Yeşil Teknolojide Akıllı Üretim
YEŞİL TEKNOLOJİLER RÜZGAR VE GÜNEŞ ENERJİSİ TEKNOLOJİLERİ AKILLI ÜRETİME GEÇİYOR.
NEDEN ÖNEMLİ?
Yenilenebilir enerji teknolojilerinin performansının arttırılması gerek çünkü enerjiyi kesintisiz bir şekilde üretemiyorlar.
NE YAPILDI?
Hatasız bir şekilde öngörülebilen hava tahmin raporları sayesinde enerji üretiminin maksimum değerlere çıkarılması sağlandı.
Hava koşullarını ve rüzgarın gücünü tam bir doğrulukla tahmin edebiliyor olmak, türbin teknolojisinin karşı karşıya kaldığı en büyük zorluklardan birini ortadan kaldırabilir: Rüzgar türbinleri gücü kesintisiz bir şekilde üretemiyorlar. Çünkü güç üretimi rüzgarın hızı ve durumuna bağlı. Hızının düşmesi çok büyük bir problem değil. Arttığında toplanan enerjiyle orada oluşan kayıp dengelenebiliyor. Ama aniden durması enerji üretiminin de kesilmesi anlamına gelir. Özellikle de çok fazla sayıda türbinin kullanıldığı tesislerde bu tür durumlar için yedek sistemler kullanılmakta. Üretime destek veren yedek sistemler tabii ki yine fosil yakıtlarla çalışan teknolojiler. Yani rüzgar durduysa mecburen çevreye zarar veren, yüksek maliyetli yakıtları kullanmak zorunda kalıyorlar. Ancak hata payı çok düşük olan, gerçek zamanlı hava tahminleri sayesinde üretimin ne kadar bir süre gerçekleşmeyeceğini kesin olarak bildiklerinde depolanan enerjinin tamamı kullanılmayıp gerekli miktarı rezerve edebilirler.
Hava durumu tahminleri yaparak yenilenebilir enerji tesislerine güç veren sistemler aslında oldukça yeni bir teknoloji. Yine de daha şimdiden kusursuz tahminler üretmeye başladılar. NCAR Araştırma ve Uygulama Laboratuvarları bunların başında geliyor. Kusursuz tahminleri birçok tesiste performansın arttırılmasını sağladı. Üstelik tahminlerini sadece rüzgarın hızı üzerinden değil, diğer değişkenleri de hesaba katarak yapıyorlar. Örneğin, hava soğuk ve yağışlıysa türbinlerin hızında düşme olabiliyor. Bunun gibi birçok veriyi hızla işleyerek tesise gerçek zamanlı iletebiliyor olmalarının yanı sıra, yüzlerce türbinden toplanan veriyi değerlendirerek ne kadar güç toplanabileceğini ve bunun nasıl kullanılması gerektiğini de bildiriyorlar. NCAR’ın yazılımları, geçmişteki verileri derleyip değerlendirerek hangi tahminin hangi koşullar altında kullanılabileceği konusunda kendi kendini geliştirebiliyor. Bu da verimliliğin sürekli artması anlamına geliyor.
NCAR şimdi de güneş panelleri için benzer bir teknoloji üretmeye hazırlanıyor. Bu kez uydulardan, hava kirliliği ölçüm birimlerinden ve çeşitli güneş panellerinden elde edecekleri verileri işleyerek kendi tahmin raporlarına entegre etmeyi planlıyorlar. Yani sadece bulutların hızı ve yoğunluğunu ölçmekle kalmayacaklar.
