Yerli Akıllı Biyonik El
Orta ve düşük gelir grubundaki ülkelerde çoğu insan biyonik eli yüksek maliyetleri sebebiyle kullanamıyor: Özgün tasarıma sahip yerli akıllı biyonik el, seri üretim halinde ithallerden yüzde 80 daha az maliyetli olacak.
DÜŞÜNÜN Kİ, bir su bardağını tutma, çekmece açma, kart tutma, klavye vc telefon kullanma gibi sıradan görünen birçok hareketi elleriniz olmadığı için yapamıyorsunuz. Kanıksamış olsak da ellerin işlevi insanların günlük hayatı devam ettirmesinde oldukça önemli. Ancak doğum, iş kazaları veya savaşlardan kaynaklanan farklı sebeplerle dünyada yaklaşık 4 milyon ampüte var ve ne yazık ki buna her yıl yaklaşık 200 bin kişi ekleniyor. Orta ve düşük gelir grubundaki ülkelerde çoğu insan biyonik eli yüksek maliyetleri sebebiyle kullanamıyor. Dünyada olduğu gibi ülkemizde ve bölgemizde’de çok sayıda insan düşük maliyetli akıllı biyonik ellere ihtiyaç duyuyor. Türkiye’ye tümüyle yurtdışmdan ithal edilen biyonik ellerin yüksek maliyetleri bu sistemlere ihtiyacı olan insanların erişimi için ciddi bir engel teşkil ediyor.
KOÇ ÜNİVERSİTESİ GELİŞTİRDİ
Koç Üniversitesi Üretim ve Otomasyon Araştırma Merkezi’nde Prof. Dr. İsmail Lazoğlu ve biyomedikal doktora asistanları Anjum Malik ve Taha Janjua yeni bir elektromiyografi (EMG) kontrollü biyonik elin geliştirilmesi üzerinde çalışıyor. Akıllı, yüksek performanslı ve düşük maliyetli bu özgün biyonik el, Koç Üniversitesi Üretim ve Otomasyon Araştırma Merkezi’nde tasarlandı ve üretildi.
Prof. Dr. Lazoğlu, geliştirdikleri biyonik elin nasıl çalıştığını şöyle anlatıyor: “Temel olarak elektromiyografi (EMG), kasların ve onları kontrol eden sinir hücrelerinin (motor nöronlar) sağlığım değerlendirmek için bir tanı prosedür. Motor nöronlar, kasların kasılmasına ve gevşemesine neden olan elektrik sinyallerini iletiyor. EMG sonuçları sinir fonksiyon bozukluğunu, kas fonksiyon bozukluğunu veya sinir-kas sinyal iletimi ile ilgili problemleri ortaya çıkarabiliyor. Bir EMG sensörii, insan kasındaki sinyalleri daha sonra yorumlanacak ve yardımcı cihazları kontrol etmek için kullanılacak sayısal değerlere dönüştürmek için elektrotlar kullanır. Bu EMG sinyalleri biyonik elin hareket ettirilmesi ve kontrolü için kullanılıyor.”
YENİ HAREKETLER ÖĞRENEBİLİR
Geliştirilen yeni biyonik el, insan el yapısından kopyalanan tasarım özellikleriyle günlük hayatta yoğun kullanılan yedi temel el hareketi gerçekleştirebiliyor. Bu hareketler; bir nesneyi tutmak/kavramak, bir çekmece açmak için parmakları kanca misali tutmak, klavyede yazmak için parmakların hareketi, bir para veya kart tutma hareketi, kalemi tutmak için yanal bir tutuş gibi işlevler olarak sıranalabilir. Her bir parmak ayrı ayrı kontrol edilebiliyor. Prof. Dr. Lazoğlu yerleşik hareketlerin dışında bazı ekstra hareketlerin de bu biyonik ele öğretilebileceğini söylüyor.
Dirseğe kadar biyonik elin toplam ağırlığı normal bir insan kolu ile aynı ağırlıkta, yani yaklaşık olarak 0.8 kg. Biyonik el parmakların hareketini sağlamak amacıyla mevcut halinde tek bir şarj ile 10 saat kullanılabilen bataryayla çalışıyor. Biyonik el 3 kg’lık bir yüke dayanabilir şekilde üretilmiş ancak gerektiğinde titanyumdan çok daha yüksek yüklere dayanacak halde üretilmesinin mümkün olduğu belirtiliyor. Yerli geliştirilen özgün tasarıma sahip akıllı biyonik elin seri üretimi durumunda yurtdışmdan ithal edilenlerden yüzde 80 daha az maliyetli olması bekleniyor.
Ülkemizdeki bu gelişmenin akıllı biyonik el ihtiyacı olan insanlar için önemli bir adım olduğunu söylemek mümkün. Prof. Dr. Lazoğlu, “Bu akıllı biyonik elleri rehabilitasyon için kullanmak sadece ilk adım. Türkiye’de biyonik el üzerine bu araştırmaların ampütasyonun artık bir engel değil, insanların daha rahat yaşaması ve işlevselliğini daha da geliştirmek için bir fırsat olacağını umuyoruz” sözleriyle biyonik kolun ileride daha fonksiyonel hale geleceğinin işaretlerini veriyor.
Şule Güner