulaşmasını sağlayacağını hatırlatıyor. Sonuçta her hissenin ederini mutlaka bulacağı mantığı ile uzun vadeli yatırını yapılabileceğinin altı çiziliyor. Tabii burada önemli olan ‘doğru hisse senedini seçebilmek’ diyen uzmanlar, uzun vade dendiğinde ise yatırım noktasında bir senenin bile düşük bir süre olduğuna dikkat çekiyor. Bu kapsamda BIST-30 içinde likit, ucuz ve uzun vade için takip edilebilecek 21 hisseye dikkat çekiliyor.

“HER ZAMAN FIRSAT VARDIR”

GCM Yatırım Ekonomisti Enver Erkan, normalde piyasalar yükselse de, düşse de borsa için uzun vadede her zaman fırsattan bahscdilebileceğini düşünüyor. Piyasa yükseldiğinde trende katılma fırsatı, piyasa düştüğünde de uzun vade maliyetlenme fırsatı oluşabileceğine dikkat çeken Erkan, bu nedenle büyümesine devam eden, istikrarlı şekilde kar ve ciro artıran, finansal depremlere dayanıklı şirketlerin hisselerinde uzun vadede kalmaya devam edilebileceğini söylüyor. Emsal mukayesesine göre daha iskontolu hisselerin seçilebileceğini, ancak bunun için de iskonto ve potansiyel ilişkisi kurabilmek gerektiğini hatırlatan Erkan, en dipteki hisselerin hepsinde potansiyel olduğunu düşünmenin ise yanlış olduğuna vurgu yapıyor.

Bu dönemde hikayesi iyi, kar eden ve temettü dağıtan şirketlerin hisse senetlerinde iskonto oranı, yükseliş potansiyeli ve hedef fiyatına göre orta veya uzun vadeli alımda kalmanın daha akılcı olacağını belirten Erkan, “Büyüme beklentilerini ve karlılıklarım muhafaza eden şirketler uzun vadeli düşünülebilir. Özellikle derinlikli likit hisseler tercih edilmeli. Ancak uzun vade, yatırımcı tercihlerine, profiline, konjonktüre, piyasanın yapısına göre değişiklik gösterebilir. Analiz tahminlerinde genelde 12 aylık projeksiyonlar kullanıldığı için gösterge olarak da en az 12 ay alınmalı” diyor.

Erkan bu kapsamda, B1ST-30 içinde likit, ucuz ve uzun vade için takip edilebilecek Türk Hava Yolları, Petkim, Kardemir, Trakya Cam, Aselsan, Ereğli Demir Çelik, Şişecam, Emlak GYO, Soda Sanayi, Halkbank, TAV Havalimanları, Tekfen Holding, Tofaş Oto, Ülker Bisküvi ve Turkcell hisselerine dikkat çekiyor.

“VOLATİLİTE DEVAM EDER”

Küresel piyasalarda fiyatlamaları şekillendiren en önemli konu şüphesiz ABD-Çin arasında bir türlü çözüme kavuşturulamayan ticaret görüşmeleri diyen Mcksa Yatırım Pazarlama Müdürü Eren Can Umut, bu konunun yüksek belirsizlik yaratması nedeniyle volatilitede ciddi artışlara yol açtığını belirtiyor. Ticaret görüşmelerinin kısa vadede çözülecek gibi durmadığını da düşünen Umut, bu nedenle yüksek belirsizliğin oluşturduğu volatilitenin bir süre daha devam edeceğini tahmin ediyor. Belirsizliğin devam ettiği dönemde kalıcılı ve sağlıklı bir alımın endekslerde görülme olasılığım ise zayıf görüyor.

Böyle bir ortamda piyasalarının küresel gelişmelerden bağımsız hareket etmesinin düşünülemeyeceğini hatırlatan Umut, “Dolayısıyla sert hareketlerin yaşanacağı sürecin devam etmesi olası duruyor. Trump’ın ön görülemez davranışları nedeniyle mevcut durumda endekslerde yön tayin etmek oldukça zor. Buna karşın altın, gelişmiş ülke tahvilleri ve Japon yeni gibi enstrümanlar riskten korunma güdüsü ile hareket ettiği için bu enstrümanlarda pozitif görünümün devam etme olasılığı yüksek. Buna paralel olarak da gelişmekte olan ülkelerin para birimleri baskı altında kalmaya devam edecek gibi duruyor” yorumunu yapıyor.

“BORSADA FIRSAT BİTMEZ”

Öte yandan Umut da, borsada fırsatların bitmeyeceğini belirterek, burada önemli olanın ‘ederinin altında işlem gören hisse senetlerinin, bir müddet sonra ederini bulacağı’ algısının olmasıdır diyor. Bu nedenle belirsizliğin yüksek olduğu küresel ya da yurtiçi kaynaklı kriz dönemlerinde hisse senetlerinin ederinin çok altında fiyatlanmasını uzun vadede fırsat olarak nitelendirilmesi gerektiğini düşünüyor. Tabii burada önemli olanın ‘doğru hisse senedini seçmek’ olduğunu belirten Umut, “Bu noktada öz varlık karını istikrarlı artıran, satış ve karlılık rakamlarını birbirine paralel olarak büyütebilen, TL’nin değer kaybının sertleştiği dönemlerde yabancı pozisyonunu hedgc etmekte olan veya döviz varlığı yükümlülüklerinden fazla olan şirket hisseleri ön plana çıkacaktır. Öte yandan, yatırımlarım sekteye uğratmadan gerçekleştiren, her yıl düzenli olarak yatırımcısıyla karını paylaşan ve şeffaf yönetim ilkelerini benimsemiş şirket hisseleri de uzun vadede yatırım olarak değerlendirilebilir. Önemli olan trade etmeden ve yatırım mantığı ile hareket edilmesidir. BIST-100 endeksinin olması gereken değerinin altında bulunduğu zaman diliminde bu tarz hisseleri seçmek, uzun vadede yatırımcıların tatmin edici kar rakamlarına ulaşmasını sağlayacaktır” yorumunu yapıyor.

“UZUN VADE İÇİN BİR YIL BİLE AZ”

Umut, kitaplarda uzun vadeli yatırım denildiğinde minimum bir senelik süreçten bahsedildiğine dikkat çekerek yapılan araştırmalara göre yerli yatırımcının bir hisseyi elde tutma sürecinin ortalama 42 gün olduğunu belirtiyor. Bu süre zarfında alınıp satılan hisseler için yatırım tabirini kullanmanın doğru olmadığını belirten Umut, “Dolayısıyla 42 günle kıyasladığımızda bir senelik bir zaman dilimi uzun gibi görülebilir. Ancak ben yatırım noktasında bir senenin de düşük bir süre olduğunu düşünüyorum. Doğru hisse seçimi sonrası minimum iki ama tercihen beş sene hissede kalınmasıdır. Tabii borsada her ay düzenli hisse senedi alımı yapılarak biriktirme yoluna gidilmesi ve uzunca bir süre bu şekilde hareket edilmesi doğru bir yaklaşım olacaktır.

Nitekim borsanın duayeni olarak tanımlanan Wa-ren Buffet’ın hisselerde ortalama kalma süresi 10 yıldır” diyor.

“HER HİSSE EDERİNİ MUTLAKA BULUR”

Bir hissenin ucuz mu pahalımı olduğunu belirlemek için F/K ve PD/DD başta olmak üzere bazı göstergeler bulunduğunu da hatır-latan Umut, ancak bu göstergelerinin anlık fiyatlara göre takip edil-meşini doğru bulmuyor. Yani nasıl ki fiyatların geçmiş hareketlerini takip ediyorsak, göstergelerin de geçmişte hangi seviyelerde olduğunu bilmek gerektiğini hatırlatan Umut, “Örneğin bir hissenin geçtiğimiz sene 2 lirada olmasına karşın şu an 3 liradan işlem görmesi, hisse senedinin pahalı olduğu anlamını taşımaz. Bunun yanında F/K ve PD/DD oranları geçmişte olan değerlerinin çok altında olabilir. Tabii burada altın kural bu göstergelerin neden düşük seviyelerde olduğunu bilmektir” açıklamasını yapıyor.

Eğer şirket bazında bir sıkıntı varsa bu şirketin hisse senedi ucuz diye alınır mantığının yanlış olduğunu hatırlatan Umut, buna karşın şirketin çarkları dönüyorsa ve karlılık rakamları tatmin edici olmasına karşın, genel bir satış baskısı altında kalması nedeniyle düşük fiyatlardan işlem görüyorsa buna ‘uzun vadede fırsat’ gözüyle bakı-labileceğini söylüyor. Sonuçta her hissenin ederini mutlaka bulacağı mantığı ile uzun vadeli yatırım yapılabileceğinin altını çizerek, önemli olan panik satışları ya da abartılı satış baskısı altında kalan, bilanço ve yönetim tarzı noktasında güçlü hisseleri ucuz diye nitelendirmek gerektiğini söylüyor.

Umut bu kapsamda. BIST-30 içinde likit, ucuz ve uzun vade için takip edilebilecek Soda Sanayi, Şişecam, Ereğli Demir Çelik, Garanti Bankası, Kardemir, Türk Hava Yolları, Türk Telekom, Turkcell, Petkim, Aselsan, Akbank, Sabancı Holding, Tofaş Oto, Koza Altın ve Koza Maden hisselerine dikkat çekiyor.

Enver ERKAN / GCM Yatırım Ekonomisti
“Petkim, katma değer üretmeyi sürdürüyor”

PETKİM: Şirketin petrol ve döviz kaynaklı maliyet artışlarını fiyatlarına yansıttığı görülüyor. Petkim’in dolar cinsinden gelirleri kur riskini sınırlıyor. Aynı zamanda şirket TL bazlı satış fiyatlarını da kurlardaki değişimlere göre ayarlıyor. Açıkta kalan döviz pozisyonu için de türev araçları kullanıyor. Şirketin 2Ç19 döneminde beklentiler doğrultusunda gerçekleşen operasyonel rakamlar ile beraber piyasa beklentilerine paralel, Petkim bizim beklentilerimizin ise üzerinde net kar elde ettiği görülmekte. Dönemsel olarak 2Ç19 döneminde 319 milyon TL net kar elde edildi. Bu döneme ilişkin piyasanın beklentisi 319 milyon TL, bizim beklentimiz ise 270 milyon TL net kar elde edilmesi yönündeydi. Tahminimizdeki sapmalar şirketin finansman giderleri kaynaklı olarak gerçekleşti. 2Ç19 döneminde Petkim, 570 bin ton satış hacmi ile beraber 3 milyar 128 milyon TL tutarında satış gerçekleştirdi.

Şirket, altyapı ve enerji yatırımlarıyla çeşitlendirilmiş iş profili ile beraber katma değer üretmeyi sürdürüyor. Bu kapsamda en önemli projeleri olarak önemsediğimiz rr” Star Rafinerisi şirkete düşük nafta , tedarik maliyetleri, hammadde istikrarı ve kalitesi, arz güvenliği ile azalan stok maliyetleri gibi avantajlar sağlayacaktır. Petkim hisselerinde yüzde 26 yükselme potansiyel ile 4.30 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

KARDEMİR: 2Ç19 döneminde konsolide 103 milyon TL kar açıkladı. Karşılaştırmalı dönemde satış gelirlerini ise yüzde 30 artışla 1 milyar 260 milyon TL’den 1 milyar 639 milyon TL’ye çıkardı. Şirketin görece yüksek gerçekleşen maliyet artışları çerçevesinde fiyat/marj rasyosunda düşüş meydana geldi. Bu nedenle brüt kar marjında da seneden seneye yüzde 31.14’den, yüzde 11.98 seviyesine doğru bir düşüş söz konusu oldu. Kardemir’in yılın ilk yarısında maruz kaldığı maliyet baskısı karlılığın geçen seneye göre azalmasına neden olmuş ve bu kapsamda yıllık yüzde 50’lik bir kar küçülmesi meydana gelmiştir. Öte yandan 2Ç19 kar gerçekleşmesi, 70 milyon TL olan piyasa ve bizim beklentimizin üzerinde gerçekleşti. Şirketin 99 milyon TL tutarında ertelenmiş vergi geliri yazması ve 30 milyon TL’lik temettü geliri, kar gerçekleşmesinin piyasanın beklentisinin tersi yönünde gerçekleşmesinde etkili olmuştur. Net kardaki sapmanın temel nedeni, güçlü ciro ve daha yüksek

operasyonel performanstan kaynaklanıyor. Çin ekonomisinde yavaşlama sinyalleri, buna bağlı olarak inşaat demiri ve yassı çelik fiyat hareketleri sektör şirketleri açısından aşağı yönlü risk teşkil etmekte. Halen süregelen ABD-Çin ticaret görüşmelerine ilişkin belirsizliklerin ticaret savaşı risklerini artırması sektör açısından negatif gördüğümüz unsurlar arasında. Türkiye’de de inşaata bağlı sektörlerdeki yavaşlama ve genel iç talep koşullarının olumsuzluğunu aşağı yönlü risk olarak değerlendiriyoruz. Kardemir hisselerinde yüzde 27 yükseliş potansiyel ile 2.60 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

ASELSAN: Şirketin uzun vadeli siparişleri ve 10.2 milyar dolar tutarında bakiye siparişleri 2023 sonrası döneme kadar olan bir zaman dilimini kapsıyor.

Bu projeler her sene istikrarlı ciro yaratacak. NATO’nun en büyük ikinci ordusuna sahip olan Türkiye’nin savunma bütçesi sağlıklı bir büyüme hızına sahip. Savunma harcamalarının 2019 yılında 21 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Türkiye’nin savunma alımları stratejisi dışa bağımlılığı azaltmaya ve yerli/milli üretimi desteklemeye yönelik. Yerli tank, hava savunma sistemi, firkateyn, uçak gibi projelerde Aselsan önemli tutarda iş almaktadır ve alacaktır. Son dönemdejeopolitik risklerin öne çıkması ve Suriye’deki karışıklıklar, savunma sanayisini ön planda tutmaya devam edecektir. Aselsan’ın yeni alınan projelerle beraber bakiye siparişleri 10.2 milyar dolar tutarında. 2Ç19 döneminde net satışları TL cinsinden yüzde 41, FAVÖK’ de yüzde 35 artış kaydetti. Aynı dönemde net karın yüzde 19 artarak 704 milyon TL olarak gerçekleştiğini görüyoruz. 2Ç19’da dönemsel karı da 690 milyon TL olan piyasa beklentisi ve 650 milyon TL olan bizim beklentimizin üzerinde gerçekleşti. Dolar pozisyonu fazlası itibariyle 69 milyon TL net finansman geliri kaydettiği de dikkat çekiyor. Aselsan 2019 yılına dair beklentilerini de aynen devam ettirmekte, Buna göre şirketin 2019 yılında TL bazlı konsolide gelirlerinde yüzde 40-50 bandında artış bekleniyor. Konsolide kur farkından arındırılmış FAVÖK marjı ise yüzde 19-21 bandında tahmin ediliyor. Şirket 650 milyon TL tutarında maddi duran varlık,

350 milyon TL tutarında da maddi olmayan duran varlık kapsamında toplam 1 milyar TL yatırım harcaması gerçekleştirmeyi planlıyor.

Aselsan, Ar-Ge teşvikleri sayesinde 2023 yılına kadar kurumlar vergisi ödemeyecek. Şirket hisselerinde yüzde 24 yükseliş potansiyel ile 22.60 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

Ucuz hisse almanın koşulları

■ Olumlu görünümüne rağmen piyasa çarpanlarının tarihsel anlamda geçmiş dönem ortalama çarpan seviyelerinin, piyasanın veya sektör ortalamasının altında kalması.

■ Şirketin olumlu hikayesi, yüksek büyüme potansiyeli veya iyi derecede karlılığının hisse fiyatına yansımamış olması.

■ Şirket hisselerinin belirli bir dönem içinde emsallerinden veya genel endeksten daha düşük performans göstermiş olması.

Likit hisse nasıl anlaşılır?

■ Bir hissenin likit olması, en basit tabiriyle kolayca alınıp satılan, nakde çevrilebilen, satılmak istendiğinde kolayca talep alıcı bulunabilen olması demektir.

■ Hissenin derinliğine dikkat edilmeli. Bunun için şirket hisselerinin işlem hacmi, halka açıklık oranı, dolaşımdaki hisse senedi sayısı / ödenmiş sermaye gibi verilerden faydalanılabilir.

Borsa şirketlerinde neler oluyor?

BEYMEN PERAKENDE: Şirketin ticaret unvanının Beymen Perakende ve Tekstil Yatırımları A.Ş. olarak değişmesi nedeniyle bugünden itibaren bülten adı da Beymen Perakende olarak değiştirilecek.

DURAN DOĞAN BASIM: Şirket, yatırım teşvik belgesi kapsamında 2.71 milyon euro tutarında makine alimim gerçekleştirdiğini bildirdi. Söz konusu makinenin geri dönüştürülebilir metalize kutularda kapasite artışı sağlaması bekleniyor.

ETİLER GIDA: Şirket sermayesinin 12.35 milyon TL’den yüzde 175.25 oranında bedelli olarak 21.65 milyon TL artışla 34 milyon TL’ye yükseltilmesine ilişkin SPK’ya başvurdu.

VERUSA HOLDİNG; Şirket pay alım programı tamamlanırken, bugüne kadar 1 milyon adet pay ortalama 14.36 TL fiyattan alınmış ve 22.08 TL ortalama fiyattan 522.884 adet pay satılmış olup, nette alınan payların şirket sermayesine oranı yüzde 0.682 olarak hesaplanmaktadır.

EMEK ELEKTRİK: Şirket, iştirakleri aracılığı ile Temsan Türkiye Elektromekanik Sanayi ile 31.644 milyon TL tutarında sipariş sözleşmesi imzaladı. Toplam işin 29.88 milyon TL’lik kısmı şirkete ait. Projenin 31.12.2020 tarihine kadar tamamlanması öngörülüyor.

TEKFEN HOLDİNG: Tekfen Holding’in yüzde 40 bağlı ortaklığı Azerbaycan’da 486 milyon dolar tutarında yeni sözleşme imzaladı. Tekfen’in payına düşen iş yükü 195 milyon dolar kadar olup, şirketin en son açıklanan toplam proje büyüklüğü olan 3 milyar dolarının yaklaşık yüzde ll’i kadar.

YÜNSA: Şirket sermayesinin yüzde 57,88’ini temsil eden 16.878.507,00 TL nominal değerli hisselerin tamamının Sürmegöz Tekstil Yatırım A.Ş.’ye satıldığını bildirdi.

SÖNMEZ FİLAMENT: Şirket paylarında Ağustos ayı içerisinde oluşan volatilite nedeniyle SPK’nın yaptığı inceleme neticesinde yedi yatırımcı hakkında altı ay süreli işlem yasağı getirilmesine karar verildi.

KARSU TEKSTİL: Şirket, Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası ile Türkiye Tekstil, Örme, Giyim ve Deri Sanayii İşçileri Sendikası (TEKSİF) arasında sürdürülen görüşmelerden sonuç alınamadığını, buna istinaden de 10 Eylül’e kadar anlaşma sağlanamaması halinde TEKSİF’in grev kararını uygulamaya koyacağını bildirdi.

THY: BlackRock tarafından 11.1715 TL ortalama fiyattan 3.99 milyon adet pay satışı yapılırken, şirket sermayesindeki payı yüzde 4.96’ya geriledi.

İDİL TARAKLI

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu