Yeni kabine ve piyasalar
Başbakanlık için en güçlü aday olarak lanse edilen Ahmet Davutoğîu, piyasa için sürpriz olmadı. Davutoğlu’nun yaptığı İlk açıklamalardan mevcut politikalarda köklü bir değişim olmayacağı görülüyor. Bu hafta yeni kabinenin kimlerden oluşacağı tartışılacak…
BU hafta da ana gündemimiz siyaset olmaya devam edecek. Geçen hafta AK Parti’nin yeni Genel Başkanı ve yeni Başbakan’m Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğîu olacağı açıklandı. Ayın 27’sinde gerçekleşecek olan genel kurula Davutoğ-lu’nun tek aday olarak girmeşi beklenirken, aym 28’sinde selefi Abdullah Gül’den Cumhurbaşkanlığı görevini devralacak Recep Tayyip Erdoğan’ın 29’unda Davutoğlu’nu hükümeti kurmak için görevlendirmesi ve muhtemelen Davutoğlu’nun da aynı gün yeni kabineyi Cumhurbaşka-nı’na sunması bekleniyor. Hükümet programının okunması ve Meclis’te güvenoyuna sunulması ise muhtemelen sonraki haftaya kalacak.
Son günlerde başbakanlık için en güçlü aday olarak lanse edilen Davutoğîu, piyasa için sürpriz olmadı. Davutoğlu’nun yaptığı ilk açıklamalardan da mevcut politikalarda köklü bir değişim olmayacağı sonucu çıkarıldı. Bu hafta yeni kabinede kimlerin olup olmayacağı tartışılacak. Muhtemelen bu hafta yeni kabineye yönelik ilk sinyaller gelecek. Piyasa açıklanacak isimlere güven duyulursa son günlerde gelişmekte olan ülkeler içinde bariz bir şekilde negatif ayrışan Borsa İstanbul (BIST) ve TL için negatif ayrışma süreci sonlanabilir. Öte yandan FED’in faiz artış sürecinin tartışıldığı ve kredi derecelendirme kuruluşlarının son günlerde not indirimine istekli olduğu yönünde algılanan mesajları, bu negatif ayrışmanın şiddetlenerek devam etmesine neden olabilir. Bu arada piyasa genel kabulleriyle zıtlaşmayacak bir ekonomi yönetimi isteğini gösteriyor. Bu nedenle yeni dönemde asıl önemli olan isimlerden ziyade bu isimlerin işaret ettiği politikalar olacak.
TCMB’nin bağımsızlığı ve faiz politikası hakkındaki görüşler de ekonomi kabinesi için adı geçen isimleri turnusol kâğıdı gibi ayırıyor. Gündemdeki isimlerin bugüne kadar yaptıkları açıklamalar saflarım belli ettiği için de, yeni isimlere zaman ve kredi verilmeden doğrudan not verilmesi şaşırtıcı olmayacak. Bu notu hem piyasa oyuncularının hem de kredi derecelendirme kuruluşlarının notu olarak yorumlayabilirsiniz.
Bu gündem altında, bu haftaki fiyatlamada kulislere sızan haberlerin neden olacağı sert hareketler görebiliriz. Bu hareketlerin nedenleri ortaya çıkana ve bilgi herkese ulaşana kadar fiyatlama-lar büyük ölçüde yapılmış olur. Bu nedenle bilgi herkese ulaştığında anlık kar/zarar peşinde koşmak hüsranla sonuçlanabilir.
Endekste hareket marjı geniş olacak
Borsa İstanbul tarafında 75.000/78,000 aralığı çok güçlü destek olarak endeks için sigorta görevi görüyor. Geçen hafta yaşanan düşüşte ilk tepki 76.750 civarından geldi. Bu tepki de itk hedef olan 80.000 civarında sonlandı. Bu hafta kabine için telaffuz edilen isimler ve verilecek mesajlar piyasa tarafından olumlu karşılanırsa 80,000 aşılarak burası yeni güçlü destek yapılabilir.
Aksi durumda 75.000/76.000 aralığı yeniden hedef olacak.
Sebebi ne olursa olsun burada tutunamayan bir endeksin 70.000’e kader gerilemesi çok uzun sürmez. Bu nedenle mevcut pozisyonlarda ve yeni alınacak pozisyonlarda mutlaka bir stop ioss stratejisi oluşturulmalı. Bahsettiğimiz senaryolara göre verdiğimiz fiyat aralıklarının çok geniş bir alana yayıldığının farkındayız. Bahsettiğimiz aralık, iyi ve kötü senaryoya göre dip ve tepe arası 10 bin puanı aşıyor. Ancak ülkede her gün yeni bir kabinenin kurulmadığını ve ekonomi politikalarının ve bu politikaları yönetecek isimlerin de saat başı değişmediğini göz önünde bulundurmak gerekiyor. İlk reaksiyonların abartılı olması bu nedenle normal karşılanabilir.
Altının düşüşü devam eder mi?
Altın için uzun süredir trendin hala aşağı olduğunu, bu nedenle de stratejinin dirençlere yaklaşıldıkça ya da destekler kırıldığında sat şeklinde kurulması gerektiğini belirtiyorduk. Bu stratejide de ilk hedef olarak 1.280 doları işaret ediyorduk. Beklediğimiz bu hareket geçen hafta tamamlandı.
Teknik görünüm hala negatif seyretmeye devam ediyor. 1.280 doların altına uzun soluklu sarkmalar görebiliriz. Bu nedenle henüz alım için uygun ortam oluşmadığını düşünüyoruz. Önümüzdeki günlerde üst üste birkaç gün 1.280 dolar altında kapanışlar görülecek olursa 1.240 dolar hedef olacak. Son düşüşün sert olması sebebiyle zaman zaman ani tepkiler olabilir. 1.295 dolar üzerinde kapanışlar olmadığı sürece bu tepkileri yeni satış fırsatı olarak değerlendirmek gerekiyor.
Dolar/TLde düşüşler alım fırsatı
Dolar/TL tarafında 2.17 üzerinde kalınması 2.22/2.25 aralığına kadar olacak bir çıkışı daha gündeme getirecek. Piyasa yeni isimleri beğenecek olur ve kur 2.17’nin altına hızlı bir geri çekilme yaparsa, önümüzdeki dönem için bu gerilemenin alım fırsatı oluşturacağını düşünüyoruz.
Mevcut konjonktür altında kurda artık aşağı yönlü ani sert hareketlerin alım fırsatı oluşturacağı bir döneme girdik. Ancak gün aşırt pozisyon taşımada swap maliyetlerini göz önünde bulundurmak gerekiyor. Özellikle birkaç günlük kısa vade ve gün içi işlemlerde bu düşüşler alım fırsatı olarak değerlendirilebilir. Önümüzdeki birkaç aylık vadede 2.25 üzerindeki rakamlardan bahsetmek için henüz erken. Bu nedenle ileri vadeler için yapılacak alımlarda swap maliyetleri göz önünde bulundurulduğunda spot kur yükselse dahî bu maliyetler nedeniyle uzun vadede beklenen kar elde edilemeyebilir.
Euro/dolar düşüşte ilk hedefi tamamladı
Parite için uzun süredir her yükselişin yeni bir satış fırsatı olacağını ve hedefin 1.3250 olduğunu ifade ediyorduk. Bu hedef geçen hafta tamamlandı ama düşüş bitti mi derseniz bizce henüz değil. Buna karşın parite burada tepki denemesi yapabilir ancak bu tepkilerin ilk etapta kalıcı olmasını beklemiyoruz.
Bu nedenle bu tepkilerin kısa vadeli satış fırsatı oluşturacağını ve paritenin önümüzdeki günlerde en azından 1.3250 desteğini kırma denemesi yapmak için bu seviyenin altına, 1.31 civarına kadar sarkmalar olacağını düşünüyoruz. Yukarı yönlü tepkilerde kısa vadede 1.3300/1.3350 aralığının geçilmesini beklemiyoruz.