Haberler

Zeytin yağında tağşiş nedir, nasıl anlaşılır?

Tağşişin kelime anlamı “karışım” demek. Ama bujlebildiği karışımlardan değil. En çok gıda sektöründe kullanılan tağşiş günümüzde hilenin diğer adı haline geldi. Zeytinyağında sıkça konuşulur oldu. Zeytinyağı fiyatlarının çok yükseldiği dönemlerde bazı kötü niyetli girişimciler başka yağlan zeytinyağı ile karıştırıp piyasaya sürüyorlar. Piyasada da natürel sızma zeytinyağı diye satıyorlar. Yani gerçek anlamda hile yaparak haksız kazanç ediyorlar. Zeytinyağının üreticiden alınan fiyatı 15-18 arasında değişiyor. Tağşişli yağlar ise piyasada 10 TL’ satılıyor. Çünkü ağırlıklı olarak 2,5 TL olan pamuk yağı kimyasal bir işlemden geçirilerek zeytinyağı aromasıyla karıştırılıp piyasaya sürülüyor.

Peki, tüketici bu ürünü ayırt edebilir mi? Ne yazık ki bu pek mümkün değil. Yıllarını yağ işinde geçirmiş insanların bile tağşişi anlaması çok zor.

Çok iyi bir damağa sahip olmanız lazım. Yani, gurme olmanız gerekir. Ancak laboratuvar analizleriyle bu durum ortaya çıkıyor. Sadece donma oranlan farklı yağların karışımında tağşiş gözle anlaşılabiliyor. Bu tür yağlarda kristalleşme oluyor.

olive-oil1

Zeytinyağı sektörü tağşiş kavgası yaşıyor. Bakanlığın açıkladığı tağşişli marka listesinde tanınmış markalar da var. Sektör ise tağşişten çok dertli. Sektör yetkilileri, Yapanlara ağır cezalar uygulanmalı. ” diyor.

TÜRKİYE’NİN dağı taşı zeytin oldu. Son 10 yılda 65 milyon adet yeni ağaç dikildi. Edremit, Gemlik, Ayvalık gibi klasik zeytin bölgelerinin yanı sıra Manisa Akhisar, Mersin Mut, Hatay, Gaziantep gibi şehirler de zeytinle öne çıkmaya başladı. Türkiye genelindeki zeytin ağacı sayısı 200 milyona dayandı. Bu rakamın 2020 yılında 250 milyona ulaşacağı hesaplanıyor. Halen meyve veren ağaçlardan 200 bin ton zeytinyağı, 450 bin ton da sofralık zeytin elde ediliyor. Yeni ağaçlarla birlikte zeytinyağı üretiminin 2017 yılında 600-700 bin tona, zeytin üretiminin de 1 milyon tonun üzerine çıkması öngörülüyor.

Türkiye bu rakamlara ulaştığında zeytinde dünya lideri, yağda da ikinci sıraya oturacak. Bu başarılar kolay elde edilmiyor. Bu başarının arkasında üreticisinden sanayicisine, işçisinden köylüsüne herkesin el emeği göz nuru var. Ancak sektör son günlerde tağşiş (karışım) sorunuyla karşı karşıya kaldı. Bu sektörün bütün aktörlerinin uzunca bir süredir gündeme getirdiği bir konuydu.

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği, Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi, Zeytin Dostu Derneği başta olmak üzere bir çok markalı üretici tağşiş konusunu hep gündemde tutmaya çalıştı. Geçmişte devleti bu noktada göreve çağırdı. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bu çağrılara ve taleplere sessiz kalmamış olacak ki 31 Aralık 2015 tarihinde zeytinyağında tağşiş ve taklit listesi yayınladı. Liste oldukça kabarık. Hatta Keskinoğlu, Yonca, Verde, Carrefour ve Migros gibi tanınmış ve büyük markalar da listede yer aldı. Haliyle önemli firmalar listede yer alınca deyim yerindeyse kıyamet koptu. Listeye peş peşe itirazlar geldi. Adı geçen bazı firmalar sonuçlara itiraz etti. Konunun mahkemelere taşınması da gündemde.

“PAMUK YAĞI SATIYORLAR”

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Gürkan Renklidağ, tağşiş konusunun sektörün en önemli sorunlarından biri olduğunu söylüyor. Birlik ve Zeytinyağı Tanıtım Komitesi olarak bu konuyu sürekli gündemde tuttuklarını belirten Renklidağ, tağşiş listesiyle ilgili dikkatli olunması gerektiğini belirtip şu değerlendirmeyi yapıyor: “Tağşiş konusunda çok sert tedbirler alınmalı. Bunu piyasada yapan firmalar olduğunu duyuyoruz. Gerekli yerlere de bildiriyoruz. Tağşiş yapanlar başka yağların içine ” kimyasal katıp, zeytinyağı aromasıyla karıştırıp zeytinyağı diye satıyorlar. 35 bin ton pamuk yağının bu şekilde piyasaya sürüldüğünü tahmin ediyoruz. 2.5 TL’lik pamuk yağı hafif bir işlemle 10 TL’ye zeytinyağı diye satılıyor. Çiftçiden 15 TL’ye alınan bir yağ 10 TL’ye nasıl satılıyor.

Bu işin cezası 14 bin TL. Peşin ödenince de 9 bin 600 TL. Bunu yapan firmalar “cezayı kes, ben bildiğimi yaparım” anlayışında. Daha sert önlemler alınmalı ki bu sahteciliğin, hırsızlığın önüne geçilsin. Buraya kadar herkes hemfikir… Ama tağşiş ile değer tutmaması birbirine karıştırılmamalı. Keskinoğlu ve Yonca gibi sektörün iki büyük firmasına ait ürünlerde çıkan tağşiş değildir. Bu değerlerin tutmamasıdır. Bu değerler yöreden yöreye fark gösterebilir. Tağşiş yapıyorlar gibi aynı listede yer alması doğru değil. Bu iki markanın isimleri bu listede olmamalıydı. At izi, it izine karıştı. Bu listeler konusunda hassas olunmalı. Tağşişli ile değeri tutmayanların listesi ayrıştırılmak Bu markalar kolay oluşmuyor.”

“CEZALAR CAYDIRICI OLMALI”

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği eski Başkanı Ali Nedim Güreli ve Zeytin Dostu Derneği eski Başkam Metin Ölken tağşiş konusunu kamuoyunun gündemine taşıyan ilk isimlerden. Güreli, bakanlığın açıkladığı listeyi geç kalmış bir uygulama olarak görüyor. Güreli, “Bu listelerle kalınmamalı. Cezaları da caydırıcı olmalı” diyor. Güreli de tağşiş listesi ile standart dışı üretim yapanların listesinin birbirinden ayrıştırılması gerektiğini vurguluyor. Güreli, “Asit değerleri yöresel farklılıklar gösterebilir. Bu tür farklılıklar sağlığa zararlı anlamına gelmez. Tağşişli de değildir” diyor.

MARKALAR DERTLİ

Bakanlık sitesinde yayınlanan listeyle ilgili firmalardan da tepki gecikmedi. Manisa merkezli Yonca Gıda tarafından yapılan açıklamada ürünlerinin tağşişli olmadığı özellikle vurgulandı. Laboratuvar sonuçlarına itirazlarının olduğunu söyleyen 5 Yonca Gıda Başkan Yardımcısı Rıza Seyyar, “35 yıllık geçmişi olan bir firmayız. Tağşiş yapan hırsız firmalarla aynı listede olmayı kendimize yediremeyiz. Bizim ürünlerimiz 28 ayrı testten geçti ve yüzde 100 zeytinyağı olduğu belgelendi. Bakanlık laboratuvarlarında yapılan “yağ asidi etil esterleri testleri”nde de iki ayrı sonuç var. Uluslararası bir laboratuvara gönderin dedik. Bunu da kabul etmediler. Sonuç alamadık. Ürünlerimizden şüphemiz yok. Durumun düzeltilmesini istiyoruz. Bu marka kolay oluşmadı. Türkiye’nin ilk 500 sanayi kuruluşu içindeyiz. Böyle bir listede yer almayı kabul edemeyiz” diyor.

TEDARİKÇİSİNİ DEĞİŞTİRDİ

Bakanlığın sitesinde yayınlanan listede Carrefour markalı natürel sızma zeytinyağı da vardı. Verde Yağ tarafından üretilen ürünle ilgili CarrefourSA tarafı da yazılı bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, “CarrefourSA olarak Carrefour markası altında tüketicilerimizin beğenisine sunduğumuz ürünler arasında natürel sızma zeytinyağı da yer almaktadır. Bakanlığın açıklamasına konu olan ve 31 Aralık 2015 tarihinde yapılan açıklamada Verde Yağ Besin Maddeleri San. Tic. A.Ş. tarafından 03-8511 parti numarasıyla Carrefour için üretildiği dile getirilen ürünün tarafımızca 2015 Ocak ayında yapılan analizlerinde uygunsuzluk tespit edilmiş, ivedilikle ilgili ürünün tüm partilerinin satışı durdurularak ürünlerin üreticiye geri iadesi sağlanmıştır. Akabinde de ilgili firma ile tüm ticari ilişkileri sonlandırılmıştır. Bugün için Carrefour markalı zeytinyağları, Efendioğlu firmasından tedarik edilmektedir” denildi.

İyi zeytinyağı nasıl olur?

Zeytinyağı tadım uzmanı veya laboratuvar çalışanı değilseniz karşınıza çıkan yağın natürel sızma olup olmadığını anlamanız hiç kolay değil. Duyusal olarak, natürel sızma zeytinyağını kokladığınızda taze biçilmiş çimen, çağla, badem, yeşil elma, domatesin sapındaki yeşil dal, muz yeşil kabuğu, enginar, bezelye kokularını alıyorsanız, parfüm gibi kokuyorsa, bu koku sizi mutlu ediyorsa ve itici gelmiyor ise… Sızma zeytinyağından bir yudum ağzınıza alıp dilinizin ve damağınız üzerinde gezdirdiğinizde bir burukluk, badem veya olmamış yeşil zeytin veya elma çekirdeği acılığı dilinizin yan bölgelerinde hissediliyorsa… Boğazınızda karabiber acılığı gibi bir yanma oluyor ve bu yakıcılık yemek borunuza doğru inmiyor ise doğru sızma zeytinyağına jss® ulaşmışsınız

, demektir.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu