Yükselişi destekleyecek 6 banka hissesi
YILBAŞINDAN bu yana borsa geneline göre yüzde 20’ye yakın geride kalan banka hisselerinin öncülüğünde Borsa İstanbul’da yükseliş başladı. Banka hisselerinin bu kadar sert yükselişi ise Halkbank davasına bakan savcının görevden alınmasının yanı sıra munzam karşılık düzenlemesi ile kredi büyümesinin önündeki önemli bir engelin .ortadan kaldırılmasına bağlanıyor. Halkbank davasının politik bir dava olduğunu belirten uzmanlar, savcının görevden alınmasını Halkbank (Türkiye) için yaptırım riskinin azaldığını gösteren bir gelişme olarak yorumluyor. TCMB’nin zorunlu karşılık tebliğinde geçtiğimiz hafta sonu değişikliğe gitmesiyle de özellikle tüketici kredileri için bankaların elinin oldukça rahatladığı belirtiliyor. Böylece faiz oranlarının tarihi düşük seviyelere yaklaştığı bir ortamda bankaların limitsiz kredi vermesinin yolunun açıldığına dikkat çekiliyor. Yeni düzenlemeyle beraber her türlü kredi büyümesi zorunlu karşılık teşviki hesabına katılacak. Kredi büyümesinin önündeki engelin kalkmasının piyasalar tarafından durgunluktan çabuk çıkılacağı şeklinde yorumlandığını belirten analistler, piyasaların ekonominin durgunluktan çıkmasını genelde borsada yükselişle kutladığını hatırlatıyor.
Endeksin geçtiğimiz ay tarihinin en uzun süren yükseliş serisini yaşayarak 13 gün boyunca aralıksız yükselmesine de dikkat çeken uzmanlar, ufak da olsa bir düzeltme yaşanacağını düşünüyor. Analistler son dönemdeki hızlı yükselişe rağmen Borsa İstanbul için olumlu görüşünü de koruyor. Endeks için 12 aylık hedef fiyatı 125-135 bin aralığı olarak belirleyen uzmanlar, düşük faiz ortamında hisse senedine yönelme eğiliminin devam etmesini bekliyor. 2018 Mart’tan beri piyasanın gerisinde kalan banka hisselerinin yatırım için cazip değerlemeleri ile ön plana çıkacağını düşünüyor. Bankaların yükselişe katılmasını önemli bulan analistler uygun seviyelerden orta ve uzun vadeli portföylere dahil edilmek üzere bu kapsamda 6 banka hissesine dikkat çekiyor. Öte yandan Para Politikası Kurulu (PPK) geçen hafta politika faizini yüzde 8,25 seviyesinde sabit tutma kararı aldı. Bir sonraki PPK toplantısı ise 23 Temmuz’da gerçekleşecek.
“SEKTÖR RAHATLADI”
Salgının etkisinin hissedilmesinden bu yana TCMB ve BDDK’nm çeşitli önlemler aldığını hatırlatan Vakıf Yatırım Yatırım Danışmanlığı ve Bireysel Portföy Yönetimi Müdürü Altan Aydın, bu önlemlerin bankacılık sektöründe likiditenin rahatlamasını ve bankaların kısa vadede aktif kalitesinin de güçlenmesini sağladığını belirtiyor. Aydın, aktif rasyosu uygulamasıyla kredi verme konusunda teşvik edilen bankaların, zorunlu karşılık oranları sebebiyle zorlandığını hatırlatarak şu değerlendirmeyi yapıyor: “TCMB zorunlu karşılık tebliğinde geçtiğimiz hafta değişikliğe gitti. Daha önce seçilmiş sektörler ve uzun vadeli konut kredilerinde yüzde 15 kredi büyümesini sağlayan bankalar bu teşvikten yararlanabiliyor-ken, düzenlemeyle her türlü kredi büyümesi zorunlu karşılık teşviki hesabına katılacak. Bu özellikle tüketici kredileri için bankaların elini rahatlattı. 2020’de geçen haftaya kadar, bankacılık endeksi BIST-100 endek-siniı>yüzde 20, sanayi endeksinin ise yüzde <25 altında performans gösteriyordu. Ancak geçen haftaki düzenlemeyle beraber hem sa-riayi, hem de BIST-100 endeksinin üzerinde performans görüldü. Bu yükselişte ay sonunda ABD’de görülecek Halkbank davasının da etkisi büyük. Dava savcısının Trump tarafından görevinden alınması piyasada pozitif fiyatlamaya katkı sağladı. Bankacılık endeksinin hem ekonominin hem de piyasaların lokomotifi olması sebebiyle yükselişe katılması oldukça önemli, bunu geçen haftaki rekor işlem hacminden de anlayabiliriz.”
“12 AYLIK HEDEF FİYAT 125-135 BİN”
Bankacılık hisselerinin BIST-100 içerisinde eski ağırlığında olmasa da halen gösterge niteliğini koruduğunu da hatırlatan Aydın, bu nedenle endeksin bankalarla beraber yükselmesinin hem yatırımcı algısı, hem de sürdürülebilirlik açısından önemli olduğunu belirtiyor. BIST-100 endeksinde ağırlık bazında ilk 10’da sadece iki banka bulunduğunu kaydeden Aydın, bunun da geçmiş dönemki zayıf performansın bir yansıması olarak değerlendirilebileceğini söylüyor. Ancak gerek yabancı yatırımcıların dağılımı, gerekse işlem hacminin bankacılık endeksinde yüksek seyretmesinin sektörün gösterge niteliğini korumasını sağladığını düşünüyor.
Bankaların yükselişe katılmasını bu anlamda oldukça önemli bulan Aydın, ancak genel olarak hisse senetlerinin geldiği seviyeyi göz önünde bulundurmak gerektiğini düşünüyor. Sektör seçiminin her zamankinden önemli olduğu bir dönemden geçtiğimizin altını çizerek bu nedenle özellikle uzun vade bakış açısıyla yatırım yapmak gerektiğini söylüyor. Bankacılık sektörü hisselerinin bu açıdan hem kendi tarihsel ortalamalarına, hem de benzerlerine göre iskontolu işlem gördüğünü de kaydeden Aydın, “Bu nedenle yatırım için cazip görünüyor. BIST-100 için ise potansiyel azalmış olsa da halen 12 aylık hedef fiyatlar 125-135 bin bandında bulunuyor. BIST-100 endeksi 112 bin 500-108 bin 500 destek seviyeleri üzerinde zaman zaman düzeltme hareketleri yapsa da genel eğilimin korunmasını bekliyoruz. Ancak belirsizliğin yüksek olduğu bu ortamda, yatırımcıların sağlam bilanço yapısındaki şirketlere orta, uzun vadeli yatırım yapmaları makul olacaktır” diyor.
Aydın, banka hisseleri arasında Akbank, îş Bankası ve TSKB’nin uygun seviyelerden orta ve uzun vadeli portföylere dahil edilebileceğini ifade ediyor.
“HİSSELER YÜZDE 29 UCUZ”
İçinde bulunduğumuz Haziran ayının ikinci işlem haftasında kısmen yaşanan düzeltme hareketine rağmen bankacılık hisselerinin sürpriz yaparak ön plana çıkmasını beklediklerini ifade eden Ahlatcı Yatırım Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Hüseyin Emre Tavacı ise, “Beklentimiz gecikmeli olsa da gerçekleşti ve bankacılık hisselerinde yükseliş hareketi başladı. Yükseliş öncesinde oldukça yatay hareket eden ve sanayi endeksine göre negatif ayrışan bankacılık endeksinin 24 Ocak’ta 7.41 olan F/K çarpanı ile yazının yazıldığı sıralarda 5.22 olan F/K’sı karşılaştırıldığında halen yüzde 29 ucuz olduğu görülüyor. Banka hisseleri MSC1 gelişmekte olan ülkeler bankacılık endeksine göre de F/K oram yüzde 27 geride. Öte yandan sektör hisselerindeki yükselişin devam etmesi durumunda BIST-100 endeksinin de hız kazandığını görebiliriz” diyor.
Tavacı, Mayıs ayı ortalarında başladığı yükseliş trendine devam eden ve bu süre zarfında tarihinin en uzun yükseliş serisine imza atan BIST-100 endeksinde sahneye artık bankacılık hisselerinin çıktığını belirtiyor. Bankacılık hisselerinin endeks içerisindeki ağırlığı fazla olmasına rağmen yaşanan yükseliş trendine en az katkıyı yapan sektörlerden biri olduğunu kaydederek, beklenen yükseliş hareketinin 19 Haziran itibariyle başladığını hatırlatıyor. 19 Haziran’da BIST-100 endeksi yüzde 1 yükselirken BIST- bankacılık endeksinde yükselişin yüzde 3’ün üzerine çıktığına dikkat çekiyor. Bu durumun sonraki işlem günlerinde de devam ederken, BIST-100 endeksindeki yükseliş trendinin de güç kazandığını hatırlatıyor.
“HEDEF 120 BİN”
öte yandan Tavacı, 22 Haziran itibariyle 115 bin 400 seviyelerine kadar yükselen BIST-100 endeksinin ufakta olsa yine bir düzeltme yaşayacağını düşünüyor. Endeksin hareketine bağlı olarak 116 bin 500-117 bin seviyelerinden gerçekleşecek olası düzeltme hareketi ile 113 bin seviyelerinin söz konusu olabileceğini belirtiyor. Bu kapsamda endekste günlük bazda geri çekilmeler görsek de yükseliş trendinin 120 bin seviyelerine kadar süreceğini öngören Tavacı, olumsuz senaryoda ise dip seviyesinin 108 bin 200’ler olacağını tahmin ediyor. Ancak bu seviye altında kalıcılık beklemiyor. Tavacı, banka hisseleri arasında Garanti BBVA, Halkbank ve Yapı Kredi’nin uygun seviyelerden orta ve uzun vadeli portföylere dahil edilebileceğini ifade ediyor.
Banka hisseleri neden portföye dahil edilmeli?
Ahlatcı Yatırım Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Hüseyin Emre Tavacı banka hisselerinin portföye neden dahil edilmesi konusunda da şu öngörülerde bulunuyor.
■ Gerek endeks içerisinde ki ağırlıkları, gerekse de yüksek hacimleri ile Garanti BBVA, Halkbank ve Yapı Kredi yükselişlerini sürdürebilir.
■ ABD’deki dava süreci nedeniyle diğer bankalara göre daha negatif ayrışan Halkbank önümüzdeki dönemde baz etkisiyle daha pozitif ayrışabilir.
BİM’in enerjisi güneşten
BİM (BİM Birleşik Mağazalar A.Ş.) karbon ayak izini toptan fİyatina azaltmak amacıyla depolarında -kullanılan enerjinin büyük kısmını güneş enerjisinden sağlayacak. Hiçbir şekilde arsa veya arazi işgal etmeden, depoların çatılarına kurulacak GES sistemi ile güneş enerjisi üretecek olan şirket, bunun ilk uygulamasını Batman deposunda gerçekleştirdi. Depo çatısının yüzde 30’luk bölümünü kullanan şirket, depo enerji gereksiniminin yüzde 70’ini buradan karşılıyor. Çatının tamamından enerji sağlandığında bölge mağazalarının da enerji ihtiyacının karşılanması hedefleniyor. Bunun gerçekleşmesi için ilgili otoritelerle görüşmelerin devam ettiğini belirten şirket yetkilileri, yurt genelindeki diğer depolarda da projeler tamamlandıkça güneş enerjisinin devreye alınacağını bildirdi.
BİM’in bu projeyle hem karbon ayak izini azaltarak çevreyi koruduğunu, hem de ülke ekonomisine katkı yaptığını belirten yetkililer, “Batman’daki uygulamayla karbon salınımında yılda 287.621 ton azalma olacak. Etkinin 4.600’den fazla ağaç kazanımına denk düşeceği ölçülüyor” açıklamasını yaptılar.
Altan AYDIN / Vakıf Yatırım Yatırım Danışmanlığı ve Bireysel Portföy Yönetimi Müdürü
“Akbank ön plana çıkıyor”
AKBANK: Benzerleri arasında güçlü sermaye tabanı, yüksek likidite ve verimlilik rasyoları ile öne çıkıyor. Benimsediği ihtiyatlı karşılık politikasının [toplam karşılık oranı yüzde 85.3, 900 milyon TL serbest karşılık) bankayı risklere karşı korunaklı kıldığını düşünüyoruz. LYY’de yüzde 35.6 ile en yüksek paya sahip olan Akbank’ın özkaynak karlılığının, LYY nedeniyle döviz kurundaki artış sonucu oluşan değerleme farkları ve ayrılan ilave karşılıklar sonucunda son iki yıldır baskıladığını değerlendiriyoruz. Orta vadede LYY’de satışın gündeme gelmesinin veya buna ilişkin haber akışının banka hisselerine hareketlilik getirebileceğini tahmin ediyoruz. Şirket hisseleri için 12 aylık hedef fiyatımız 8.50 TL ile yüzde 38 yükseliş potansiyeline işaret ediyor. PD/DD oranı bazında tarihsel ortalamalarına göre yüzde 51 iskontolu işlem görüyor.
İŞ BANKASI: Özel bankalar arasında en yüksek şube ağına, kredilerde ve mevduatta en yüksek pazar payına sahip. Benzerleri arasında en geniş vadesiz mevduat tabanına sahip olması ve sadık müşteri kitlesinin bankaya büyümede rekabetçi avantaj sağladığını düşünüyoruz. 17 iştirak ve bağlı ortaklığı (finansal olmayan yüzde 50.5) bulunurken, stratejik bir yatırım olan Şişecam’ın artan piyasa değeri ve elde edilen temettü gelirleri bankanın net karını olumlu etkilemekte.
Bankanın benzerlerine göre daha yüksek gider/ gelir oranına sahip olması ve sandık için karşılık ayrılması karlılık açısından aşağı yönlü risklere işaret etmekte. Ortaklık yapısına ilişkin belirsizliklerin ortadan kalkmasının hisse performansı açısından destekleyici olacağını değerlendiriyoruz. İş Bankası hisseleri için yüzde 31 yükseliş potansiyeli ile 7.23 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
TSKB: Mevduat toplamak yerine uzun vadeli fonlama yapısı ile kendine özgü bankacılık modeline sahip olan TSKB’nin, rekabetçi mevduat oranlarına uzak olması nedeniyle bilanço yapısının defansif olduğunu düşünüyoruz. Çeşitlendirilmiş ve ortalama vadesi 11 yıl olan fonlama yapısı ile ön plana çıkan bankanın 1Ç20 itibariyle 702 milyon dolarlık likidite fazlası bulunmakta.
Önümüzdeki dönemde ülkede yatırım iştahının artmasının bankanın kredi portföyüne büyüme getirebileceğini ve bunun banka hisselerine katalizör olabileceğini değerlendiriyoruz.
Mevcut kredi portföyünün önemli bir kısmını enerji sektörüne sağlanan krediler (yüzde 38) oluşturduğu için bu sektöre yönelik gelişmelerin bankanın finansallarına ve hisse performansına dalgalanma getirebileceğini düşünüyoruz. TSKB hisseleri için yüzde 17 yükseliş potansiyeli ile 1.48 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
Hüseyin Emre TAVACI / Ahlatcı Yatırım Menkul Değerler Araştırma Uzmanı
“Halkbank’ta yükseliş potansiyeli yüzde 15”
HALKBANK: lÇ20’de 825 milyon TL olarak gerçekleşen net kârı önceki çeyreğe göre yüzde 4 ve yıllık bazda yüzde 170 artarken piyasa beklentisi olan 845 milyon TL ile paralel gerçekleşti.
Bankanın öz kaynak kârlılık oranı ise yüzde 10 oldu. Provizyon hariç net gelirinde önceki çeyreğe göre yüzde 44 artış sağlarken, lÇ20’de toplam 2.5 milyar TL düzeyinde karşılık ayırdı.
TL krediler yüzde 17 artarken, YP krediler ise çeyreksel bazda ve dolar bazında yüzde 6 azaldı. Kurumsal ve KOBİ kredileri, sırasıyla yüzde 15 ve yüzde 13 büyürken bireysel krediler yüzde 8 artış kaydetti. Swap maliyetlerine göre düzeltilmiş ana bankacılık gelirleri beklentilerimize paralel yüzde 54 arttı. Halkbank için yaklaşık yüzde 15 yükseliş potansiyeli ile 7.20 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
GARANTİ BBVA: lÇ20’de piyasa beklentisinin altında kalarak 1.6 milyar TL net kar açıkladı. Net karın beklentilerin altında kalmasında yüksek gelen karşılık giderlerinin etkili olduğunu görüyoruz. Covid-19 nedeniyle ekonomideki ani duruşa bağlı olarak tüm kredi sınıfları için karşılıklarını agresif bir biçimde arttırdığı görülüyor.
Öz kaynak karlılığı son çeyreğe göre 70 baz puan artarak yüzde 12 olarak gerçekleşirken bu rakam yıllık bazda ise 250 baz puan azaldı. TL krediler çeyreksel bazda yüzde 4.5 artış gösterirken, YP krediler dolar bazında yüzde 1 artış gösterdi. TL kredi mevduat rasyosu yüzde 137 seviyesinde yatay kalırken toplam kredi mevduat rasyosu çeyreksel bazda 1 puan artış göstererek yüzde 95 oldu. Garanti BBVA hisselerinde yaklaşık yüzde 11 yükseliş potansiyeli ile 9.40 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
YAPI KREDİ: lÇ20’de piyasa tahminlerinin hafif üzerinde 1.1 milyar TL net kar açıkladı, “eçtiğimiz yılın aynı döneminde 1.3 milyar TL net kar elde etmişti. Yüksek seyreden karşılık giderlerine rağmen gerileyen faaliyet giderlerinin de etkisi ile bankanın net karı çeyreksel olarak yüzde 329 oranında arttı. lÇ20’de Hazine işlemlerinden elde ettiği gelirlerin etkisiyle net ticari karının artması ve artan menkul kıymet gelirlerine bağlı olarak çekirdek gelirleri çeyreksel bazda yüzde 14.5 oranında arttı. lÇ20’de toplam kredi büyümesi yüzde 5 olarak gerçekleşirken, aynı dönemde bankanın toplam mevduat büyümesi TL öncülüğünde artarak yüzde 9.6 oldu. Yapı Kredi hisselerinde yaklaşık yüzde 13 yükseliş potansiyeli ile 2.75 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
İdil Taraklı